beyler gelin başımdan geçen garip

Sonrasında diğer taraftan adamların geldiğini gördüm. Kalabalık bi güruhtu. Hızla geldiler. Yaşlı adam gibişi bırakmadı hayvan herif. insan bi toparlanır , bi ara verir , bi utanır ne bilim bişi yapar amk. Adamlar selam verdiler. Neyse yaşlı adam işini bitirdi. Bu görüntü yine midemi bulandırmıştı. Neden izliyordum da kaçmıyordum bilmiyordum. Gelen adamlar 5-6 kişi kadarlardı. yaşlı adam anlını sildi. Gidip adamlarla döllü , taklu elleriyle el sıkıştı. midem 2 kat daha bulandı amk. Adamlar evet beyler zevkiniz yerinde madem paramızı alıp gidelim biz dedi. Ya da ben o kadarını duydum. Demek kızlar gerçektende huurymuş dedim içimden. Bilmiyordum ki işin içinde başka şeylerde var ...

yine şizofrene bağladım gibleyen yok. bi dahaki pazara yine uplarız madem

 Yaşlı adam ağaca asılı pantolonundan bi tomar para çıkardı. Bunları görmemem lazımdı, bunun bilincindeydim. Fakat yapamıyordum . Gidemiyordum. O kızın mahzunluğu aklımdan çıkmıyordu. Öyle kötü düşüncemde yoktu ha. ilk gördüğümde heyecandan kalkmış olabilir , insanlık hali tabi ama bu sefer ki başkaydı. Sadece yardımcı olmak istiyordum. 3000 burda 15000 de çantada... gibisinden laflar etti yaşlı adam. Dikkat ettim orta yaşlı adamla mahzun kız tepkisizce oturuyordu. sanki başka bir dünyadalardı da paralel evren şeysinden dolayı orda görünüyor gibiydiler.

bu arada eksileyen arkadaşın derdi ne anlamadım bi açıklayabilirse sevinirim

Yeni gelen adamlar memnuniyetsiz gibiydiler. Hışımla yaşlıya bakıyodu hepsi.'Bizle oynama Sabriii' diye nara attı gelen adamlardan birisi. Aralarında en söz sahibi oymuş gibi duruyordu. 'Beni biliyosunuz gençler bu piyasanın en eski müşterilerindenim' dedi Sabri. Adam Sabri'ye iğrenerek baktı. 'Ulan' dedi, 'ulan bunca zavallının hakkına giriyosun şu yaşına gelmişsin, yaşlısın ama yaşlı olduğun kadar da aptalsın Sabri  'dedi. Sabride istifini bozmadan sen işine bak bilader bana akıl verme dedi. adamlardan biri hareketlenir gibi oldu.

var mı dinleyen

Esmerden yakışıklı temiz giyimlice bir adamdı. Artvin'li değildi, belliydi. hemen tuttular. Sabri gecikmeden konuştu, 'yeni itine söyle adam akıllı dursun' diye. adam yine hareketlendiyse de tuttular. Bizim mafya babası arkasına döndü. 'Ali' dedi, 'sakin ol , seni severim böyle tak çuvallarıyla uğraşma, elini kirletme' dedi. Çantayı alıp açtılar. Ali parayı saymaya başladı, bi başkası da orjinalliğini kontrol ediyordu. Ben kusacak gibiydim. Nasıl bişeye şahit oluyordum ? Bu sorunun cevabını kendim dahi vermeye zorlanıyordum...

Diğer kız yere yatmış , tıpkı paralel evren şeysi ondada geçerliydi. Bitek bizim ihtiyar Sabri ayaktaydı. O da adamlardan biriyle muhabbet halindeydi. Sonra konuşmanın seyri bi anda benim korkudan gözlerimin dolmasına sebep oldu. Sabrinin konuştuğu adam sert ve kesin bi tonla sordu, 'geçenki kitap işi neymiş ?' Sabri 'bilmiyorum , kimseyi görmedim bi iki çatırdama duydum ama kimse yoktu' dedi. 'Ulan dıbına koyim başımıza bi iş açarsan ozaman ölümlerden ölüm beğen Sabri' dedi adam.

