der parayı alır

Tarihi Müze

Öğretmen başta öğrenciler arkasında Fatihte içlerinde Öğretmen müzeyi gezdiriyor eserler hakkında bilgi veriyodur

Öğretmen:bakın çocuklar bu Osmanlı zamanından kalma bir yeni çeri elbisesi yeni çeriler zamanında çok iyi birer savaşcılarmış ama sonradan bozulmuşlar tabi

biraz daha ilerler bir tane tüfek gösterir

Öğretmen çocukşar buda gine Osmanlı zamanından kalma yeni çeri tüfeği

birazdaha ilerledikten sonra çakal başlı bir heykelin yanına gelirler

Öretmen:işte buda size sözünü ettiğim heykel bu heykel eski mısırdan kalmadır bir eski mısır tanrısıdır

Fatih:peki hocam bir adı falan var mı bunun

Öğretmen:bu mısıe tanrısının adı Anubis ölüler tanrısıdır.

Müze çıkışı

hava akşam olmuştur müze kapanıyorsur öğretmen çocukları müzeden çıkarmış okul servisine bindiriyordur etrafa bkar fatih yoktur öğretmen öğrencilere Fatihi sorar

Öğretmen:Çocuklar Fatih nerde

Örencilerden biri: görmedik, bilmiyoruz hocam

başka bir öğrenci:hocam ben tualete giderken görmüştüm dahada görmedim

o anlarda müzenin içinde

Fatih tualetten çıkar elleri ıslaktır üzerine siler müzede kimse kalmamıştır Fatih heykeli görür heykelin yanına gider dikkatlice bakar sonra koruma bandını geçer heykele dokunur kaldırmaya çalışır ama kaldıramaz sonra heykelin kulaklarına dokunmak ister ama boyu yetmez parmakları üstünde durur oyle dokunmaya çalışır heykele yüklenir heykel kayar yere düşerkırılır Fatihte kıçının üstüne düşer heykel kırlınca birden bire her taraf toz duman sis olur sisin içinden çakal başlı iri yarı bir adam çıkar ve şunnu söyler

Anubis:beni ölümlüler diyarına kim çağırdı

der Fatihe bakar şunu der

Anubis:seennh!

Fatih:yo yok yok ben çağırmadım o çağırdı

der parmağıyla gözlüklü bir çocuğu gösterir Anubis çocuğa bakınca çocuk hemen koşarak kaçar Anubis sinirli bir şekilde hırlayarak Fatih e bakar

Anubis:hıırrr! seennh söyle bakalım mevkin nedir rahipmisin yoksa firavun mu

Fatih:şeyy ben öğrenciyim öğrenci

Anubis:sen yetkin olmadığı halde beni nasıl çağırsın

der elini Fatihe doğru uzatır avucundan siyah bir duman gibi bir şey çıkardı Fatihe doğru duman Fatihe gelince Fatihin canı acımaya başladı bağırdı

Fatih:aaaaaaagghhh!

dumanın etkisi gidince

Fatih:ne yaptın bana

Anubis:ruhunu aldım artık benim kölemsin benim için ölümlülerin canını alacaksın

Fatih:can mı ben kimsenin canını alamam zaten istesemde buna gücüm yetmez

Anubis gine aynı dumanı çıkartır Fatihe doğru fatihin gine canı yanar

Fatih:aaaaaaagghhh!

Fatih:bu sefer ne yaptın bana

Anubis:artık ölümsüzsün ve 10 ölümlü gücüne sahipsin

der Fatih bu kadar acıya dayanamaz bayılır.

Son

Kan serpile şunu der

Kan:kapıyı aç

ağır çekimde

Serpil kapıyı açar Kan arkasını döner Serpili elinden bırakır kapıyı kapar tam Bilal e doğru döner Bilal yastığın altından başka bir silah çıkartır Kan a ateş eder Kan göğüsünden vurulur bıçağı elinden düşer hızlıca Bilal e doğru koşar sol eliyle Bilalin silahına elinin tersiyle vurur sağ eliyle sertçe bir şekilde Bilalin tam Kalbine vurur Bilalin azından şu ses çıkar

Bilal:hıııııııggkk

Bilal ölür kapıdan eli silahlı korumalar girer Fatih korumaları görünce panikler elleriyle suratını siper eder pencerenin cdıbını kırarak atlar.

