+1
-1
bugüne kadar anlatmaya üşendiğim şeyleri anlatıcam.
ama yine üşendim amk, en iyisi özet geçeyim.
beyler ben pgiboloji okumayı her zaman çok istemiştim amk. çevreme hep işletme & uluslarası ilişkiler falan diyodum. çünkü içimden nasılsa pgiboloji gelmez diye düşünüyordum. ama son birkaç yıldır hep içimde pgiboloji vardı. neyse geçen sene öss'ye girdim ve ilk senemden yaşadığım şehirdeki üniversitenin işletmesine puanım tuttuğu için yerleştim. daha doğrusu aile baskısıyla yerleştirildim. hep istanbul, izmir falan istiyodum ama gelmiyordu. ben yine de 24 tercihin 20'sine buraları yazdım. son 4 tercihimin ikisi yaşadığım şehir, ikisi yakın bi şehirdi. ve 20. tercihim olan bilmemne üniversitesi işletme (i.ö) geldi. neyse ilk birkaç ay "üniversiteye geldim ulan" düşüncesiyle mutlu mutlu, aylak aylak gezdim. ikinci öğretim olmanın verdiği rahatlık vardı üzerimde. fakat memnun, tatmin olmuş ve mutlu değildim. potansiyelimin bu olmadığının farkındaydım.
sonra bir zaman geldi, tamamen kaderin oyunu diyebileceğiniz bişey geldi başıma.
üniversitede istanbula gezi düzenleniyordu ve ben sınıftan bir arkadaşımla bu geziye katıldım. normalde bizim yerimiz en öne ayırılmıştı ama sonradan geziyi düzenleyen kişi bizi sevdiği için bizi en arka 5'liye attı ve iki arkadaş 5 kişilik yerde rahat rahat gittik.
istanbula vardık, her şey çok güzeldi. apayrı bi dünyaydı benim için. neyse buraları kısa kesicem. gezide hayatımın aşkıyla tanıştım. nasıl mı ?
bizim okuldan bir arkadaşı bizimle aynı otobüsteydi ve istanbula geziye gelen arkadaşını görmeye gelmişti. otobüste de boş yer olmadığı için en arkaya geçtiler, aşkım'ın arkadaşı ve aşkım ve bir ortak arkadaşları daha. onu gördüğüm ilk anda aşık oldum. tamam belki aşık olmadım ama kesinlikle hayatımın kadını o'ydu ve o olmalıydı. bunu o anda anladım. gerçekten onu sevmiştim, hala da deliler gibi seviyorum.
o'na ilk önce ne okuduğunu sordum, pgiboloji dedi. beni beynimden bi kere vurmuştu. o an bir kez daha aşık oldum ona. ve şans da bu ya aynı memlekettendik. yani benim üniversite okuyup yaşadığım şehir, onun da ailesinin yaşadığı şehirdi.
aradan aylar geçti ve biz şuan sevgiliyiz. sevgiliden de öteyiz, o benim arkadaşım, dostum, kardeşim.. kısaca bir erkeğin hayatını doldurabilecek her şey. 4 gün önce parmağımıza yüzüklerimizi de taktık. kendi aramızda bu bir söz. ben aradan geçen 6-7 aylık sürede istanbula sayısız kez gittim geldim. 3 gün içinde 2 kez gittiğim zamanlar da oldu, 1 buçuk ay görüşemediğimiz zamanlar da. aradaki mesafeyi bir süre bu şekilde aştık ve birbirimizi tanıma süreci olarak tanımladığım ilk 1-2 ayda beni vazgeçtiğim pgiboloji okuma hayaline bir kez daha 4 elle sarılmamı sağladı. bugüne kadar hiç ders çalışmayan ben evde oturup sorular çözdüm, konular çalıştım. ve bugün de sonuçlar açıklandı.
ve beyler tahmin edin ne oldu. gidebiliyorum. evet belki onun okuduğu özel üniversitede olacak, evet belki ailem beni göndermek için kıçını yırtmaktan fazlasını yapacak ve evet belki çok zorluk çekicem maddi açıdan. ama gidebilicem. ailem benim yanımda ve bana destek oluyor. aradaki 7 aylık ilişkimizde sürekli gündemde olan konu çözüldü. benim istanbula gidebilmem meselesi. ama dediğim gibi ben korkuyorum beyler. ailemin ekonomik olarak çok geniş olamaması beni düşündürüyor. ha acil bir durum olursa satılacak bir evimiz ve evimize giren yaklaşık 4 bin tl para var. bahsettim mi bilmiyorum memur çocuğuyum bu arada. anne öğretmen baba asker. ama o 4 milyar para ya kredilere ya da kredi kartlarına gidiyor. eve kalan nakit para zaten çok bişey değil ama annemle babam beni boğazlarından kısıp göndereceklerini söyledi. bilmiyorum beyler korkuyorum.
oraya gerçekten pgiboloji okumak için mi yoksa onun için mi gidiyorum bilmiyorum. verebildiğim tek cevap "ben oraya kendim için, hayatımı kurtarabilmek için pgiboloji okumaya gittiğimde onun da yanında olabilicem" cevabı. ama eğer olur da ileride ayrılırsak (ki şuan ikimiz de deliler gibi evlenmeyi istiyoruz. bu istek öyle ergence bişey değil, gerçekten buna göre atıyoruz adımlarımızı. buna hazırlıyoruz kendimizi. bunu gerçekten planlıyoruz) ve ben oraya onun için gitmiş olursam eğer, yıkılırım beyler. ve bu sefer ailemden uzakta istanbulda bir başıma kalırım. ve bu kez üniversiteyi bırakma lüksüm de olmaz. ve aynı üniversitede bir üst dönemimde okumaya devam ettikçe o, acı çekerim.
umarım anlatabildim kendimi. biriniz yardım etsin, bişey söylesin. fazla uzadı biliyorum. ama affedin bu kadar derdi 2 satırda anlatamazdım.
özet: bir kızı çok seviyorum, onun yaşadığı şehirde hayallerimi süsleyen üniversite bölümünü okuyabilirim. özel bir üniversitede, ailemin maddi şartlarını çok çok zorlayarak belki ama, okuyabilirim. ailem de yanımda ve bana destek oluyorlar ellerinden geldikçe. bunu gerçekleştirdiğimde bunu onun için mi yoksa kendim için mi yapmış olurum.