1. 1.
    +3
    timsah yürüyüşü ile şampiyonluğu kutluyordum yeni haberim oldu.
    ···
  2. 2.
    0
    @2 http://www.incicaps.com/images/3062939259.jpg
    ···
  3. 3.
    0
    sadullah attırmış beyler.
    ···
  4. 4.
    0
    @2 ekşici bin
    ···
  5. 5.
    0
    @1 bolu tünelindekilerde birazdan gelirler ;)
    ···
  6. 6.
    0
    iyi yaptın
    ···
  7. 7.
    0
    @1 adam zaman makinesi yolcusu
    ···
  8. 8.
    0
    @2 kendi kendini gibmiş beyler
    ···
  9. 9.
    -1
    Tümcesel doğru gibi önemli kavramlar karşısında epistemolojik öncelik durumu ne olursa olsun, bilgisel gerekçelendirmenin kendi başına kritik bir konu olduğu genelde kabul gören bir düşüncedir. Gerekçelendirmeye ilişkin tartışmalar, önemli bir oranda, önermesel bilginin geleneksel çözümlemesine dair tezlerin ve karşı-tezlerin söylem zeminini aşan bir boyutta gerçekleşmektedir. O yüzden, gerekçelendirme konusuna duyulan ilgi, Gettierci kaygılardan ayrı olarak ele alınmalıdır. Genel bir saptama yaparsak, günümüzde Gettier sorunsalının artık epistemolojinin tartışma konularından biri olmaktan çıktığını söylemek yanlış olmaz. Felsefecilerin çoğu günümüzde üçlü çözümleme üzerinde yapılacak çeşitlemeler yoluyla bilginin sırrını verecek bir formül yakalanabileceği gibi bir inanç taşımamaktadırlar. Ancak bilgisel gerekçelendirme konusuna olan ilginin daha temel iki nedenden kaynaklandığını söyleyebiliriz: tümcesel bilgimizin mimari yapısını sergilemek ve bu yapının dünyayı doğru yansıtabildiğini veya temsil edebildiğini açıklamak. Temelcilik-bağdaşımcılık ve içselcilik-dışsalcılık konularında gelişen tartışmalar bu özsel felsefi sorulara yanıt olarak öne sürülmüş ve geniş hacimli bir epistemoloji literatürünün ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur.
    ···