Ağır çekimin sonu

Fatih sırt üstü yere düşer gözleriyle gökyüzüne bakar içinden şunuları söyler

Fatih:Ben, ben şimdi öldüm mü. zaman sanki yavaşladı, durdu sanki. göğüsüm acıyor,her tarafım acıyor bütün bedenim bütün kemiklerim,ben buraya nasıl geldim. bunlar başıma neden geldi.

der geçmişi hatırlar

Tarihi Müze

2 tane işci bir tane 2 2,5 metre civarında tahta bir kutu taşıyorlardır yanlışlıkla birisinin elinden kayar gibi olur ama tutar bunu gören Müze müdürü şunu söyler

Müdür:aaman! dikat edin o çok nadide bir parçadır taaa mısırdan geldi

müze çalışanı:efendim bu barça sadece 3 gün boyunca bizde kalacak ama çok fazla türist çekeceğinden eminim

Müdür:haklısın Ahmet

okul

sınıfta öğretmen ders anlatıyordur bir anda zil çalar çocuklar sınıftan çıkmak için ayağa kalkar ama öğretmen şunu der

Öğretmen:oturun çocuklar bi oturun size bi duyurum var okulumuzun düzenlediği bir Tarihi müze gezisi var gelmek isteyenler bana 10lira getirsinler bu arada müzeye mısırdan bir heykel gelmiş bunuda görmeniz lazım sizin için bilgilendirici olur şimdi çıkabilirsiniz

Fatihin evi

Fatih ve babası masada yemek yiyorlardır Fatihin babası yemeğin yanındada rakı içiyodur Fatih babsına mahçup bir şekilde şunu söyler

Fatih:şeyy baba

Babası:evet oğlum

Fatih:şeyy okulun düzenlediği bir müze gezisi varmışta gidebilirmiyim

Babası:(umursamaz bir şekilde) git bana niye söylüyosun

Fatih:ama 10lira ücreti varmış verecen mi

babası:(kızgın bir şekilde )10 lira mı olmaz bak bir sürü fatura geldi ben onları nasıl ödücemi düşünüyorum sen 10 lira diyosun paramız yok olmaz

Fatih (sessiz bir şekilde) ama içkiye para buluyosun

Babası:ney bişi mi dedin

Fatih yoo yok bişi demedim

Fatihin babası içkisini kafasına diker sofradan kalkar kıçını kaşıyarak şunu der

Babası:ben yatmaya gidiyorum sende sofrayı toplarsın

Fatih:tamam

yemekten 1,2 saat sonra Fatih babasının odasına girer babsı uyumuştur, horluyodur pantalonuda sandalyenin üzerine atılmış bir şekilde duruyodur. Fatih parmak uçlarıyla pantolonun yanına gider pantolonun cebine elini sokar içinden kısık bir sesle şunu der

Fatih sen vermezsen ben alırım o müzeye gidicem ben

öldüreceği kişinin evinin önüne gelir hava akşamdır ev villa gibidir her tarafata korumalar vardır evin dışı 2 metrelik duvarla sarılıdır Kan duvara bakar yanında getirdiği kancalı halatı duvarın üstüne atar kanca duvara takılır Kan ipi çeker sağlam mı diye kontrol eder bakar ki sağlam hemen tırmanmaya başlar duvarın tepesine gelince kancayı alır ve atlar çalılık görür çalığın içine girer sırt çantasından havayi fişek çıkartır fitili biraz uzundur fitili cepinden çıkardığı çakmakla yakar fitil yanarken hemen ordan uzaklaşır başka bir çalılığa girer ordan olanları izler biranda havai fişekler ateşlenir havaya uçar gökyüzünde patlar korumalar bunu görür silahlarını çıkarır çekerler hızlı bir şekilde havayi fişeklerin yanına gelirler kameraman odasındaki adamda havayi fişekleri izler o sıralarda Kan evin arkasındadır kancalı halatını sallar sallar sonra fırlatır kanca balkonun demirlerine takılır hemen tırmanır balkonun çdıbını kırar kapının kolunu açar ve içeri girer bu sırada dışarda havayi fişeklerin patladığı yerde

patron:ne oluyo burda bu gürültüde ne!

