1. 1.
    -3
    18 yaşındayım ve analtıncı nesilim evet aq buraya derdimi anlatmaya geldim beyler harbiden çok dertliyim son 1 senedir başımdan geçenleri anlatıcam kimseye anlatamıyorum içimde tutmaktan saçlarımda beyazlar çıktı şimdi anlatıcam hepinize adam gibi dinleyecek olan varsa buyursun gelsin başımın üstünde yeri var.
    ···
  2. 2.
    -4
    kimse gelmezse de anlatıcam amk giberim yeter kaderimi gibeyim nası bi kader varmış bende
    ···
  3. 3.
    -4
    evet başlıyorum
    ···
  4. 4.
    -3
    geçen sene bu zamanlara kadar hayatım çok güzeldi. sürekli yiyip içip sıçıp dersleri zerre gibinde olmayan yakışıklı ve eğlenmeyi iyi bilen biriydim. 2013 haziranına geldiğimde yaklaşık 5-6 aydır sevgilim olmadığını farketmiştim ve sevgili arayışlarına girdim. girmez olaydım dıbına koyayım. aklımı gibeyim beyler aklımı gibeyim. ben sağdan soldan kız araştırırken bi gün kuzenimin evinde onun feysten bi kız arkadaşıyla konuştuğunu gördüm.
    ···
  5. 5.
    -3
    @5 aynen öyle kardeşim dinlemeyebilirsin anlatmazsam ağlıcam burda aq
    ···
  6. 6.
    -3
    kız güzel mi güzel, alımlı mı alımlı bi kızdı. adını vermek istemiyorum tuğçe diyelim. neyse işte bende o zamanlar 17 yaşındaki ergen aklımla anında atladım mal gibi ooo kanka bunu bana ayarlasana diye. kuzenim de kabul etti bi konuşurum dedi. allah belasını versin konuşmaz olaydı hayatımı mahvetti gibti attı aq. neyse bu kızla konuştu, bende yanındaydım konuşurken. kız bana numarasını verdi, konuşmaya başladık.
    ···
  7. 7.
    -4
    1 haftalık bi tanışma sürecinden sonra 19 haziran 2013 günü artık bi ilişkim vardı. çok mutluydum. uzun bi aradan sonra bi sevgilim olmuştu. üstelik yaza girerken, adeta ilaç gibi geleceğini düşünüyordum. ne hayallere kapılmıştım ki sonradan başıma geleceklerden gram haberim olsaydı gibseler uğraşmazdım vazgeçer gibtir olur yoluma bakardım.

    kız anne tarafından kürt, baba tarafından yunandı. ama tabiki faşist biri olarak en başta bunları sorguladım ve bana ben sonuna kadar türküm, kürtlerden de nefret ederim. deyince içim rahatladı devam ettim kızla yürümeye. kızın babası ölmüş, 2 kız kardeşi ve annesiyle beraber yaşamaktaydı. daha ilk 2 haftada kıza bağlanmış gibiydim. ne derse evet aşkım, tamam aşkım, peki aşkım diyordum. adeta kılıbığa dönmüştüm amk. harbiden bu kızı sevmeye başlamıştım.
    ···
  8. 8.
    -1
    ilk 1 ay ufak tefek atışmalar, tatlı tatlı kavga etmeler vardı ilişkide fakat fazla giblemiyordum. kıskanç olduğunu anlamıştım, bende kıskançtım ama tabi bu kızın kıskançlığının daha sonralarda bizi tanıştıran kız kuzenimle bile konuşmama yasak koyacak ileri derecede manyakça bi kıskançlık olduğunu henüz bilmiyordum.

    ilk buluşma, romantizm falan filan olaylarını direk geçiyorum ettiğimiz ilk ciddi kavgaya geliyorum beyler.
    ···
  9. 9.
    -1
    her ergen çiftin ilişkisinde olduğu gibi ( geçen sene ile bu sene arasında yaşadıktan sonra kendimi o kadar olgunlaştırdım ki geçen sene ağır bi ergen olduğumu kabul ediyorum amk ) birbirimize facebook ve twitter şifrelerimizi verdik. herşey başta normaldi. sonra bi baktım, facebookumda yavaş yavaş arkadaşlarım eksilmeye başlıyor aq.

