beyler ilk cinsel deneyimlerimi anlatıyorum

ses verin beylerr

15 yaşımda bir gün, banyonun önünden geçiyordum. ece'de kapalılık korkusu vardır bu arada, mesela bir yerin kapısı kilitlendiğinde ya da sadece kapandığında bile bazen fenalık basar. asansörlerin hep işkence gibi olduğundan bahseder hatta. neyse, banyo kapısı aralıktı ancak rüzgardan olsa gerek bir karıştan fazlaydı aralık. işte tam o anda o aralıktan eceyi gördüm. yine kapalılık korkusu yüzünden duşakabini bile kapatmıyormuş, bunu ilk kez o an anladım. çırılçıplak su tutuyordu. pek aklımdan geçmeyen bir şeydi ancak o beni farketmesin diye gizli gizli izledim. suyun yeni yeni ele gelmeye başlayan göğüslerinden süzülüşünü gördüm. tüysüz apış arasından geçişini. ilk kez çıplak birini gördüğüm için şaşkındım. 1-2 dakika bakıp heyecanlandım ve odama kaçtım. o dönem yeni yeni öğrendiğimiz 31 çekmeyi o gün ecenin çıplak halini düşünerek yaptım.o görüntünün şokunu 2-3 gün hafızamdan atamadım ancak sonradan yeniden aklımdan çıkmıştı o görüntüler.

bu gülme krizine girmiş durumda resmen ya nolcak sırf biz varız zaten diyor. aldı külodu açığa salladı. hadi taşı çıkar bakalım dedi. ya allah alalh dedim, haid bak kaybolcak diye devam etti. ben daldım dibe gözlerimi açınca ecenin amıyla karşı karşıyaydım. farketmesin diye daha fazla bakmadan dipten yüzmeye devam ettim. külodu göremedim onun dıbına bakınca yönümü kaybetmiştim. yüzeye çıktım, diğer tarafa doğru daldım külodu buldum. dibe dalarak dönüyordum yine tek amacım ecenin vücudunu görmekti. onun hemen dibinde yüzeye çıktım.
al kum çıkardım dipten diyip elimdeki külodu gösterdim güldüm. bu da güldü. külodu aldı ve top haline sokup atabildiği kadar uzağa attı. ya salak mısın aq diyecek ken yarıda kesti ve dudağıma yapıştı. inanılmaz şaşırdım aq. sıkıca bir öpücük attıktan sonra geri çekti kendini ve yüzümüze baktık. bu sefer ben yapıştım dudağına. o kadar ateşli öpüşüyorduk ki sanki 10 küsur yıldır bu anı beklermiş gibi. bacaklarıyla sardı belimi ve boynuma tutunup öpüşmeye devam ettik. beyler bu arada ece oz kardesım degıl amk uvey annemin kızı içest degılım aq

ecenin belini sarmıştım ancak üstümde napacağını bilmiyordu resmen. bu sefer onu sırtüstü yatırdım, sırtıma batıyor bunlar dedi. ben dudağından öpüp susturdum ve gidip gelmeye başladım. gidip gelmeye başladım. viyak viyak inliyordu, o sırada uzunca bir çığlık da attı. hiç bakire gibmemiştim ama bakireliğini o an bozduğuma emindim. ben bozuntuya vermeden devam ettim ve fazla uzun sürmeden tüm her şeyimi boşaldım. sarılmıştık ben onun alnını okşuyordum, saçlarını okşuyordum. bazen, diyordum banyonun kapısı açık olduğunda sana bakıyordum ama ümitsizce. bu hiçbir cevap vermiyor ve nerdeyse yirmi dakika o şekilde yatıyoruz. ardından kalkıp giysilere doğru gidiyoruz ama bunun apış arasından hafif süzülen çok azıcık kanı görüyorum. gel ece diyorum bi denize girelim temizlenelim. giriyoruz belimize kadar ve sonra çıkıyoruz. bu ruh gibi, sanki pişman. şortunu giyiyor, sütyenini bulamıyoruz sanki yer yarıldı içine girdi. blzunu de geçiriyor. bütün eşyalar kum içinde. akşamüstü oluyor güneş aşağı inmeye başlıyor. biz de arabaya doğru yürüyüp biniyoruz buda son parttır beyler benı dınlediğiniz için butun panpalarıma teşekkurler nıck6 ve sukuyu çok gormeyın hadı eyvallah kardeslerım !

