1. 76.
    0
    o sırada liza ile göz göze geldik hafif bin bir gülüş attı ben de bakışlarımla hafif bir mesaj yolladım sanırsam bir baktım ayak yukarlara çıkmaya başladı. liza işte herşeyi ortdıbına bakmadan abartırdı. şuh kahkahalarla mekanı inleten liza dikkatlerin üzerimizine odaklanmasına neden olmuştu. etraftaki bayanlarda bu keyifli masa sohbetini merak edercesine kıskanç gözlerle bizi iziliyordu. düşünsenize güzel ve hoş bir bayan karşısında iki erkek ve eğlence. açıkçası ben başka masada oturan bir kadın olsam ciddin bu duruma gıpta ederdim. neyse garson tüm sevimliliğiyle bize tatlı menüsünü getirdi. açıkçası çok şişmiştim ve o aralar sporuda çok aksatıyordum.

    ben pek bir niyetsizdim ama liza sofra'da öyle bir laf ettiki bir anda soluklarımız kesildi. "bence ona ihtiyacın olabilir" ohaaaaaaa. john ve ben dumur. alkolü fazla kaçıran kadın çok açık sözlü olabiliyordu. öhömmm eheheheheheh tabi spor yapacağım için tarzında doldurma laflarla olayı geçiştirip çok lezzetli bir magmabrownie söyledim.
    ···
  2. 77.
    0
    liza'nın kafası hafiften güzel olmuş kahkahalarıyla masayı inletiyordu. john bu durumu biraz içerlese de ilgi ondan uzaklaşsa da yapacak bişey yoktu. bazı desteklerimle john'u da muhabbete sokmaya çalışıyor ona attığım paslarla olayı renklendirmeye çalışıyordum. aslında keyifli bir gece geçirdiğimiz aşikardı. her ne kadar kem gözlü olsalarda eğlence için keyifli tiplerdi. neyse konu konuyu açarken birden ayağıma bir sürtünme hissettim. bir an irkildim ama çaktırmak istemedim.
    ···
  3. 78.
    0
    george ile tanışmamızı anlatmak istemedim çünkü biraz kem gözlüler. geçen geldiklerinde evde beğendikleri vazo durup duruken çatlayıp kırılmıştı. o yüzden ser verip sır vermedim ve keyfim yerinde de olduğu için teklifi kabul ettim ve hemen orada ki çok popüler bir mekan olan "malibu port"'a geçtik. kendime güzelll bir okyanus lagosu söyledim yanında da Screaming Eagle'dan nefis bir beyaz şarap açtırdım. karşımızda nefis bir okyanus manzarası eşliğinde müthiş bir lezzetin damaklardaki nayhoş yolculuğuna çıktım.

    arkadaşlarım benim tam bir gurme olduğumu ve ağzımın tadını iyi bildiğimi söylerler. liza gene seçimimden dolayı beni taktir etti ve tadına bakmak istedi. allahım her yaptığımda bir şekilde gözleri vardı. neyse gene tüm kibarlığımla yemeğimi onlarla paylaştım
    ···
  4. 79.
    0
    markası paul smith'di yanılmıyorsam. siyah, ince, şık bir lastik ayakkabıydı. hemen dükkana daldım ve ayak numarama göre getirttim. ayağıma tam olmuştu. görevi kız da çok yakıştığını ve mutlaka almam gerektiğini söyledi. kah kötü olsa bile bunu diyecekti ama ben zaten kararımı vermiştim. kasaya gittim ve peşin alımda indirim yapıyorsunuz herhalde dedim gülerek. kadın biraz bozulrak burası outlet değil beyfendi dedi aaaa nolcak o zaman çek şu bonus'tan taksitle ödiyelim dedim. tabi muhabbete yabancı olduğu için pek anlam veremedi ama olsun. alışveriş sonrası bankayı arayarak 3 taksit yaptırdım. bir de kadın demez mi yurt dışı harcamalarınızda artı 3 taksitte bizde vayyyy anasını zevke bak kardeşim. tam araba yönelirken oradaki samimi dostlarımda john ve liza beni gördüler. "kennnn" şeklinde bağırıp beni durdurdular. normalde adım kemal ama bana usa'de ken diye seslenirler.

