beyler imkansız aşk hikayemi anlatıyorum gelin

kızlar sigara içmiyolardı bu arada. bize eşlik etmek için çıktılar dışarı. sigaralar bitince içeri girdik. birer içki aldık kendimize de kızlara da (kıps). biraz daha muhabbetten sonra kızların başka bi arkadaşları geldi (bu arada tamamen konu dışı, bu arkadaşları olan hatunu çıplak görmüşlüğüm var, off diyim hacı, neyse). onlar ayrıldılar, biz de konsere doğru seğirttik. baktık konser cacık, eve dönelim dedik. bu gece böyle kapandı.

bu arada birazdan yapacağım gibi sigara içmeye çıkabilirim arada. evde sigara içemiyorum. @20 sana bu lafım sen güzel takip ediyosun *

Tamam panpa sorun olmaz severim insanlarin dertlerini dinlemeyi *

anlat panpa

kızlarla ayrılmadan önce de klagib facebook alışmalar telefon verişmeler falan yapmıştık bi ara görüşürüz belki diye. bu aralar hatunların birini abby öbürünü rachel diye biliyoruz. tabi gerçek isimleri değil bunlar. çinliler caponlar isimlerini telaffuz etmek çok zor olduğu için böyle çakma isimler kullanıyolarmış bazen.

rachel biraz daha güzel ama biraz soğuk, bi de koca kafalı. abby de idare eder güzellikte ama çok tatlı. ayrılırken benim bin arkadaş rachel benim olsun, abby de senin olsun zamqhi dedi, ben de eyvallah dedim.

rachelin koca kafasi zütne girsin
cabuk yaz

iki gün daha böyle salak salak geçti. iki gün sonra benim bin odama geldi. tayvanlılarla randevu ayarladım dedi. buluşuyoruz dedi.

@27 sigaraya çıktım kardo kusura bakma yazıyom işte.

biz ikimiz gittik. abby gelmiş ama rachel dediğim gibi biraz öküz olduğu için gelmemiş. günlerden 27 eylül 2012 perşembe. dün gibi hatırlıyorum. gittik bi tane küçük bar gibi bişeye muhabbete başladık.

kız biraz çekingendi. muhabbete çok konu bulamıyodu. biz ilerletiyoduk biraz muhabbeti. orda iki saat falan biralarımızı içtik, muhabbet ettik üç kişi. baktım benim bin bu kıza yavşamaya başladı. bana da "ben bunu da zütürürüm, eki eki" falan diyo. neyse eyvallah dedim, sonuçta randevuyu da o ayarladı.

http://www.youtube.com/watch?v=_aQNY83nzJU

şu şarkıyı dinleyin ayrıca beyler çok moda soktu bugün beni, ondan çok ağladım biraz da.

neyse bardan kalktık, bişeyler yiyip bizim eve geçtik. ev dediysem de yanlış anlamayın beyler onu da anlatayım. iki kişi kızı eve atmadık tabi amk. ev müstakil bi villa gibi bişey. on tane odası var her odada birileri kalıyo. evde 7 belçikalı(5 i kız), bi avusturyalı hatun ve biz kalıyoruz.

evde de biraz muhabbetten sonra benim bin arkadaş kızı kıvama sokmak için benden gitar çalmamı istedi. gitar çalmayı çok beceremiyorum. akdeniz akşamları seviyesinde değilim tabi de keith richards falan da değilim. ama sesim baya iyidir. az ortamda çaldım ama çaldığım her ortamda yüksek beğeni topladım.

tabi binin sesimin bu kadar iyi olduğundan haberi yok. o kıvama sokar malı be zütürürüm zannediyo. ben çaldıktan sonra (hiç unutmuyorum sırasıyla pink bullets, time of your life, you've got the hide your love away, bodrum bodrum ve hallelujah çaldım. hallelujah da kız bitti bana.

neyse kendimi övmeyi bırakıyom şimdi.

gitar çaldıktan sonra saat 10 civarı olmuştu. benim arkadaş kızı evine bırakmayı teklif etti. beni de çağırdı çünkü kızı gibmeye gidiyomuş gibi görünmemek için. hesabında yolda birer içecek daha alıcaz. onun odasına gidicez. sonra ben işim çıktı uykum geldi falan diyip ordan ayrılıcam, onlar debrem debrem. dediği gibi de yaptık, ve kızın odasına çıktık.

odada ama iş öyle olmadı. kızın bilgisayarında kedisinin resimlerine bakıp yorum yapıyoduk. asyalı işte dıbına koyim ipadsiz bilgisayarsız dışarı çıkmıyo. benim arkadaş bir anda ortamın dışında kaldı. alışık olduğu gibi bi kız değildi çünkü. ona vermeyi eve giderken kafasına koymuş değildi. muhabbet onu sarmadı, o da bi süre sonra kemeri bana devredip evden ayrıldı.

dinliyonuz mu beyler ses verin la.

saat 12,5 falan olduktan sonra ben de gideyim dedim yavaştan. ertesi gün ders var hem de devam zorunlu amk. kız bi üzüldü ama. gitmesen dedi. hastasın sen dedi şimdi dışarı çıkarsan daha kötü olucaksın dedi. ki haklılık payı da yok değildi. belçika amk. eylülde hava -5 derece. kalöriferler yanmadığı için ve insan gibi bi yaşam tarzımız olmadığı için hasta oldum gider gitmez. eve gidersem o saatte incecik bi montla hakikaten ebem gibilecek.

tabi ki her normal heterociksüel erkeğin yapacağı gibi itiraz etmedim ve orda kalmaya karar verdim. kız hakkında kafanızda yanlış şeyler oluşmasın diye söyliyim. benim yarım saat falan itiraz etmesem kız benim yanıma gelmeyip sandalyede uyuyacaktı.

neyse kızın yatağına yattık. şakalaşıyoruz falan işte ok o yarı senin yok bu yarı benim. ben tabi ki her erkeğin yapacağı gibi sınırı ihlal edip kıza yanaşmaya çalışıyorum.

tabi ki bulunduğumuz pozisyonun normal bir posizyon olmadığının farkına vardığı için, "umarım sevgilin yoktur, seni bu şekilde görse çok üzülürdü. aldatılmanın nasıl bişey olduğunu biliyorum. çok acı veren bişey dedi." ben de biraz onu biraz olsun rahatlatmak için ve ezik görünmemek için sevgilim olmadığını ve benim de o hissi iyi bildiğimi söyledim. (yalanına sokuyum)

bunu duyunca biraz rahatladı kız ve bana kendi hikayelerini anlattı. bi de onun dertleriyle kafanızı gibmemek için onları özet geçicem.
kızın iki tane eski erkek arkadaşı olmuş ama kıza yemin ediyorum tak çuvalı gibi davranmışlar. bütün iyi niyetini kötüye kullanmışlar. çok üzmüşler kızcağızı. işte o anda içim cız etti beyler. anladım ki o kız da benim gibi. utangaçlığından iyi yürekliliğinden çok çekmiş. hiç sevilmemiş. benim gibi sevgiye aç. belki de o an o kıza aşık oldum ama haberim yoktu beyler.

ben de sıkış hikayemi anlattıktan sonra. öylece sessizce durduk baya bi süre. bu 15-20 dakika içinde kızla daha da yanaştık birbirimize. bütün detayları anlatmayacam tabi ki, ama işte orda seviştik biz beyler. o güzelim kız geldi benim gibi kıllı bi kürdoyla sevişti o gece.