beyler hikaye anlatıyorum am göt meme var

deryada rahatsız oldu tabi. oflayıp puflamaya başladı. bende susunca canı sıkıldı. kalktım toparlandım. kapıya doğru ilerlicem. tren birazdan durucak. kendine iyi bak dedim, memnun oldm sende dedi, tam çıkıyodum geri döndüm, telefonumu çıkardım cebimden. "hiç istemiceksin sanmıştım" dedi.

o lafı duydum ya bitti ya. dedim tamam. bu kız benim amk. ötesi yok. 2 hat kullanıyomuş, ikisinide verdi. bide kontörüm olmuyo bazen diyip, msn adresini verdi. onuda yazdım telefona hemen. tekrar vedalaştık. indim trenden. tren istasyonundan yurda kadar normalde 15 dk da gidiyosam sevinçten 5 dkda gittim.

@57 kızın giblemediği dallama beyler. sinir oldu.

neyse ben devam ediyorum.

gittim yurda, bizim çocuklara dedim hemen am züt meme hikaye var diye. onlarda sizin gibi toplandı. anlattım falan. 3 kız daha varmş falan dedim. bişeyler olursa sizide görürüm falan dedim bilmem ne. sevindi binler. sonra gittim deryayı msnden ekledm. onlinemış. konuşmaya başladık.

döndüğüm gün pazar akşamıydı. cumaya kadar telefon ve internet yoluyla baya konuştuk. her gün msj atıyo. ne zaman nete girsem bişey yazıyo falan. baya ilerlettik muhabeti.

kaşar bi kızda değil, gayet rahat, yaşamış, eğlenmeyi seviyo. kafa kız çıktı. hatta bi ara kanka olmayı düşündüm. dedim sonra, lan craig sen gay misin amk ne kankası zütür işte at gibi hatun.

@59 dur panpa. var bişeyler. sırayla amk bekle.

neyse işte. biz cumaya kadar baya konuştuk falan. bana cuma günü öğlen istanbula dönüp dönmiceğimi sordu. bende bilmiyorum dedim. duruma göre değişebilir, neden ki falan yaptım. eğer dönüceksen beraber dönelim falan dedi. hem c.teside dışarı çıkarız dedi. olur dedim.

tren saatlerini ayarladık. aynı yere denk gelmek için. cuma akşamı bindi sakaryadan trene, aynı exprese bende izmitten bindim. vagon numarasını verdi. buldum hemen. gittim yanına oturdum. bide yer tutmuş bana. bu sefer sarıldı öptü beni naber diye. gene çok sexy giyinmişti. sakaryanın o soğuğunda kısa şort, altına ten rengi kilotlu çorap. üzerinde uzun deri mont falan. kız çok sexy abi. çok rahat amk. biz gene muhabete devam, istanbula ilerlemeye başladık.

muhabet gene baya ilerledi. zaten ilerlemişti. sohbette artık son noktalara geldi. en son evlere gitmeyip, sabahlama kararı aldık. saat 9'da haydarpaşadaydık. o zaten anadolu yakasında oturuyomuş. ben taksime geçelim dedim. taksimi sevmiyorum, kadıköyde takılalım dedi. tamam nasıl istersen dedim.

sonra jeton düştü. cebimde 40 lira mı ne para var. allahtan bursum yatmış amk 300 lira. dedim ben bi bankamatiğie uğrıyım falan. tamam dedi. gittim 100 lira daha para çektim.

kadıköyde bi mekana zütürdü beni. blues, hard rock falan çalıyo. ilk kez gittim oraya. bayada hoşuma gitti. kız kaliteden anlıyo. oturduk içmeye başladık.

dinliyo musunuz lan?

zütler dinlemiyo musunuz?

gece 3e kadar mekanda içtik. deyra bi kaç arkadaşıyla karşılaştı. kızlar geldi gitti, dallamalar geldi gitti. ara ara onlarla konuştum falan. en son gene yanlız kaldık. artık mekanda kapatıyoruz dedi. 3 gibi falan çıktık. napıcaz diye sordum. durdu bi düşündü. gel dedi sahilde içmeye devam edelim. sabah 7den sonra eve geçeriz, eğer annemde çıkmış olursa bizde kalırsın dedi. bende tamam dedim. gene seviniyorum ama artık şaşırmıyorum. vericek yani. farkettim onu. biz gene içmeye devam ediyoruz. bunun kafasıda güzelleşti, e bende çakır keyif oldum. ara ara omuzuma yatıyo, el şakası falan. ama kesinlikle ciddi bi tensel temas hala olmadı. bende iyi gittiğimi düşünerek acele etmiyorum.