'Bulduğum çocuk kitabıydı. Belki uzun zamandır ordaydı ne bileyim sanmam bişey olacağını. hem olacak olsa polis ensemizde olmazmıydı' dedi Sabri. Sabri'yle o adam konuşurken Alinin para sayma işini bırakıp onları dinlediğini farkettim. Artık çok korkuyordum. Ufak ufak sıvışmaya başladım. Ses çıkarıyordum, farkındaydım. Walkmanimi atmayı bile düşündüm ağırlık yapar da koşamam diye. Adamların dikkatini çekecekti biliyordum, derken mafya babası diye tahmin ediyorum bağırdı, kim var orda diye. Belden aşağı bi sıcaklık hissettim. altıma işemiştim sanırım.Tir tir titriyordum, donmuştum. Sonra Ali'nin sesini duydum 'ben bakarım abi' dedi. Hızla yaklaşmaya başladı. Ben herşeyin bittiğini düşündüm. Annemi düşündüm, babamı düşündüm. Ağlamaklı oldum. Büyükbabam hep anlatırdı çocuklar ölürse cennete gider diye. Kendimi böylece rahatlatmaya çalışıyordum. Ali iyice yaklaşmıştı bana. beni görmüştü zaten. daha fazla yaklaştı...

Kulağıma eğildi, 'kaç' dedi. 'Ama yavaş yürü, şerefsizler duymasın seni' dedi. 'Yavaşca ilerki çalılara doğru yürü ordan sonrada koşarak evine git' dedi.  'Olaylardan kimseye bahsetme' dedi. O anı hiç unutmam. Belden aşağısı ıslak , paçalardan şarıl şarıl sidik akıyo. Adam gördüğünde kahkaha atmamak için zor tuttu heralde amk. Nasıl unutayım ki ? Ama hiçbişey demeden dediğini yaptım. Dediği yere kadar yürüdüm. Sonra da hayvanlar gibi koştum. Boğulana kadar koştum. Evime gittiğimde çişli eşofmanımı değiştirmeden önce aynada kendime baktım. Zaten beyaz olan tenim ölü gibi beyazlamıştı. çok gariptim.

o kadar da heyecanlı heyecanlı anlattırdınız amk. kendime kendime konuşuyomuşum. adamda heves bırakmadınız lan.

Bi çocuk böyle bir olayı atlatamazdı. Zaten olayın da onu bırakcağı yoktu. Olayın bi sonuca varması gerekiyordu. Lanet olsun ki kişiliğim böyleydi. Fakat ben olayları polise anlatmaya karar verdim. Telefondamı anlatsam karakolda mı karar verememiştim. Ama ne olursa olsun o gün anlatmayacaktım. Uyumak istiyordum, uyuyamayacağımı biliyordum. üstümü değiştirip duş aldım. Yatağıma uzandım. Müzik dinleyerek boş boş tavana bakmaya başladım ...

Annemle babam işten gelmişti bu arada. Annem gelip sordu olum hasta mısın diye, hayır anne dedim. Beşir seni çağırıyomuş dışarıya, yeni top almış hadi git oyna dedi. Ahh beşir. annesi o gün onu dışarı yollasa bütün bu olaylar olmayacaktı. Herzamanki gibi rutin bi tatil günü olacaktı. Ama nafile. Neyse geri dönelim konumuza. Yaz tatilinin hafta sonları harikaydı ben Artvindeyken. Olayların üstünden 2 hafta geçmişti. Polise gidememiştim. Alinin 'şerefsizler' deyişi de aklımdan çıkmamıştı.

