beyler california la den yeni geldim

uppppp upppppppppp uppppppppppppp arkadaşlarrrrrbir saatliğinize aranızdayım

biliyorsunuz dün anılarımı liza ile olan gibişten sonraki çalan kapıda bırakmıştım. fazlasıyla tutku ve heyecan dolu bu hikayeye kaldığımız yerden bir saatliğine devam edeceğiz. evet toplaşın bakalım böyle bir hikaye inci sözlüğün tarihinde yok o yüzden tadını çıkarmaya başlayın...

panpa kitap mı yazdın naptın sen amk

liza'yla kapıya doğru yönelmiştik. kalbimin ilk defa bu kadar sert ve hızla çarptığına şahit olmuştum. ellerim uyuşmuş resmen kanım çekilmişti. belkide o california'nın yakıcı güneşinde bronzlaşan tenim o latin rengine inat bembeyaz kesilmişti. liza rahat görünmeye çalışıyordu ama alttan yusuf yusuf olduğunu hissediyordum. kafamda milyon tane sorular ve sanki cinayet işlemişim ve polisler beni sıkıştırmak için ard ardına sorularla sıkıştırmaya çalışıyor gibi bir pgiboloji içindeydim. kapıya yaklaştıktça buzlu camdan siyah bir silüet görüyor bu tedirginliğimi daha da çok artırıyordu.
işin komik yanı altımda bir tane havlu sarılı, liza ise bornoz gibi sarılmış havlu ve içinde micro kitty. düşünsenize kıskanç koca bizi vurduğunda polis arşivlerine gireceğimiz fotoğraflarda çıplak ve yakışıklı bir adam diğer tarafta ise kaçmaya çalışırken etrafa kanını bulaştrıp duvarlarda aslında benzersiz bir sanat eseri bırakan acı dolu bir tablonun baş kahramanı mini kitty giymiş liza.

ne dalga geçeceklerdi bizimle. california cinayet ofisi arasında belki de efsane olacak zevki sefaları pahalıya mal oldu diye ibretlik laflara maruz kalacaktık.

5 dk içinde çıldırma noktası işte buydu. kafka bile benim yanımda tak yer o derece tedirgin ve korkmuştum. bunun bir aşaması halisilayon ve çığlık çığlığa beni kimse öldürmeden ben kendimi öldüreyim noktasıydı. offff ruhum daralmıştı bir an da yaşayan ölüye döndüm. fakat bunun böyle gitmemesi gerektiğini düşünerek beynime sakin olması komutunu yollamaya başladım. korkmamalısın eğer ters bir durum olacaksa da bunu hazırlıklı olmalısın. hey sennnnn kendine gel aklını kullan ve kimsenin senden önce davranabileceğini düşünme.
bu tesellilerin ardından kapı açıldığı an ters bir durum olmasına karşılık vücudumun sağ kısmını kapının arka tarafında konumlandırmanın iyi olacağını düşündüm. bir darbe anında önce sağ bacağımla ileri atılcam ardından gelen omuz darmesiyle kapıyı kapatacaktım. sonrası allah kerim zaten.

liza ile kapının önüne geldik. silüet birden durdu. liza "kim o nasıl girdiğiniz içeri" dedi. karşıdaki gölge 1 sn kadar durduktan sonra hanfendi ben california eyalet polisi lütfen kapıyı açar mısınız" dedi.

ohhhhhhhhhhh derin bir nefesin ardından seviniyim mi üzüleyim mi bilemedim. eski kocası değildi bu da bir cinayet ihtimalini düşürdü, e peki polisin ne işi vardı. hayır yasa dışı bir durumda söz konus değildi. ben liza'ya göz kırptım ve liza kapıyı açtı. polis ilk önce liza'ya ardından bana baktı. "iyi geceler hanfendi, dış kapınızı açık gördük biz de bir tuhaflık var mı acaba diye içeri girdik, genel görünümde bir şey olmadığına karar verip tam dönerken çığlık sesi duyduk ve kapınızı çalmamızın iyi olacağını düşündük, her şey yolunda mı" dedi

liza artık içindeki tedirginliği atarak derin bir nefes aldı. hafif gülümseyerek "merak etmeyin memur bey, herşey yolunda. ayrıca ilgi ve alaknız için çok teşekkür ederim kapıyı açık unutmuşuz dedi" bende güven duygumu göstermek amacıyla kapıyı ardına kadar açarak "dikkatiniz için teşşekür ederiz bunu mutlaka merkeze bildireceğiz" dedim. polis bunu duyunca hafif gülümsedi ve "teşekkür ederim, görevimiz" dedi.
ben asında adamları ödüllendirmek istiyordum. çünkü gerçekten önemli bir şeydi. belkide kötü bir şeye mani olmuşlardı. onlara hazır soğuk kahve yapabileceğimi ve beklerse hemen getireceğimi söyledim. kendisi itiraz etse de bu sıcakta iyi gideceğini ve ayıltacağını söyleyerek ısrar ettim.
liza hemen hazırı var zaten hemen getiriyim deyip mutfağa gitti. polisle yalnız kalmıştık. "gece bu saatlerde dikkat edin, kapınızı kapatın ve alarmınızı kurmayı unutmayın, sonuçta burazı zengin bir muhit ve biraz da ıssız" dedi "hakllısınız nasıl böyle bir salaklık yaptık bende anlamadım" dedim ve ardından liza elinde 6'lı soğuk kahve ile geldi "polis çok bu ama" dedi liza olsun ihtiyacınız olabilir sabaha kadar dedi ve uzattı ardından karşılıklı jestler sonrasında gittiler.