    naptın ne ettin muhabbetinin ardından bişiler yemeye gidiyoruz gelsene falan dediler
    ···
  5. 80.
    0
    hemen bu şaşkınlığı üzerimden atıp 2.kattaki giysi odama çıktım. bu akşama yakışır bir şeyler giymem gerekiyordu. ama neeee? bu amerikalılar biraz rahattır şimdi kasıp kumaş pantolon gömlek gidersem şortla tişörtle çıkma ihtimalleri var, e, şort tişört gitsem ay ne özensiz adam diyecekler. o zaman casual bir şıklık ile ülkemi temsil ediyim dedim ve koyu bir canvas pantolon şık bir beyaz v yaka tişört ve üstüne mavi bir gömlek ile farklı bir tarz yaratıyım dedim. fakat buna göre bir ayakkabı bulamıyordum ne sportif olmalı nede klagib. hemen mustang gt'me atlayıp downtown'daki rodeo drive'a geçtim. o kadar mutlu ve keyifliydim ki ilk defa bir vale'ye 100 dolar bahşiş atıp filmlerdeki gibi "ona gözün gibi bak" dedim. Neyse ünlü markalar arasında gezerken vitrinde çok güzel bir ayakkabı gördüm.
    ···
  6. 81.
    0
    evet. liza ayağa kalmak için henüz doğrulmamıştı, peki bu kız ne yapıyordu. cidden merak etmiştim. aynadan da tam kestiremiyordum sadece geriye doğru koltuğu almış bir şeyler açmaya çalışıyordu. kendi kendine çekiştiriyor kolu bana çarpıyordu. "hey napıyorsun güzelim" dedim. "güzel bir sürprizim var" dedi ve radyo ya uzanarak kapattı. sadece rüzgarın ve arabanın şaha kalkmış bir at gibi kükreyen motorunun sesi duyuluyordu. ama bilmiyordum ki birazdan bu seslere bambaşka bir şey daha karışacaktı. biraz cebelleşmenin ardında kucağıma pantolon düştü.

    o oneeee anasını gibiyim karı soyunuyor dedim. "evet zorlu an başladı ken" dedi ve bir anda ımmmmmmm, aaaaaaaa ooohhhhhh yeeeee diye sesler duymaya başladım. karı yanımda kendini tatmin etmeye başlamıştı. benim gibi bu sesleri duymaya başladığı an hafifçe doğrulmaya başladı. liza'ya "benim için daha acılı olmasını istiyorsan ne yaptıklarını da anlat" dedim. "vayyyy çok güzel bir fikir eğer dayanırsan ikinci bir ödülü bile hak edersin" dedi

    ve bi yandan vücudunu elleyip bir yandan da anlatmya başladı. "şu an ıslanmış amımın üzerinde orta parmağımı gezdiriyorum ohhhhhhhh dudaklarına dokunuyor diğer parmaklarımla hafifçe ufak deliğime dokunuyorum evettttt şu an iri bir yarrağa ihtiyacım var bebeğim ohhhhhhhh"
    ···
  7. 82.
    0
    "sırılsıklam oldum ken ımmmmmmmm parmağımı içime soktum ve gezdiriyorum evettttttt evetttttt çıldıracağım rüzgar göğüs uçlarımı şişirdi kennn emmek ve onları ısırmak ister misin" diyordu ben de hay gibiyim bu fikir nerden çıktı ya dertsiz başıma dert aldım dedim içimden ve ona katılmak istedim "evet bebeğim onları dişlerimin arasında gezdirmek isterim memelerini ağzıma tıkamanı istiyorum tatlım" dedim o bu lafları duydukça "oohhhhhhh işte bu hadi tatlım bana ne yapacaklarını anlat" dedi. "ayak parmaklarını yalamak istiyorum bebebim gibimle ağzına vurmak sadece damarlarını yalamanı istiyorum" "ohhhh evet" dedi sonra dıbını yalamak dilimle içinde gidip gelmek istiyorum, arka deliğini dilimle genişletmek ve hafifçe parmağımla zorlamak istiyorum onu" dedim