artık saat sabah 7ye gelmeye başladı. ikimizinde sesi kısıldı. soğuktan zütümüz donmuş, o kadar bira ve şarabın üzerine amımızada koyulmuş resmen. bu ben bi telefon açıyım yaptı, babasını aradı. babacım çıktın mı? falan dedi, ben birazdan biniyorum otobüse, saat 10 gibi falan evde olurum dedi. hıı tamam dedi. annem dedi. hıııı tamam dedi kapattı telefonu. noldu dedim. annem uyuyomuş daha, gitmemiş bi yere dedi. nereye gidicekti ki dedim. sabahın köründe kalkar teyzemlere gider falan dedi, hep bunu yapar ama şansına küs dedi. sorun değil ya geçerim ben eve ne olucak falan dedim ama içimede oturdu. o kadar heveslenmiştim. ama deryada üzüldü, suratından anlayabiliyodum. gittik bi çay bahçesinde kahvatltı yaptık. sıcak çay falan baya iyi geldi. 9.30dan sonrada ayırdıl yolları, ben geçtim karşıya. o maltepeye devam etti.

eve bi geldim, direk geçtim yattım amk. uykusuzluktan ölüyorum yaa. akşam 8 de uyandım. günü tarihi saati karıştırdım birbirine. pazar oldu zanlediyorm daha c.tesi akşamı amk. kalktım, evdekilerle oturduk yemek yedik konuştuk falan. sonra gittim telefona bi baktım 6 yeni mesaj. hepsi deryadan. akşam dışarı çıkalım falan diyoo, hadi cvp ver, nerdesin sen falan diyo. şimdi evdekilerde laf yapıyo, zaten 2 gün geliyorum ondada toplasan 5 saat evde durmuyorm diye. yarın yaparız bişeyler dedim. bozuldu salak trip falan attı. tamam dedi ama sonunda.

dinlemiyo musunuz lan?

laaaaan dinliyo musunuz?

neyse işte. pazar günü hazırlandım. bi sırt çantam var zaten. aldım onuda. çıktım öğlen evden. kadıköyde aynı yerde buluştuk gene.

gel şu bilet işini halledelim dedi. tamam dedim. saat 9a bilet aldık ikimizde. sonra mekana geri döndük. sohbet geyik gene. devam ediyo.

ben baktım bundan bi gib olucağı yok.

-derya, dedim.
-efendim, dedi.
-pazartesi önemli dersin var mı? yada salı dedim
-mmmm, hayır p.tesi yok, salıda boş geçiyo neden ki? diye sordu.
-izmite gel, arkadaşımda kalalım, orda takılırız dedim.

-sen ne saçmalıyosun!? dedi

kaldım öyle, bittim, yaa tamam amk. yanılmışım ben. 1 saniyeded kafamdan neler geçti. bide üzüldüm amk. böyle olmamalıydı diye. o sırada derya cümlenin devdıbını getirdi.

-sen ne saçmalıyosun!? arkadaşının evide neymiş? evim var benim, gel sakaryada bende kal, hem bizim kızlarla tanışmış olursun.

olur olur tabi neden olmasın dedim. bayada sevindim ama. işte bu falan yaptım. bi an önce saat 9 a gelsin diye bekliyorum amk. 9 a kadar ne konuştuk ne anlattı hiç birini dinlemedim dıbını gibiyim.

saat 9da bindik trene. gene kompartmanlı denk geldi. ben cam kenarına köşeye geçtim, derya bu sefer karşıma değil yanıma geldi. tren hareket edincede bacağıma yattı, bende saçlarını falan okşuyorum böyle. yol boyunca uyudu. hiç rahatız etmedim ama orda gözümle gibtim zaten. bu seferde kompartmana geleni ben kovuyorum. aile misin? o zaman git falan diye. kovulan elemanlarda içinden diyo, yok binim ben aile değilim diye. o surat ifadesini tanıyorum.