bu üstüme çıktıktan en fazla 1-2 dakika sonra eklemlerim zangır zangır titremeye başladı. bunun ıslak amında gidip geliyordum ve düşündüğüm tek şey de buydu. işte o an eklemlerim titredi ve bir anda kendimi saldım. neyim var neyim yoksa içine atmıştım. gibim düştü akabinde, bu kalktı üstümden suratıma tokat yapıştırdı. aptal dedi. beni niye yarı yolda bırakıyorsun. sarıldı yine de, ben de sarıldım. alt dudağımı öpüyordu hafif hafif. yandaki şifonyerden sigarasını alıp içmeye başladı, ben istemediğimi söyledim. kimseye bundan bahsetme dedi. bundan sonra görüşmeyiz de seninle diye ekledi. şaşkındım aq, sanki tecavüze uğramıştım. yarım saat sonra eşyalarımı toplayıp gittim eve. içim içime sığmıyordu bi hafta boyunca. ertesi hafta daha fazla dayanamadım ve eceye anlattım. buse var ya, böyle böyle dedim. ece şaşırdı oha falan filan dedi. yaa işte dedim.

böyle kısa bir konuşmaydı takvimler ileri sarıyordu ve yaz gelmişti. biz de yazlığa taşındık haliyle. ilk 1 hafta babam yazlıktaydı, sonraki 2 hafta füsun anne. onun dışında onlar sadece haftasonları gelecekti. biz de komşulara emanettik haliyle.
bizim yazlıktaki elemanlarla takılıyorduk bütün yaz. yazımın dıbına koyacak olaysa bir dejavuydu aslında. ben üst katta odamdan çıkmıştım merdivenlere gidiyordum. banyonun önünden geçtiğimde banyo kapısı yine yarıya kadar aralıktı. içeride eceyi gördüm çırılçıplak köpüklü saçlrından gözünü açamıyordu. ben de hafif hafif bakıyordum. baktım baktım ve görür diye hemen odama devam ettim. fena olmuştum dıbına koyim fena. otuz bir çekip rahatlayacaktım ama ece duştaydı, onun çıkmasınıbekleyip 31 patlattım.

eceyi plajda falan bikinili görünce bakışlarımı değiştiriyordum dıbına koyim. bütün yaz ruh gibi dolaştım. bütün yaz. takvimleri biraz hızlı sararsak, yeni ilişki yaşayıp kimseyi gibemediğim bir kış daha geçirmiş ve 17 yaşıma basmıştım. yaz geldiğinde bu sefer yazlığa gitmemiştik çünkü baharın sonlarına doğru sel basmıştı yazlığı. haftasonlar otellerde takılıyorduk babamlarla.

18 yaşıma bastığım kış günü babam yeni bir yazlık aldı. farklı bir yerdeydi, arkadaş grubumuzdan da kopmuştuk. ben de pek giblemediğim üniversite sınavlarına girecektim. ardından takvimi biraz daha ileri sararsam 18 yaşımın ilk yaz günü gelmişti, benim yaptığım ilk şey ehliyet almaktı 18 yaşımla ilgili. hiç çalışmadığım üniversite sınavından berbat bir not alacaktım.

