1. 38.
    0
    ···
  2. 37.
    0
    ···
  3. 36.
    0
    ···
  4. 35.
    0
    @36 kanksta westeros mesteros başka evrende kaldı aqqqq
    ···
  5. 34.
    0
    panpa ben valyria'ya gelemem ama te ebesinin amı kışyarındayım amk. elimden geldiğince güneye gelirim ama ondan sonra bi gemiyle aldırırsınız beni. astapor'a giden bi gemiye bindirirsiniz oradan meereen'e kadar bi şekilde ulaşırım. gümüş kraliçe çukurların tekrar açılmasına izin verdiyse onun huzurunda dövüşmek isterim elbette.
    ···
  6. 33.
    0
    devam et panpa
    ···
  7. 32.
    0
    sardı lan değişik. devam et
    ···
  8. 31.
    0
    @1 amk ergeni uyan spartacus bitti.
    ···
  9. 30.
    0
    yalan ama hoşuma gitti
    ···
  10. 29.
    0
    hadi anlatacaksan amk seni bekliyoruz burda
    ···
  11. 28.
    0
    adamda ne hayal gücü var
    ···
  12. 27.
    0
    @29 kanka, diyarda dövüşenlerin, asırlık davaları vardır.
    aygırla kaplanın hikayesi, belleklere kazınmış çoğu intikamdan daha zayıftır. mesela, kurdun intikamı vardır ki bir turnuvada...
    ···
  13. 26.
    +1
    amerikan güreşi gibi ev yakma adamın altından karı alma hikayelerine bağlamasan iyiydi ya, neyse panpa. anlat dinliyoruz.
    ···
  14. 25.
    0
    aga döğüşmek nedir? ayrıca rumuzlar yakıyor amk devam et bakalım yalnız dövüş yaz giberim o purşak zütünü
    ···
  15. 24.
    0
    yaz panpa
    ···
  16. 23.
    0
    beyler dövüş çukuru hikayeleriyle ilgilenmiyorsanız devam etmiyim la :ss
    ···
  17. 22.
    0
    beyler dövüş çukuru hikayeleriyle ilgilenmiyorsanız devam etmiyim la :ss
    ···
  18. 21.
    0
    kaplan, birkaç seri vuruşla aygırın bacaklarını sendeletti. ancak ayı öfkesiyle köpürüyordu ve sanki giderek daha da büyüyordu. kaplan, hızlı birkaç hamle de koluna indirdi ancak sopayı düşürmesini sağlayamadı. hızı da yavaşlıyordu artık, işte o andan faydalanan aygır, kaplanın sol diz altına sopayla öyle bir darbe indirdi ki, kaplan hızla yere kapaklandı. bacağındaki kırılma sesini, muhtemelen en arkadaki insan bile duymuştur. büyük bir çığlık bastı ve aygır diğer bacağına da sopayı indirdi. pes etmeyi, gururuna yediremiyordu kaplan. artık şansı da kalmamıştı zaten.

    aygır, sopaları atıp aygırın yüzünü ellerinin arasına aldı. boynunu öyle büyük bir hızla çekiştirdi ki, o an kopacağını sandık. kaplan o an ölmüştü, aygır çeiştirmeyi sürdürdüyse de, kafasını kopartamadı. sadece tribünleri selamlamakla yetindi.
    ···
  19. 20.
    +1
    evet beyler, ilk turlar o kadar kanlıydı ki, 174 kişiden 10 kişi kayıp verildi.
    bir çok kişi ağır yaralı ve sakat kalarak tedaviye alındı.
    şanslı ufak bir bölüm sadece yaralar alarak ayrılıyordu turnuvadan.

    mezapotamya aygırı, şans eseri belgrad kaplanıyla aynı gruba denk gelmişti. belki de, buna şans demek turnuvayı çok masum görmek demekti. bu ikisinin arasında eski bir hesaplaşma vardı, eşli dövüşlerin birinde, belgrad kaplanı daha öne çıkmak için mezapotamya aygırı'nı indirmişti ve mezapotamya aygırı, bu yüzden 6 ay boyunca bacağındaki kırık sebebiyle maç oynayamamıştı.

    bu olaydan 10 ay sonra, bir başka dövüşte maskeli bir dövüştü yer almıştı. bu dövüşçü, dağ gibi büyüktü. aslında çoğu dövüşçü büyüktü, ama boyu 2.5 metreye yaklaşacak kadar hayvaniydi. aslında çoğu kişi hatırlayabilirdi, eğer mezapotamya aygırı uzun süredir dövüşmüyor olmasaydı. belgrad kaplanının karşısına geçtiğinde, onun iki elini bir çırpıda yakalamış ve ellerini parçalamıştı. kemikleri öyle ufalanmıştı ki, belgrad kaplanı hala parmaklarını kapatamaz.

    ancak onların davası bitmemişti. ardından belgrad kaplanı, mezapotamya aygırı'nın oğlunu kaçırmıştı ve buna karşılık mezapotamya aygırı onun evini ateşe vermişti. eğer belgrad kaplanı hızlı davranmasa, annesi diri diri ateşlerde yanacaktı.

    işte, böyle bir hikayenin kahramanıydılar.
    ve turnuva başladığında, ikisi ellerindeki sopalarla, birkaç dakika içinde tüm düşmanlarını devirmişti bile. ancak ikisinden sadece biri üst turda yer alacaktı. sopalar öyle vücdansızca çarpışıyordu ki, fazla uzun sürmeden ortalarından iki ayrıldılar. belgrad kaplanı, ellerini tam kapatamadığı için, sadece sol eline iple bağlıydı sopası. diğer eliyle destek veriyordu. sopası kırıldığında, onun elinde bir kısa sopa varken, meapotamya aygırı çift sopaya sahipti. üstelik 2.30 metrelik mezapotamya aygırı, güç bakımından da 1.80'lik belgrad kaplanını ezecek durumdaydı. hızı dışında bir özelliği kalmamıştı kaplanın.
    ···
  20. 19.
    0
    ilk dövüşler, daha önce de söylediğim gibi, hızlı eleme için sopayla yapılacaktı. herkese eşit sopalar verilirdi. 1 metre 85 santimlik bir sopaydı bu. kimisi iki eliyle tutmaya çalışırdı. kimisi, mezapotamya aygırı gibiler, tek eliyle bir oyuncak gibi oynardı bu sopayla.

    ilk mücadelelerde 174 dövüşçü, sahaya 6şarlı gruplar halinde çıkacaktı.
    6şarlı grupların arasında tek sağ kalan kişi üst tura çıkıyordu. böylelikle ilk turun sonunda 29 kişi kalacaktı ve onlara da, son şampiyon (güz, kış ve bahar şampiyonu) katılarak 32'ye tamamlanacaklardı.

    ondan sonraki turlar da çıplak elleydi.
    ···