1. 126.
    0
    hücrenin demir kapısının açılması ile birlikte, gelenler içeri dolustular.. acele ile zincirler çözüldü. gelenler birsey demiyor, onlarda birsey sormuyordu.. yapılacak işlemler belli idi.. acele olarak toparlanacaklardı.. koguşlarına gidilecek, oradaki esyaları da toparladıktan sonra sürgün yoluna çıkılacakdı..
    ···
  2. 127.
    0
    kogusa gelindiginde, abdullah'da acele ile toparlandı. koguştaki eşyalarının hemen hepsini fakir mahkumlara verilmek üzere başgardiyana bıraktı. elbiselerini, ayakkabılarını,kişisel esyalarını bir valiz doldurrup maltaya çıktı.. biraz sonra diger arkadaslarıda geldi..
    ···
  3. 128.
    0
    oniki kader arkadası, neresi oldugu belli olmayan yeni bir sürgüne cıkıyorlardı.. afyon cezaevi'nin ne kadar jandarması, gardiyanı varsa hepsi toplanmıslardı.. jandarmalar o kadar degilde, gardiyanlar itip kakıyorlar, sürgünlerin üstüne üstüne geliyorlardı.
    ···
  4. 129.
    0
    abdullah'ın bileklerine sevk zincirleri vuruluyordu.. özellikle baş gardiyan yapıyordu bu işi.. zinciri takarkende canının acıması için hoyrat davranıyor, gereksiz hareketlerle abdullah'ın canını yakmak istiyordu..
    ···
  5. 130.
    0
    abdullah ileri uzattıgı bileklerine zincirler geçirilirken basgardiyanı yakasından tuttu, kuvvetle itti ve yüzüne tükürür gibi bagırdı:
    ···
  6. 131.
    0
    "bak başefendi yaptıkların dogru degil. biz elikolu bağlı insanlarız. bizi daha fazla hırpalamayın. bugünün yarınıda var, sorarız sonra hesabını bunun!"
    ···
  7. 132.
    0
    yere düşen başgardiyan, bir hışımla ayağa kalktı, ancak ne oldu, neden vazgeçti, bilinmedi,abdullah'a vuracaktı, son anda vurmaktan caydı..
    ···
  8. 133.
    0
    şöyle kısa bi özet geceydin belki okurduk
    ···
  9. 134.
    0
    jandarma başçavusu da gider ayak gene bir olay çıkmaması için araya girdi..
    ···
  10. 135.
    0
    "hadi bakalım toparlanın gidiyoruz.."
    ···
  11. 136.
    0
    up up up
    ···
  12. 137.
    0
    elleri kelepçeli ve sevk zinciri ile birbirine bağlı abdullah ve arkadaslarının askeri bir cemseye binmesi çok güç oldu. bir sandalyeye basarak cemseye girmek isteyenler, sevk zincirlerinde fazla pay bırakılmadıgı için arasındaki arkadasının zincirini geriyor, ya o cemseye giremiyor, yada arkadası cemsenin arka kapagı ile sandalye arasında kalıveriyordu..
    ···
  13. 138.
    0
    bu duruma düşeni jandarmalar, karga tulumba tutup cemseye itiyorlardı. sonunda oniki mahkum ve yirmiden fazla jandarma cemseye girdiler.
    ···
  14. 139.
    0
    sıkış sıkış oturuyorlardı.. her birinin bavuluda cemseye konulunca artık kıpırdayacak yer bile kalmamıstı.. cemse hareket ettiginde, abdullah bir jandarmaya sordu..
    ···
  15. 140.
    0
    "kardeş nereye gidiyoruz?"
    ···
  16. 141.
    0
    genç delikanlı bir çocuktu jandarma. yutkundu, bir şeyler söylemek istedi, gözlerini abdullah'tan kaçırdı.. sonrada "yukarılara doğru" dedi.. "çok yukarılara"
    "yukarıların adı yok mu?"
    "var. bursaya."
    ···
  17. 142.
    0
    abdullah buna sevindi. onun aklından sinop geçiyordu. bursa öyle önemli bir ceza evi degildi. adı duyulmamıstı, orada fazla zulum olacagını tahmin etmiyordu. olsaydı zaten duyulurdu, şimdiye kadar. bu sevinçle abdllah bir antep türküsü tutturdu. yanık yanık söylüyordu
    ···
  18. 143.
    0
    birden beklenmedik bir sey oldu. jandarmalardan biride türküye eşlik etmeye basladı. oda yanık yanık söylüyordu.. türküyü kesti abdullah:
    ···
  19. 144.
    0
    "nerelisin sen kardes?"
    "antep'liyim"
    ···
  20. 145.
    0
    abdullah'ın içinden kalkıp antep'linin boynuna sarılmak geldi.. tam karsısında oturuyordu antepli jandarma.ne varki bileklerindeki zinciler yerinden kalmasına degil, kıpırdamasına bile izin vermiyordu.. anladı ki antepi çok özlemişti.. kimbilir belkide anasını, babasını da özlemisti.
    ···