yaz gelir gelmez altımda mercedesle yeni yazlığımıza gittik. her zamanki gibi 1 hafta babam 2 hafta füsun anne ve diğer haftalarsa biz kendi çapımızda takılıyorduk yazlıkta. liseden falan arkadaşları çağırmıştık falan filan, sonra onlar da döndü. neyse beyler, yazlıkta kimse kalmayınca inanılmaz sıkılmıştık eceyle. 30 dakika mesafede baya taşaklı kulüpler falan vardı. gerçi ece 17 yaşındaydı amk almazlardı, ama yine de gittik. arabayı kulübün önünde görünce kapıdaki güvenlikler falan da hafif yumuşamıştı bize karşı. eceyi sevgilimmiş gibi sorunsuzca içeri soktum. o gece içtik coştuk eğlendik. arabayı da otoparkta bırakıp taksiyle döndük. ece baya sarhoştu, biz taksiden iner inmez evin önünde kustu.

bu şekilde yürüyerek karaya çıktık. ece anadan doğmaydı benim altımda bir tek slim boxer vardı. öpüşmeye devam ettik ve ben altımdaki boxerı da çıkardım. gibim balta gibi dikti azgınlıktan.
çıldırmış gibiydik, kumluk alanı aşıp kütüğün oraya geldik ordan da ormanlık bölüme doğru geçtik rahat bir ağaç dibi bulduk ve delicesine öpüşmeye başladık. hiç konuşmadan öpüşüyorduk elim göğüslerine gidiyordu. eceyi yeniden kucağıma aldım ve balta gibi olmuş gibimi tuttum, sırtıma batmayan ağaç parçası kalmamıştı. sırtüstü yerdeydim. gibimi yavaşça dıbına zütürdüm. bakireyim dedi. umurumda değildi, onun da. devam ettim ve iyice soktum

hafif panik olmuştum amk bişi olmasın kıza diye. zar zor eve yürüttüm banyoya soktum orda klozete kustu. öyle iğrenç ksuuyordu ki ben de kusacaktım nerdeyse. sıcak suyu falan açtım ece dedim yıkan istiyorsan sen sıcak su açık çıkıorum ben dedim. çıktım bi 10-15dk kapının önünde bekledim bu çıkmayınca kapıdan hafif girdim. bu küvette uzanmıştı giysileriyle su açık vaziyette. eh ya naptın falan gibi konuştum ama gözünü açamıyordu. hemen gittim bunun odasına pijama falan getirdim. al dedim ece şunları giy bak ben dışarıdayım dedim. bu hafif daha iyiydi suyun da etkisiyle ayılmıştı biraz. 5 dakka sonra pijamalarıyla çıktı. bunu yatağına yatırdım. bir şey olursa yandayım ben seslen tamam mı dedim başını evet anlamında yukarı aşağı sallayıp yattı.

sonraki hayatınız nasıl devam etti reis şuan nasılsınız

eh iyi la dedik, atladık arabaya bu çevreyi dolaşmaya başladık. dere kenarında durup su içtik vs. sonra arabayla geçişin olmadığı bir koya geldik, arabayı girişte bıraktım içeri doğru yürüdük. ormanlık alan, ağaçlık vs. ilerisi de mavi ötesi bir deniz. o zamanlar daha gibilmemişti buralar. taş üstünde taş yoktu, her şey doğaldı. vay dıbına koyim yav dedik. sahille ağaçlık alan arasında toplasan 4 metre vardı. o kadar yeşile bulanmış bir yer.biz çiftlikteki dayıdan şeftali falan almıştık bir sepette. sahil kenarında bir kütüğe oturup onları falan yemeye başladık. amk doğal güzellikten ölecektik. ece dedi ki hadi denize girelim ya inanılmaz güzel görünüyor. yok dedim ece giremem ben mayo falan getirmedim valla. e ben de getirmedim nolcak kimse yok etrafta ya nolursun dedi. yok kızım sapıtma dedim. aman bee ben girerim o zaman diye artistlendi. bunun kıçında 1 karış uzunluğunda kot şort üstünde de beyaz bluz vardı. denize doğru ilerleyip diz seviyesine kadar yürüdü. soğukmuş ya diyip güldü, taşlat batıyor falan dedi. ulan bari ben de gireyim diye telefonu anahtarı vs. koydum bi kütüğün üstüne.
üstümü de çıkardım bi tek şortla kaldım. geliom ben de dedim, gel gel dedi. ulan şort da sert kumaştan kanvas mı deniyor ne. ece giremem ben böyle dedim. yaa çıkar şortunu alla allaaaaaa diye bağırdı. bi cevap da veremedim amk. sonra bu da geldi kıyıya löp diye kıçındaki şortu çıkarıp külotla durdu. napıyosun kızım dedim denize şortla girmicez heralde diyip bluzunu de çıkardı. rengi tutmasa da iç çamaşırı türü şöyleydi: http://tinyurl.com/c8a83bs