    ahhhhhhhhhhh evet diye bir çığlık attı
    ···
  8. 83.
    0
    dişerini ısırıyor konuşurken o zorlama ses efekt olarak ağzından dökülüyordu " gib beni kennnnn ööldüresiye gib, ağlat beni giberken" die inliyordu. "gibimin başını dıbının o etli dudaklarında sürtüp ıslaklığının gibime bulaşmasını istiyorum" dedim bu iyice abartıp çığlık atmaya başladı " hadi gib beni hadi domalt" diyordu " yavaşça içine girip gibimi kavramanı istiyorum sıcacık cayır cayır yanan amında zevke boğulmak, boşalırken zevk menilerimin amında taşmasını" istiyorum dedim an çıldırdı ve "ahhhhhhhhhhh ohhhhhhhhhhhhhh işte buuu ahhhhhhhhhhhhhhhhhhh boşalıyorum" diyerek boşaldı. benim yannan kaskatı olmuş artık direksiyon simidine değiyordu hani hafif kamalı olsa gibimle kullanacağım arabayı o kadar çılgın.

    liza hafif rahatlamış tavırlarla bana yanaştı ve "merak etme boşalmadım geceyi eve bırakıyorum" dedi.
    ···
  9. 84.
    0
    memeden bulduğumuz boşluklarda dudaklarımız birbirine kenetleniyor dillerimiz adeta ağzının içinde tango yaparcasına raks ediyordu. ellerimle kalçasını kavrayıp iyicene kendime doğru çekiyordum. tüm vücudumuz birbirine kenetlenmişcesine her noktada temas ediyordu. liza bacağıma ortalayarak arasına girdi. bir anda yiyşirken bi yandan bacağıma sürtünüyordu. ikimizde hafif gaza gelmiş birbirimize daha sert davranır olmuştuk. ben suyun altında micro bikinisinin ipini kenara ayırarak arka deliğine dokunmaya başladım. oraya kurduğum ilk temasla "ımmmmmm evet hassas noktamı buldun "dedi. ufff bayadan beri güzel ve dar bir züt deliği gibmemiştim bundan hoşlanması kesinlikle avantajımdı.

    öpüşürken usulca boynuma inip kulak memelerimi ve boynumu öpmeye başladı. ben suyun üstüne çıktıkçta batıktan son anda kurtulmuş gemi yolcularının kara göründü tadındaki sevinciyle ona ulaşmalarına çalışır gibi göğüs kafesimi ve meme uçlarımı yalıyordu
    ···
  10. 85.
    0
    liza'nın gözlerine bakıp "evet sanırsam kazandığım hediyeleri almaya başlıyorum bir bir" dedim liza güldü ve "hayır bu daha başlangıç asıl şimdi hediyelerini almaya başlayacaksın" diyerek sudan hafifçe doğruldu ve incecik bikini üstünü kenarlara çekerek uçları sipsivri olmuş memelerini ortaya çıkardı. ben dumur olmuş şekilde göğüslerine bakarken şampanya kadehini çimlere attım. o da bu esnada bana yaklaşarak geldi ve iki bacak arama girip göğüslerini azıma tıkadı

    ımmmmm nefis bir tattı. ne bir koku acılığı ne bir kremin ağzı peltek eden uyuşması. hiç bir şey yoktu sadece ıslak bir ten ve onun nefis dokusu. memelerini emmeye başlamıştım. uçları hem suyun hem hafif bir esintinin hem de dişlerimin ısırmalarıyla iyice irileşmiş adeta sigorta anahtarı gibi çıkıntı vermişti. ben ısırdıkça deliriyor kafamı tutup iyicene yaslıyordu. "emmmm hadi bebeğim ısır bu güzelleri" deyip kafamı tutarak yönlendiriyor. sğdakini yaladıktan sonra soldakini ağzıma dayıyordu.

