0
Güne maria callas aryalariyla başlamaktan hoşlanırım.her sabah müzik setim beni o mükemmel sesle saat tam 06.30 da uyandırır. daha sonra yoğurt ve granola, yanında taze sıkılmış orman meyveleriyle kahvaltımı yaparım(bazen yoğurt yerine süt, orman meyvesi yerine ananas kullandığım da olur).saat 07.15de kahvaltımı bitirir ve morrisey eşliğinde jogging yaparım. Jogging dönüşü kafeinli duş jeli ve soğuk suyla yaptığım kısa bir duş beni kendime getirir. sonrasında leventteki ofisime doğru yola çıkarım.12.30 da öğle yemeğine çıkarım. tercihim genellikle house cafe dir.13.30 da işimin başına döner ve 17.00 da çıkarım. akşam trafiğine katlanmanın tek yolu benim için miles davis dir.eve gidince ilk iş üzerimdeki kokuşmuş medeniyetin simgesi olan kıyafetlerden kurtulurum, çünkü ben bir nudistim. sonra mutfağa geçer ve o günkü moduma göre yemek yaparım. uzak doğu mutfağı favorimdir.bu esnada kapıda benim minik tatlı meleğim belirir. onunla yemek öncesi başlattığımız tatlı aşk oyununu yemekten sonra yatağa, kimi zaman da jakuziye taşırız. bunlar haricinde her kış muhakkak norveçe,her yaz muhakkak olimposa uğrarım. dünyayı gezmek benim için büyük bir tutku. mesela geçtiğimiz haftasonunu minik meleğimle beraber monte carlo da geçirdik, iki hafta sonra da mardine gidiyoruz. Unutnadan, iyi bir sualtı hokeyi oyuncusuyum ve kızıldenizde dalmaktan hoşlanırım. camus ve pamuk okurum ama woolf a da hayır demem. antika arabalardan hoşlanırım.62model alfam bebeğim gibidir.bir ay önce latince kursina başladım(ingilizca, almanca ve ispanyolcayı da iyi dercede bilirim, fransızcayı orta düzeyde bilirim).asmalı mesciti kuruçeşmeye yeğlerim doğrusu.son olarak, iki yaşımdan beri piyano çalıyorum. işte beyler, benim küçük mütevazı dünyam aşağı yukarı bunlardan ibaret