1. 51.
    +5 -1
    cindy crawford ve asim bir gemi kazasi neticesinde issiz adaya
    duserler.ne yapsinlar can gibintisindan sabah aksam sevisirler. ancak
    bir sure sonra asim , durumdan zevk almamaya baslar .
    cindy cildirir, asim'a ne oldugunu sorar, ne isterse yapabilecegini soyler.
    her turlu fantaziye her seyiyle emrine amade oldugunu, nerede
    hata yaptiysa duzeltmeye calisacagini anlatir. asim inatla cindy'ye
    "istedigim seyi yapabilmen mumkun degil" der.
    cindy caresizlik icinde israr eder ve her seyi goze aldigini
    soyler. asim en sonunda bir denemeye karar verir... once cindy'nin
    saclarini kisacik keser. sonra ustunu ortecek bicimde ceketini
    giydirir. kestigi saclardan biyik yapar. cindy, ne oldugunu anlamaya
    çalisirken asim onu mumkun oldugu kadar erkege benzettikten sonra
    aksam olunca sahile gelmesini soyler.
    aksam olur ve cindy erkek kiliginda sahile gelir bakar ki, asim mukellef bir raki sofrasi hazirlamis ve masayi mezelerle doldurmustur.
    asim ve cindy masaya otururlar ve asim elini kanka modunda, cindy'nin omzuna koyar, bardagini cindy'ninkine tokusturur ve soyle der:
    "ulan cemal bir aydir kimi goturuyorum soylesem inanmazsin !!!
    ···
  2. 52.
    +2 -1
    adamin biri issiz bir adaya duser, birden calilarin arkasinda kazanin etrafinda dans eden yerlileri gorur.
    - aha simdi taku yedik! der.
    o anda yaninda en ak sakallisindan bir dede belirir:
    - dur evlat, daha taku yemedin. der
    - al su ta$i, su suslu koltukta oturan adamin kafasina tum gucunle at.
    bizim adam dedenin dedigini yapar, kabile reisinin basina tasi atinca dans eden butun yerliler bi anda buna dogru doner.
    ve ak sakalli dede finali yapar:
    - aha evlat! simdi taku yedin.
    ···
  3. 53.
    0
    @49 iyiymiş panpa
    ···
  4. 54.
    +5
    temel:
    - "ula fadime, ha bana oyle bir hakikat soyle ki, hem sevuneyum hem de uzuleyum... "

    fadime:
    -"ula temel, bütün arkadaşlarının içinde en buyuk senunki!"
    ···
  5. 55.
    +3 -1
    biri türk, biri ingiliz biri de fransız olan 3 avcı ava çıkarlar. yamyamlar bunları yakalar.

    -biz birbirimizi yiye yiye soyumuz tükenme noktasına geldi. aranızdan birini damızlık seçeceğiz.
    +tamam.
    -önce deneme yapacaz.

    bunları 3 ayrı odaya alırlar. hepsine birer maymun verirler. maymunlar doğum yapana kadar, 3 avcıya istedikleri kadar yemek, su verirler. güzel bir ortam sağlarlar. sonra kapıları birer birer açarlar.

    ingiliz'in odasında 4 yavru vardır. fransız'ın odasından 3 yavru çıkar. türk'ün odadan ise sadece bir tane yavru vardır.

    yamyam sorar: hani lan, cikste birinciydiniz! bu ne tek yavru?
    bizimki cevap verir: lan yarram, erkek maymun vermişsiniz. ancak bunu yapabildim
    ···
  6. 56.
    +4
    bir gün komutan erlerin hepsini cezalandırarak 10 şınav çekmelerini emreder. 1, 2, 3, ... , 9 derken komutan 9, 9, 9, ... , 9 diye epey devam eder ve bir türlü 10 demez...

    bir ara komutan duraksayıp gülerek, "biliyorum şimdi bana küfür ediyorsunuz ama bu üniforma küfür geçirmez" der.

    temel ise arka taraflardan cılız bir sesle: anan da mi üniforma giyiyy?
    ···
  7. 57.
    +5 -1
    birgün afrika'da yakalanmış bir aslanı uçağa bindirip güzelce zincirlemişler. fakat aslan belirli bir süre sonra zincirlerden kurtulup kaptan pilotun yanına gidip;

