-
1.
0edit1:evet beyler gececilerle devam edeceğim çoğunlukla.
gerçektir.. -
2.
0kimse yokmu neyse başliyayım gelirler...
yeşim abla, ne hatundu yav.
beyaz tenli, esmer, etine dolgun dedikleri, balık eti tam bir taşra güzeli..
ama vücudu çok kıvamındaydı, memeleri, zütü göbeği tam kıvamında, gram yağ, selilüt; fazlası filan yoktu.
eti sıkı dedikleri, taş gibi bişeydi. yüzü de acayip güzeldi, gözleri kocaman, sipsiyah.
memeleri dipdik. -
3.
0dizaltı etekleri vardı, ince kumaştan, rüzgarda dalgalanan, yürürken zütünün arasına giren, iş görürken firikik verdiren cinsten, tasarım harikası olmasa da tinto brass filminden kaçmış gibi havalanan ve adamın yüreğini hoplatan türden etekler.
bazen de pembe bi eşofman altı vardı, onu giyerdi ki o temelli kudurturdu beni, çamcığının deresi bile belli olurdu.
üst tarafa giydiği değişirdi ama ne giyerse giysin sütyenini belli eden şeyler olurdu.
---
dinliyonuz mu la binler? -
4.
0yeşim abla annesinden, babasından, abisinden, işte gizleyeceği kim varsa hepsiden gizleyerek sigara içerdi.
aslında millet biliyordu tabii içtiği ama o açıktan içemiyordu, abisi falan filan da içmesine mani olamıyordu.
yeşim abla her gün bakkala gidemediği için sigarasını ben alıyordum. bir paketi iki gün içiyordu ve ben sigara gününü iple çekiyordum.
sigara günü evlerinn önünde pis pis dolanırken yeşim abla bir ara balkona çıkıyordu, elinde leblebi, çerez filan gibi bişey oluyordu, onu bana veriyormuş ayağına cebime parayı sıkıştırıyordu. "bi maltepe, ama kimseye göstermeden getir" diyordu. -
5.
0burdamısınız lan?
-
6.
0o parayı cebime sıkıştırma anı hala unutamadığım, hayatımda en heyecan verici anların başında geliyor.
genelde sabahı geçkin, öğlenden önce olduğu için kahvaltıyı yeni bitirmiş oluyorlardı, üzerine henüz elbise niyetine bişey giymemiş, v yaka kısmı biraz pörsümüş eşofmanı ile çıkıyordu. parayı cebime sıkıştırırken memeleri neredeyse burnuma hücum ediyordu.
o sırada başım döner, inşallah çakmaz diye bakmamaya çalışırken kendime hakim olamaz ve mal gibi bakakalırdım.
sonradan anladım ki, o da bunu fark ediyor ve bazen uzun uzun bakmama müsade ediyor, bazen çabucak toparlıyordu ama yüzüme vurup beni utandırmıyordu. keyfi yerindeyse gözüm gönlüm bayram ediyor, çadırı kurduruyor, keyfi yoksa tadımlık veriyor çekiliyordu.
bakmama izin verdiği günler o içeri girene kadar yerimden kıpırdayamazdım çünkü çükümü yerleştirirken yakalanmak istemezdim. girer girmez zor yerleştirip kaçardım bakka doğru. -
7.
0geliyorum 5dkya.
-
8.
0@15 güldürdün lan * neyse devam.
sigarayı alıp gelene kadar kurduğum hayallerin hiçbirini daha izlemedim naughty america'da.
elim cebimde tombalacı gibi, sigara da pantolonumun içinde, sigarayı elimle tutuyorum. sanki james bond amk, neyse, o kadar gizli. yalnız bu yöntemi bana yeşim abla gösterdi, harfiyen uyguluyorum. sigara külotumla pantolonumun arasında, pantolonun cebinden tutuyorum.
yol bitmesin istiyorum am bir yandan da hızla nasıl geliyorum mükafatımı almak için.
