1. 26.
    0
    askılı bir elbise giymiş çiçek desenli. cantasıının ipini göğüslerinin arasına yerleştirmiş. gülerek yklaşıyo. ben tabi duurumu belli etmemek için sakin olmaya çalışıyorum ama babasının elini öpmek için uzattığım elim titriyor. o derece yani.. annesiyle babasıyla öpüşme faslından sonra sezen’e döndüm. durumu kurtarmak için “kardeşim” deyip sarıldım. o da sarıldı. “ooyy.. kardeşiiim. çok çözledim sizi” falan… klagib gurbetçi karşılaması işte. ellerindeki valizleri aldım arabaya yerleştirdim. sığmayacağımız için amcamın arabasını da almıştık babam o arabadaydı. babamlar ve onun annesi babası amcamın arabaya bindiler. sezen ben bi de kardeşi de bizim arabaya geçip yola çıktık.
    ···
  2. 27.
    0
    sezen yanıma oturmuştu. “kız” dedim “sen git gide daha da güzelleşiyorsun ne bu”.. hakikaten de öyle.. dudağına renksiz parlatıcı sürmüş. zaten iri dudakları daha da bi ortaya çıkmış.. offf… gidene kadar havadan sudan konuştuk. eve geldik bavulları falan yerleştirdik içeri. zaten bizimkiler temizlemişti evi yola çıkmadan 2-3 gün önce. bunları da yerleştirince duş falan alıp dinlenmeleri için bıraktık. hava zaten sıcak. ben de denize gitmek için çıktım. ama aklım hala sezen’de.
    ···
  3. 28.
    0
    @37 daha neler oldu panpa sen dinle amk.. kardeş mi kaldı ortada.
    ···
  4. 29.
    0
    @40 aynen.. atakumdayım panpa.
    ···
  5. 30.
    0
    güneş gözlüğüm, havlum, soğuk kola falan.. sahilde güneşleniyorum. hava nasıl sıcak. plaj ana baba günü. zaten sezen gelmiş, her anlamda yanıyorum. üstüne bi de güneş olunca beyin amcıklaması geçirmeyeyim diye yedek havluyu hafifçe başıma sardım yattım. yarım saat geçti geçmedi sıçrayarak kalktım. çünkü sıcaktan kavrulan yüzüme buz gibi su döküldü. mahallenin binleridir diye geçirdim ilk anda tam küfrü basıyordum sezen’in gülüşünü duydum.
    ···
  6. 31.
    0
    @45 züte geliriz panpa gerenk yok şu an. du bakalım atarız belki.
    ···
  7. 32.
    0
    böyle bir güzellik, böyle tatlı gülüş yok! yok arkadaş! siyah bikini giymiş kahverengi teniyle nasıl uyumlu. bikinisi parlak kumaştan büyük göğüslerinin uçları iki iri nokta halinde belli oluyor. gözünde büyük güneş gözlüğü, üstten toplanmış saçlar. tanrım! sana geliyorum! “naber kız” diyorum ama göğüs uçlarından gözümü alıp yüzüne bakamıyorum. sezen pis bir sırıtmayla “noluyo azdın mı hacı” dedi kırık dökük türkçesiyle… “yoo gayet iyiyim” diye geçiştirdim bin bi sırıtmayla. ama utandım bi yandan da…
    ···
  8. 33.
    0
    . sezen havluyu serdi yanıma uzandı. birbirimizi görmediğimiz bi senede neler yaptığımızı anlattık. hasret, özlem ama bir yandan da birbirimizden sakladığımız bir arzu vardı sanki. ben kendi arzumdan emindim ama onun bana olan ilgisi konusunda yorum yapamıyordum zihnimde. ben yan yattım sezen’i izliyorum. o anlatıyor, anlatıyor… şöyle oldu, böyle yaptık. emel’in düğünü şöyle geçti falan falan falan.. ama ben bütün bunları yarım yamalak dinliyorum çünkü ellerini arkasına dayanak yapıp yüzünü güneşe tutan sezen’in göğüsleri yandan taşacak gibi. aklım başımdan gidiyor.
    ···
  9. 34.
    0
    epey konuşup dertleştikten sonra bana derin derin bakıp “sana asıl anlatacağım başka şeyler var” dedi. yüzünde anlayamadığım mahcup bi ifade..“onları da akşam konuşuruz hadi eve geçelim” dedi. üsteledim ama merak da ediyorum, o mahcup ifade de ne alaka ki.. zaten güneş de iyice azalmıştı uzun süre sohbet etmişiz o zaman fark ettim. ayağa kalkıp havluları falan toparladık. o önden yürüyor. kalçası sanki iki tane voleybol topunu yan yana koymuş gibi yuvarlak. ve buna inat ince bir bel. önümden yürüyor. venüs gamzelerinden gözümü alamıyorum. yok böyle bi yaratık! giberim kardeşliğini de dıbına koyayım!
    ···
  10. 35.
    0
    beyler arada konuşun da dinlediğinizi bileyim.
    ···
  11. 36.
    0
    akşam oldu.. yemekler falan yeniyor balkonda. sezen uyuyormuş gelmedi yemeğe. ben yemeğe başlamadan hemen bunların kapısına gittim. zili çaldım uzunca. uyandırdım. o mahmur gözlerine, şişmiş gözlerine ölürüm ben senin! bu kadar mı yakışır uyuyup uyanmak bi kıza? “hadi” dedim, “kalk millet yemek yiyor”. sofrada da patates-patlıcan-biber kızartması var.. karpuz, peynir.. klagib yaz sofrası. “ne var ki yemekte” dedi. saydım. suratını ekşitti.. ondan sonra da yaramaz kız çocukları gibi dudağını sarkıtıp “ben onları yemem” dedi. sonra da başını göğsüme yaslayıp şımararak “beni çalıkuşu’na zütürseneee” dedi. samsunu bilenler bilir yine.. bu çalıkuşu iddia ediyorum, türkiye’nin en iyi i̇skender kebabını yapar. sezen de çok seviyor. her sene onun hayaliyle geliyor buraya
    ···
  12. 37.
