beyler darwinistim sorularınızı alabilirim

@88 eşeysel dna ne amk özür diliyorum benim gibi tezi bu konu üzerine olan bi insada hata yapabiliyormuş bunu görmüş olduk

maymunlara soykırım yapsak kendimizi de öldürmek zorunda mıyız lan

@87 eşeysel dna yoktur eşeysel kromozom vardır insanda. o da bir çift amk. 22 çift otozom 1 çift de eşeysel. xx xy harbi araştır biraz amk. spermde de yumurta da 23er kromozom vardır.

o da bişeymi ben 30 yıldır dişi maymunu radyasyon manyağı yaptım hala insan olmadı amk,o deil elimde kıllanmaya başladı tersine evrim geçiriyo elide gibemiyoz artık

@86 @84 bi gibtir git bana araştır diyor ya malmısın sen amk soma hücreler üzerinde oluşan mutasyonların aktarılamaz nitelikte oldugunu ögren önce ancak eşeysel dnalardaki mutasyonlar aktarılır açın siz okuyun biraz ..özellikle @84

@84 arkadaşla kromozomlardaki mutasyonu konuşuyorduk. dediğin gibi mutasyonlar çok farklı düzeylerde cereyan edebiliyor ki mutasyonların büyük çoğunluğu da budur. yalnız kromozomlarda meydana gelen mutasyonlar illa "sakat" olarak nitelendirilecek canlıların oluşmasına yol açmaz. bugün birçok türün farklı sayıda kromozomları var. anlatmak istediğim de bu zaten. örneğin insanla maymunun atasında 48 kromozom vardı. bugünkü maymun türlerinde de 48 kromozom var. fakat insandaysa 46 kromozom bulunuyor. bu ne demek oluyor? iki kromozom birleşti. bu birleşen iki kromozomun hangileri olduğunu da bilim söylüyor. mutasyonlar öcü değil.

@85 maymunlar evrilip insan olmadı. maymunla insanların ataları ortak. insanda evrimin tarihçesine baktığınızda milyonlarca yıl sürmüştür. bu yüzden "fark edilebilir" değişiklikler yine uzun seneler alacaktır. değişim konusuysa evet insan türünde değişim yavaş olsa da diğer türlerde değişimi gözlemleyebiliyoruz. örneğin önceki sayfada bir arkadaşın verdiği linkteki fidan bitleri birkaç nesilde evrildi. aynı şekilde ciklet balığı örneği vermiştim. yüzlerce farklı çeşide evrilen. bunların yanında bir sürüngen deneyinde ortamından alınıp farklı bir yere konulan sürüngenlerde çene yapılarından beslenme alışkanlıklarına kadar oldukça değişim gösterdiği testlerle kanıtlandı.

@81 hocam mutasyonlar illa ki kromozom düzeyinde olmak zorunda değillerdir. örneğin insanın el parmak sayısını belirleyen genlerde oluşan mutasyon sonucu. 46 olan kromozom sayısı 47 ve 45 olmaz. aynı sayıda devam eder. kromozom sayısını değiştiren mutasyonlar şiddetli mutasyonlardır (ör cinsiyet kromozomları olan xy veya xx deki ayrılmamalar) ve bizlerin sakat olarak nitelendirdiği karakterlerin oluşmasına neden olurlar.

görüldüğü üzere mutasyonlar kromozom sayısını değiştirmeden de nesilden nesile aktarılabilmekte ve karakterize canlılar ortaya çıkartabilmektedirler.

araştırsan senin için daha iyi olur.

bugun araştırmaktan korkanlar. biyolojik sistemleri anlamayanlar. neden şimdiki maymunlardan insan çıkmıyor diye yorum felan saçmalıyorlar. böyle bi mantık olabilir mi. küfür gibi.

maymun dedenin dıbına goyum

@81 http://en.wikipedia.org/wiki/wild_horse burada "przewalski's horse" kısmından alıntı yapıyorum:
"przewalski's horse has some biological differences from the domestic horse; unlike domesticated horses and the tarpan, which both have 64 chromosomes, przewalski's horse has 66 chromosomes due to a robertsonian translocation. however, the offspring of przewalski and domestic horses are fertile, possessing 65 chromosomes."

burada özetle 66 kromozomlu przewalski'nin atının evcil 64 kromozomlu atlarla çiftleşerek 65 kromozomlu ve üreyebilen atlar üretebildikleri açık.

ilk canlının nasıl oluştuğunu bilmiyorum. bu konuda bazı kimyagerlerin heyecan verici çalışmaları oldu. buna dair bazı teoriler var. lakin bunları kanıtlamak bir hayli güç. çünkü ilk canlının oluşumu tüm gezegende milyarlarca yıl sürdü. milyarlarca yıl milyonlarca labda bunu test etmek lazım. zaten ispatlanabilseydi şüphelenmeliydik çünkü yaşamın başlaması "mucize" olarak nitelendirilebilecek kadar düşük bir ihtimal aslında. ancak koca evreni ve milyarlarca yılı düşündüğümüzde de bu ihtimalin gerçekleşmesi mucize değil. bunun üzerine çalışmaya devam ediyor bilim insanları.

anlattıklarına katılmıyorum çünkü kromozomda oluşacak mutosyonal değişimlerde kesinlikle verimli döl oluşma şansı olmaz ayrıca bu teoriye göre ilk canlıyı oluşumunu nasıl açıklıyorsun peki ?

