1. 1.
    +10 -3
    panpalar elimde namı diyar antep canavarının hapishane hayatı var. Wordden kopyalıcam seri seri. Talep olursa anlatıyorum. Tamamen gerçektir. Taşşak yapmıyorum.

    Kendi ağzından anlattıklarını kopyalıcam
    ···
  2. 2.
    +2 -1
    abdullah dayı, konya ceza evine geldiiginde namı kendinden önce gelmişti. ardında yedi cinayet vardı.ama onun adına faili mechul cinayetlerde anlatılıyordu. bu durumda abdullah palaz 10-15 kişinin katili olarak görünüyordu ve adı konya ceza evinde "antep canavarı"na çıkmıştı..
    ···
  3. 3.
    -3
    http://kisalt.be/j7wyg1 alın lan burada buldum okuyun amk
    ···
  4. 4.
    +1 -1
    şimdi şöyle bişey var, pedere sordum ben kitabını okudum dedi. bende kitabı okuyacağım bu yeterli değil benim : ) ama sağol bilgim oldu
    ···
  5. 5.
    +2
    "sabaha karsı bunların kogusunu basacagız.. kapılarını patlatacagız.. dikkatli olun yataklarından kalkmadan bastırmamız gerekiyor.. yanlız ölüm istemiyorum.. parmak işi (santim işi) yapacagız.. göz dagı verecegiz bunlara.. ölüm olursa bizi burdan gene sürerler.. yaralamada kalırsak sürmezler.. onlarda bizim üstünlügümüzü kabul ederler.. iyi bir düzen kurarız içerde kimseyi esdirmeyiz.. kumarı esrarı yasaklarız.. fakirin elinden tutarız.. önden ben dalacagım içeri..siz girinceye kadar ben en efelerinden 3-4nü haklarım.. geri kalanlarıda siz içeri girince birlikte yıkarız"
    ···
  6. 6.
    +1
    konya ceza evi, ağası bol bir ceza evi idi.. yerli mahkumlar ile yabancı mahkumlar arasında oldum olası bir sürtüşme vardı.. yerli mahkumlar yabancılara heme hemen hiç bir hak tanımıyordu.. bu durum abdullahın yapısında olan bir insan için kabul edilecek bir durum degildi.. yerli mahkumlar idare ile de iş birligi yapıyor ve cezaevini cehenneme çeviriyorlardı.. ama abdullah gibi bir mahkumun gelişi yerlileri rahatsız etti.. ondan hem çekiniyorlar hemde ona bir seyler yapıp sindirmek gerektigine inanıyorlardı..
    ···
  7. 7.
    +1
    bende silah olarak hiç bir alet yoktu ama, param boldu.. bununla birseyler elbette yapacaktık.. biz yedi antepli bize karsı olan kıskırtmalara, hareketlere hiç aldırmadan günlerimizi geçiriyorduk.. voltaya birlikte çıkıyoruz birlikte oturup birlikte kalkıyoruz.. efelerde durup dururken bize saldıramıyorlar. çünkü namımızı biliyorlardı.. benim silahsız olmayacagıma inanıyorlardı.. onların hesabı beni yanlız sıkıstırıp işimi bitirmekti.. ben ortadan kalkarsam çok ünlü bir mahkum hallettikleri için onların namı artacaktı.. benim hesabım ise onların tümünün işini bitirmekti.. kaç kişilerse kaç kişiler kalabalıklarsa kalabalık..
    ···
  8. 8.
    +1
    abdullah dayı anlatıyor;
    ama benimde bir seyler yapmam gerekiyordu.. yerli konyalı efeler çok kalabalıklar. hepsi aynı koguşta kalıyor, voltaya hep birlikte çıkıyor, hiç açık vermiorlardı. bundan daha kötüsü ise henüz dışardan hiç bir alet getirtememiştim..
    ···
  9. 9.
    0
    cagın alınması işini nazım baba, duymuş. tutup idareye bir dilekçe vererek ocagın bize geri verilmesin istedi. bunun üzerine müdür geldi, ocagı alma için feriköylü'nün kısmına gitti. ama feriköylü, müdüre ocagı vermedi. birde adamlarına ufak bir isyan çıkarttı. bunun adamları voltaya çıkıp bagırdılar:
    "koministlere, türkiye alehine casusluk yapanlara ocak verilmez."
