Bundan üç sene önce köyde ekin tarlamız vardı. Hasat zamanı gelmişti. Tabi ben alıskın olmadıgım için biraz tırpan salladım yoruldum ve tek başımaydım. O sıralar köyde bir dev yılan (bizim oralarda ezdahre denir) hikayesi dolaşıyordu. Bende yılandan korktuğum kadar hiç bir hayvandan korkmam. Neyse beyler ben ekin biçerken yoruldum. Vişne agacımız vardı. Havada çok sıcaktı. Agacın altında ayaklarımı uzatmış otururken uyuyakalmışım. Neyse bi müddet geçtikten sonra bacaklarımın üzerinden gecen bir şeyin oldugunu farkederek uykudan sıçradım. Gerçektende bacaklarımın üzerinden bişey geçmişti. Çünkü geçen şey herneyse ekinlerin üzerinde iz bırakmış, durduğu yerdede ekinleri yatırmıştı. Benim aklıma hemen o konuşulan yılan geldi. Telefona sarıldım durumu anlattım. Köyden 5 kişi ellerinde otomatiklerle 15 dakika içinde tarlaya geldiler. izi gösterdim. 15 metre kadar ileridede iz bitiyordu ve ekinler yatmıştı. Yılan oraya kıvrılmış olmalıydı. Neyse köylüler yılanın izinin bittiği yeri silahlarla taradılar. En az 50 tane fişek harcadılar. Bi müddet geçti yılanın öldüğünden emin olmuştuk. Sıra yılanın yanına gitmeye karar verdik. Köylüler korka korka yılanın yanına gittiler. Ve sonuç tam komediydi. Taradıkları şey araba lastiğinden başka bi şey değildi : )))). Lastik delik deşikti. Bizim oralarda köydeki çocukların tek sosyal faaaliyetiydi araba lastiği yuvarlamak. Bizim tarla derenin içindeydi. Tepeden cocuklar lastigi yuvarlıyor, uykuda olduğum icin ben onu yılan sanıyorum. Okudugunuz için teşekkürler beyler.