1. 251.
    0
    "mustafa agbi," dedi abdullah. "biz artık kırklanmadan namaz kılamayız. tümden cenabetiz biz. kırklanmadan bize namaz haram."üç gün onlarla kimse ilgilenmedi.. yemekleri geliyor, gardiyanlar tek kelime bile konusmuyorlardı. üçüncü günün akşamı abdullah'ı müdür çagırdı:
    ···
  2. 252.
    0
    http://inciswf.com/109229giblemiyoruz.swf
    ···
  3. 253.
    0
    "otur bakalım.."
    oturdu abdullah.
    "geçmiş olsun... "
    ···
  4. 254.
    0
    abdullah hiç ses cıkarmadı. "buranın usulü budur işte. siz hiç bir yerde rahat durmamıssınız. sen, yaşın kadar adam öldürmüssün. yaralama yapmıssın, idamlıkları kaçırmıssın. vali vurmussun. ama burası, onlara benzemez. şimdi bana söz vereceksin. burada hiç bir olay istemiyorum. şeref sözü verirsen, sizi diger mahkumların içine veririm, rahatça dolaşırsınız. aksi halde, o lağımı gördünüz degil mi? bende ondan daha beteride var. oraya gidersiniz."
    ···
  5. 255.
    0
    abdullah tane tane konusuyordu:
    ···
  6. 256.
    0
    müdür bey!biz hazreti hasan ve hüseyin'in kerbala'da çektiklerinden daha fazla çekmiş mahkumlarız. burada yapılan bu muameleden sonra, bize yapılacak başka kötü muamele kalmamıştır.. onun için bu teklifinizi arkadaslarıma zütürecegim, onlara danısacagım.."
    "olmaz! bana şimdi, hemen cevap vereceksin."
    abdullah kalktı, gidiyordu. birden geri döndü."bir sartla söz veririm.."
    "nedir o sart?"
    ···
  7. 257.
    0
    reserved
    ···
  8. 258.
    0
    "o adamı bizim koguşa vereceksin.."
    "hangi adamı?"
    o, şair, yazar, tarihçi olan adamı. o adamı bizim koguşa verirsen, sana söz veririrm hiç bir sey yapmayız. vermezsen, bak müdür bey, bu ceza evinde öyle seyler yaparım ki tarih bunu yazmamıstır, yazamazda. bursa ceza evinin tarihini kanla yazarım. hepsi bu kadar işte."
    abdullah öyle kararlı konusuyordu ki müdür çaresiz kaldı..
    "kimmiş o adam? nazım hikmet'mi yoksa?"
    ···
  9. 259.
    0
    "evet. nazım hikmet."
    müdür ayaga fırladı.. yüzü kıpkırmızı olmusutu.
    "olmaz,onu veremem sizin yanınıza. onun bahceye çıkması bile yasak. ancak maltada dolasır o."
    "sen bilirsin müdür bey.ben diyecegimi dedim. bundan sonrası seni,n bilecegin iş.
    abdullah arkasını döndü tam dısarı çıkıyordu ki müdür bağırdı:
    "allah belanı versin! tamam veriyorum yanınıza. yanlız bu iş tamamen benim elimde degil. cumhuriyet müdeiumumist ile görüşecegim. oda kabul ederse ozamn veririm."
    ···
  10. 260.
    0
    "olur görüş."
    "yanlız sunu iyi bil.bak daha evvelde söyledim. benim elimde o atıldıgınız çukurun daha altında çukurlar var. orayada gidersiniz."
    ···
  11. 261.
    0
    abdullah, artık müdüre karsı üstünlügü ele almıstı. pervasızca konustu:
    "müdür beyim! sende sunu iyi bil. benim önümdede, arkamda bıraktıgım cinayetlerin çok daha fazlası var.ben senin çukurunu gördüm.ama sen benim cinayetlerimi görmedin sadece duydun."
    ···
  12. 262.
    0
    müdür, bir seyler söylemek istedi söyleyemedi:
    "otur"
    oturdu abdulah.
    ···
  13. 263.
    0
    "emanet paralarını istiyormusun?"
    "ben ne yapayım o kada parayı? kalsın emanette."
    "istersen bir miktarını al."
    "eh! alayım bari."
    müdür kasayı açtı, on dört bankonot ile 5 reşat altını verdi..
    bir müdürün eli böyle mahkumun parası ile yüz göz oldumu, bunu hiç kaçırmamak gerekir.
    abdullah'da bunu çok iy biliyordu.. mahkumun parasını muhtemet verir, makbuz karsılıgı verir. müdür kendisi veriyor, karsılıgında makbuz falan imzalatmıyorsa,bu demektir ki...
    ···
  14. 264.
    0
    müdür bana altınları ve parayı verince çıkarıp elimdeki altnlardanikisini buna verdim.
    "şu iki altında sizin olsun müdür bey, madem istedigimi yaptınız, buda size bir armaganım olsun."
    ···
  15. 265.
    0
    hiç nazlanmadan altınları aldı. sonra ayaga kalkıp beni yanaklarımdan öptü:
    "kokuyormu müdür bey?"
    "ne kokuyormu?"
    "yüzüm, hani o çukurdan yeni çıktık da."müdür degişti, altınlar hala elindeydi."onu unut artık abdullah" dedi. "seninle çok iyi geçinecegiz bundan sonra... "
    ···
  16. 266.
    0
    onunla bundan sonra hiç iy geçinemeyecektik oysa.. ondan bize yapılanların intikdıbını mutlaka alacaktım. revirdeki arkadaslarım can çekişiyordu, onların intikdıbını almazmıydım? üstelik benim attıgım yemide yemişti.. yani altınları almıştı. bundan sonra eli bana mahkum olacaktı. zaten daha yanından çıkmadan bana olan mahkumiyetinin faturasını ödemeye bşladı:
    ···
  17. 267.
    0
    "sizin için özel bir koguş hazırlattım, size fitilli ocakta verecegim."dedi.
    ···
  18. 268.
    0
    gerçektende bize güzel bir koguş hazırlatmıştı. ama koguşun güzelligi, koğuşa geldigimizin dördüncü günü revire kaldırılan 3 arkadasımızın 2 sinin ölmesiyle bozuldu. ölenin falan hesabını soran yok. cumhuriyet savcısı geliyor, doktor falan geliyor,ya intihar diyorlar, yada kalp sektesinden öldü. iki mahkumada imza attırıyorlar. onlarda gariban mahkumlar, süpürgeciler faln. iki tane süpürgeci, temizlikçi, aciz cahil mahkum alınır, imza ettirilir iş biter. ölen öldügüyle kalır.
    ···
  19. 269.
    0
    arkadaslarımız öldükten sonra bizi yeniden hamma gönderdiler. yıkandık temizlendik, traş olduk. dışardan, soba, radyo, yatak,halı, masa aldırıdım. müdürde fitilli ocak gönderdi. koğuş oturulur hale geldi..
    ···
  20. 270.
    0
    arkadaslarımın ölümü yüregimi kor gibi yakıyordu. onların intikdıbını mutlaka alacaktım. henüz silah tedarikim olmadıgı için bekliyordum. hepimizn sinirleri çok gergindi. o lagımda, biraz daha tutulsaydık, hepimiz ölecektik.
    ···