1. 1.
    +2 -1
    jean baudrillardın simülasyon kurdıbını bileniniz çoktur. inci sözlüğün anarşistliğiyle alakalı soru işaretleri var ya hani, tartışmaya bir de baudrillard boyutu katmak, manidar olacaktır.

    bu paragraf kuramı bilmeyenler ve incici bin kardeşlerim için özet:
    baudrillard'a göre bu düzen yalnızca simülakrlar aracılığıyla varolabilir, çünkü aslında yoktur. her an her saniye sayısız yalanı (simülakrı) her türlü kanaldan sana ulaştırarak, "bak işte görüyor musun, bu sistem gerçek, sen burda yaşıyorsun" mesajı verir. senin bu mesajlara verdiğin tepkiyi de istatistiksel olarak değerlendirir, bir sonraki simülasyonunu verdiğin bu feedback'a göre iyileştirir.

    bu bağlamda disneyland örneği verilmekten laçkalaştı ama vermem gerekiyor: ona göre disneyland çok önemli bir simülakrdır çünkü "disneyland 'gerçek' ülkenin, 'gerçek' amerikanın bir disneyland'a benzediğini gizlemeye çalışmaktadır [... ] bu evrene çocuksu bir görünüm verilmek istenmesinin nedeni, 'yetişkinlere özgü 'gerçek' ve başka bir evren bulunduğu düşüncesini onaylatma arzusudur."

    "test ve anketlerle, yönlendirici sorgulama çalışmaları yani ziyaretçiler buraya kendi kendilerine sordukları soruların nesne-karşılıklarını seçmeye (bulmaya) ya da burada sergilenen nesnelerin kendilerine yönelttiği güdümlenmiş ve işlevsel soruların yanıtı olmaya gelmektedirler."
    "medyanın mesajları bir referandum, sonu gelmeyen testler, kısırdöngüleşmiş yanıtlar, özetle kodun geçerliliğinin sınanmasından başka bir şey değildir."

    tam da bu yüzden, pgiboloji/pgibiyatri çok değerlidir sistem için. konuşamayanların (bebeklerin, hayvanların vs.) veya anlamlı geri bildirim vermeyenlerin (akıl hastaları gibi) dilini çözmek, ne mesaj verdiğini bulmak için çok önemlidir bu alanlar. çünkü sistem her şeyi bilmek ister, gönderdiği mesajlara verilen her mesajı. işte bu yüzden "eskiden sessizliğe mahkum etmiş olduğumuz insanları bugün 'konuşmaya' mahkum ediyoruz"

    baudrillard gerçekten haklı beyler: sistemden aldığınız her gönderi, aslında sizin tepkinizi ölçmek ve ona göre sisteme balans ayarı çekmek içindir. yani aslında "x mi y mi" anketleri, sizin x'i mi y'yi mi desteklediğiniz o anketi yapanların afedersiniz çok da gibinde olduğundan değildir. aslolan o anketi ciddiye alıp 'hür iradenizle' sisteme onay vermenizdir. zira bu düzene inanan her birey " 'oyumu veriyorum, katılıyorum, ben buradayım, bu benim sorunum' türünden sözcükleri usanmadan yineliyorsa bu bir rastlantı olamaz."

    öyleyse bu düzen ancak ateşe ateşle karşılık verilerek, "içeriden" yıkılabilir:

    irrasyonaliteyle. "tek alternatif, mantıksal açıdan bu olayı gidebileceği en uç noktaya kadar zütürmek ve felaket türünden bir çözüm önermektir." bir başka deyişle, sistemin oynadığı bu simülasyon oyununda saçma sapan geri bildirimler vermektir asıl silah. tabiri caizse serseri mayın gibi dolanmaktır.