    jakuziden çıkan sesler zevk iniltilerini bastıramıyordu. suyun altından irileşmiş erkekliğimi elinle kavrayıp hafifçe dokunuyor bacaklarına sürtüyordu.
    ···
  11. 86.
    0
    kadehleri birbirimize uzattık ona biz de kadeh tokuştururken "şerefe" dediğimizi öğrettim ve incecik şampanya kadehlerini birbirine hafifçe vurarak şerefe dedik. ilk yudumu aldım ama inanın ortamın cazibesiyle zor yuttum diyebilirim. inanın o anda tükürüğüm olsa yaşadığım dumurdan genzimde yumruk gibi birikir yutkunamaz ve tükürüğümle boğulabilirdim.
    sadece birbirimizin gözlerinin içine bakıyor hadi bakalım ilk önce kim saldıracak diye bekliyorduk. aslında av olmak liza'nın hoşuna gitmişti. serengeti ovasında aslanın ağzını sulandırarak seken ceylan gibi jakuzinin içinde göğsüne kadar inip meme uçlarını gösteriyor ve akabinde tekrar suya giriyordu.

    ama ben aç bir sırtlan gibi değil asil bir aslan gibi avını süzüp ona hakettiği tarzda bir ölümü vermek adına pusuya yatmış anı kovalıyordum
    ···
  12. 87.
    0
    bir anda hayatımın abd'geleşindeki tüm süreci gözlerimin önünde film şeridi gibi geçmişti. burada yaşayan bir dost ile ortak iş yapma kararı, hızlı büyüme, iyi bir ev sahibi olma ve yaşamımın büyük bir çoğunluğunu türkiye'de yaşayıp istediğim zaman abd'ye gitme lüksü. bundan 10 yıl önce deseler aklımın ucundan geçmezdi. bu arada beyler ben evliyim ve karımı çok seviyorum. neyse bu film şeridi aslında güzel başarılarla dolu renkli bir hayatın özetini geçmişti bana. liza'nın "ımmmmmm bende senin izini takip ederek buraya geldim ama bakıyorumda benden önce davranmışın" dedi. ben aslında söyleyecek bir şey bulamıyordum çünkü çok farklı bir ortamın büyüsüne kapılmıştım ama suskun kalmakta istemiyordum. "evet dedim ava giderken avlandın!!!"

    liza bu laf karşısında ihtirasla gözlerime baktı ve sanki onu oracıkta hazır cevaplılığımdaki gibi domaltıp deli gibi gibmemi arzuladı. ama o da bozuntuya vermemek adına hafif gülerek "o zaman son anlarımı güzel bir içkiyle yaşayım" deyip lezzetiyle don perignon olduğunu tahmin ettiğim şampanya kadehlerini uzatıp ilk önce ayak baş parmağını sonra ayaklarını sonra uzun bacaklarını, tam amı suya değerken ımmmm yapıp akabinde boynuna kadar girip karşıma geçti
    ···
  13. 88.
    0
    okuyanın anasını gibiyim, okumadım
    ···
  14. 89.
    0
    devam et panpa
    ···
  15. 90.
    0
    şöyle bir bütün bedenimi avuçlayıp genel bir dokunmatik kontrolden sonra jakuzi bölmesine yöneldimve eğilerek suyun içine girdim. liza'nın boşandığı eski kocası belli ki buraya çok para harcamıştı. suya girdiğim an jakuzi çalışmaya başladı. bir an ufak bir tedirginlik yaşasamda sonrasında olayı kaptım ve kendimi o tazzikle çıkan suyun müthiş baskısına bıraktım. inanılmaz bir rahatlama çökmüştü tüm bedenime. inanın aklıma liza değil en kral hatun bile gelmiyordu. sudan çıkan köpükler tenimde pıt pıt patlarken bir anda havuzun karşısındaki kapıda bir geölge berildi. tam olarak seçemiyordum ama vücut silüeti tam olarak liza'yı anımsatıyordu. gölge sürgülü kapıyı açtı ve havuzun tüm ışığı muhteşem vücudunu sanki afrodit heykelinin kusursuzluğunu aydınlatan spot ışıklar gibi ortaya çıkardı.
    nefesim kesilmişti.
    ilk defa bir kadın tüm ciksiliğiyle ortamı bu kadar kusursuzca sergileyip bir araya getirmişti. kadınların kıskandığı kadar vardı. bu liza mutlu etmek için yaratılmış bir varlıktı.

