beyler ilk ve son olan aşk hikayemi anlatıyorum

anılarının sonu yokmuş gibi sanki kardeşim allah sabır versin desem ne olur demesem ne olur olan olmuş giden gitmiş hayatına devam ediceksin sürekli bu acıları yaşıyacaksın ama unutma ki birgün sende öleceksin.

...

çaresizdim resmen lan. hani küçük büyük herkes böyle bir hisse kapılmıştır. ayrılık hissine kapılmıştır. illa ki sevgili olmasına gerek yoktu aileden biri olduğunda bile o his vardır. ama benimki daha derindi. yediğim içtiğim ayrı gitmezdi. elin gevur izmirinde ne tak yiyecekti benim conconum ? kimseyi tanımaz etmez. ceyda denen huuryla aynı evde kalacaktı birde ya o çok öfkelendiriyordu beni. ne idüğü belirsiz saçma sapan vıcık bir kızın üniversite hayatını az çok bilirsiniz. gamzeyi bu konuda önceden defalarca uyardım. dikkat et arkadaşlarına dikkat et o ceyda denen vıcığa dikkat et diye en az yüz kez söylemişimdir her defasında tamam aşkım demesinide bilmiştir. benim ceydaya vıcık demem gamzenin çok hoşuna gidiyordu nedense. ulan senelerce ayrı kalmak ne koyardı adama be. koca 1 senenin en fazla 4 ayında beraber olabilecektik geriye kalan 8 ayda ne tak yiyeceğimi hiç bilmiyordum.

@442 senin derdin ne koçum ha ? Herşeyde neden bir pürüz arıyorsunuz olum siz. ne ilgisi beklemesi lan çocuk muyum ben. canım yazmak istedi yazıyorum. Kardeşim sen olaya o açıdan bakmışsın yorumun bu tamam eyvallah ama daha hikayeyi bitirmeden liseli gibi kalkıp malca beni aşağılayacak yazılar yazmayı kesin. sen onları yazınca gelipte seni kimse alkışa tutmaz. hikayenin sonunu bekle sonra konuş.

adam ali ağaoğlu galiba 1 haftadır işi bitmiyor

SONLARDA takA SARMAYA BAŞLADI AMA NEYSE YAZSANA GÖT

...

kolumdan tuttuğu gibi içeri soktu beni. gerisi malum beyler. sabah uyandığımda saat 9 u geçmişti. gamze uyanmıştı mutfaktan müzik sesi geliyordu. sanırım kahvaltı hazırlıyordu başımı tekrar yastığa koyup biraz daha uyumayı düşündüm tekrar dalmıştım. yanağımda bir öpücük hissetmiştim. gamzeydi. sadece yarım saat daha uyumuştum. elimi yüzümü yıkayıp masaya oturdum mükemmel bir kahvaltı hazırlamıştı. yedik içtik sonra onu evine bıraktım. oradanda dükkana geçtim. gamzenin yanımda olmadığı her an boşlukta gibi hissediyordum kendimi. belkide bir kaç gün sonra izmire gideceğinden oluyordu tüm bunlar. ailesi çok bilinçliydi. yani yobaz bir ailesi yoktu. kızlarına güveni tamdı ve haklıydılar. benimde güvenim tamdı. 5 ayı geçmişti ne bir erkekle gördüm ne de bensiz bir iş yaptığını görmüştüm bu zamana kadar. evlenmeye kesinlikle kararlıydım. üniversite biter bitmez basacaktım nikahı.

tatil faslıda böyle geldi geçti çok fazla ayrıntılı anlatmıyorum farkındaysanız. bazı bölümlerde ayrıntıya iniyorum sadece. tekrar konyaya döndük. eve gittiğim an direk annemi görmeye gittim elinden öptüm halini hatrını sordum iyice düşüyordu elden ayaktan beyler. zaten kemoterapi saçlarını kaşlarını kirpiklerini hep dökmüştü. pgibolojik bunalıma giriyordu yavaştan. ben hergün en az yarım saat olumlu düşünmesini kanseri yenmeyi başaracağını söylüyordum. sabahları kahvaltılarını genelde ben hazırlıyordum ev temizliğinin %90 ını ben yapıyordum çamaşırları ben yıkıyor ben asıyorum. evde olduğum her an uğraşıyordum bunlarla. sırf o rahat etsin atlatsın şu hastalığı diye. hiç durmadan destek çıkıyordum anneme babamda öyle ve gamzemde öyleydi. gamze demişken konyaya döner dönmez dediğim gibi kendi aramızda aldık yüzüklerimizi ve taktık. artık dahada resmiyete biniyordu iş. bir yandanda üniversite aklıma gelip canımı sıkıyordu.

olum okuyan yoksa beni burada boş boş bekletmeyinde uyuyum lan kalkınca devam ederim eğer varsa okuyan 2 part daha yazar bırakırım.

cezeryeee

@379 senaryo uydurmuyorum kardeşim. böyle uzun bir sürece senaryo uydurmak için saatlerce oturup düşünecek bir aptal değilim. ben yaşadıklarımı anlatıyorum. burada kimseyi zorla inandıracak değilim ama saygı gösterin biraz.

