1. 26.
    0
    don kişota rastladım.
    ···
  2. 27.
    0
    don kişot rosinantesiyle turuncu otların üzerinde yürümekteydi.
    ···
  3. 28.
    0
    usulca yanına yaklaştım.
    ···
  4. 29.
    0
    başta beni düşman sanıp kılıcını çekti. sakin ol dedim. ben dostum dedim.
    ···
  5. 30.
    0
    pekala dedi don kişot reyiz, atından usulca indi. yanıma geldi.
    ···
  6. 31.
    0
    ey kaybolmuş yakışıklı, ne arıyorsun bu tehlikeli bölgede dedi.
    ···
  7. 32.
    0
    beyaz tavşanı takip ettim dedim.
    ···
  8. 33.
    0
    "beyaz tavşan aslında senin içinde" dedi. işte bu laf hayatımı değiştirecekti beyler.
    ···
  9. 34.
    0
    ben tabi bu arada beyin amcıklanması yaşıyordum.
    ···
  10. 35.
    0
    "heyecanlanma, bu savaşta ben ve sevgili cılız atım rosinante senin yanında olacağız" dedi.
    ···
  11. 36.
    0
    peki dedim, sen ne arıyorsun burada don ki reyiz?
    ···
  12. 37.
    0
    sancho panzayı kaybettim, ben de onu arıyorum, ama artık seni korumak ulvi görevimdir dedi.
    ···
  13. 38.
    0
    yola koyulduk.
    ···
  14. 39.
    0
    risk budur diyerek gördüğümüz herşeye saldıracaktık.
    ···
  15. 40.
    0
    ileride poseidon gözüktü.
    ···
  16. 41.
    0
    denizden yeni çıkmıştı. ılık züte benziyordu.
    ···
  17. 42.
    0
    don kişot kılıcını kınından çıkardı, rosinantesiyle beraber poseidonun üzerine koşturmaya başladı. ben geriden seyrediyordum.
    ···
  18. 43.
    0
    tam kılıcını poseidonun vücuduna saplayacaktı ki, bir şimşek çaktı. zeus, poseidonun imdadına yetişmişti.
    ···
  19. 44.
    0
    zeus yukarıda gözüktü.
    ···
  20. 45.
    0
    hasgibtir dedim. çünkü o da bir ılık züttü. ama kıllı bir ılık züttü.
    ···