    - kusura bakma seni yiyecem. karnım çok acıktı, demiş.
    pilot;
    - manyakmısın beni yersen uçağı kim kullanacak kim yere indirecek sen beni boşver yardımcı pilotu ye, demiş.

    aslan düşünmüş pilot doğru söylüyor gitmiş yardımcı pilota ;
    - seni yiyecem çok acıktım dayanamıyorum.

    yardımcı pilot,
    - sen manyak mısın kaptan hastalansa uçağı kim kullanacak. sen beni değil radar görevlisini ye demiş.

    aslan düşünmüş oda doğru söylüyor gitmiş radar görevlisine,
    - seni yiyecem çok acıktım.
    radar görevlisi;
    - sen çok salaksın pilot yardımcı pilot hepsi hava. esas ben olmasam onlar uçağı yere nasıl indirirler yerle bağlantıyı ben sağlıyorum sen en iyisi git hostesi ye.

    aslan ulan bu da doğru söylüyor deyip gimiş hostese. aynı şeyi ona söylemiş ve hostes eğilip aslanın kulağına birşeyler söylemiş.

    bunun üzerine aslan hemen yerine gidip kendini sıkıca bağlamış ve amerikaya kadar hiç kımıldamamış.

    amerikaya vardıklarında kaptan pilot hostese sormuş;
    - sen buna ne dedinde böyle durdu biz canımızı zor kurtardık senin birşey söylemene gitti oturdu.
    hostes;
    -bunların hepsi beni gibiyorlar, beni yersen seni giberler dedim.
    ···
  8. 58.
    +3 -1
    yer cekoslovakya.
    ikinci dunya savasi donemi.
    cekoslovakya alman isgali antinda.
    bir tren kompartimani. iceride 4 kisi.
    cekoslovak genc ve guzel bir kiz, kizin anneannesi, alman bir subay ve cekoslovak yurtsever bir delikanli.
    yurtsever genc tabii ki alman subaya hayli kil durumda.

    derken tren bir tunele girer. ortalik kararir. karanligin icinde bir opucuk sesi, ardindan da bir tokat sesi duyulur. tren tunelden ciktiginda ise kimse renk vermemekte ama bir yandan da dusunmektedir.

    genc kiz kendi kendine : "bu genc sanirim beni opmeye calisti, yanlislikla da anneannemi optu. oh olsun tokati da yedi" diye dusunur.
    kizin anneannesi ise "bu cocuk herhalde bizim kizi optu, kizim da hakkettigi dersi verdi. oh olsun" diye dusunmektedir.
    alman subay ise dertlidir. kendi kendine "ulan herif kizi optu, tokati yiyen biz olduk" der.
    cekoslovak genc ise aklindan sunlari gecirir: "elimin tersini opup su serefsiz almana bir tokat attim ya. aklimi seveyim"
    ···
  9. 59.
    +2 -1
    ev telefonu hayli yüksek gelince, ev halkı toplanmış ;

    baba: 'yahu bu korkunç bir fatura. ben bu telefonu asla kullanmıyorum, hep çalıştığım şirketteki telefonu kullanıyorum.'
    anne: 'aynen ben de... akşama kadar çalıştığım bankada elimin altında telefon. ne yapayım bunu.'
    oglan : 'vallahi ben de şirketimin bana verdiği cep telefonu ile bütün görüşmelerimi yapıyorum.'
    kız: 'e benim de şirket hattim var. ev telefonunu hic kullanmam ki..'

    herkes aniden evdeki hizmetçiye döner ve cevap arar gözle bakarlar...

    hizmetçi : 'eee... problem ne o zaman? sanırım hepimiz iş telefonlarını kullanıyoruz... '
    ···
  10. 60.
    +7 -1
    adamın biri trafik kazası geçirmiş, kazada pipisi kopmuş. kopan pipisini gömlek cebine koyduğu gibi koşa koşa doktora gitmiş.

