beyler dişçiyle olan hikayemi anlatayım mı

bu başıma gelen olay geçen sene oluyor. diş ağrısı kadar berbat bir şey yok, bi gece öyle bi tuttu ki meret, ne yapsam kar etmedi, dedim hanıma ben gidiyorum dişçiye. tamam dedi. 24 saat açık bir poliklinik var, eve arabayla yirmi yirmibeş dakika mesafede. atladım gittim. kayıt falan oldum, sonra buyrun geçin dediler, gittim muayenehaneye oturdum dişçi koltuğuna, dişçiyi bekliyorum. bi beş dakika falan bekledim, içeri bi dişçi girdi ki sormayın. ufak tefek ama sarışın, hem de hakikisinden, yeşil gözlü, bebek gibi yüzü olan daş gibi bi hatun. bir de etek giymiş diz üstünde, pürüzsüz bacaklar. memişkoları da pek büyük değil ama dik dik duruyor karşıdan.
böyle başladı işte hikaye, diş ağrısını unuttum hatuna bakıyorum.
devam edeyim mi?

madem çok ısrar ediyorsunuz. devam ediyorum.
ben diş ağrısını falan unuttum, hatunu kesiyorum. ağzımı mağzımı açtı baktı, dedi uuuu çok iltihap yapmış, böyle müdahale edemeyiz, bi beş gün antibiyotik kullanacaksın. hemen de senli benli oldu hatun. peki dedim, bi reçete yazdı, o sırada biraz konuştuk falan. antibiyotikler bitince gel dedi, hatta şimdi randevu alabilirsin dedi. peki dedim, o gece öylece geçti. neyse, çok sağlam bir ağrıkesici yazmış ki demek ağrısı hafifledi, zaten iki güne kadar da ağrı mağrı kalmadı. antibiyotikler bitene kadar bekledim. sonra da bi heves yeniden gittim polikliniğe randevu aldığım saatte.

biraz sıra bekledim, sonra girdim yine muayenehaneye. bu defa içerde bekliyordu. pantolon giymişti ama bu defa üstten hafif dekolte var gibiydi. ben gene oturdum, eğildi üzerime doğru, baktı, etti, sonra röntgen falan çekti. ama eğilip kalkarken benim manzaram şahaneydi. görüş açım mükemmeldi, siyah sutyen giymiş, memişkolar aradan bana el sallıyor. sonra iğne vurdu, biraz bekleyeceğiz dedi. o arada diplomasına baktım göz ucuyla, arkadaşım vardı o okulda okuyan, tombik bi kız. çok iyi arkadaşım değildi ama muhabbetimiz vardı. onu söyledim. meğerse iyi arkadaşlarmış. sevindim ben, aha dedim, muhabbet konusu.

sonra dişi deşmeye falan başladı dolgu için. o çalışırken ben de bir yandan memişkoları seyrediyorum, bir yandand da kokusunu içime çekiyorum hatunun. tabi ilaç kokusuyla falan karışıyor ama olduğu kadar artık. sonra iş bitti. lan dedim, keşke bi dişim daha ağrısa da gene gelsem içimden. ama o dedi ki, bi iki hafta sonra istersen bi daha uğra dişlerini bir temizleyelim. ben de tabi dedim, zaten düşünüyordum böyle bir şey. sonra ayrıldım ordan. bir iki hafta bekledim ve bir cumartesi gününe randevu alıp yine gittim.

bu defa dekolte yoktu, baya muhafazakar giyinmişti nedense. dişlerimi temizlemeye falan başladı. biraz sohbet ettik o sırada. evelallah hem yakışıklı, hem esprili bir adamım, baya güldürdüm hatunu. baya bi fingirdedi, bir flört ortamı doğdu. yalnız evliymiş, kocasının işi nedeniyle bu şehre gelmiş falan. baya bi muhabbet ettik, hatta iş bitti bi beş dakika falan oturdum, sohbete devam ettim. neyse, sonra teşekkür ettim, pırıl pırıl dişlerimle çıktım poliklinikten dışarı. epey bir malzeme oldu hatun fantezilerime.

vay dıbınakoyim. niye hortladı lan bu başlık?