beyler inci sözlük üzerinde bir test yaptım ve

@1 benim artık dilimde tüy bitti anlatmaktan ama olmayınca olmuyor. gerizekalı abazanlarımız 5 para etmeyecek huurların egolarını tatmin ediyor. eğerki egosu yüksek bir hatun bile okursa şu alttaki yazıyı benim için yeterlidir.

Sen! Evet sen facebook kaşarı. Sana bu ismi layık buldum çünkü bu lakabı sonuna kadar hak ediyorsun. Sana öyle kin doluyum ki bu lafı bile az buluyorum sana. Seni sana anlatacağım biraz, dışardan görünüşünü “süpersin tatlım <3, kalp kalp kalp, taş ya bu kız, taparım sanaaaaa, ölürüm be sana” olarak duymaya alışmışsın. Ama biraz da bunları duy bakalım kaldırabilecek misin?

ilk önce silkin de kendine gel, öyle ahım şahım bir şey değilsin. Kuaföre gidip on liraya saçını fönlettirip o da olmazsa evde saçını düzleştiriciyle yakana kadar düzeltip, leş gibi parfümü sürünüp de gelirsin alışveriş merkezlerine. Kırıta kırıta yürür, yanına bazen 3 erkeği birden alır bazen kız arkadaşlarınla “ilgi toplamak için” mağaza mağaza gezersin. Belki de göründüğün kadar “cix ” ve “cool” değilsin. Ama alem öyle desin, ne de olsa buna “değer”sin! “Börgır”da 3 kuruşa aldığın milkshake’i içinde bir tek hava zerresi kalmayana dek emersin, onla da fotoğraf çekinip facebook’ta milleti etiketlersin. Ne de olsa çok “elit”sin milkshake içersin. Antep’e starbucks açılsa koşa koşa oraya ilk gidecek olan da sensin. Garip isimli kremalı kahveyi zıkkımlanıp öyle fotoğraf çekilirsin. Aynı anda twitter’ına “starbucks süper yaaa” yazar, facebookta durumunu “@starbucks, kahve keyfi:)” olarak güncellersin. Çünkü sen süpersin! Beş kuruşluk kahveden bile prim yapma derdindesin.

Ailenin zar zor kazandığı paranın 3te 1iyle iphone aldırtırsın kendine. Ama hayatta her şey kolay değil, “mükemmel ve ulaşılamayacak” kız olman için kıçı kırık ayfonunla aynada poz verdin bile. Tebrikler süpersin! Ama bi dakka, poz verirken dudağını büzüp gözlerini kısmadıysan kusursuzluğa erişemezsin. Ama “taşsın sen kızaaaaaam”. Yeterki profil resminde iphone telefonun elma logosu gözüksün, millet haddini bilsin. Çünkü bu kızın iphone4'ü var.

Kaydadeğer bir cümle kuramazsın belki de, ama düşsel avuntular güzel sözler sayfasını mesken edinirsin kendine. Anldıbını bile kavrayamadığın sözü kopyala yapıştır edersin profiline, kullanırsın “ben”li “sen”li cümleleri bol bol. “Ben istediğime rol istediğime yol veririm.” gibi kamyon arkası sözlerini paylaşır 10 kişi beğenince evde sevinçten zıplar durursun. Ama 10 kişi beğenmiş, dile kolay! O 10 kişiye de tek tek “durumumu beğenirmisin cnm:)” yazmışsındır ne de olsa.

Üç günde bir ilişki durumunu değiştirirsin. ilişki zannettiğin şey facebooktaki bir buton sadece senin için. 1 hafta önce aşkım hayatımın anlamısın dediğin adamı nefret dolu “düşsel avuntular”dan çalıntı sözlerinle mağlup edersin klavye üzerinde. Ama buna hakkın var, ne de olsa sen istediğine yol verirsin! Sen dünyanın merkezisin, profil resmini 50 kişi, paylaştıklarını en az 10 kişi beğeniyor. Çok popülersin ve de sevilirsin. En azından profilinde öylesin. Aşk zannettiğin şeyleri facebook üzerinden yaşar olmuşsun, gösteriş derdindesin. 1 haftada bitirdiğin ilişkin ne kadar umursamaz ve ulaşılmaz olduğunu kanıtlamış zaten.

Sana çanak tutan arkadaşların var etrafında. Onların asıl derdi kendi profil resimlerini beğenecek birilerini bulmak aslında. Hiçbiriniz birbirinizin umrunda değilsiniz, istediğiniz kadar kardeş/anne/baba olarak ekleyin.

Tarikat kurmuşsunuz resmen, birbirinizin paylaştıklarını beğenmek için kurduğunuz bir sistem var. Programlanmış bilgisayar yazılımları gibi içeriğine bakmadan her paylaşılanı beğeniyorsunuz aranızda. Siz avutun kendinizi bunlarla bakalım, gerçek hayatınızda beğen tuşu olmayacak yanınızda.

Sizinle aynı nesilde olmam bile büyük hata.

yazı benim değil alıntıdır.