    "doktor bey, doktor bey! pipim koptu!" diye bağırarak doktorun odasına girmiş. doktor, "durun, endişelenmeyin! organ yanınızda ise yerine dikebiliriz" demiş. adam "ahanda buradadır doktor bey" demiş ve elini gömlek cebine atarak, çıkanı doktora uzatmış.

    doktor adamın kendisine uzattığına bakmış: "iyi ama bunu nasıl dikeriz bu tadelle" demiş. adam şaşkınlık içinde kalakalmış: "desene doktor bey, yarraaa yedik... "
    ···
  11. 61.
    +5 -1
    fbi, eleman alımı için duyuru yapar. üç kişi başvurur. fbi binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. ilk adam içeri alınır ve şu sorular sorulur:

    'karını seviyor musun?'
    'evet, efendim.'
    'ülkeni seviyor musun?'
    'evet, efendim.'
    'pekala, biz karını da getirdik. şu an yan odada.' ve masanın üzerine bir tabanca koyar. 'şimdi odaya gir ve karını öldür!'

    adam silahı alır, yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. adam tekrar ilk odaya geri döner. kravatı gevşemiş, ter içinde kalmıştır.

    'yapamayacağım efendim.' ve orayı terk eder. ikinci adam içeri alınır. aynı sorular, aynı yanıtlar... ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. adam da yapamayacağını söyler ve ayrılır.

    son adam temel içeri girer. aynı sorular. aynı cevaplar. ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. temel içeri girer. 5-10 saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. 'bam, bam, bam, bam, bam, bam!' derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur. adamlar içeri girer, temel biraz terlemiştir. fbi personeli sorar: 'ne oldu?'

    temel cevaplar : 'efendum bana verdiğunuz silah kurusıkı çıktı, o yüzden karıyı camdan aşağıya atmak zorunda kaldım.'
    ···
  12. 62.
    +1
    neyse beyler yarın devam ederim
    ···
  13. 63.
    +1 -1
    evet beyler devam edelim o zaman
    ···
  14. 64.
    +4 -1
    isveç, çin'e savaş ilan etmiş. bir şekilde çin'e kadar gelmişler. haber, çin devlet başkanına geç ulaşmış.

    - başkanım isveç bize savaş ilan etti...
    - isveç de ne?
    - avrupa'da bir ülke
    - kaç kişi bunlar?
    - 8 milyon efendim.
    - hangi otelde kalıyorlar?
    ···
  15. 65.
    +4 -1
    aslan ormandaki senelik iznini kullanacakmış. toplantı düzenlemiş, ormanın %90'ı da katılmış. hemen konuya girmiş aslan:

    "evet arkadaşlar biliyorsunuz yine benim yıllık iznim geldi, 15 gün kadar olmayacağım buralarda, bu süreçte benim yerime bakacak olan arkadaşınızı bu sene tavşan olarak belirledim, 15 günlüğüne ormanın kralı odur"

    bütün hayvanlar biraz şaşırmış ama kralın kararına itiraz etmeye cürret edememişler. neyse, aslan çıkmış tatiline, ormanda tavşan hegemonyası sürmeye başlamış. gidip maymuna pandik atmış, "hoop napıyorsun" demiş maymun, "ben kralım ne var?" diye hemen üste çıkmış tavşan. onun dışında kurtun sırtına çıkıp deh deh diye sürüyormuş, geyiğe pandik atıyormuş vs. bütün hayvanlar şikayetçiymiş ama kral olduğundan sesleri de çıkmıyormuş.

    tavşan bir gün dolaşırken bakmış ayı nehirde balık avlamaya çalışıyor. gitmiş hemen pandik atmış ayıya. ayı dönmüş bildiğimiz minnacık beyaz bir tavşan mal mal suratına sırıtıyor. bir koymuş tavşana elinin tersiyle, tavşan duvara yapışmış. ardından üstünden tozları falan silkelerken tavşan:

    "dıbına kodumun ayısı bir toplantıya da katıl be !!"
    ···
  16. 66.
    +3 -1
    temelle fadime yeni evlidirler. yataktayken fadime utana sıkıla sorar.
    - temel lambayı kapatta ağzıma alayım.
    - saçmalama fadime ağzın yanar...
    ···
  17. 67.
    +3 -1
    bir amerikali, bir ingiliz ve bir iraklı barda oturmuş içki
    içiyorlarmış.

