0
AÇANGÜL: Açılan gül çiçeği
AÇELYA: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki
AFET: Ortalığı birbirine katacak kadar güzel kadın
AFiFE : Namuslu, namusuna çok düşkün olan
AFiTAP : 1.Güneş. 2. Çok güzel, parlak yüzlü kadın
AHENK: Uyum
AHSEN: Çok güzel, olağanüstü güzel
AHU: Ceylan, karaca 2.Çok güzel, ince,zarif kadın.
AHUCAN: Çok güzel dost.
AHUEDA:Nazlı güzel.
AHUELA:Çok güzel gözlü.
AHUGÜL: Çok güzel.
AHUNAZ: Nazlı güzel, nazenin.
AHUNiSA:Çok güzel kadın.
AHUNUR:Göz kamaştıran güzelliğe sahip olan.
AJDA:Filiz, sürgün. Çok genç.
AJLAN: Hızlı, çabuk, telaşlı
AKASYA: Güzel kokulu bir süs bitkisi
AKEL: Eli uğurlu anlamında
AKGÜN: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün
AKSEV:Aydınlığı sev, ışık saç
AKSU: Anadolu\\\'da değişik boylarda bir çok akarsuyun adı
AKŞIN: Beyaz tenli kadın
AKTAN: Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan
ALA: Ela karışık renkli, alaca; Benekli; Tam olgunlaşmamış, yarı olmuş
ALAGÜL:Çok renkli gül.
ALÇiÇEK:Kırmızı çiçek.
ALÇiN: Kızıl renkli küçük bir kuş
ALEDA: Nazlı, kaprisli
ALEV: Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime
ALEYNA: Bizim üzerimize olsun
ALGIN: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun
ALGÜL:Kırmızı gül. Gül kırmızısı
ALIM: Gözü gönlü çeken nitelik, çekicilik, gönül çelen güzellik, albeni
ALTIN: Yüksek değerli bir maden
AMiNE:Yüreğinde korku olmayan.
ANDAÇ: Anılar, hatıralar
ANIL: Başkaları tarafından sözün edilsin
ANKA: Kaf Dağı\\\'nda bulunduğu söylenen masal kuşu
ARIN: Arı, katışıksız, temiz, kirden uzak
ARKIN: Yavaş, ağır, sakin
ARMAĞAN: Hediye, ödül
ARMiNA: Emine, korkusuz, yürekli
ARNiSA: Çok namuslu kadın
ARSU: Su kadar berrak
ARYA: Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı
ARZU: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek
ARZUCAN:Candan isteyen.
ARZUGÜL:istenilen, beğenilen gül.
ARZUM:isteğim, dileğim,hevesim.
ARZUNAZ:Naz yapan, nazenin.
ASENA: Dişi kurt, güzel kız
ASLI:Temelli, köklü. Bir şeyin benzeri.
ASLICAN:Özü can gibi sevgili
ASLIHAN:Han soyundan gelen.
ASLINAZ:Nazlı olması geçmişinden gelen.
ASLINUR:Nur saçan bir geçmişi olan.
ASU: Azgın, huysuz, isyan eden. Afacan.
ASUDE: Rahat, huzur içinde olan
ASUELA: Ela gözlü yaramaz
ASUMAN: Gökyüzü
ASYA: Dünyanın en büyük kıtası
AŞINA:Bildik, tanıdık.
AŞKIM:Sevdiğim, sevgilim.
AŞKIN: Aşmış, ileri
AYBEN: Ben ayım anlamında
AYBENiZ:Ay gibi parlak tenli,ay benizli.
AYBiKE: Ay gibi güzel kız
AYBiRGEN: Ay veren
AYCAN:Ay gibi sevilen, aydınlık can.
AYÇA: Yay biçimindeki ay,Hilal.
AYÇAĞ:Ay gibi parlak çağ.
AYÇAN:Ay gibi aydınlık kişi.
AYÇiÇEK: Gün çiçek
AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki
AYDAN: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel
AYDENiZ: Hem ay, hem de deniz
AYDONAT: Işık donat, parlaklık donat anlamında
AYEVi: Ay çevresinde oluşan ışık çemberi
AYGEN: Gönül arkadaşı
AYGÖNÜL:Güzel gönüllü.
AYGÜN: Hem ay, hem gün
AYKAL: Ay gibi parlak ve ışıklı kal
AYKIZ: Ay+Kız
AYKUT: Kutlu ay, uğurlu ay
AYLA: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi
AYLAN:Ay gibi güzel değerlere sahip olan.
AYLiN: AYLA ile aynı anlamdadır
AYNUR:Ay ışığı
AYPERi:Ay ve peri gibi çok güzel.
AYSAR: Ayın evrelerine göre huyu değişen kimse
AYSEL:Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan
AYSEMA:Ay gibi parıldayan yüz.
AYSEREN:Güzelliğini gözler önüne seren.
AYSIN: Sen aysın, ay kadar güzelsin
AYSU: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak.
AYSUN:Ay gibi ışıltılı ve güzel.
AYŞE: Rahat ve huzur içinde yaşayan
AYŞEGÜL:Güller içinde mutlu yaşayan.
AYŞEN:Neşeli, gülen,aydınlık.
AYŞENUR: Ayşe+Nur
AYŞIL: Ay ışığı
AYŞiM,AYŞiN:Parlak ışık saçan.
AYTEN:Güzel bir tene sahip olan.
AYTU:Aya benzeyen tuğlu.
AZiZE:Saygın, sevgili,kutsal.
AZRA: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız
B
BADE: Aşk, kutsal sevgi
BAHA: Değerli, kıymeti çok
BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik, gençlik çağı.