amk bu olayı dizi yapsak izlenir ha

evet güzel bişey keşfetmiştim bedenim suyun üstüne çıktıkça o da diliyle buna eşlik ediyordu. o zaman deniz altının periskobunu çıkarmanın vakti gelmişti. ben suda yükseltikçe çok kaslı olmasada şekilli göbeğim kasık çizgilerim ve periskobum sudan çıkmıştı. liza'da bu benzetmeyi yapmış olsa gerek "ımmmm bakalım ben dost mu yoksa düşman bir gemimiyim" deyip aletimi kavrayıp ağzına almaya başladı.

dilini kah başında kah ucunda gezdirerek beni azdırıyor alttan avuçladığı taşşaklarıma inceden inceye masajlar yapıyordu. çok fena azmıştık. eliyle yannanımı diline vuruyor, her darbede dilindeki su taneleri etrafa saçılıyordu şappppp şappp şappppp diye. çok fena şekilde azmıştım. gibimin gövdesini yalıyor nefesini tutarak girdiği sudan toplarımı emiyordu. kendimden adeta geçmiştim arkama doğru yaslanıp anın tadını çıkartıyordum.

karşımda tüm cüretkarlığıyla hizmet eden bir kadın vardı. beni zevkten uçurmayı görev edinmiş bir köleydi sanki. erkekliğimi tüm coşkusuyla sergilemeyi amaç edinmiş bir köle

ufakkk bir upppppp dahaaa

evetttt beyler biliyorum okuyanınız var arada ses verin de yalnız olmadığımı biliyim.
bir su molası veriyorum

aslında değişik bir gece geçirmiyor da değildim. güne güzel başlamış ünlü bir aktör ile tanışmış keyifli bir yemeğin ardından belki de hepinizin salyalarını akıtacak bir hatun ile zevklerle donatılmış bilinmeyen bir gecenin içinde ilerliyordum. biliyorum yerimde olmak için zütünüzü verirdiniz. neyse biz aynı makara kukarada ilerlerken liza "düşündüğümden zorladın beni bakalım şimdi ki yapacaklarım karşısında durumun ne olacak" dedi. hasgibtir lan ne olacaktı. karı zaten sarhoş bir manyaklık yapmasın, kendini arabadan atmasın, başım belaya girmesin. düşünmek bile istemiyorum. neyse pozitif düşünceyi çağrışım yaparak iyi şeylerin olmasını diliyorum. liza'ya bakmadan "o zaman çok zorlu bu mücadelenin ardından bir ödülüm olmalı" dedim. liza'da akabinde bu lafı bekler gibi koydu cevabı "ödülün az sonra evde" dedi. ananııııııı gibiyim. her ne kadar istediğim çoğu kadınla beraber olsam her güzelin tadına baksamda bu tür olaylar beni hep heyecanlandırır şevkimi kaybetmem. sanki ilk kez yapacakmış gibi heyecanlı olur ama yatakta işin uzmanı edasında tam bir profesyone gibiş üstadı olurum. neyse "hadi başla o zaman hünerlerini görelim dedim ve müziğin sesini iyicene açtım. ama ilginç olan bir şey vardı...

bu manyaklar ne yapıyor diye madara olmamak için sürekli aynadan arkayı kolluyordum. sonra birden benim sol yan ayna ile bir görüş açısı yakalayabilir miyim fikri geldi. evet evet aynayı tam kapatacak kenardan da olsa liza ne huurluklar yapıyor görebilecektim. hemen "oooooo evet hadiiiiii bebeğim" naraları arasında gazı verirken hemen aynanın düğmesine uzanıp kapattım. vay ananı gibyim az da olsa bişeyler görünüyordu. hiç fena değil. liza kendi dalgasında takılıyor bende sözde hiç ona bakmadan araba kullanıyordum.

