Bugüne kadar din düşmanlarının ve inanmayanların, islamiyeti karalamak adına dillerine doladığı, sevgi ve hoşgörü esasına dayanan güzel dinimizi bu sayede yerden yere vurduğu recm cezasının ne olduğunu bilmek ve bunun Kur'anda var olup olmadığını irdelememiz gerekir. Şimdi recm cezasının Kur'anın bir emiri olduğunun nasıl uydurulduğuna ve yine güzel dinimiz islam'ın üstüne, inanmayanlar tarafından nasıl kendilerince uydurulup bugüne kadar ulaştığına bir göz atalım;
Recm cezası ilk olarak yahudilerin kutsal kitabı Tevratta bahsedilen bir cezadır. (Bkz. Tevrat'ta Recm Cezası) Fakat o dönemlerde bu hüküm, o toplumdaki değer yargıların belkide bastırılması ve doğal bir eylem olarak görülen zinanın çok kısa bir sürede algıda değişikliğe yol açıp Allah katında çok çirkin bir eylem olduğunu gösterilmesi için gönderilmiş olabilir. Bu yine insanların iyiliğinedir. Yoksa bizim günah işlememiz veya işlemememiz yine bizi ilgilendirir. Allah'ın bizim yaptığımız ibadetlere ihtiyacı yoktur. Bu geleneğin sürdüğü yıllarda peygamberimiz Hz. muhafazid'e (sav) Peygamberlik gelmiş ve o nurlu ve mübarek insana Allah katından ve yine yüce Allah'ın kelamlarından oluşan Kur'an-ı Kerim'in ilk ayetleri Cebrail (a.s) tarafından tebliğ edilmeye başlanmıştır. Kur'an-ı Kerim'de, zina edenlere verilmesi gereken ceza hükmü Nûr suresinde geçmektedir. Bu sure, iniş sırasına göre 102. sıradadır. Peygamber Efendimiz, Kur'an-ı Kerim tam olarak tamamlanana kadar geçen 23 yıllık sürede, önüne gelen sorunlara eğer daha o konuda hüküm içeren bir ayet inmediğinden Kur'andan hüküm bulamıyorsa, yine Allah'ın gönderdiği kutsal kitaplarda çare aramaktaydı. Bu en doğal ve en doğru olan olayda, biz farketmesekte yüce Allah'ın mübarek Peygamberi bize şöyle bir ders veriyor. " Her ne olursa olsun hükmünüzü ilk olarak Allah'ın kitabından verin "
Şimdi bu bilgiler ışığında recm cezasını meşru göstermeye çalışan kişilerin iddilarına bakalım;
1) Recm cezası peygamberimiz Hz. muhafazid'in uyguladığı bir cezadır:
Recm cezasının Peygamberimiz Hz. muhafazid'in (sav) uyguladığına dair rivayetler olsada bu rivayetle kesin gözüyle bakamayız. Çünkü zaten bu rivayetler adı üstünde rivayet olmasıyla birlikte, yazıldığı kitaplarda ihtilafa düşülebilecek konular hakkında bulunan rivayetlere hiç bir zaman kesin, sahih rivayetlerdir gözüyle bakılmamıştır. Tırmizi ve Müslim'de nihayetinde bir insandır ve topladığı hadisler içinde elbette yanlış aktarılmışlar olabilir.
2) Eğer bu rivayetler doğruysa ve Efendimiz Hz. muhafazid(sav) recm cezasını uyguladıysa/uygulattıysa bu durum nasıl açıklanabilir ?
Peygamberimiz Hz. muhafazid (sav) yukarıda belirttiğimiz gibi Kur'an inerken geçen 23 yıllık sürede hakkında ayet inmemiş hükümleri daha önce inmiş kutsal kitaplara bakarak hüküm çıkartmaya çalışıyormuş. Rivayet edilen olay, belkide Nûr suresi inmeden önceki dönemde gerçekleşmiş ve Peygamber Efendimiz, bu durumu Kur'an-ı Kerimde bir hüküm bulamadığı için Tevratta olan cezayı tatbik etmiştir. Bu bilgiyle bu rivayetlere " doğrudur " bakış açısıyla bakarsak, bazılarında zaten bu cezayı Peygamber Efendimizin üzülerek ve istemeden yaptığı söylenmektedir. (ibrahim Peygamber'in istemedende olsa çocuğunu kurban etmesinin istenmesi ile imtihan olunduğu gibi, Efendimiz'de sırf Allah'ın emri olduğu için bu cezayı uygulamış olabilir.)
3) Recm cezasını içeren ayet bir keçi tarafından yenilmiştir ama ilk Kur'an indiği zamanlarda bu ayet varolduğu için uygulanmalıdır:
Bu saçma rivayetin dorğu olduğunu söylemek bile aslında Kur'an-ı Kerimde geçen hükümleri inkar etmemiz anldıbına gelir. Çünkü bakınız Allah, kutsal kitabımız Kur'anda bu konuyla ilgili ne diyor;
Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur. (isra Suresi 36. Ayet)
Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız. (Hicr Suresi 9. Ayet)
Bu yüzden Kur'anın bir sayfasının bir keçi tarafından yenilmesi yalanına inanmamalıyız. Kur'an Haktır ve Allah tarafından, Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam aracılığıyla bize tastamam bir şekilde gönderilmiştir. Dikkat ederseniz Kur'anın değinmediği bir konu kalmamış ve akıllarda en ufak bir soru işareti bırakmamıştır.
