beyler fujifilm hs28 fotoğraf makinesi

onyediii

hakkında bilgi sahibi olan var mı ? Bugün bi mağaza da satıcı öve öve bitiremedi ama pille çalışmasını falan sevmedim aynı zamanda bu satıcılar anlatıyor anlatıyor ama fos çıkıyor öyle olsun istemiyorum

YARDIMCI OLanlara nik6 + şuku

@17 olabilir ama adam çok inandırıcı konuştu inandım

neyse kaldığım yerden devam ediyom yirmiii

yirmi biiir

yirmi ikiii

başka mağazalardaki satıcı çocuklara da o makine hakkındaki fikirlerini sor panpa

hacım, 2006-2007 yılları arasından samsun çiftlik teknosa şubesinde fujifilm promotörlüğü yaptım.. bize istanbul halkalı'da üç günlük eğitim vermişlerdi.. yıllardır bildiğimiz adeta bizden biri olan fuji film'in bir fotoğraf makinesi değil kendi kulvarındaki fotoğraf filmi markası olarak kalması gerektiğini o eğitimde anladım..

@23 tamam da burada makine hakkında bilgisi yok mu amk :(

@24 kap şukunu panpa sağol

@25 bekle az patlama, liseli misin ne heyecan yapıyorsun *
şimdi, fuji filmin görüntü işleme modeli altıgen yani her çekim noktasına kendi başına bir görüntü işleme referansı oluşturmuyor.bir fotoğrafta diyelim iki milyon pisel var.. nikon ve canon'un ccd ya da cmos sensörleri her piksele eşit değerde görüntü işlme imkanı veriyor. yani her pikselle ayrı ayrı ilgileniyor..o yüzdendir ki bu iki markanın bazı üst segment makinelerinde ölü piksel garantisi var(ölü piksel ekran terimidir ama bu firmalarda çekilen fotoyu büyültüp piksel hatasına karşı garanti var, gerisini sen düşün)...

fuji film bin dokuzyüzlerin başında heidelberg'de hayata geçirdiği görüntü işleme teknolojisi olan fuji sensörleryile yolu açtı ama gel gör ki yatırım ve arge açısından bir asır boyu zayıf kaldığı için kendisini bu alanda değilde bu alana nazaran hem ucuz hem sürümde getirisi daha fazla olan film ve baskı alanında uzmanlaştı aynı kodak gibi..
fuji'nin görüntüleme tekniği bir arı peteği şeklindedir.. buna 3ccd sensör denir ve üç temel rengi işleyen(kırmızı, sarı, mavi) sensör tekniğidir ki bu diğer ara renklerin kaybına yol açar..
ayrıca sensörün altıgen yapısı her bir pikseli ayrı ayrı işlemeye engel oluşturur. fotoğrafın çekilen zemini(ayna) fotoğrafı yüksek elektrik akımı ile altıgen bir sensöre iletir ve fotoğraf ekrana o sensörden gelirken hem doku hem rengini yitirir. sebebiyse referansın bir altıgen çerçeve içinde bırakılmış olmasıdır..

ancak önce nikon(özellikle ikinci dünya savaşı sırasında ürettikleri manyetik dürbünler ile) sonra da canon cmos teknolojisini getirip işlenme teknolojisini her bir piksel üzerinden yaratma sürecini hayatımıza kattılar...
bu teknolojilerde deklanşöre bastığın anda görüntü aynaya olduğu gibi düşüp işlenmeden ekrana düşer, cmos burada şu şekilde devreye girer;
elektrik akımının zayıflattığı görüntü işlenmesini(renk kaybı, ışık kaybı gibi faktörleri) kuvvetlendirip ekrana ya da baskıya güçlü bir şekilde yollamak...
cmos bu özelliği ile dünyanın en ileri gelen görüntü işleme tekniği olarak hem fotoğraf hem de video alanında temel kabul edilerek günümüze daha da gelişerek gelmiştir...

son olarak daha sade bir örnek vereceğim;
bende canon eos 550 d var.. normal lensiyle(18-55) bir fotoğraf çekiyorum, bilgisayara aktarıyorum.. boyutu haliyle çok büyük; beşbin bilmem kaça üçbin bilmem kaç... boyutu da beş megabayt ile altı megabayt arasında değişiyor.. boyutunu küçülttüğümde ne kadar küçültürem küçülteyim foto üzerinde renk ayarlaması yapabilmeme her boyutta imkan veriyor.. yani pikselleri ayrışıp dağılmıyor çünkü her piksele ayrı ayrı işleme imkanı veriyor... çaktın... karar senin..

@1 satan çocuk fujifilm promotörü olabilir mi?

onaltııı

onbeeş

yukarıı yukarıı

yukarıı yukarıı

yukarıı yukarıı