beyler ekşideki bi yazıyı buraya aktarıyorum

yıllardır neredeyse en çok onun adını otobüslerin üzerinde gördüğümüz şirketimsi.

benim de başımdan pek güzel(!) bir hadise geçmesine sebep olmuştur kendileri. anlatayım efenim:

okul, bayram tatili, memlekete dönüş meseleleri. metro turizmden bir bilet alınır, samandıra tesisinden binilir.

koltuk numaram 34 idi. otururken hostes kıza biletimi gösterdim, oturdum.kız elindeki listeye baktı:

-siz gebze'den binmeyecek miydiniz?

'hayır, yanlışlık olmuş sanırım' diye cevapladım. kız onayladı, yerleştim iyice.

gebze'de elinde benimle aynı koltuk numarası yazılı bir bilete sahip bir adam çıkageldiğinde kızın ne demek istediğini anladım. evet,bir metro turizm klasiği:aynı koltuğa iki bilet kesilmişti.

beni kaldırmaya çalıştılar, sizi 1 numaraya alalım diye. sonradan gelen adam 'ben oturmam orada' diye huysuzlanmıştı çünkü.ne 1 numarası, kapı gibi 34 var elimde. haklı olarak;'benim yerim burası, biletimi siz de gördünüz, burada oturacağım' dedim. zaten tamamen yerleşmiştim. kız ısrar etti. şöförü çağırdı, adam epey yüksek sesle ısrarlarını tekrarladı. tabi otobüse ağızla bile tutulur bir gerilim hakim oluverdi. adamın ses seviyesi haddeyi aşınca ayağa kalktım.'bağırma bana' dedim, adam hemen feryat figan:

-50 kişi 'senin yüzünden' bekliyo burda be!

benim yüzümden mi?! hemen rüzgarı arkana al,halk da benden nefret etsin değil mi hemen. çakal seni. asıl bundan sonra başlıyor.

terminaldeki metro yazıhanesindeki çocuk(yakasında metro turizm kimlik kartı falan var hani) fırlayıp geldi.'lan geç şuraya, adamın asabını bozma. bilgisayardan baktık, senin numaran 1 diye gözüküyo'.' elle hareketler, bağırmalar bir de.'sen ne biçim davranıyosun müşteriye be.bana bağıramazsın, burası da benim yerim' dedim hakettikleri sertlikte. iyice köşeye kısıldılar. şöför acil çıkış kapısı bularak:

-hani nerde biletin?

herşeyimi yerleştirmiş, güzelce yerleşmiştim. bileti de yukarı bölüme kaldırdığım montumun cebine koymuştum.'şu an yukarda, hostes hanım biletimi görmüştü zaten' dedim, kız da onayladı bunu;şöföre dönerek ve kafa sallayarak. adam kendince bir çıkış buldu tabi,'biletin yok konuşuyosun, biletsiz binme bizi de uğraştırma o zaman kardeşim ya bu kadar insan senin yüzünden bekliyo burda!!!' diyerekten afedersiniz hayvan gibi bağırmaya başladı.ben 'nasıl konuşuyosun sen, benimle böyle konuşamazsın' diyemeden yazıhaneden kopup gelen çocuk üstüme çullanmaya hamle etti. evet doğru okudunuz sevgili sözlükçüler.

metro turizm yetkilisi müşterisini dövmeye kalkıştı.

'ne diyon lan sen' nidaları eşliğinde. tuttular.
ne gerek vardı ki,ben kendim de hallederdim halbuki.(burda bıyık altından gülümseme var)

tabi ki sessiz kalmayıp, düzgünce hepsini bozguna uğrattıktan sonra 1 numaraya geçtim. molada hemen bileti bulup şöförü ve ahalisini bir kez daha züt ettim açıkça.

yol boyunca(ha bu arada iki yolcuyu samandıra'da unuttukları için 3 saat kadar yarı hızda gidip onları almak için de yarım saat kadar bekledik)ikram edilen şeylerin hiçbirini yemedim, efendi efendi gurur yaptım.

bir daha metro turizm kapısının önünden geçen?

bi insan bu kadar korkak orosbucocugu olabilirmi amk