    "sistemin kendi gerçekliğini kanıtlayabilmesi için göstergelerin sürekli olarak yinelenmesi gerekmektedir." yani sistem size gülmeniz beklenen bir tv programı sunduğunda gülmeniz gerekir. veya bir anket sunduğunda, adam gibi düşündüğünüz cevabı işaretleyip gerekirse anketin altına yorumlarınızla tartışmaya katkıda bulunmanız gerekir. gülmeniz beklenen yerde şok ederseniz, düşüncenizi söylemeniz beklenen yerde tam da düşünmediğiniz şeyi söylerseniz, işte sistem o zaman "içeriden" yıkılır. artık aldığı feedback'ler toplumu kontrol etmede işe yaramaz, çünkü ne tür bir simülasyonun inandırıcı olacağına dair hiçbir 'istatistik' yoktur artık elinde.

    inci de bunu yapıyor işte: anketleri 'gibertiyor', radyo/tv programlarını baltalıyor, "medium is the message" önermesinin en iyi örnekleri olan chat sitelerini baltalıyor. sistem tam anlamıyla inci tarafından "gibiliyor". geri bildirim mekanizmasına ateşle karşılık veriyor.

    sadece eylemleri değil, siteleri de öyle: inci sözlüğü takip ederek bir incici istatistiği tutamazsınız. bu adamlar "şöyle düşünüyor" diyemezsiniz. kim bu adamlar? hatta kaçı adam, kaçı kadın? hiçbir şey belli değil. sisteme istediği geri bildirimi verebilecek hiçbir başlık, hiçbir entry yok. kaldı ki sistemin içinde öylesine bir kanser ki, sürekli yeni başlıklar, yeni skertmeler üretiliyor, doğru düzgün takip bile edilemiyor.

    sürü pgibolojisi bu.nasıl evde televizyondan izlediğin maçla statta izlediğin bir değildir buda öyle.tek başlarına potansiyel düşünceler barındıran insanlar bir araya gelerek birbirlerini bu şekilde etkiliyolar. gaza geliyolar. evet aoaoao harikayız karı kız karı kız modunda aykırılıklarını herkesten farklılık olarak algılayıp aslında kendi içlerinde tek biri oluyorlar. birbirlerinden farksızlar. kendi içlerinde böyle tek vücut olmaya devam edipte günlük hayatta bu durumdan çıkamayacaklarını bilmek üzüyor işte beni. çünkü yok sayılamazlar ki.çünkü heryerde olan insanlar. yaptıkları hareketlerin o sitede başlayıp biteceğine inanmak büyük iyimserlik. söylenecek tek şey bence: bekleyip görücez

    sistem ağlaklığının ve "bakın ben bir şeyleri reddederek onurlu mücadelemi veriyorum" tavrının altında, hayata dair en ufak bir fikirlerinin olmaması gerçeğinin yatttığını düşündüğüm familya. spor denildiğinde akla sadece futbolun geldiği bir ülkede, sistemi eleştirip x takım formasıyla pankart açıp sistemi eleştirmek ne kadar yüzeyselse, imla hatalarıyla dolu ve aslında tam olarak ne demek istediğini kendisinin de bilmediği bir düzine motto yazıp sağa sola "noolur beni takın" demek ve arada "iş arıyorum abiler aslında" dipnotunu düşmek de o kadar yüzeyseldir. ve bazen hayata dair elle tutulur, somut ve inandırıcı bir şeyler yazarken, aynaya değil monitöre bakmak lazım gelir. ki kişi "inci öper" derken farkında olmadan kendisini öpmesin.

    bu arada yaratıcı ve karşıt fikirler bu şekilde ortaya çıkacaksa, ya da bu saçma sapan yöntemler silsilesinin adı baş kaldırıysa, takun iyisi yoktur, tak sadece taktur.

    bir nokta daha, son zamanlardaki atraksiyonlardan dolayı, herkes tarafından özellikle ziyarette bulunmayı planladıkları program sunucuları tarafından tanınır oldular. saldıran değil saldırılan konuma doğru ilerliyorlar. acaba bunun önüne geçmek için yapılmış olabilirmi diyede az bir ihtimal olsada düşündürtmüyor değil.