    ···
  10. 10.
    0
    şimdi, nazım baba bizim koğuştan gitti ya, o zamana kadar bizim kogusa ne feriköylü, nede bir başkası gelebiliyordu.. ama baba gidince, daha aradan 3 saat geçmeden, feriköylü yanında 8, 10 adamı ile bizim kogusan kapısına dikildi..
    ···
  11. 11.
    0
    "siz "dedi. "kötü haller gösteriyorsunuz. çok ileri gidiyorsunuz. beni tanımıyorsunuz. bende izin almdan bir şeyler yapıyorsunuz.bu hapisanede benden izin olmadan kuş bile uçamaz. yoksa hepiniz yakarım."
    ···
  12. 12.
    0
    ayaga kalktım. üzerimde hiç bir alet yok. bunlar on kişi varlar. feri köylü'ye yaklaşırken, idamlık koca mustafa ömüme geçti. beni kenara çekti. sonra feriköylü'ye:
    ···
  13. 13.
    0
    "ibrahim bey." dedi."sen bize daha evvel bilgi vermdin.biz buranın yabancısıyız. senin sözündekanundur. bundan sonra yanlış işler olmaz."
    ···
  14. 14.
    0
    i̇damlık koca mustafa,hem bizim rahat ortamımızı bozmak istemiyordu, hemde hiç birimizde alet olmadıgı için sekiz on adamla duallo yapmamızı uygun bulmuyordu. nede olsa tecrübeli bir mahkumdu. oysa ölüm ölümdü. koca mustafa, bıraksa hepsine birden dalacaktım. dişlerim ile bir ikisinin bogazını keserdimde, genede yemezdim bu feriköylü denen itin sözlerini.ama koca mustafa'yı saydım ses etmedim
    ···
  15. 15.
    0
    feriköylü giderken:
    "fitilli ocagı benden izin almadan almıssınız. onu gri alıyorum."dedi.
    ···
  16. 16.
    0
    ve müdürün bize verdigi ocagı çekip aldı.
    ben delirmiş gibiydim. idamlık mustafa'ya:
    "iyimi oldu mustafa agbi?"dedim. "herif bizi rezil etti."
    "iyi oldu abdullah,bir kere bizim silahımız yok. ikincisi adam idarenin adamı. o şimdi bizi sindi sanıyor. bundan sonra bizim üstümüze tedbirsiz gelir. işte ozamn bitirriiz işini.sen merak etme.."
    ···
  17. 17.
    0
    işte tam o sırada ankara'dan gelen bir emirle nazım baba'yı bizim koguştan aldılar. arkadaslara dedim:
    "baba bizimle birlikte olursa bir sey yapmayacağımıza söz vermiştik. şimdi babayı aldılar. kavil bozuldu. bizden günah gitti. artık tan anlamı ile bagımsızız. önce bize yapılanların acısını, arkadaslarımızın intikdıbını almalıyız. sonrada bu feri köylü denen adam kimse, onada bir ders vermeliyiz. "
    ···
  18. 18.
    0
    tamam panpacığım devam ediyorum.
    ···
  19. 19.
    0
    hiç bir sey anlamamıstım, ama bu dev gibi yiğit adamı çok sevmiştim.
    ···
  20. 20.
    0
    artık koguşta çok iyi bir halimiz olmustu. o geçmiş acıları unutmaya çalısıyoruz, yiyoruz içiyoruz, paramız herşeyimiz var. odamıza idareciler gelmeye başladı. onlarıda agırlıyoruz. yediriyoruz, içiriyoruz. iyi bir ortam sagladık. yanlız dige mahkumlarla pek görüşmüyoruz. içerde neler oluyor, neler bitiyor pek haberimiz yok. nazım baba günde on dakk konusuyosa, onbeş saat yazı yazıyor. bide okuyor yzdıklarını. okuduklarını yavas yavas anlamaya basladık. söyledigi sözler çok hoşumuza gidiyor. bu arada ben avukatım vasıtasıyla nazım baba'nın yazdıgı yazıları dışarı çıkarıyorum, söyledigi adrese yada kişilere gönderiyorum. savcıya söz verdigimiz için diger mahkumlar arasınapek karışmıyorduk. o nedenlede işte, neler oluyor, neler bitiyor pek haberimiz olmuyordu..
    ···