    amerikali içkisini bitirince bardağı havaya firlatmiş, silahını çıkarıp
    bardağa ateş edip parçalamış:

    "bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz amerika'da aynı bardakla iki
    kere içki içmeyiz" demiş.

    ingiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve
    ateş ederek bardağı parçalamış:

    "bizim ingiliz kumsallarında bardak yapacak cam için o kadar çok kum
    vardır ki, aynı bardakla iki kere içki içmeyiz" demiş.

    bunun üzerine iraklı da buz gibi soğukkanlı bir şekilde içkisini
    bitirmiş, bardağı havaya fırlatmış, silahını çekip amerikali ve ingilizi
    vurup öldürmüş:

    "bağdat'ta bu ingiliz ve amerikalılardan o kadar çok var ki, biz aynı
    adamlarla iki kere içki içmeyiz"
    ···
  18. 68.
    +4 -1
    hristiyan çocuğun birisi annesinden bigiblet istemiş. o da;
    - sen çok yaramazsın, günahın da çok; isa'dan iste bigibleti, demiş. çocuk da oturup isa' ya mektup yazmış; beğenmemiş yırtmış. bir daha yazmış yırtmış, bir daha, bir daha yazmış; yine yırtmış. sonra kiliseye gitmiş. bunu gören anne sevinmiş;
    çocuğum akıllanıyor diye ama kiliseye giden çocuk sağına soluna bakmış kimsecikler yok.
    meryem ana biblosunu alıp eve gelmiş. oturmuş; başlamış tekrar mektup yazmaya:
    isa anan elimde, bigibleti ister getir ister getirme:)
    ···
  19. 69.
    +2 -1
    kaptan pilot uçağı kaldırmış, amerika’ya uçuyorlarmış. yolculara gereken anonsu yapmış, fakat anonsu kapatmayı unutmuş. uçağı otomatik pilota bağlamış ve güzelce gerindikten sonra kendi kendine konuşmaya başlamış:
    "oohhhh, gidip şöyle güzel bi sıçayım, sonra da hostesi güzeeelll bi s..im!"
    tabi ki bütün yolcular bunu duymuş. hostes durumu kurtarmak ve pilota haber vermek için tam koşacakmış ki, birinin çantasına takılıp düşmüş. yolculardan biri hostesi yerden kaldırırken demiş ki:
    "acele etme bacım herif önce sıçacakmış!"
    ···
  20. 70.
    +5 -1
    fadime kızını evermiş, düğünden sonra bir hafta geçmiş ses yok. -ula ha punlarin sesi soluğu çıkmiy, pen pugün bi dolanacağum demiş;

    ve yeni evlilerin kapisini çalmiş... kızı kapıyı açmış ki ne görsün kadin,
    kızı çırılçıplak:

    -uyyyy ha pu nedur uşağum? ayuptur da! kizi:
    - aaaa ne kadar geri kafalısın anne, bu aşk elbisesi...

    kadin töbe töbe diye içeri seğirtecek olmuş bakmış damat geliyor:
    -ooo anne hoş geldin?

    kadın yüzünü gözünü nereye kaçıracağını bilmiyor, çünkü damat da anadan üryan..
    - pu ne rezulluk diyecek olmuş, damat hemen:
    -'aaaa ne kadar geri kafalısin anne bu aşk elbisesi' demis.

    çaresiz fadime bir koşuda almış soluğu evde. almış fadime'yi bir düşünce. acaba demiş, gerçekten ben geri kafalı mıyım? sonra yatmış aklına. üstünde başında ne varsa soyunup dökünmüş. başlamış evde çıplak dolaşmaya.
    akşamüstü kapı çalınmış, fadime, bakmış ki camdan temel, saçını başını düzeltmiş, açmış kapıyı. fadime'yi bu halde gören temel'in gözler yerinden fırlamış:

    - ula nedur bu, gafayı mı yedun da?
    -hıh demiş fadime temele, 'ne gadar geri gafalusun, ha bu aşk elbisesidur da'

    temel şaşkın cevaplamış:
    'ula ütüleseydun bari'
    ···