eve yaklaşınca yeşim ablanın balkona çıkmasını bekliyorum, uzaktan görene kadar yavaşlıyorum, eğer çok yaklaştım da hala çıkmadıysa biraz geri sönüp sonra geliyorum.
balkonda görünce hızlanıyorum.
ben bakkala gidip gelene kadar üstünü değişmiş oluyor, o sütyenini gösteren şeylerden birini giymiş oluyor.
gelince dudağıma yakın bi yerden bi öpüyor, benim içim çekiliyor. o sırada sigarayı almak için güya çaktırmadan, beni öperken elini daldırıyor pantolondan içeri (kemersiz pantolon giyiyorum, daha kamışa su yeni yürümüş) eli bazen denk geliyor bazen gelmiyor, bazen tenime bazen kilota... -
9.
0her seferinde foşşş diye bırakacam diye tedirginlikle, bir yandan da memelerinin ucunu acaba bu sefer görebilecek miyim diye beyin amcıklaması geçirirken, sigarayı koynuna atarken tümden bir memesi fora oluyor, koca sigara memelerini arasında kaybolurken kocaman koyu kahverengi memesinin ucunu görüyor muyum göremiyor muyum anlayamadan kapatıyor.
burda sabahaları kadar cömertlik yapmıyor, tam göstermeden tadında bırakıyor.
"teşekkürler aşkım" deyip beni yolluyor. -
10.
0bakıcam birazdan dinleyen varsa devam eddeceğim.
-
11.
0yeşim abla, sigara aldırdığı gün ilk sigarasını ikindi civarı içerdi. babası namaza giderken (ki o o sırada ben o civarda olurdum) halil amca beni görürdü, severdi sağolsun, bir iki klagib hep sorduğu soruyu sorar, sonra git yeşim ablan çay versin sana derdi. yeşim abla da o esnada balkonda olurdu, aşkım gel bakim, çay soğumasın filan derdi.
babası uzaklaşınca arka balkonda kurulu çay sofrasına geçerdik, annesi çoktan içeri gitmiş, abisi evde yok, yeşim abla ve ben radyoyu açar, karşılıklı otururduk. yeşim abla ilk sigarasını yakıp, gözlerini kısarak çeker, sonra dumanını bana doğru bütün şuhluğu ile üflerdi. o dumanda ben sarhoş olurken yeşim abla arkasına yaslanır, mindere yerleşir ve günlerdir beklediğim pozisyonunu alır, firikiğini verirdi. o gün giydiği külodun rengini görür merakımı giderirdim, ben çayımı yudumlarken o aynı hareketleri tekrarlayarak dumanı yüzüme üfler, beni firikiğine bakarken yakalar, hafif muzırca sırıtır ama istifini bozmaz, beni çıldırtırdı. gözlerimin karardığı olurdu bazen. -
12.
0sigarasından çıkan duman bulut olur beni üzerinde gezdirirdi.
arasıra rahat edememiş numarası yapar, firikiğin dıbına kor yüreğimi yerinden fırlatırdı. sonra tekrar kıvamında bir firikik ile çayım bitene kadar benim gönlümü görürdü.
bu fasıl, annesinin bulaşığı yıkaması için bağırmasıyla biterdi.
ben hala sigarasının dumanının üzerinde sarhoş gibi son yudumumu alırdım. -
13.
0beyler her noktada gibiş arıyanlar bsg
olay full gibiş değil olaylar olacak baya bomba bi hikaye biraz daha yazıp geceye bırakacağım.. -
14.
0@34 çok olaylar geçmiş tahmini 20-22 yaşında falan ben ozamanlar küçüğüm işte ilkokulun sonları orta okulun başları.
-
15.
0yeşim abla bulaşık filan işlerine başlayacak olunca ben çıkardım.
o evin rutin işlerini halledene kadar akşam olmaya yüz tutardı. halil amca namazdan geç gelirdi, namazdan gelince ayşe teyzeyi de alır birine oturmaya giderlerdi. işte o zaman geceler boyu hayalini kurduğum saadet dakikaları başlardı.
halil amca bizim evin yanından geçerken ben her zamanki gibi görebileceği bir yerde olurdum. geçerken bana seslenirdi "yeşim ablan yalnız evde, hava kararmadan bize git" derdi, ben de tamam halil amca giderim derdim ama kalbim duracak gibi olurdu. -
16.
