1. 51.
    0
    @31 merak ediyorsan o konuyu kurarsan adam akıllı aile hekimligini edersin takibini büyüme gelişme grafiklerinden cocugunun
    kime ne gerektigini vermesi kölelik ekonomisini bile batırmaz
    sosyalizmi gibmek icin herşeye eşit kelimesini sokmayın
    ha bu nasıl olacak ha bu nasıl diye sayacagınıza sisteminizin aç bırakıp öldürdügünü hatırlatayım
    ···
  2. 52.
    0
    @40 onu sana bütünleştirilmiş öğretmişler de ondan
    rekabetiniz de dürtünüzde batsın sokakta karılara saldıracak kadar hayvan olmadık ama dürtüden, kafayı biraz da buna çalıştırsaydık keşke
    ···
  3. 53.
    0
    @41 kapitalist sistemde hiç kimse acından ölmez. emek piyasasında belirlenen ücret düzeyinde, kişi kolayca iş bulup çalışabilir.

    ancak sosyalist sistemde açlar ölür. sistem doyuramadığı insanı doğrudan öldürür. (dramatik bir örnek için bkz. stalin)
    ···
  4. 54.
    0
    @30 fırsat eşitliği dediğimiz şey bu dünya'da yaşıyor olduğumuza göre mümkün olmayan bir şeydir. imkanlar bu dünya içerisinde hiçbir zaman bir eşitliği sağlamaz. başta da söylediğimiz gibi, bütün insanlar farklıdır, kimisi ekgib, kimisi fazla.

    mesela kimi insanlar sakat doğarlar. eşitliği bozuyorlar diye doğar doğmaz öldürelim mi ne dersin? öjeni spartalılar'da varmış. hitler de uygulamaya çalıştı ama tutmadı.

    mesela, dünya'nın her coğrafyası, birbirinden farklı öyle değil mi? kimi yerler doğal bitki örtüsü, yeraltı kaynakları, yiyecek stoklarıyla, oldukça geniş imkanlar sunarken, bir başka yerde, kaynaklar her açıdan oldukça kıt olabilir. bu durumda, bütün insanları her imkanıyla oldukça gelişmiş bir coğrafya'ya yerleştiremeyeceğimize göre, birileri de kaynak bakımından yetersiz topraklarda yaşamak zorunda olacak. bu durumda bir adaletten bahsedebilmemiz mümkün mü?

    burada, hep bu kapitalizm bu eşitsizlikleri yarattı geyiklerini bir tarafa bırakalım da, avcı-toplayıcı topluluklar döneminde de bazı insanlar daha iyi yerlerde yaşarken, bir başka insan topluluğu, dha zor coğrafyalarda yaşam sürmek zorundaydı.

    örneği basit veriyorum ki anlayasın güzel kardeşim..
    ···
  5. 55.
    0
    leonid brejnev annesi ile ukrayna kıyısındaki sarayına gider. annesine "bak anne sen burda yaşa sıcak ve temiz hava iyi gelecektir" der. annesi o sarayın kimin olduğunu sorduğunda brejnev "benim" diye cevap verir. annesinin verdiği cevap "aman oğlum komunistler duymasın" (: (:
    ···
  6. 56.
    0
    @42 kapitalist sistem senin bu duygulara sahip olup güçsüz ve fakirlere yardım etmene karşı çıkmaz. sadece devlet eliyle sosya-devlet sloganıyla insanlardan topladığı vergiyle insanlara zorla hayır yaptırtmaz. ister yap, ister yapma sana kalmı..
    ···
  7. 57.
    0
    @45 güzel bir nokta. örneğin, ülkemizde istanbul'da varolan yalılar, sosyalist bir devlette kimlere tahsis edilecek. madem eşitlik var, neden birileri hakkari'nin dağında bir köyde yaşamak zorunda oluyor da bir diğeri istanbul'da yalıda oturuyor. bu yalılarda, ya da gibtirettim yalıyı, boğazda kimin oturacağına, kim, neye, hangi kritere göre karar verecek?
    ···
  8. 58.
    0
    @46 tam da onu diyecektim. eğer ki bahsettiğin dürtü insanda yoksa zenginler fakirlere yardım yapacaklardır. böylece süre sonunda sosyalizm tarzı bir sistem de var olacaktır. ama olmuyor. kapitalizmden önceki dönemlerde de hep görülmüştür ki, bu senin olmadığını söylediğin dürtü insanlarda vardır.