Bu nedenle sevgili kardeşlerim Nûr Suresinde zinayla ilgili Allah'ın sınırı olan şu ayeti bir sınır olarak kabul etmeli ve yalnız ve yalnız bunu tatbik etmeliyiz.
" Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah dini(ni tatbik) hususunda sizi sakın acıma duygusu kaplamasın! Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun. (Nur Suresi 2. Ayet) "
Peygamberimizin sünnetinin arkasına saklananlarada yine Efendimiz Hz. muhafazid'in bize haber vermek istediği şu olayda geçen konuşmayla ders almamız gerekir.
Hz. Muaz, Medine'den ayrılacağı sırada Peygamber Efendimiz ona, "Sana herhangi bir dava getirildiği zaman nasıl ve neye göre hüküm verirsin?" diye sordu.
Hz. Muaz, Allah'ın kitabındaki hükümlerle hüküm veririm" dedi.
Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Eğer Allah'ın kitabında onunla ilgili bir hüküm bulamazsan neye göre hüküm verirsin?" diye sordu.
Hz. Muaz, "Resûlullahın sünnetine göre hüküm veririm" dedi.
Resûl-i Ekrem Efendimiz bu sefer, "Resûlullahın sünnetinde de onunla ilgili bir hüküm bulamazsan, ne yaparsın?" diye sordu.
Hz. Muaz, "O zaman, kendi görüşüme göre içtihad eder, hüküm veririm" dedi.
Resûl-i Ekrem Efendimiz bundan son derece memnun oldu. Bu memnuniyetini şöyle ifade etti:
Allah'a hamdolsun ki, Resûlullahın elçisini, Resûlullahın razı olduğu şeye muvaffak kıldı.
Yani bir hükümle ilgili ilk Kur'an orada yoksa sünnet, orada yoksa güvenilen alimlerin görüşleri ve eğer orada da yoksa tüm bilgiler ışığında kendi akıl süzgecimizden geçirdiğimiz fikrimiz olmalıdır yolumuz.
Çeşitli din adamlarından recm ile ilgili görüşler;
Eski Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ateş, adres olarak Tevrat’ı gösteriyor: “Kur’an’dan önceki dönemde zina suçuna taşlama(recm) cezası uygulanırdı. Çünkü bu husus Tevrat’ın açık hükmüdür. Hz. Peygamber, kendisine özel hüküm gelmeyen konularda kitap ehlinin uygulamalarına ve Arap geleneğine uyardı. Taşlamanın vuku bulduğu hakkındaki rivayetler, zina konusunda Kur’an’ın hükmü gelmeden önceki döneme ait olmalıdır.”
Prof. Dr. Hayrettin Karaman’a göre zinanın islam dinindeki cezası kesinlikle recm değil; “Kur'an-ı Kerim'de evli bekâr ayrımı yapılmadan zina suçunun cezası recm değil 100 sopadır” Karaman, emredilen yüz sopanın vurulmasının rastgele bir şekilde değil de belli bir standartta yapılması gerektiğine ve cezanın suçluyu suçüstü yakalayan tarafından da verilemeyeceğine dikkat çekiyor
Prof. Hayri Kırbaşoğlu: islam fıkhında recm cezasının varlığını iddia eden pek çok islam âlimi, bunun Kur’an’la herhangi bir ilgisinin bulunduğunu ileri sürmüş değildir. Sadece bu konuda birtakım rivayetlere dayanmaktadırlar. Konuyla ilgili rivayetleri bütünlük içerisinde ve hem isnad hem de metin tenkidi uygulayarak kapsamlı bir incelemeye tâbi tutamadıkları için de, bunların Kur’an’ın celde hükmünü değiştirebileceğini düşünerek ciddi bir hata işlemişlerdir.
Hidayet Şefkatli Tuksal: Kur’ân-ı Kerim’de zina eden kişilere ve zina ihbarı yapan kişilere yönelik âyetler, Hz. Aişe'ye atılan zina iftirası sonrasında nazil olmuştur. Bu ayetlerden önce zina eden kişilere yönelik kurumsal herhangi bir cezalandırma yoktur.
Bu konuyla ilgili eski Diyanet işleri başkanı Prof. Dr. Süleyman Ateşin yazısını okumanızı tavsiye ediyorum. Aşağıdaki linkten bu yazıya ulaşabilirsiniz;
http://www.suleyman-ates....kurani_kerim_ve_recm.html
Konuyla ilgili yazılan diğer yazılar;
http://www.birikimhaber.c...da-recm-cezasi-yoktur.php
http://www.haber7.com/hab...te-recm-var-mi-yok-mu.php
http://arsiv.sabah.com.tr/2004/10/11/gnd106.html