beyler eski kız arkadaşımla nasıl

okudum lan şimdiye kadar yazdıklarını. bitir bin. okucam.

buraya sana sorular sormam ama okudğumu bil.

@43 ben okumuyorum bin gibtir git yat bence ben çıktım hadı kolay gelsın

ve kıza herşeyi anlatmaya başladım. ona olan platonik aşkımı pelin yanıma gelince onu neden çevirdiğimi bütün detayları ile ekgibsiz bi şekilde anlattım. kız önce biraz durdu daha sonra o anlatmaya başladı. ben onu heyecanla dinliyordum. benim pelini geri çevirince nekadar üzüldüğünü söledi . aslında onun kimse ile çıkmadığını pelinin uydurduğu bişey olduğunu söledi . o an yüzümde ki gülümsemeyi ne kadar mutlu olduğumu görmeniz gerekirdi. bir yandan onu dnliyor bi yandanda üzerimde ki hayal kırıklığının yerini sevinç alıyordu.

bi döndüm okuyum diye ilginçmiş aslında lan tamam okuyacam

artık kız sölediklerini bitirnce bir müddet sessizlik oldu zaten herkes çoktan derse girmişti . birtek ikimiz kalmıştık dışarda . kızla konuşcak bişiler bulamıyordum. eet kızla tanışmıştım ama daha adını bile bilmiyordum . adımın osman olduğunu söledim ve adını sordum . adı cerendi. eet yanlış duymadınız ilk kız arkadaşımın adı cerendi . daha sonraki ders başlayana kadar muhabbetimiz sürmüştü . ben çekingenliğimi üzerimden atmış konuştukça kıza dahada aşık oluyordum.

artık benimde bir kız arkadaşım wardı. hayatımın en mutlu günüydü . millilik formasını giyince bile bukadar sevinmemiştim. kim ilk sevgilisini unutabilir ki. ilkler daima özeldir. artık her dakikamızı beraber geçiriyor . dersimiz bitmesine rağmen etüt salonunda birlikte ders çalışıyorduk.

eet yanlış duymadınız ilk kız arkadaşımın adı cerendi.

aradan günler geçiyor aşkımız gitgide daha da alevleniyordu . elinden tutmalar ilk öpüşmeler hepsi hala aklımda . artık dersane dışındada görüşmeye başlamıştık. ben herfırsatta kulüpten erken çıkıyor aşkımın yanına koşa koşa gidiyordum. şehir dışı yada yurtdışındaki turnuvalara gidince bütün paramı telefon kartlarına harcıyor herfırsatımda cerenle konuşmak istiyordum . artık öss zamanı gelmişti. sınawa girdik . tercihlerimizi bile beraber yaptık . büyük heyecanla tercihlerin açıklanmasını bekliyoduk.

sonuçlar açıklanınca dahada mutlu olduk ikimizde kocaeli üniversitesini kazanmıştık . aradan zaman geçtikçe birbirimize iyice bağlanmıştık . okul günlerimiz çok güzel anılarla dolu geçmişti . ve ikimizde üniversiteyi bitirdik . ilişkimiz 5 senedir devam ediyordu . artık bazı şeyleri sölemenin vakti gelmişti . 5. yıldönümümüzde ona evlenme teklifi ettim. sevinç çığlıkları içinde bağırmaya başladı çok mutlu olmuştu. bazen bunu sölemicemi bile düşünmüş bu lafına çok gülmüştüm. cereni ailem ile tanıştırdım . annem onu çok sevmişti. rahmetli babamda yaşasaydı eminim ki çok severdi . tabi ki artık ayrılık günü gelmişti çünkü askere gitmem gerekiyordu.

acemiliğim bilecik'e çıkmıştı . acemilikte çok kötüydü o günler hiç geçmedi . acemilikten sonrası gözümü açıp kapayıncaya kadar bitiverdi . artık askerliğimde bitmişti . evime geri dömüştüm . ben askerde iken beni ailesine anlatmış ve geldiğimin 4. günü annesi ile tanıştırmıştı. annesi de onun kadar sevimli bi kadındı . güzelliğini kimden aldığı belliydi . artık bi işe başlamam gerekiyordu . ne iş yapsam diye düşünürken kulübümden çok güzel bi teklif geldi . bütün gençliğimi geçirdiğim kulüpte artık bende bir antrenördüm. kendim gibi sporcular yetiştiricektim .