ayrıca belirteyim kızın yüzü de inanılmaz benziyor eceye. ece 170 civarında falandı boy olarak uzun bacak derdim hatta bazen.

sütyen külotla kalınca ben başımı çevirdim. tamam dedi sen çevir başını bakma bu tarafa. sütyenini çıkarıp suya doğru koştu, ben arkadan sütyensiz sırtını ve minnacık külodunu gördüm. o sırada atladı denize. ben de şortu çıkardım yannanım kalkmış amk slim boxerda bile belli oluyor. hiç beklemeden koştum denize, görmesin gibimi diye. yüzmeye başladık. 50 metre falan açıldık sonra iyice yorulunca yan yana durduk suyun üstünde. su o kadar berraktı ki ecenin göğüslerini camdan izler gibi izleyebiliyordum. gözüm sürekli oraya kaydığı için yüz yüze gelmemeye çalışıyordum. nefes nefese kalmıştık kulaç atmaktan. inanılmaz su demi diye konuştuk durduk boş boş. biz konuştukça benim gözler onun göğüslerine kaydı. bu gülüp bakma len bakma ehehahaha diyip yüzüme su attı. ya bakmıyorum alla alla dedim, alınganlık yaparcasına.

sonra bu dip daldı çıktı. ben de kafamı sokup çıkardım. yine gözüm memelerine kaydı, gibiyim ya dedim içimden. bu yine baktı sırıttı. bakçaksan bak bee amma zorladın kendini bakarak çocuk olmuyor korkma bu kadar diyip güldü. konuşmalara bak yaaa diyip yüzüne su attım ve hafif boğuştuk suda. o an vücutlarımız birbirine yapıştı resmen bu dur su kaçtı diyip bana sarıldı sıkıca. göğüsleri göğüslerime yapışmıştı. dudağı beş santim önümdeydi. şöyle bir saniyelik birbirimize baktık.bu birkaç saniye süren bir şeydi. sonra ayrıldık yeniden birbirimizden ve kıyıya yaklaşmak için yüzmeye başladık. su boy hizamıza yaklaşınca durduk yeniden. bi sessizlik oldu esasında. öylece durduk suyun üstünde. dipten kum çıkarim mi dedim zaten boy yer neyini çıkarcan dedi gülercesine. ben daldım dibe her taraf taşlık amk, aldım bikaç taş çıkardım. bu sefer bu dipten kum çıkarıyım mı dedi, kum yok taş var sırf dedim. daldı.
dipten çıkınca al çıkardım taş ahahahaha diye kahkahalarla gülüp elindeki toz pembesi külodu sallamaya başladım. kızım manyak mısın napıyorsun dedim.

ben pantolonumu indirir indirmez bu üstünde yalnızca külotla üstüme atladı. kondomum bile yoktu, ben bunu söyleyince bu dudaklarını dudaklarımdan çekti. aptal mısın sen dedi, nasıl almazsın. bilmiyorum, diyecektim ama bu suratıma hafif bir tokat indirip yeniden öptü. ve bir eliyle de gibimi tuttu. beton gibiydi gibim. ardından külodunu çıkartıp gibimin üstüne bıraktı kendini. 31 çekmekle alakası yoktu bu deneyimin, çok heycanlıydım napacağımı bilemedim.