0güneş batmaya yakın yeşim abla arka balkonda görünürdü, bana işareti çakardı, ben ayaklarım yerden kesilircesine koşarak evin kapısında biterdim.
ben içeri girince, yeşim abla kapıyı kilitlerdi, sen otur aşkım ben de gelecem der beni oturma odasına geçirip televizyonu açardı. kapıyı kilitlemesi demek banyo yapacak olması demekti. o nedenle kapıyı kilitlemediği günler yıkılırdım resmen ama bugün kilitlediği bir günü anlatıyorum, şanslısınız binler. -
17.
0okuyan varsa devam edicem amk.
-
18.
0yeşim abla kapıyı kilitleyince yüzünde bir tebessüm oluşurdu, bu firikiğine bakarken yakalandığımı umursamayan tebessümdü.
o tebessüme neler vermezdim. "ben bi duş alacam aşkım, sen tv izle geliyorum hemen, çereze beni de bekle, fıstıklarını seçme" derdi. ben çerezin fıstıklarını seçerdim hep.
o gidince banyonun tam kapanmayan, bir kısmı aralık kalan kapıyı kapatmaya zorlarkenki sesi duyana kadar olduğum yerde nefes almadan beklerdim.
giderken benim odanın kapısını tam kapatırdı. kodumun kapısı açılırken ses çıkarırdı, yani çıktığımı anlamak için kapatırdı.
o kapayı kapatıp suyu açınca ben de asgari ses çıkararak kapıyı açar çıkardım. -
19.
0yalnız hemen banyoya yaklaşmamak gerekiyordu. önce holde bir yere pısıp beklemek gerekiyordu. bir iki dakika sonra bir şey unutmuş gibi, kapının kapalı olup olmadığına bakardı, aslında o da ben de nerde olduğumu biliyordum ama gizli anlaşma bozulmamalıydı.
banyosundan odaya geçerken çırılçıplak olurdu. o zaman dıbının az ama simsiyah kıllarını, iri memelerinin uçlarını, sıkı zütünü, kıvrımlı ve gamzeli beline bir 10 saniyelik bakma fırsatım olurdu.
odasından birşey alıp tekrar banyoya dönünce kapıtı tam kaptmaya zorlamazdı bile. odadan banyoya geçerken elindeki hep farklı bişey olurdu, bazen jilet, bazen lif, bazen tarak filan... -
20.
0elinde jilet olduğu günler traş günü olurdu. yeşim abla taşra kızıydı, dıbının kıllarını manikürde aldırmazdı.
banyodaki tabureye otururdu, bacaklarını iki yana ayırır önce biraz yıkama bahanesiyle oynar, arasını açar, parmağını gezdirirdi.
sonra köpükler, dıbının kıllarını kabartır sonra da jiletle vızır vızır alırdı. o zaman epilasyon aleti ne gezer.
film gibi ama ben bunları kapının aralık kısmından izlerdim, bana işkence etmek istediği zaman aralığa denk gelmeyen kısımda oyalanırdı.
-
mkult nikli orman çocuğu
-
560 bine biriniz 1 tl verin de
-
kendinizi başkasına beğendirmeye çalışmak
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 05 01 2025
-
adam sizin gibi kapitalist sisteme boyun eğmemiş
-
alkole zam gelmesi çok iyi bişeydir
-
kira gelir vergisi
-
otomobil suyla çalışan araba icat eden
-
kafası atan kurt
-
keske kanzi trasına sahip bir cocuk olsaydim
-
keloğlan aramızda filminde tırtıl ile keloğlan
-
bi magnum 65 lira
-
rte yi devlet altincisi modu yapmak
-
feyzo kamerandayım ne demek ulan
-
30da feyzo şaklabanlığı
-
polat yaşlanmış
-
poizitif hiçbir hayalim yok
- / 1