@77 "kabartma tozunun ana maddesi karbonattır. keki fırına koyunca, ısının etkisiyle karbonat bozunur ve ortama co2 gazı verir. kekin içinden çıkan co2 de dışarı çıkamadığından keki şişirir. hatta kabartma tozunun üstüne limon da sıkılabilir, çünkü ortama asit eklendiğinde karbonatın bozunması kolaylaşır."

diğer sorunuz içinse hangi pasta? yaaaa

@78 annem müslümandır hem de oldukça dindar sayılabilecek düzeyde. bana kalırsa söylediklerinizi tekrar gözden geçirmenizde fayda var.

@77 hayır hocam, kesinlikle o şekilde değil. öncelikle bireyi bir kenara bırakalım tür diyelim. ikinci olaraksa bu mutasyon adımları küçük olduğundan aynı tür üyeleri birbirleriyle çiftleşebiliyor. çocukları olabiliyor ve en önemlisi üreyebilen çocukları da olabiliyor. hatta aslına bakarsan gen çeşitliliğinin olması daha da iyidir. insan türünün eş seçmede kriterlerden biri budur mesela ya da içest ilişkinin yasak olması. örneğin kromozom farklılığı olan atlar bile(6 farklı tür at birbiriyle) çiftleşip(66 ila 64) 65 kromozomlu at dünyaya getirebiliyor ve çiftleşmelerinin bazılarında soyunu devam ettiren atlar doğuyor.
burada kilit nokta mutasyonla ne kadar farklılaştığı. örneğin türün bir kısmı başka bir yerde binlerce yıl yaşarsa birbirleriyle çiftleşmelerini imkansızlaştıracak derecede farklılıklar olacaktır. ancak nesillerde görülen mutasyon farklılıkları buna engel değil.
he büyük mutasyonlar engel olabilir, işte bu yüzünden birikimli, kerte kerte olan seçilimi savunuyoruz.

bu senin huur çocuğu olduğun gerçeğini değiştirmez

kabartma tozu pastayı nasıl kabartır?
babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi? ha

@74 peki..o zaman mutasyon geçirmiş bi birey düşün mutasyon geçirmemiş bireyle verimli döl oluşturması olasılıgı yoktur.. bu şekilde ırkın devamı için her bireyin aynı kuşakda aynı mutasyonu geçirmiş olması gerekir.. bunun olasıgı 10 üzeri -27 den daha küçük bi olasılık oldugu için bilimsel anlamda imkansız demektir..???

@73 hayatını devam ettirme, üreme isteği olan canlılar ancak soylarını devam ettirebilirler. bu içgüdüseldir. içgüdü de bilgi değildir. genlerde kodlanmıştır. aslında baktığımızda soyunu devam ettiren de canlı değil dna'dır.

@72 evet. yalnız bu mutasyonlar çok ufak adımlardır. yani bir babanın kendisinden bambaşka bir çocuğu olursa bu büyük bir mutasyon örneğidir ve çocuk çok büyük ihtimalle yaşamaz. ancak ondan çok daha ufak mutasyon geçirmiş çocuğu hayatını devam ettirir. bunu sağlayan da doğal seçilimdir. tüm bunlarda birkaç nesilde hatta birkaç yüz nesilde cereyan eden olaylar değil. çok daha uzun sürer.

@68 demişki amacının ne olduğunu bilirsin falan raslantı sonucu oluşan bişeyin amacının olması saçma değil mi öyleyse? neyse siz ikiniz farklı şeyleri savunuyor da olabilirsiniz bilemicem orasını. diyelim ki ben bilimadamıyım ve raslantı sonucu bişey buldum işe yaramasını isterim dimi faydası dokunsun yani ben olaya müdahil olmadan bu raslantısal şey kendi amacını edinemeyecek kanımca. bu burdan haraketle bu bütün canlılara kendi yaşama nedenlerini hayatını devam ettirme isteğini vs. veren ne ?

soruyorum şimdi ilk sayfayı okudum sadece ara form olmadıgını kabül etmişin zaten bu durumda evrimin mutasyon sonucu oluştugu kanısındamısın?

amaç ya da iradesinin olması şart değildir. öyle olsaydı evrende birçok yerde canlı olurdu. ki amaç ya da irade olması mümkün de değildir. tamamen bir rastlantı.