    (tabi ilişkinin ilk dönemlerinde elden telefon düşmez, kafanı kaldırmazsın o dıbına koyduğumun telefonundan. bizde de durum aynen böyleydi, günün her dakikası mesajlaşıyorduk.)

    neyse feyse baktım, arkadaşlarımın eksildiğini gördüm. bi yandan da mesajlaşıyoruz tabi. sordum kıza aşkım arkadaşlarımı sen mi siliyosun? diye.
    ···
  10. 10.
    -2
    evet aşkım, bi sorun mu var? dedi. olum anasını gibtiğimin kızını harbiden seviyordum ki umrumda değildi, istediği kadar kişiyi silsin dedim içimden ve hayır aşkım keyfine bak. dedim. 450lerde olan arkadaş sayım bi gecede 159'a düşmüştü. bunların arasında çocukluk arkadaşlarımdan tut, orta okul ve lisedeki sınıf arkadaşlarım hepsi silinmişti. bütün kızları sildi aq kızı. ama tabi ben o zamanlar taze aşık modlarındayım da, hiç gibimde değil. bi tek o olsun dünya umrumda değil kafalarındayım.
    ···
  11. 11.
    -1
    tatlı tatlı konuşmaya devam ederken kız bana buse kim? diye sordu. hangi buse aşkım? dedim.(aşkım lafını da hiç ekgib etmem aq kılıbıklığa bakar mısın) soyadını söyledi. bana sorduğu buse ondan önce yaklaşık 2-3 ay flört edip bu flörtü mesafelerden dolayı bi sonuca bağlayamadığım kız buse'ydi.( o istanbul'da ben izmir'deyim. ) buse'yle de her yaz memlekette köyde görüşürdük.(çanakkaleliyim beyler allaha şükür) neyse ben bunları kıza anlattım. tamam, onu da sildim arkadaşlarından haberin olsun. dedi. tanıdığım, yüzyüze baktığım ne kadar insan varsa siliyordu dıbına koyduğumun kızı. ben de mal gibi sesimi çıkarmıyor, aşkından yandığımdan herşeyine eyvallah deyip geçiyordum. zaten herşey bu kılıbıklığımdan oldu aq.
    ···
  12. 12.
    -1
    tam o sırada kız buse'yi arkadaşlarımdan çıkarır çıkarmaz buse, sevgilim benim feysimde takılmaya devam ederken bana feysten mesaj attı. beyler şansa bakar mısınız dıbına koyayım. mesajda da bu yaz memlekete geliyosun demi? ben senin için gelicem bak yazıyordu. dıbına koyduğumun kızı 2-3 zütümü yırttım sana yüz vermedin, tam sevgilim olduğunda mı mesaj atıyosun ya. harbiden şanssızlıktı beyler. mesajı tuğçe de gördüğünden deliye dönmüştü. vay efendim sen nası memlekete gidersin, o huuryla buluşmaya gidicen demi, allah belasını versin falan bi başladı saydırmaya, ben şok oldum amk. ulan ne alaka? ben bebekliğimden beri her yaz köye giderim orda takılırım zaten aq. buse'yle bi alakası yok yani. ailecek tası tarağı toplar köye gideriz biz yazın. kıza anlatmaya çalışıyordum fakat anlamıyordu. onu ilk defa bu kadar sinirlendirmiştim ve yavaş yavaş kıskanç yüzü ortaya çıkıyordu. ilerde olacaklardan tamamen habersizdim beyler.
    ···
  13. 13.
    0
    kıza derdimi anlatmaya çalışırken kız ''ayrılıyorum senden, git buse'ne istediğinizi yapın beraber.'' demez mi. ulan benim bi suçum yok ki. benim ne buse gibimde, ne başka bi kız. odada dişi sinek uçsa kafamı çeviriyorum dıbına koyayım. o derece seviyordum beyler. kısa zaman olmasına rağmen kıza bağlanmıştım adeta. henüz ilk ciddi kavgamız olduğundan fazla canımı acıtmamıştı, fakat kıza git gide bağlandığımdan ileride bana yapacaklarının beni ne kadar üzeceğinden habersizdim. kıza deli gibi yalvarıyordum. yalvaran aklımı gibeyim şimdi olsa gibimde olmaz ama o zamanlar çok aşıktım amk ya. bütün gece yalvardıktan sonra kızı bu ayrılık kararından vazgeçirmeyi başardım beyler. içim rahatlamıştı. daha ilk kavgamızda ayrılık demişti bana. içim acımıştı, ve bunun son olmayacağını hissediyordum.

    tamam, sen kızsın, çirkeflik yapacaksın, kıskanacaksın da, karşındaki de insan be kardeşim. biraz insaf dıbına koyayım ya. bu kızın kıskançlığı adeta beni yıpratacak bi soruna dönüşüyordu beyler.
    ···
  14. 14.
    +1
    neyse aradan 1 ay kadar geçti biz bu arada yine küçük sebeplerden kavga edip 3-5 defa ayrıldık, barıştık. daha doğrusu o ayrıldı, ben yalvardım, biz barıştık. ben haklı olduğum halde yalvaran da bendim beyler. kızın umrunda değildim. sayfalarca yalvarış, yakarış mesajlarından sonra beni isteksizce affediyor, iyi geceler deyip gibtir olup uyuyordu. ben ise oh bugün de ayrılmadık deyip şükrederek koyuyordum kafamı yastığa. bi kız için böyle düşülür mü be aq salağı? diyeceksiniz. haklısınız da beyler. ama aşk laftan anlamıyor ki dıbına koyayım. yaptık bi salaklık.