    ha bir de iktisat bunu da modellemiştir makro iktisatta görmüşsündür
    ···
  9. 59.
    0
    @44 benim bahsettiğim şeyse insanın açgözlülüğü güzel kardeşim, bakma teoride çok güzel karşı çıkıyorum da, pratikte ne yapıyorsun dersen, bi gibim yaptığım yok. ilk iki örneğin insanlıkdışı, ki seni de az çok anladım, ciddi anlamda okumuş etmiş adamsın, eyvallah. ama karşı olduğum şey insanların sayıların içine sıkıştırılması, emeğin sadece bir üretim faktörü olarak öne çıkarılması, vesaire şeyler. yoksa smith, ulusların zenginliği'nde çok güzel açıklar teorilerini. kıt kaynaklar konusunda ricardo'yla farklı dönemlerde ortaya attıkları teorileri gerçekten mantıklıdır, varsayımları üzere. sorun şu ki, günümüz beter kapitalizmi'nde (ki emperyalizm demek çok daha mantıklı) insanları taşeronlaştırarak gibmek. düşünsene ulan, ben en az paraya yaparım diyene koskoca devlet iş veriyor. neden? nereden kısarak azaltacak bu adamlar maliyetlerini? petrol mü çıkarıyor kereste firması, drenaj mı yapacak? iş güvenliğini azaltarak, yalnızca kârı ön plana çıkartarak yapılan işlere karşıyım ben. doğanın düzenini, fikir akışlarını bozacak şeye karşıyım. sermaye akışının hep aynı yönde oluşuna karşıyım, hatta sermaye akışına karşıyım! umarım sen de beni anlamışsındır, zira ben seni anladım. cevapsız bırakmadığın için teşekkürler, sabah sabah seviyeyi de yüksettik ya, canımız sağ olsun. hadi kal sağlıcakla.
    ···
  10. 60.
    0
    @47 "kimin nerede oturduğu kimseyi ilgilendirmeyecek, herkes başını sokacak bir ev bulduğu için hakkaride de olsa mutlu olacak" dedi şimdi ev arkadaşım (:

    edit: burdan beni izliyorsa kendisine selamlarımı yolluyorum
    ···
  11. 61.
    0
    @49 işte bahsettiğin şey hukuk sistemi ve insan haklarını özümseme ile ilgili birşey. türkiyenin kapitalistleşme yolunda daha 40 fırın ekmek yemesi lazım. hukuk sistemi, insan hakları ve demokraside alacak daha çok yolu var. ama almanya ingiltere fransa norve gibi bizden daha fazla kapitalistleşmiş ülkelerde bahsettiğin sıkıntılara rastlayamazsın

    edit: insan hakları ve demokrasi, kapitalizmin olmazsa olmazıdır, manivelasıdır.
    ···
  12. 62.
    0
    @50 iyi ben boğaz'da yalıyı, alim de, o takılsın hakkari falan.. :d
    ···
  13. 63.
    0
    @52 o zaman vurur seni (:
    ···
  14. 64.
    +1
    @49 insan aç gözlü olduğuna göre, bu durumda yapılması gereken o insanın eline devlet gibi afedersin bütün insanları gibebileceği bir aygıtı mı vermek olmalı? yoksa, bütün insanları bu şekliyle kontro altına alıp eziyet edebileceği bir sistem oluşturmak yerine, mümkün olduğunca yapıyı küçültmek midir yapılması gereken.

    bir insan, aç gözlüyse ve şirketin başındaysa, marxistlerin iddiasına göre işçisinin emeğini sömürüyorsa, devletin başında bulunan kişi ya da kişiler, bütün bir toplumun emeğini, hasiyetini, şerefini, parasını, pulunu sömürüyor. yapıyı ne kadar parçalarsan, o kadar çok adil bir sistem olur. çünkü, yalnızca bir kişinin adil deyip milyonlara dayattığı şeyle, milyonların kendi içinde oluşturduğu adalet ölçüsü birbirinden oldukça farklıdır. ve çok doğaldır ki tek bir odağın -devletin- milyonlara dayatacağı adalet algısı, beraberinde milyonlarca adaletsizlik doğuracaktır. ama local düzeyde bulunan milyonlarca merkez, kendi adaletini kendi sağlar ve bu her zaman daha denetlenebilir, birebir sorgulanma imkanı daha yüksek bir mekanizmadır..
    ···
  15. 65.
    0
    @53 canı saolsun panpa.. *
    ···
  16. 66.
    0
    neyse panpalarım yazmam gereken bir makale var, sonra devam edelim. öptüm..
    ···
  17. 67.
    0
    ben de bi hax atayım
    ···
  18. 68.
    0
    bunlar ne amk neyce konuşuyorsunuz binler
    ···
  19. 69.
    0
    senin ananı gibeyim
    ···
  20. 70.
    +1
    sürekli şu şöyleyse böyle olur demekkki şöyle olmalı tarzı yazdıgınzdan devam etmedim,
    sistemin ne oldgunu anlatmayın, zaten biliyoruz, zaten dedikleriniz kac seneden beri söylenen kapitalist savunma mekanizmalarının aynısı
    hele şu zengin fakire yardım ederdi vicdan hırs felan derken elim titremeye başladı
    1 onların sistemini savunmayı bırak
    2 panpanın yanında ol zenginin degil
    3 hayatın boyunca hayallerle yaşamak yerine gerçekçi ol
    4 hayat size ögretilmiş iktisat teorileri ve savunmalarından cok farklı.
    ···