Koruma:havayi fişek efendim çocuklar yapmış herlade şaka olsun diye

patron:hay ben bu çocukların

bu sıralarda patronun odasına Kan çoktan girmiş kapının yanında bir sandalyeye oturmuş patronu beklemektedir ve şunları söyler

Kan:bu patronda ne zaman gelecek işim gücüm var benim yaa

o anda kapı açılır içeri biri girer ve şunu der

biri:bu ışık nerdeydi yaa

Kan hemen sandalyeden kalkar içeri giren şahısın boynunu tutat bıçağıda boynuna dayar ve şunları söyler

Kan:sakın yanlış bişi yapmaya kalkışma

şahıs:ne! ne oluyo

Kan:aslında yanlış bişi de yapabilirsin sonuç iki türlüde seni öldürücem Bilal

şahıs:dur ben Bilal değilim istersen ışığı yakimde gör

Kan:tamam yak

Şahıs ışığı yakar Kanğın tuttuğu aslında Bilalğin kızı Fatihiğin okul arkadaşı serpilmiş Kan bunu görünce şaşırır içinden şunu söyler

Kan:bu Serpil

Dıştan da şunu söyler

Kan:Sen kimsin peki

Serpil:benim adım serpil ben Bilalin kızıyım

Kan:Ne! sen Bilalin kızımısın pekii bilal nerde

Serpil:O odasında uyuyor

Kan:çabuk beni onun odasına zütür yoksa boğazını keserim

Serpil:tamam zütürcem

Kan serpilin göğüs bölgesini sol eliyle sarmış, bıçak olan sağ elinide sırtına dayamış bir şekilde koridorda ilerlerler Serpil şunu söyler

Serpil:elini göğüsümden çekermesin

Kan:pardon

önlerine bir kapı çıkar serpil şunu söyler

Serpil:işte babamın yatak odası burası şimdi beni bırak

Kan:sana pek güvenmiyorum o yüzden birlikte giricez eğer gerçekten ordaysa seni bırakıcam

Sepil kapıyı açar Kanla serpil içeri girerler önlerinde bir yatak vardır Bilal da yatağın için uyuyordur hatta horluyordur ma Serpil kapıyı sertçe kapatır. Kapının sesine Bilal uyanır yorganın içinden silah çıkartır silahın namlusunu Kana doğru uzatır ve şunları der

Bilal:haa ne oluyo burda kızıma ne yapıyosun lan

Kan:kızına bişi yapmıcam sana bişi yapıcam tabi silahını atmassan

o anda Serpil araya ve şunları der

Serpil: kurtar beni baba kurtar

Bilal:tamam kızım sakin ol kurtarıcam seni

der ve silahı atar sonra şunu söyler

Bilal:silahımı attım şimdi kızımı bırak

Karakol

Polis:komserim sizi Başkomserim çağrıyor

Komser Mithat:Tamam giderim sen işine devam et

Komser Mithat Başkomserin odasını 3 kere vurur

Başkomser:gir

Komser Mithat:beni istemişsiniz efendim

Başkomser:gel mithat gel

Komser M.:Evet Başkomserim

Başkomser:Şu bubi tuzağına yakalanmış kadının katilini buldunuz mu

Komser M.:hayır başkomserim araştırıyoruz ama Kan diye adlandırılan katilin yapmış olduğunu düşünüyoruz.

Başkomser:Bu kadının okuluna gittiniz mi

Komser M.:hayır B.Komserim

b.komser:bi git bak bakim öğrencilerinin falan azını yokla belki bişi bulursun

K.M:tamam b.komserim

Okul

Fatih sınıfta kafasını sıraya koymuş yarı uyumaktadır içeri öğretmen girer öğrenciler ayağa kalkar öğretmen şunları der:Sevgili öğrenciler üzgünüm ama ingilizce öğretmeniniz Sedef hanım bir katil tarafından öldürülmüş bu yüzden bugün ingilizce dersi işleyemiyeceksiniz

sınıftaki kızlar:aaaa gerçekten mi çok üzüldüm

sınıftan bir örenci:hocam nasıl olmuş peki

öğretmen:hayvanın biri bubi tuzağı kurmuş kadıncağızda buna yakalanmış ve ölmüş.

sınıftan bir kız:aayy ben Sedef hocayı çok severdim. der ve ağlamaya başlar Fatih kafasını bile kaldırmaz. öğretmen kapıdan çıkar ve gider

bu sıralarda

komser Mithat okulun içindedir ölen Sedef öğretmenin sınıfı aramaktadır sağ bakar 2,3 öğrenci görür onların yanlarına doğru gider öğrenciler ölen öretmen hakkında konuşuyorlardır