okuyan warmı ...

hani okuyodunuz lan binler. yine kendi kendime bana mastürbasyon yaptırdınız amk

artık sonuna doğru geldim amk okumasanızda anlatıcam

okuyorum lan. anlat.

panpa sen tüm gibişleri atlamışsın amk

askerden geldikten bir sene sonra evlendik cerenle. düğündü balayıydı derken zaman hızla akıp geçmeye başlamıştı . cerende hamileydi baba olucaktım . çok mutlu olmuştum . hamileliğinin 7. ayında ceren çok kötü olmuştu sancıları başlamıştı . hemen hastaneye zütürdüm cereni . bu ana kadar herşey mükemmeldi . ancak hastane kötü haberi almıştım bebeğimiz ölü doğmuştu cerenin durumuda kritikti . hayatımın aşkı uğruna yaşadığım insan hastane hayatını kaybetmişti . cereninde ölüm haberini alınca sanki biri boğazımı sıkarcasına nefesimi kesmişti . oracıkta yığılıp kalmıştım . konuşamıyordum sadece gözümden yşların aktığını hissediyordum. ikisinide kaybetmek üzerimde çok ağır bi iz bırakmıştı. bu yüzden 29 eylül geceleri cerenle olan düğün kasetlerinin seyreder kendimi içkiye vururum arkadaşlar . sonu kötü bittiği için özür dilerim ancak insanlar kendi hayatlarının gidişatını değiştiremiyor...

ab'de birinci olur bu dizi

@61 kanka keşke hakkaten bi senaryo olsa bende çok isterdim emin ol

vay amk.

Lale çılgınlığı, diğer adlarıyla Lale balonu, Lale spekülasyonu Hollanda Altın Çağı'nda lale soğanlarının fiyatlarının aniden aşırı derecede yükselip çöküşe geçtiği döneme verilen isimdir. Şubat 1637’de Lale Çılgınlığı’nın doruk noktasında laleye dayalı sözleşmeler yetenekli bir zanaatkarın yıllık gelirinin 10 katına satılmıştır. Bu olay genelde tarihteki ilk spekülatif balon (veya ekonomik balon) olarak bilinir. Lale çılgınlığı terimi günümüzde varlık fiyatlarının gerçek fiyatlarından sapmasını ifade eden bir benzetme olarak kullanılmaktadır. Olay, 1841 yılında ingiliz gazeteci Charles Mackay’ın Olağanüstü Kitlesel Yanılgılar ve Kalabalıkların Çılgınlığı (Extraordinary Popular Delusions and the Madness of Crowds) adlı kitabıyla popülerleştirilmiştir. Mackay’a göre bir noktada tek bir Semper Augustus soğanı için 12 akre (5 hektar) arazi teklif edilmiştir. Mackay, fiyatlardaki ani düşüşten dolayı bu tür yatırımcıların battığını ve Hollanda piyasalarının ciddi bir sarsıntı geçirdiğini iddia etmektedir. Mackay’ın kitabı bugün çokça basımı yapılan bir klagib olsa da iddiaları itirazlarla karşılaşmıştır. Çoğu bilim adamı çılgınlığın Mackay tarafından bahsedildiği kadar sıra dışı olmadığını, fiyat değişikliğinin balona sebep olmadığını iddia etmektedir. Lale çılgınlığı üzerindeki araştırmalar 1630’lardan kalan kısıtlı ve yanlı kaynaklardan gelen veriler nedeniyle zordur. Her ne kadar genel kabul görmese de bazı çağdaş iktisatçılar fiyatlardaki artış ve azalışlar için spekülatif bir çılgınlıktan ziyade bazı rasyonel açıklamalar getirmişlerdir. Örneğin, bazı diğer çiçek türleri de (zambak gibi) ilk defa getirildiğinde yüksek fiyatlarla alıcı bulmuş daha sonra çarpıcı fiyat düşüşleri yaşamıştır. Yüksek fiyatların bir nedeni de dönemin parlamentosu tarafından sözleşmelerin düşük bir bedel karşılığında iptal edilmesine imkân veren ve alıcı üzerindeki riskleri azaltan bir yasa tasarısı çıkaracak olması yönündeki beklenti olabilir.