    saçma sapan bir olaya derin manalar yükleyip sonrasında bu yalana inanma mevzusu her halde dünyada en çok bu ülkede var. bunun sonucu bu tamamen rastgele bir araya gelen ve eğlence-binlik olsun diye sağa sola saldıran sivilceli çocuklar birden özgürlük savaşcısı oldu. daha da kötüsü bu çocuklar toplumun içinden doğan bir tepki hareketi olarak adlandırılmaya başlandı ki bu beni daha da delirtiyor. sezyum bile ben heycan duyuyorum filan diyor ki diyecek laf bulamıyorum. yaptıkları ses getiren eylem diye lanse edilen şey sağı solu arayıp birilerine dedeler, inci giber v.b. kalıpları değişik şekilde söyletmek. sonra bunu yapınca çok anarşist olunuyor göya. anasını sattğımın eğlence anlayaşını ilkokulda bırakmamışmıydık biz?
    - ahmet salatalığı tuzlayarak mı yersin tuzlamayarak mı?
    -- tuzlayarak
    - nihahahahaha
    bundan ne farkı var ulan bu çocukların yaptığının allahınızı seversiniz ?
    gözünüzü seveyim bu adamlar hakkında ne derseniz deyin ama anarşist deyip canımı sıkmayın. ülkede bu kadar anarşist olsa zaten şimdiye bu istanbul komple yıkılırdı. bu çocuklar bildiğin vandal ve hiç bir saygıyı hak etmiyor.

    ergen grup var, yetişkin grup var, ülkücüler var, komunistler var, hiçbir tak olmayanlar var, elitler var, pelitler var var oğlu var işte. sadece küfür eden mallar da var, sadece hakaret eden mallar da, küfürlü cümleler kuran akıllılar da. şimdi bunlardan kötü olan gözüne daha çok batar, ekşi sözlük gibi, burada da yannan kürek bir şey olunca, ilk o dikkatleri çeker.

    inci sözlük üzerine bu kadar misyon yüklememiş, biz neyiz, biz ne yapıyoruz, biz kimiz demiyorken. kraldan çok kralcı, her şeyi bilen, her şeyi tespit eden pek muhterem ekşi sözlük yazarları her şeyi irdeleyip, karakter tahlillerini yapıp, hemen sıfatlarını hazırlıyor.

    bi sakin olun dıbına koyayım, yarak kürek işler tabii ki olacak, buradaki kadar olmasa da, orada da ziyadesiyle embesil ergen, egoları sarsılmış eski sözlükçüler, birilerinden kuyruk acısı olan mevcut ekşi sözlük yazarları da var. ama sırf eğlenenler bile var.

    eğleniyorlar işte altı üstü, bir şeylerden kaçmışlar, bir şeylere kızmışlar, bir şeylerden sıkılmışlar, eğlence yaratıyorlar. ya sen de eğlenceye katıl, ya da oyun oynayanların yanına sokulup çok salakça bu oyun diyen mahallenin huur çocuğu veletlerinden olma.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +1
    jean baudrillardın simülasyon kurdıbını bileniniz çoktur kısmını okudum ve bıraktım nerden bilelim amcık
    ···
  3. 3.
    0
    budur beyler
    ···
  4. 4.
    0
    çok uzun a.q. özet bin
    ···
  5. 5.
    0
    @1 ögp
    ···
  6. 6.
    0
    özet:
    http://www.tokesfunclub.c...tsarikaya-ergenisyani.jpg
    ···
  7. 7.
    0
    @1 bunca bilimsel makalenin yanında birşeyi unutmuşssun . Seviye ;
    seviyeyi bu kadar yüksek tutarsan buralar harab olur .
    ama çok beğendim .
    adam okumuş beyler .
    ···
  8. 8.
    0
    saolun beyler bilime değer veren binleri severim ve ardından giberim
    ···
  9. 9.
    0
    okumadımda şuku verdim
    ···
  10. 10.
    0
    @1 adam özet geçmiş beyler.
    ···
  11. 11.
    0
    @7 şuku
    ···
  12. 12.
    0
    @2 bot beyler
    ···
  13. 13.
    0
    @1 hepsini okudum ve beğendim seviyenden dolayı sana özet geç bin , seviyeyi yükseltme, ekşiye geri dön, seni bu sözlükte dilim dilim giberler madalyalarını veriyorum adam ol ok.kib.by
    ···
  14. 14.
    0
    emeğine sağlık kanka
    ···
  15. 15.
    0
    ne güzel dedin onu. hay ağzın bal yesin
    ···
  16. 16.
    0
    @1 adam haklı beyler okuyun
    ···
  17. 17.
    0
    up u p up
    ···
  18. 18.
    0
    okuyanı giberim
    ···
  19. 19.
    0
    @1 özet geç bin
    ···
  20. 20.
    0
    özet geç bin
    ···