öğrenci:hacı taş gibi hoca gitti yaa

2.örenci:harbiden bee taş gibi hatundu memeleride kocamandı

3.öğrenci:o memeleri sıkmam için ne vermezdim varyaaa

Komser Mithat gelince öğrenciler hemen susar Komser Mithat öğrencilere şunu der

Komser Mithat:gençler şu öldürülen hocanın sınıfı nerde biliyomusunuz

Öğrenci:biliyoruzda hayırdır

Komser Mithat:ben polisim gençler uraştırmayın beni

mahçup bir şekilde

öğrenciler:bilmedik polis bey amca şu tarafta

Komser Mithat sınıfa girer

sınıftaki öğrencilerin çoğu bahçeye inmiştir 6,7 örenci vardır öğrencilerden biride Fatih tir. Fatih sıraya başını koymuş yarı uyukluyodur 3 tane kız öğrenci vardır aralarında konuşuyorlardır Komser kızların yanına gider kızlara soru sorar:

Komser Mithat:Kızlar bu Sedef hoca sizin dersinize girermiydi

Kızlar:aayy eveet çok sevdiğimiz bir hocaydı niye sordun yaknı falanmısın

Komser Mithat:ben komserim kızlar peki hiç düşmanı falan varmıydı

1.kız:komserim biz bilmiyoruz düşmanı falan var mı valla siz biliyomusunuz kızlar

öbür kızlar:ayy hayır bilmiyoruz daha da yeni evlenmişti çok güzel bir hocaydı kocasıda yakışıklıydı sizden yakışıklı olmasın

Komser:tamam kızlar sağolun

der ve sınıfın arkalarına doğru bakar sıranın üstünde uyuyyan Fatih i görür kızlara döner ve şunları der

Komser Mithat:peki şurdaki sırada yatak kim

Orman

Öğretmen:ahh ıhh ne oldu bana

gözlerini hafifce açar ve Fatih i görür yani Kan ı

Öğretmen:sende kimsin

kadın ellerine ayaklarına bakar ama bağlıdır oynatmaya açmaya çalışır

Kan(Fatih):Sence kimim ben bi tahminde bulun bakalım

Öğretmen:sen! sen Kan sın insanları vahşice öldüren

Kan(Fatih):500bin TLik soruyu bildiniz tebrikler normalde bütün kurbanlar bağırır ama sen...

öretmen:imdaaaaat! imdaaat

Kan(Fatih):boşuna bağırıpta ses tellerini incitme 3 günlük kokmuş çoraplarımıda ağızına sokturma. burda seni kimse duyamaz, seni buraya boşuna mı getirdim sanıyosun

Öretmen:peki bana ne yapacaksın

Kan(Fatih):akıllı kadınsın biraz daha düşünsen onuda bulacağından eminim

öğretmen:beni! beni öldürecekmisin

Kan(Fatih):hemen anladın zekana hayran kaldım şuan

öğretmen:neden peki neden!

Kan:orası çok çook uzun hikaye aslında anlatsam mı yo yo anlatmıcam

öğretmen:nolur beni bırak gideyim kimseye bişi demem nolur sana ne istersen veririm ne istersen

Kan:bak şimdi o işler öyle olmuyor sonuçta benimde bi imajım var kurallarım var, kurallarımı bozamam

öğretmen:ne istersen veririm ne istersen yaparım nolur noluuur

Kan:ne istersem mi

öğretmen:evet

Kan:ne istersem ama nee istersem

öğretmen:hayır hayır onu yapamam hayır olmaz lütfen hayır

Kan:tamam o zaman ölmeye...

öğretmen:tamam ozaman ama söz vermeni istiyorum yaptıktan sonra beni bırakacaksın

Kan:tamam söz

öğretmen kan ter içinde arkasındada Kan

öğretmen:ıhh ahh bu çok acıtıyo

Kan:hadi dayan hadi bitti az kaldı

öğretmen:ıhh ıhh dayanamıcam çok yoruldum tat bakim olmuş mu

Kan:oohh mis gibi çiğ köfte yapmışın valla eline sağlık

öğretmen:bi gün çiğ köfte bilmem hayatımı kurtaracağını bilmezdim şimdi sözünü tut ve beni bırak aslında benim ilk başta aklıma daha değişik şeyler gelmişti ama bu daha iyi

Kan:ben sözümde durarım seni bırakacam ama bi şartım daha var ağızının suyu akarak o göğüslerini bi kere sıkıcam çok canım çekti

öğretmen:tamam hadi çabuk

Kan öğretmenin göğüslerini 1,2 saniye sıkar, elindeki ayağındaki ipleri bıçağıyla keser sonra şunları der