liza bir ara yanağımdan öpüp "aferim dayanıklı çıktın" dedi. aslında bu durumda son sürat eve ulaşmaya çalışmak gerekiyorken bir yandan da allah korusun düşer falan diye oldukça tedirgin bir şekilde ilerliyordum

bende biraz eğlenmek maksadıyla rockfm açtım ve şansımıza havaya uygun müzikler yakaladım. "hadi bebek göster hünerlerini" dedim. liza tam bir binti. ortamda hatunlar onu deli gibi kıskanırdı. çünkü hem güzel, hem zengin ve hem de erkekleri çok çabuk etkileyebilen bir havası vardı. hele fırlamalıkları aman allahım bir ara örneklemelerle anlatırım. neyse liza'nın gene fırlamalığı tuttu ve bana "tadını çıkaracaksın ama sadece duyarak" dedi ben ne nasıl yani falan derken "sana başlardaki tavrından dolayı ceza veriyorum ve kalan yolumuzda ne yaparsam yapiyim kesinlikle bana bakmamanı, dokunmamanı istiyorum" dedi. ben hafif itiraz eder gibi olsam da gaza gelip "tamam lan" dedim. harbi aynen böle dedim (ok lan a.q huursu) bu "anşlaştık o zaman diyip ufak bir çığlığın ardından" üstünü çıkarmaya başladı. yani öle zannediyorum çünkü straplez bluzunu kucağıma atmıştı

ananı gibiyim o göğüsleri görmem gerekiyordu ama nasıllllll. liza çığlıklar atarak şarkıya eşlik ediyor bir yandan da araba da soyunuyordu. lan ne oluyordu hemen yan koltuğumda neler bitiyordu çıldıracağımmm.

benim suskunluğumun farkına varan liza " noldu sana birden durgunlaştın yemekteki senden eser yok" dedi. bende gayri ihtiyarı "tüm enerjimi orada kullanmışım herhalde" dedim gülerek. liza sürekli bana dönerek konuştuğundan rüzgarın sesinden çok onu duyuyordum. "offff çok sıkıcıymışın hiçte düşündüğüm gibi olmayacak sanırım bu gece" dedi ve benim o türk damarıma bastı. vay demek öyle. bende ona "belki sorun sensindir, yaptığın tek şey konuşmak belki biraz çılgınlığın dozajını artırabiliriz" dedim.

aman allahımmmmm liza'ya belkide söylenecek en son laf buydu. karı birden delirdi. çünkü gaza geldi mi herşeyin takunu çıkaran bir karaktere sahipti. hafif bıyık altı gülerek (benzetme arkadaşlar travesti çıkmadı) "hımmm bak sen bunu sen istedin o zaman" dedi ve hafifi latin tarzındaki poposunu ceylan derisi koltuktan kaldırarak doğrulmaya çalıştı. "hadi o zaman oyuna başlayalım". arabanın üstü açıldığı için saçları rüzgarla dans ediyordu. bir anda ciksi bir havaya bürünmüş bakışlarıyla beni deli etmeye başlamıştı

evim huntington beach'deydi ve liza'yla aramızda yaklaşık 1 saatlik yol vardı. şarap bende direk uyku yaptığı için biraz suskunlaşmış ve durulmuştum. alkol kimi insanlarda müthiş bir mutluluk etkisi yaratır kimi insan da ise yorgunluğu açığa çıkarır. liza tam benim zıttım olmuş; çenesi açılmış hayatındaki sorunlardan bahseder olmuştu.
benimse tek yaptığım şey hııı hımmmmm aaaaa gibi tepkiler vermekti. bilen bilir LA'in kuzeyine doğru ilerlediğiniz de nefis bir manzaraya sahip tepe yollarında özenli yapılmış muhteşem malikaneler görürsünüz. Liza'da o şanslı insanlardandı çünkü boşandığı kocası bir petrol zenginiydi. arkadaşlardan duyduğum kadarıyla adam evi ona bırakmış ve aylık yaklaşık 200 bin dolar nafaka ödüyordu. anlayacağınız hatun zengin bir milf'ti. ay'ın aydınlattığı dolambaçlı yollarda sadece biz vardık. bazen tek tük arabalar geçsede yolun yarısı karanlığın içinde ve liza'nın hafif yavşak tavırlarındaki gizli gülüşmelerle geçiyordu.

bir de ufak bir upppppppp

evet beyler herkese günaydın kaldığımız yerden keyifli la anılarıma devam ediyorum.
özet intro için @10 entry'e bakabilirsiniz

delim damagimdan sonrasini okumadim..

bu gecenin sonunda ne oldu? liza ve ben geceyi sadece bir ayılma kahvesiyle mi yoksa şampanya eşliğinde benzersiz bir gibişle mi sonlandırdık? bir anda eve gelen polisin amacı neydi ve ne için gelmişti?
evet arkadaşlar tüm merak ettikleriniz yarın bu entry'de devam edecek
benden ayrılmayın...

neyse tatlı keyfinin ardından hesabı istedik ve ben tabiki de ne yaptım alman hesabı yapacağız deyip benim yediklerimi orada hesapladım ve gelen garsona buradan 100 dolar çek dedim. hahahhaah salakmıyım ben bütün hesabı neden ödiyim. hem bu yabancılar böle şeylere alışık garipsemez. hesabı ödedikten sonra arabalara doğru yöneldik. vale beni görür görmez arabamı getirdi. john'la öpüştükten sonra liza'ya yöneldim ve ondan şok edici ikinci lafı duydum "ben biraz alkollüyüm john annesine gidecek beni eve zütürür müsün" dedi. eh peki madem deyip mustan gt'imize atladık ve yola koyulduk