neyse aga. geldik sakaryaya indik trenden, taksiye atladık. 10 dk yol gittik. ve eve geldik. derya anahtarla açtı kapıyı. diğer 3 kızıda merak ediyorum. derya kapıya yaslandı, çizmelerini çıkartıyo. benim aklımda içerde. ne var orda diye. ama içersi nasıl duman altı, kahkaha sesleri geliyo bi sürü kız var gibi 3 değil sanki.

bi girdik içeri tahminimdede yanılmamışım. hiç unutmam. tam 11 tane kız. bakın saydım amk, 11 tane kız. dıbına koyim hepside mi güzel olur? masada sigaralar biralar çerezler falan. biri dergi okuyo, biri telefonla konuşuyo, diğerleri orda geyikte, biri dert anlatıyo. ben kaldım öyle amk. geçtim hemen, kızlardan biri "craig'di dimi?" dedi. adımı nerden biliyosun dedim. derya bahsetti anlattığı kadar varmışsın dedi, anlattığı kadar? dedim. derya öhö öhö yaptı. kız sustu. bende kurcalamadım.

geçtim hepsiyle tanıştım. daha sonra farkettim ki bu kadar kızın arasında olmak iyi değil. bianda kendimi şöyle bi sohbetin ortasında buldum.

"boşver o salağı, köse zaten, daha sakalı çıkmıyo çocuk gibi"

"yaaaa mustafa audi almış yaaaaa offff"

"ben o gerizekalıya dedim seni aldatır diye"

kafayı yedim çıldırdım amk. deryaya sordum çaktırmadan, bunların hepsi burda mı kalıyo diye. yok onlar 1-2 gibi giderler, karşı apartmanda oturuyolar dedi. tamam dedim. dediğide oldu. 1 e doğru kalkıp gittiler. deryanın diğer 3 ev arkadaşı, derya, ben kaldık.

dıbına koyim arada yazın olm. dinliyo musunuz, dinlemiyo musunuz?

dinlemiyo musunuz amk

en son beşimiz kaldık işte. boş şişeleri topladılar, küllükleri döktüler falan. öyle bi kabasını aldılar. geçtik oturduk sohbet ediyoruz. kızlardan biri bi acaip amk. konuşmuyo hiç giblemiyo falan. gene deryaya sordum. bu neden böyle acaip diye. sevgilisinden yeni ayrıldı bide hastalanmş bugün dedi. hıı tamam dedim. kız tehlikeli. o yüzden hiç yaklaşmamak lazım. diğer ikiside sürekli bişeyler soruyo. zaten bitanesi anlattığı kadar varmışsın diyen.

o kızlarda gayet iyiydi ama derya kadar değil. ben bi ara o kadar çok daldım ki, deryanın suratına bakmadım. kız geçmiş içeri yatmış. ben diğer iki kevaşeyle muhabete devam ediyorum.

saat 3 oldu falan. milletin uykusu geldi. ben deryayın içeri gittiğini daha yeni farkediyorum. çok ayıp oldu yaa falan dedim. bi gidiyi mi yanına uyumuş mudur dedim. kızlardan biri, uyumuştur yaa, benim karnım acıktı gel yemek yiyelim dedi. o 3 kevaşenin adının hiç hatırlamıyorum. o yüzden ismi neydi diye sormayın.

tamam dedim. geçtik mutfağa 2 tanesiyle, o sırada 3.süde yattı. sucuk falan kızarttılar gecenin o saatinde, domates falan doğradılar. kahvaltılık bilmemne. bi güzel yemek yedik.

artık saat 5e geliyo ama benim aklım hala deryada. bide artık olmicak bişey bitti bu kadar diye kabullenmeye başladım. kevaşelerde bırakmıyo. baktım artık olucak gibi değil, ben bi deryaya bakıyım dedim, odasını sordum. biri hiç giblemedi, öbürüde mahkeme duvarı gibi suratla gösterdi. gittim, tam kapıyı çalıcam, sucuk yediğimi hatırladım. geri döndüm, çantamdan karpuzlu sakız aldım 2 tane onları attım ağzıma. o sırada kevaşeler gördü, anladı tabi. e deryada bahsetmiş zaten bişeylerden fena bozuldu bunlar. hiç giblemedi.

ev 2 oda 1 salon, 2 kız bir odada, 2 kız bir odada kalıyo. ilerleyen saatlerde kızlardan biri benim yüzümden salonda yatmak zorunda kalıcak.

@109 yalanım varsa, zerre kadar sallıyosam zütümü gibsinler panpa.