1. 269.
    0
    bana soracak olursan kardeşim, çok saçma derim
    ···
  2. 268.
    0
    napıyosaan hayvaan dedi bana
    ···
  3. 267.
    0
    sonra tuttuğum gibi çat çut gibmeye başladım
    ···
  4. 266.
    0
    acıdım ve sarıldım
    ···
  5. 265.
    0
    ve "bilöv" yapmaya başladı
    ···
  6. 264.
    0
    "Eyvah babam!" dedi bir güzel..
    ···
  7. 263.
    0
    12.5 falandı
    ···
  8. 262.
    0
    -@257 huur çocuğu-
    ···
  9. 261.
    0
    çünkü çükü daha tam kalkmıyordu ve kemerle ona destek olmalıydı
    ···
  10. 260.
    0
    doladı eline
    ···
  11. 259.
    0
    liseli o sinirli kemerini çıkardı veee
    ···
  12. 258.
    0
    @257 ne bozuyon len
    ···
  13. 257.
    0
    süzülmekten zütünde bir sızı hissetmeye başlayan kızın sonunun hazin olduğunu düşünenlere tokat gibi bir cevap veren şahin k., denizden gelen buz gibi yannanını hissizleşmeye başlayan bir başka buz ve ayrıyeten karpuz gibi olan kızın zütüne doğru zütürürken, bedenini kaplayan o postumsu kıllar rüzgara karşı büyük bir uyum içerisinde bir o yana, bir bu yana yalpalanmakta ve mağrur ve mağdur maximus, nam-ı diğer ispanyol'un öldükten sonra kendisini buğday tarlasındaki başaklara ellerini sürterek tek hakiki varlığı olan karısı ve çocuklarına doğru yol alış sahnesini hatırlatmakta bir sakınca görmeyerek üzerinde bulundukları metabolizmanın o en bir yeni ve muhteşem filminin fragmanıyla inci sözlük ahalisini baş başa bırakmayı can-ı gönülden isteseler de, buna ancak yazdığı cümlenin yeteri kadar uzun olduğuna kanaat getirdikten sonra izin verme fikrinde olan yazarın parmakları, yazarın dimağının karanlıklarındaki vahşi ve yahşi düşüncelerin esiri bir halde kah klavyenin tuşlarına dokunmakla görevlendiriliyor, kah yazarın yerküre üzerinde dengede durabilmesini sağlayan iki uzvunun arasındaki "fevkaladenin fevkinde" olarak nitelendirilebilecek nicelik ve nitelikteki azman minaresinin kılıfını eczaneden çalmakla istihdam ediliyor, kah yazarın aykırı ve haşin üslubunun önlenemez cazibesi karşısında şuhluğunu ve dilberliğini yitirerek bir gelecek multiple orgazmların şiddetinden açlıkla terbiye edilmiş aslanın kafesine atılmış hissiyatına kapılarak kaçmak isteğiyle, bir yaşayacağı o lezzete duyacağı minneti ifade etmek için yazarın böğründe gözlerinin altı morarana değin hunharca ağlamak isteği arasında kalmış bulunan afet-i devran, femme fatale dişi yakarışın gül bahçesi kokulu, şerbet tatlı, deve toynağı görünümlü, cima esnasında oluşan gaz devinimlerinin sonucunda bas sesler çıkaran, yazın kavurucu sıcağında ağza damlatılan ege'nin en mutena zeytinlerinden üretilmiş zeytinyağının insanın boğazında bırakacağı o nemlendirici, ferahlatıcı, kayıp ve kaybolup gitme hissiyatını uyandıran biricik goncasını ritmik hareketlerle uyarmak vazifesiyle karşı karşıya kalıyorlar ve bu makus ve mapus talihlerini değiştirmek için yapabilecekleri hiçbir şey olmadığı gerçeğiyle yüzleşme cesaretini kendilerinde bulamıyorlardı; zira adı üstünde "ellerim ayaklarım, ayakta parmaklarım" cümlesinin yüklemi mi, yoksa öznesi mi olduğu belli olmayan figüranıydı onlar işte.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 256.
    0
    sonra senin taklu gütünü gibiceme, kendi kötümü giberim daha iyi diyerek yarra çevirdi veeee
    ···
  15. 255.
    0
    ne varmış halimde amcık diyip malı adamın kafasına 3 kere vurdu
    ···
  16. 254.
    0
    kanka senden bir zütümü esirgeyecem cevabını alan genç olduğu yerde kalakaldı cünkü...
    ···
  17. 253.
    0
    seni gibmek için o kadar yol geldim ama senin haline bak
    ···
  18. 252.
    0
    bu daha başlangıcın başlangıvı bile değildi ve birden karşısında onu gördü ve şöyle dedi:
    ···
  19. 251.
    0
    ama bu daha kırlangıçtı
    ···
  20. 250.
    0
    lan amq hikayenin binler
    ···