Kan:tamam gidebilirsin

ipleri kesilir kesilmez hemen öğretmen koşmaya başlar ağaçların arasına ama Kan arkadan bağırır

Kan:bekle sana önemli bişi demem lazım bekle

öğretmen:(içinden şunları der) salak dururmuyum artık

sonra öğretmenin ayağı tele çarpar telde bubi tuzağını tetikler öğretmenin gövdesine sopalara çakılmış kazıklar saplanır

Kan:Ahh orada bubi tuzağı var amaan ben sözümde durdum seni bırakıcam dedim bıraktım

bi tepsi çiğ köftesini alır gider

boşluklu yazdım ki daha rahat okunsun diye daha şukularsanız devdıbını yazarım
Kan

1.bölüm:Başlangıç

Hikayemiz ölümsüzlükle ve ölümlüleri öldürmeye mahkum edilmiş bir genci anlatır. adı Fatih dir siyah saçlı ne çok uzun ne çok kısa 17 yaşında hafif kaslı ama iri yarı olmayan. yakışıklı ama okulda kızlar arasında da pek popüler olmayan bir gençtir. Zaten oda fazla popülerliğe takmayan bir kişidir.

mekan:Ev

Alarm:dıt dıt dıt dıııt
Yataktan kalkar ve alarmı kapatır ve şunları der:hay dıbına koyim gine kalktık sabahın köründe bırakıcam şu dıbına kodumun okulunu

Üstünü giyer altına okul pantolonu üstüne t şort.
Odadan çıkar mutfağa gider dolaptan bir kase çıkarır diğer dolaptanda mısır gevreği buzdolabından da süt çıkarır kaseyi masanın üstüne koyar miraz mısır gevreği ve süt koyar çekmecedende kaşık çıkarıp kasenin içine daldırır salona doğru gider kaseyi sehpanın üzerine koyar televizyonu açar kanalları zaplarken haberlerde durur. Kedi yanına gelir
Fatih kedinin kafasını okşar biraz

Fatih:günaydın kedi

Kedi:miyaaav, günaydın

Kedi:okulamı gidiyosun

Fatih:malesef

Kedi:git ama erken gel bir yerlere uğrama

Fatih:olur içinden:(buda iyice başımıza anne kesildi)

yemeğini verir birazda okşar. Koltuğa oturur sehpayı kendine çeker bir yandan haberleri izlerken bir yanda da mısır gevreğini kaşıklayarak yer. Televizyonda haberler biter hava durumu başlar

Fatih:Aaöff hava durumu başladı bu hava durumlarını kim izliyo acaba

Fatih:hava durmunu sunan kızda güzelmiş ama

kumandayı alır gine zaplamaya başlar sonra çizgi film kanalını açar izlemeye başlar sonra yemeğini bitirip kalkar televizyonu kapatır saate bakar

Fatih:okul saati geliyo okula geç kalmıyam da hoca şimdi laf yapmasın.

Kedi:zarfı çantana koydum Fatih

Fatih:tamam ben okulda bakarım

Okul yolu

çantasını alır evden çıkar ayakkabılarını giyer, telefonundan müzik açar kulaklıkları kulağına takar ve okula doğru ilerlemeye başlar havada güneş parlıyodur yürürken biraz güneşe bakar bakkallara insanlara bakar sonra otobüs durağına gelir otobüs beklemeye başlar. Durakta bir sürü insan vardır.
Otobüs gelir yolcu indirir gider, başka otobüs gelir yolcu alır gider

Fatih:Ben şimdi otobüs bekliyorum ya hemen gelme zaten hemen

otobüs gelir

Fatih:Ahanda otobüs geldi

Otobüse bakar ama bir anda insan sürüsü otobüse dalar fatih binemeden herkes biner Fatih en son biner akbilini basar arkalara doğru ilerler otobüs çok doludur ve çok pis kokmaktadır Fatih cam kenarı biyer bulup ayakta durur sonra havayı koklar suratını ekşitir ve içinden söylenir

Fatih:Ne biçim kokuyo lan burası insan ölüsü gibi yemin ediyorum hayvan ölmüş burda bune koku be oggk yanımdakinden mi geliyo acaba oogkk

yanındaki adama bakar

Fatih:yanımdaki öldü mü acaba off ölücem burda oksijensizlikten genç yaşımda gidicem hayatımın baharını yaşamdan gidicem