    yavaş yavaş yaz sezonunun ortası geldi ve benim peder iş yerinden izin aldı. köye gitme vaktimiz gelmişti. buse de köyde olacaktı. burada benim için asıl sorun şuydu : köye gideceğimi tuğçe'ye nasıl söyleyecektim? ya benden ayrılırsa? ya yine kalbimden karnıma doğru bi acı hissedersem? onsuz yaşayamazdım ki ben. hahahaha dıbına koyayım edebiyata bakar mısınız beyler. aynen bu durumdaydım anasını gibeyim. maymuna çevirdi beni huur çocuğu. neyse, cesaretimi toplayıp söylemeye karar verdim.
    ···
  15. 15.
    0
    aşkım ben köye gidicem. peder bugün yıllık izne çıktı, biliyosun küçüklüğümden beri her yazımı orda geçiririm. yaklaşık 1 ay kadar kalıcam. yazdım, ellerim titreyerek göndere bastım. daha önce ettiğimiz kavga yeniden alevlenecek diye beklerken tuğçe'den beni çok şaşırtan o cevap geldi : ''peki aşkım, gidebilirsin. yalnız bana söz ver, buse'yle veya herhangi bi kızla konuşmak yok. ölümü gör, galatasaray şampiyon olamasın. tamam mı?

    şaşkınlıkla karışık bi mutluluk kapladı içimi. ilk defa beni anlayışla karşılamıştı. hayatımı gibmesini beklerken, yine yalvarmaya hazırlanırken hiç bir ters kelime etmeden karşılık vermişti.
    tabi aşkım, söz veriyorum. benim senden başkasını gözüm görmez kii * )'' dedim. nah görmezdi dıbına koyayım. her ne kadar kıza deli gibi aşık olsam da senelerdir takıldığım memleketimde bi çevrem vardı. kızlarla konuşacaktım tabi, ama arkadaşça. sözümü tutmadım, ama galatasaray yine de şampiyon oldu. bedduası tutmadı dıbına koyduğumun kızının.
    ···
  16. 16.
    0
    neyse beyler ben köye gittim. köyde de çok sevdiğim, kardeşim dediğim, her yazı beraber geçirdiğim arkadaşım hakan vardı. o da istanbul'dan gelir her yaz köye. zaten çoğu kişi yazın gelir köye, gülüş cümbüş kalabalık bir şekilde zaman geçiririz her yaz. istanbul tayfası, izmir tayfası, fransa'dan hollanda'dan gelen gurbetçi tayfa falan derken köy doldu taştı yine. biz de gençler olarak kızlı erkekli her akşam yiyip, içip, sıçmaya başlamıştık.

    tabi benim elimde yine bütün gün telefon, tuğçe hanım benden haber alamazsa kitabımı gibecek çünkü. bende köpek gibi sevdiğimden asla sözünden çıkmıyorum. çıksam beni ayrılıkla tehtid edecek her zamanki gibi. en çok korktuğum şey de oydu zaten beyler. aşk adama neler yaptırıyor görün dıbına koyayım. daha tuğçe'nin bana koyacağı yasaklardan, kısıtlamalardan haberim yoktu, yavaş yavaş işin içine ailem de girecekti. asıl sıkıntı şimdi başlıyordu benim için.
    ···
  17. 17.
    0
    adam gibi yazıyorum size beyler. 17 yaşındaydım o zaman. şimdi de 18 yaşındayım. ister ergen deyin, ister velet, ben bu hikayeyi sonuna kadar içimden geldiği gibi yazıcam amk. neyse, ailem benimle çok ilgilidir. ben ailemi fazla sevmem. her gün telefonu elimde gören ailem bu durumdan yavaş yavaş rahatsız olmaya başlamıştı. zaman zaman annem ve babamdan bütün gün elinde o telefon, bırak biraz da ellerin dinlensin uyarıları geliyordu. bende giblemiyordum. sevgilim vardı çünkü. olum ben seviyorum ulan! siz karışmayın! aramıza girmeyin! istediğim kadar mesajlaşırım ulan! triplerindeydim. telefonumun bütün gün elimde olması sadece ailemin değil arkadaşlarımın da gözüne batıyordu. hakan zaman zaman olum akşam halı saha var, bırak şu telefonu, söyle kıza biraz rahat bıraksın da antreman yapalım gibisinden uyarılarda bulunuyordu. ben aslında telefonu elimden bırakmak istiyordum, ama bunu ne zaman denesem, ne zaman tuğçe'den izin istesem aldığım cevap şuydu : hayır, benimle ilgileneceksin, ilgilenmiyorsan bu ilişki biter.