@611 eyvaallah dostum sizde bu hikayeyi buraya yazma sebebimsiniz. adamsınız.

acaba izmirde neler yapacaktı nasıl insanlar denk gelecekti kimlerle arkadaş olacaktı ne zamandan ne zamana görüşecektik ? kafamı tırmalıyordu bu sorular hep. gamzeyle geçirebildiğimiz kadar vakit geçiriyorduk konyada gezmediğimiz adım atmadığımız yer kalmadı. halit pekekentindende o günden beri haber yoktu sesini soluğunu kesmiştim muallak evladının. gamze gözümde her geçen gün büyüyordu. günde en az 6 saatimde onunlaydım. arada bizim eve gelir annemle laflarlardı. arada annem onlara giderdi. gamzede günler geçtikçe kötüleşiyordu. benim kafamı tırmalayan o sorular onun kafasında da canlanmaya başlamıştı. o kadar belliydi ki yüzü düşüyordu her geçen gün. ona üzülmemesini söylüyordum. her ay en az 2 kez görüşme fırsatı yakalayacaktık sabit olarak. ayda bir ben izmire o da ayda bir konyaya gelecekti öyle sözleşmiştik. ama herşeyden önce anın tadını çıkarmak kadar güzeli yoktu.

...

geldik yine aynı muhabbetler. gamzeyle sözlendik beyler. tek istediğimiz ateşli bir ciksti. annemler ertesi sabah yine kemoterapi için ankaraya gittiler. sabah bende dükkan yolunu tuttum uzun süre kapalı kalmıştı. akşam gamze bize gelecekti. saat 7 gibi dükkanı kapatırken gamze aradı tekrardan içelim mi bu gece ne dersin dedi güldü. olabilir dedim o zaman içkiler benden ne istersin dedi rakı balık yapalım mı içki heryerde var ama bende hale gider balık falan alırım dedim tamam dedi kapattı. bende balık halinin yolunu tuttum. yiyebildiğim tek balık alabalıktı. annemin anlattığı bir alabalık yemeği vardı onu yapacaktım özel sosuyla fırına veriyoruz falan harika birşey ortaya çıkıyordu. eve geldim kapıyı gamze açtı. evin yedek bir anahtarını daha önceden vermiştim ona içeri girdim öpüşmeye başladık bir anda. sonra zar zor kendimi çekerek geceyi bekle bebeğim deyip totoşuna bir şaplak yapıştırdım. o hareketime çok gülmüştü. sonra mutfağa girip balıkları hazırlamaya başladık güzel bir gece olacağı buradan belliydi. çaktırmadan eline baktım yüzük parmağındaydı. benimki de öyleydi. balıklar hazır olduktan sonra gamze masayı hazırlamaya başladı. yeni rakı almıştı 35 lik. bende ne olur olmaz 70 lik bir absolute almıştım. rakıyı 35 lik almasını ben söylemiştim sarhoş olmaz için rakı içilmezdi çünkü. rakıyı zevkine içecektik.

edeceğim dostum bir kaç işim var

AKŞAM KONYAYA GELiYORUM TÜKKAN NERDE BiRADER

aşkını ızdırabını gibiyim

Aga devam et sonunu getir şunun hayattaki en berbat iki acıyı tatmışsın Allah acını hafifletsin.

@215 halit

...

günler böyle geldi geçti işte beyler. şuan geriye bakıyorumda sanki yüzyıl yaşlanmış gibiyim. yaşadıklarım beni bu hale getirdi. şuan ne halde olduğumu bilemezsiniz. çok zordu gerçekten. insanlığın doymamışlığı beni ezdi geçti resmen. gamzeyle artık sözlenmem gerekiyordu. bunu herkes biliyordu. aileme anlattım o da ailesine anlattı. hepsi aynı fikirdeydi. yine 19 ağustos akşamı gamzeyle sözlenmeye gidiyordum. lan ne ara buralara kadar geldik diye tekrar tekrar sordum kendime. birbirimize inanılmaz bağlıydık. benim gamzeyi aldatmam ya da gamzenin beni aldatması düşünülemezdi bile.

...

aşk, sevgi, mutluluk...

Hayatım boyunca inanmayacağım şeylerdi aslında gamzeyle tanışmadan önce. aşığım diye dolaşan insanların aptal olduğunu düşünürdüm hep. olmayan birşeyle nasıl mutlu olabiliyor bu aptallar derdim hep.

Farkettim ki insanlık hep ulaşabileceği birşeylerin peşinde koşturuyordu. aşk en kolay ulaşılabilen ölümcül bir silahtı. insanı yıpratan bazende ölümüne sebep olan. zaman hızla akıyor günler haftalar aylar mevsimler yıllar geçiyor ama o aşkta değişen birşey olmuyordu. bu da onu esrarengiz kılıyordu. gerçek bir aşkı zaman bile yok edemezken insanlar nasıl yok edebiliyordu ? hep bu soruyu düşünürdüm kafamda halada düşünüyorum dostlarım.