BAHARGÜL:Bahar gülü.
BALA: Yavru çocuk
BALCA: Bal gibi, bala benzer
BALIN: Yar, sevgili
BALKIN: Pırıldayan, parlak
BALKIZ: Bal kadar tatlı kız
BANU: Prenses; Hanımefendi. Yeni evli gelin.
BANUHAN:Hatun hükümdar.
BAŞAK: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı
BEDiZ: Resim, tasvir, süs, bezek
BEGÜM: Hanım; Kadın hükümdar.
BEHiN: iyinin iyisi
BEHiYE:Güzel.
BELDE: Memleket, şehir, kasaba
BELEMiR: Peygamber çiçeği olarak biliniyor. Açtığı kokusunun dağılmasıyla anlaşılan gizli çiçek anlamında
BELEN: Bel, geçit; iki dağ arasından geçen yol
BELFÜ: Kar tanesi
BELGi: işaret
BELGiN: Kesin ve ekgibsiz belirlenen
BELGÜN:Aydınlık gün.
BELiN:Korku ile şaşkın şakın bakmak.
BELiZ: işaret, iz; alamet
BELKIS:Efsaneye göre Hz. Süleyman zamanındaki Saba melikesinin adı.
BELMA:Uysal, sakin.
BELUR:Billur, billurdan olan.
BENAN: Parmak uçları
BENAY: Ben ayım, ay gibiyim
BENEK: Namuslu kadın
BENGi, BENGÜ: Ölümsüz, sonsuz
BENGiSU: Ölümsüzlük suyu
BENGÜL:Gül gibi.
BENiZ: Yüz
BENNUR:Işık saçan.
BERGÜZAR: Anılmak için verilen şey, andaç
BERiA: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili
BERiL: Zümrüt
BERiN, BERRiN: En yüksek, en ulu anlamında
BERKE: Zerdali, kayısı. Kamçı, değnek
BERNA: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı
BERRAK: Duru
BERRAN: Keskin, kesici
BESiME:Sevimli, güler yüzlü.
BESiSU: Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su
BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
BESTEGÜL:Gül kadar güzel ve duygulu.
BESTENiGAR: Türk müziğinde bileşik bir makam
BETÜL,BETiL: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hz. Meryem ve Hz. Fatma`nın diğer isimleri
BEYZA: Çok beyaz, lekesiz
BiGE:Evlenmemiş, çocuk doğurmamış olan. Sultan.
BiHTER: Daha iyi, en iyi
BiKE: Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın
BiLCAN:Bilgili dost.
BiLGE: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi
BiLGET: Havadis, malumat
BiLGÜN: Bil+Gün
BiLHAN: Çok bilgili
BiLLUR: Pek duru, pürüzsüz
BiLNAZ:Çok naz eden.
BiLNUR:Bilge kişi.
BiNAY:Öylesine güzel ki bin ay eder.
BiNGÜL: Gülü bol; Gül bahçesi
BiNNAZ: Çok nazlı, cilveli,kaprisli.
BiNNUR:Çok ışıklı, ışığı gür
BiRAY: Ay gibi tek, eşsiz
BiRBET: Yüzü benzersiz
BiRGEN: Yalnız, yalnızlığa alışkın
BiRiCiK: Bir tane, tek, emsalsiz
BiRGÜL: Tek ve güzel bir gül.
BiRSEN: Yalnız sen
BiRSU:\\\"Bir içim su\\\" denilebilecek kadar güzel olan.
BUKET: Çiçek demeti
BURCU: Güzel koku, ıtır
BURÇAK: Bir bitki
BURÇiN: Dişi geyik
BUSE: Öpücük
BÜGE:Bent,su benti.
BÜKÜM: Bükme eylemi
BÜŞRA: Müjde, sevinçli haber
C
CAHiDE:Çalışıp çabalayan.
CANAN: Gönülden sevilmiş, yar.
CANAY:Ay gibi temiz.
CANDAN: içten, gönülden
CANDAŞ: Candan, değerli dost
CANEDA: içten, sevimli kişi
CANEL:içten, candan uzatılan dostluk eli.
CANFEZA: Müzikte bileşik bir makam
CANKIZ: Sevilen, sevimli, şirin kız
CANKUT: Sevimli, cana yakın
CANSEL:Hayat veren su.
CANSIN:içten, gönüldensin.
CANSU: Can suyu. Hayat veren su.
CAViDAN:Sürekli, kalıcı olan, sonsuz.
CELiLE:Büyük,ulu.
CEMiLE:Hatır hoşluğu için yapılan hareket.
CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
CENNET:Çok güzel yer. iyilik yapanların, günahsızların öldükten sonra mutluluğa kavuşacaklarına inanılan yer.
CEREN: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan
CEVHER:Bir şeyin özü. Güç, enerji.
CEVZA: ikizler burcunun eski adı
CEYDA: ince-uzun boyunlu ve güzel
CEYLAN: Süzgün ve tatlı bakışlı. Yapısı ince ve uyumlu olan. Gözlerinin güzelliğiyle ünlü zarif, ince bacaklı memeli.
CiHANBANU:Dünya hükümdarı.
CiHANNUR:Alemi aydınlatan nurlu ışık.
Ç
ÇAĞ: Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi
ÇAĞLA Badem, kayısı, erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali
ÇAĞRI:Davet. Doğan kuşu. Mavi hareli göz.
ÇIĞLIK: ince ve keskin bağırış.
ÇiÇEK: Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü
ÇiĞDEM: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi
ÇiLEN:Hafif yağan yağmur, çisenti.
ÇiLER: Şarkılar söyleyen, şakıyan
ÇiSiL: ince ince yağan yağmur
Tümünü Göster