    0
    sen öyle şımarırsında ben seni zütürmez miyim! zaten çocukluktan huyudur bana bir şey yptırmak isterse anında şımarır ve ben kendimi onun dediği şeyi yaparken bulurum. “iyi” dedim. “hazırlan da gidelim”. şımarıklığı bırakıp gülerek “hemennn!” diye bağırdı içeri geçti. ben de eve geçtim. üstümü değiştirip “biz sezen’le çalıkuşuna çıkıyoruz” dedim “size afiyet olsun” sezen de bizimkilere bi görünüp hava atarak koluma girdi. “biz gidiyoruuuz” diyerek.. arabaya bindik. hareket etmeden döndüm sezen’e baktım. elimi yüzüne dokundurdum. şimdilik bu ona yeterdi.
    ···
  13. 38.
    0
    @58 sezen burada panpa hala. dur sonuna kadar dinle önce.
    ···
  14. 39.
    0
    lokantaya gittik yemeğimizi yedik. yemekteyken bana olanları anlattı. bi sevgilisi olduğunu biliyordum (hatta çocuk şu anda rize’de bir kulüpte futbolcu) ve onun kendisini aldattığından falan bahsetti. ayrılmışlar. üzüldüm diyorum ona ama içimden bayram ediyorum resmen. bana çocukla gibiştiklerini söyledi. “yapma ya, o kadar şey yaşadıktan sonra yapılır mı bu” diyorum ama daha da sevindim dıbına koyayım! madem öyle “durmak yok yola devam” diyorum içimden tayyibin sesiyle. ve o yemek sürecinde bütün planı kurdum. üniversiteyi samsun’da okudum. manisalı bir arkadaşım birinci sınıftayken kpss’yi kazanıp hem okul hem iş devam ettirdiği için okulu da uzatmıştı. şimdi antalya’da tatildeydi ve bu tip durumlarda sık sık onun evini kullandığım için anahtarı da bendeydi.
    ···
  15. 40.
    0
    bütün planım hazırdı artık. uygulamaya geçmenin vaktiydi. “hadi gel bizim o tarafa geçip bi yerde bi şeyler içelim” dedim. gülerek “hadi” dedi. çıktık.. bizim eve biraz uzak havuza yakın bir yerde sahil kenarında yeni bir yer var.. disko –bar tarzı.. oraya gittik canlı müzik de var. sezen içkiye karşı dayanıksızdır. i̇ki biradan sonra çakırkeyf oldu. ben bu işin olacağından emindim ve bana müthiş bir gibiş gücü veren redbull-votkaya devam ediyordum. bi ara ayağa kalkıp dans ettik. gibim taş gibi olmuştu. artık sezen’in de benim niyetimi anladığını hissettim. arkasını dönüp o mükemmel kalçalarını bana çaktırmadan yaslayıp dönüyordu. kardeşlik mi? anasını giberler kardeşliğin
    ···
  16. 41.
    0
    @68 gib kafalı hikayeyi zütünle mi okuyon
    ···
  17. 42.
    0
    oturduk bir bira daha içirdim sezen’e. ben de bir redbull-votka daha aldım. artık vurucu hamleyi yapacak cesareti damarlarımdaki asil kandan alıyorum. * müziğin tonu arttığı için kulağına eğilip arkadaşımın evinden bahsettim. “napcaz orda” dedi gurbetçi türkçesiyle… artık kabul edeceğini bildiğim için dudağının kenarından öpüp “gidelim de yapacak bir şeyler buluruz” dedim. güldü.. gülümseyişini yerim senin ben. çatır çatır gibmek boynumun borcudur! elinden tuttum mekandan çıktık.
    ···
  18. 43.
    0
    ev zaten bahsettiğim yerle bizim evin ortasında bi yerlerde. bindik. polise yakalanmamak için ara sokaklardan ağır ağır gidiyorum. gözüm de sezen’de. durumun ciddiyetinin farkında ve çaktırmamak için yine havadan sudan bahsediyor. eve geldik.. kapının önüne gelince “ya bize mi geçsek” dedi. daha fazla itiraz etmesine fırsat vermeden dudaklarına yapıştım. dili ağzımın içinde. deli gibi karşılık veriyor. “farketmez” dedim, “istersen burada gibeyim seni” olanlara inanamıyordum. boynunu öperken inleyerek “çıkalım” dedi..
    ···
  19. 44.
    0
    kapıyı açtım. sürekli amcıkları getirdiğimiz bi yer olduğu için öğrenci evine nispeten temiz ve düzenli bi yer. ayakkabılarla girdik. bekleyecek vakit yok. ayakta deli gibi öpüşüyoruz. ellerim iki yanından ince belini sarmış. elleriyle yüzümü tutarak öpüyor beni. elimin birini kalçalarından pantolonuna sokmaya çalıştım ama pantolon dar kalça geniş. yüzünü ellerimle tuttum o da benim yüzümü tutuyor. öylece bakıştık bir iki dakika.. öpüşe öpüşe koltuğa doğru yürümeye başladık. artık dayanacak gücüm yok. onun aklımı başımdan alan tenini, kokusunu istiyorum. koltuğa oturttum pantolonunu çözüp çıkarttım.. mavi-beyaz tangasının önü sırılsıklam…
    ···
  20. 45.
    0
    dinliyonuz mu binler, muallaklik yapıp burada bırakayım mı? *
    ···