    şöyle gözlerimle onu süzdüm çok şık bir siyah mini bikini kittenlardan giymişti. dıbının dudaklarının arasına girmiş ip ile iki yana taşmıştı. hayatımda bir kadın ilk defa tüm görüntüsüyle benim ufaklığı anında şaha kaldırmıştı.
    ···
  16. 91.
    0
    çok güzel bir peyzaj yapılmıştı. doğal taşlarla bezenmiş çimler köşede çok güzel takım palmiye ağaçları yer yer kasımpatılar, japon gülleri. en çok ta eski görünümlü amforalar ile yaptığı köşe ilgimi çekti. gerçekten çok estetik ve benzersiz bir aura'ya sahip bir bahçeydi. bir an durup bu güzel ortama ayakkabıyla girmek büyük bir ayıp olur diye düşünerek kenardaki bir taşın üstüne oturup ayakkabılarımı ve çoraplarımı çıkardım. çıplak ayaklarım çimlerin o hafif serin dokusuna değince gıdıklanmayala karışık bir elektrik boşaltımı oldu bedenimden. kendimi çok huzurlu hissediyordum. hiç bir şey umrumda değildi. kendimi o anda liza'nın değil o enfes doğanın kollarına bırakmak istedim. havuzun tüm ev üzerinde yansıyan ışık dalgalanmalarına takip ederek bahçenin öbür tarafna ulaştm. tam benim evimdeki gibi doğal taşlardan yapılmış çok şık bir havuz vardı tabi jakuzisiyle beraber.

    gerçekten bir an o havuzun içinde olmak istedim. ama yanımda ne mayo ne de başka bişey vardı. sonra zaten çılgın bir gece yaşıyoruz buraya dal taşşak girmem neyi tak edebilirdiki. sonra bende liza ya sürpriz olsun diye geçtiğim kapıdan itibaren havuzun olduğu alana kadar soyunup kıyafetlerimi bırakmaya başladım.
    sonunda çıplak kalmıştım. tenim california'nın yakıcı güneşiyle mükemmel bronzluğa ve ciksiliğe sahipti. kız olsam kendime düşünmeden verirdim.
    ···
  17. 92.
    0
    senın amk hayalgucunu verıyım super up up up
    ···
  18. 93.
    0
    evin içine girer girmez hafif bir serinlik eşliğinde burnuma daha önce almadığım bir koku gelmişti. hafif bambu ve hindistan cevizi karışımına sahip bu koku anında bünyeme tuhaf bir rahatlık verdi. sanki ımmmmmm bir spa merkezinde gibiydim. neyse sağıma soluma baktım ve koridorda ilerlemeye başladım. liza sanki avını zahmetsizce kendine çekmek isteyen bir avcı gibi yemlerini yani üstündeki son kalan kıyefetlerini tek tek bırakmıştı. topuklu ayakkabılarından bir tanesi hemen 4 mt. sonra diğer ayakkabısı ve 4 metre son ince siyah dantelli kilodu. yerden kilodunu alıp burnuma zütürüp derin bir nefes aldım. mis gibi ten kokuyordu. işin ilginç yanı kıyafetler arka bahçeye açılan kapıda son buluyordu.

    kapının camından bahçedeki havuzun ışıkla oynaşan ufak dalgalanmalarını farkedebiliyordum. keyifli bir bahçe olsa gerek. peki liza nereye gitmişti. neyse herhalde bana güzel bir sürpriz ayalarmak üzere hazırlanıyordu. biraz çekinerek kapının kolunu çekere arka bahçeye geçtim.
    ···
  19. 94.
    0
    upp upppppppp la başlayalım değil mi hikayemizeeeee
    evet beyler işleri bir süreliğine hallettim şimdi kaldığımız yerden devam edebiliriz
    ···
  20. 95.
    0
    harry potter 7. kitap ın ilk bölümü
    ···