    bakın beyler şu huurnun yaptığına. can damarımdan vuruyordu beni. arkadaşlarımla zaman geçirmeyi çok istiyordum fakat o kadar aşıktım ki çocukluktan beri tanıdığım arkadaşlarımı bile kız için ikinci plana atmıştım. heryere elimde telefonla gidiyordum. anında cevap atıyordum kıza. neden ? benden ayrılmasın, çünkü ben onu çok seviyorum. aklımı gibeyim ki seviyorum aq.
    ···
  18. 18.
    0
    yaz tatilim elimde telefonla geçiyordu. kafamı telefondan kaldıramıyordum. arkadaşlarım, ailem bana kızgındı, benden soğumuşlardı. yaz tatilim zehir oluyordu fakat ben farkında değildim. bi tek onunla konuşssam yeterdi bana. arkadaşlarla denize gidiyoruz, girmek istiyorum, kıza soruyorum, aldığım cevap şu : girersen bi daha bana mesaj atma. ulan bu kadar da yapılmaz ki ya. denize bile giremiyordum beyler. millet deli gibi eğlenirken ben kenarda oturmuş 40 derecede güneşin başıma verdiği inanılmaz ağrıyla kıza telefondan cevap yetiştirmeye çalışıyordum. sadece denize girmeme izin vermemekle kalmıyor, ne yapmak istesem burnumdan getiriyordu. langırt bile oynayamıyordum aq yerinde 2 dakka.

    tatilin 15.gününe kadar yasaklar içinde yaşamaya başladım. her ne kadar denize girmeyi, langırt oynamayı, halı sahada top koşturmayı istesem de, tuğçe benim için hepsinden değerliydi. elimden telefonu düşürmüyordum. herşeyden vazgeçmiş, boş boş bütün gün telefon elimde geziyordum dıbına koyayım. fakat 15.günün sonunda ailemin beni korumaya çalışırken ağır bir darbe vuracağından habersizdim.
    ···
  19. 19.
    0
    hakanla beraber gecenin saat 2sinde köydeki eve döndük. benim elimde yine telefon mesaj yazıyordum. kapıda annem bizi karşıladı. oğlum sen dur, bişey konuşucam dedi. hakan içeri girdi ben annemle bahçede oturdum annemi dinlemeye başladım :

    -oğlum, bak son zamanlarda telefon elinden hiç düşmüyor. hadi beni boşver ama baban bu durumdan çok rahatsız. biraz daha böyle devam edersen telefonu elinden alacak, o kızı arayıp konuşacak. ayağını denk al.

    sinirlenmiştim. bi taraftan da yine kalbime bi ağrı saplanmıştı. eğer tuğçe'ye daha az konuşalım, ailem sürekli telefonla dolaşmamdan rahatsız olmaya başladı desem yine her zamanki gibi benden ayrılacaktı. çok seviyordum amk kızını. söyleyemezdim. ve o da yeryüzünde olabilecek en anlayışssız sevgiliydi. ona aşıktım ve benden ayrılmasından çok korkuyordum. babamdan gizli durumu idare etmeye karar verdim.
    ···
  20. 20.
    0
    evet beyler. ben bu idare etme işinde başarılı olduğumu düşünürken yalnızca 1 gece sonra babamın kızla konuşacağından habersizdim. gece saat 12 civarında tuğçe'den gelen mesajla yıkıldım : ayrıldık, bitti. sakın nedenini sorma. bi daha da bana sakın mesaj atma.

    hakan'ın yanında gözlerim doldu, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. yine kalbimden karnıma doğru bir hançer saplanmıştı. bu sefer yalvarış mesajlarıma da cevap vermiyordu. hakan'a zorlukla eve dönelim, kötü oldum ben. dedim. soru sormadan kabul etti. atladık motora eve döndük. yolda ne yaptığımı düşünüyordum. ne hatam olabilirdi ki? her mesajına en fazla 3 dakika sonra cevap veriyordum. denize girmek yok, kızlarla konuşmak yok, halı saha yok, bütün ilgim sadece onun üzerindeydi. acaba fazla ilgiden mi sıkıldı diye düşündüm yolda.

    eve geldik. bahçe kapısından içeri girer girmez kapıda beni karşılayan bu kez babamdı.
    ···