Neden kendi arkadaşlarına öle demişti. Ya da neden bana yardım etmişti. acıdığından mı ? Sanmıyordum. Neyse hafta sonu babam dedi kalk olum Hopaya sahile. Hayır dersem işkilleneceklerdi biliyordum. 2 haftadır ruh gibi geziyordum evde. Dışarı da çıkmıyordum. Çarşıya da gitmiyordum. sadece bi ruhtum sanki. Neyse sahile geldik. Hopa sahillerini kesinlikle biliyorsunuzdur, Kardenizin Antalyasıdır Hopa. Sahilleri diğer şehirler gibi taş değil kumdur. Plaj yoğundu o gün. Arabadan indik. Şezlongumuzu uygun biyere kurduk.

Babam oturup kitap okumaya başladı. Bende gözümle kızları kesiyordum. Olayın etkisini olabildiğince çabuk atmaya çalışıyordum üstümden. Unutmalıydım. Evet lanet olayı unutmalıydım. Ama sonuca bağlanmadı. gibtrtme sonucunu ne sonucu adamlar anamızı gibck biz daha sonuç peşindeyiz. Kendimi Karadenizin soğuk sularına bıraktım, biraz açıldım, yaşıtım kızla su topu oynuyorlardı. Tabiki kesiyordum ben de.

içimden çıkma isteği geldi. Yüzerek çıktım. Ayaklarım kumun sıcaklığıyla yanıyordu. Susamıştım da. Babam suyu arabada unuttuğunu söyledi. Anahtarı verdi. Terliklerimi giyip arabaya doğru yürümeye başladım. Kopmuş plajını tatil sektöründe çalışanlar bilir. Sonlarına doğru cafeler vardır, park mekanına doğru. Giderken o lanet tekrar başıma geldi. Sanki beni bırakmayan bi lanet gibi. Tam unutmaya başlıyorum derken tekrar bütün gücüyle canlandı hatıralar. Tekrar korkudan titremeye başladım yakıcı güneşte.

Sabri'nin yanındaki orta yaşlı adamlardan biriydi bu. Yanında da zavallı mahzun kız. Adam kıza konuşuyor kızsa kafasını kaldırmıyordu. Ağlamaklı gibiydi. Suyu arabadan değil cafeden almaya karar verdim. Ttitreyerek cafeye gittim. Adamlar beni tanımıyodu, yanlızca Ali tanıyodu. iyice yaklaştım masalarına, dolaptan suyu aldım, 1 tane de cheese cake istedim. Tam karşılarındaki masaya oturdum ne konuştuklarını duymalıydım. insanın başına zaten ne gelirse ya meraktan ya yaraktan.

Neyse cheese cake geldi. Yemek istemiyordum, Su içmek istiyordum ama içemiyordum. adamın dediklerine dikkat kesildim. 'Herşey bitecek, gidecez buralardan, kaçacaz gidecez. kimse bulamayacak, istanbul, antalya, mersin adana. buraya en uzak yer neresiyse oraya gidecez'. 'Belki yurt dışına' diyordu adam. ulan şerefsiz dedim. Bu nasıl haysiyettir dedim içimden. Kusacaktım sanırım, lavoboya gitmem gerekiyordu. koşarak lavoboya gittim.

@68 ? analtıncısın ve incinin eski tadı kalmadı diyosun ilginç

Lavoboda bi güzel kustum.  Sonra daha fazla kustum. Yüzümü yıkadım. Ağzımı çalkaladım, gargara yaptım. Çıkıp devam etmeliydim. Planlarını öğrenip polise haber vermeliydim. o şerefisizin zavallı kızı üzmesine izin vermemeliydim. Çıktım , üstüme bakmamıştım. Kafamı eğip baktım. Leke yoktu. 'Güzel' dedim tam kafamı kaldırdım kız karşımdaydı. Evet o kız. Mahzun kız. Sarı saçlarıyla, mavi gözleriyle bana bakıyordu. Teni hafif bronzdu. Boyu benden biraz daha uzundu.