o kadar agresif hareket ediyordu ki, dudaklarım morarmıştı. sonra bir hışımla dudaklarını çekti ve beni elimden tutup yukarı kata yürüdü. bunun pembelerle kırmızılarla dolu odasına girdik.öyle bir hışımla soyunuyordu ki, ben sırtüstü yattığım yatakta hiçbir şey yapmadan durmuştum. bu üstünü çıkardı çıkar pantolonunu salak diye bağırdı. ben oturur pozisyona geçip pantolonumu indirdim elim ayağım titriyordu dıbına koyim. buse altından pantolonunu çıkardı inanılmaz hoşuma giden bir külodu vardı. ne bileyim o yaşta bi kız züt gibi külotlar giyer sanıyordum ama o şu capstekine benzer bir şey giyiyordu: http://tinyurl.com/cf4r37c

her şey annemle babamın boşanmasıyla oldu. ben 3 yaşımdayken annem babamı terketti ve beni de oç gibi ortada bıraktı. babamla yaşamaya başladım. babam da yalnız başına bana bakmaya dayanamadı ve füsun anneyle evlendi, ben 4 yaşımdaydım. füsun anne de boşanmıştı, ilginç bir şekilde babamla paralel hayatları vardı. füsun anneyi de o dönem eşi terketmiş ve ukraynaya kaçmış (ben bunları 19 yaşımda falan öğreniyorum) füsun abla da 2 yaşında kızıyla ortada kalıvermiş ve babamla tanışmışlar iş yerinde, oradan da evlenmişler vs.bu süreçte babam da parasına para katıyor ve iyice zengin bini olmaya başlıyordum. ben füsun anneler ilk geldiğinde, kızı eceye inanılmaz tav olmuştum. şuan aklımda kaldığı kadarıyla kıskançlık krizlerine giriyordum, hatta oyuncaklarını falan kırıyordum. babamın falan anlattıklarına göre de inadımdan yapmadığım hiçbir şey kalmıyormuş. neyse, ben 10 yaşıma geldiğimde hepten zengin bini olmuştuk.

evet beyler benı bılen bılır neyse yavaştan başlıyım anlatmaya
sadece benim entrylerım için http://inci.sozlukspot.co...yorum/@pas%20versene%20oc

la anlatma gibtir git andaval

şubat ayı başında ayrıldık.
bu sırada ben 16 yaşıma basmıştım. bizim dublex evin etrafında arkadaş grubumuz vardı. onlarla takılmaya başlamıştık, büyüdüğümüz için artık en azından dışarıda durmamıza izin veriyorlardı. o yüzden eceyle eskisi gibi 24 saatimizi geçirmiyorduk. bense, bizim siteden buse diye bir kıza göz koymuştum. esmer bir hatundu, benden 1 yaş büyüktü. kısa sürede yakınlaştık ve benim sinema teklifim sonunda sinemaya gittik. orda ilk kez öpüştük.
buseyle çıkar gibiydik ama sanki yaş muhabbetinden çekiniyordu. o yüzden bu işin bir ismi yoktu. ismi olacağı gün ise bir 27 şubat cumartesisiydi. o gün buseyle dışarıda takılmıştık ve beni evlerine çağırdı. bizim evin 4 ev yanındaydı. evlerinde kimsecikler yoktu. buse ilginç bir kızdı, 17 yaşına göre oldukça büyük gösteriyordu. boy olarak değil. sadece bakışları, hareketleri bakımından. biz eve girer girmez bu dudaklarıma yapıştı. dakikalarca öpüştük benim gibim mermer gibi olmuştu resmen.