beyler bugün fransız restoranında rezil oldum

aklınızda olsun fransız restoranlarında böyle bi durum varmış. o kaseye elinizi sokup yıkıyorsunuz.

güldüm ağlanacak haline panpa

upupupupupup rezilliğimi görün binler

bundan sonra entellik yaparsam binim amk

üzülme panpa

özet: benim sadık yarim ekmek arası köftedir

bu olay bugün yaşandı binler tamamen gerçektir. istanbulda bi fransız restoranına gittim. para tak afedersiniz. hayatımda ilk kez bi fransız restoranına gittim. bayağıda pahalı biyer. entelliğe biyerden başlamalıyım diye düşündüm. neyse menüye bi baktım şöyle hep fransızca isimler. bi çeşit balık vardı. isminin yanında 'bilmemnezisyon balığı' yazınca aha bu olsun dedim. neyse balık geldi. yanında şarapta söyledim. hayatımda ilk kez şarap içiyorum bu arada. neyse ben şarap içerken yanında bi tabakta beyaz peynir getirdiler. ben peynir istememiştim ama dedim heralde adettendir. şarapla peynir yeniyor galiba dedim. neyse peynirimi de yedim. sonra garson sarı bi kasenin içinde çorba getirdi. ben noluyo falan istemedim diycektim. dedim heralde buda adetten heralde. zaten küçük bi kase getirmiş. içelim bari dedim. midemizi bastırsın şimdi rezil olmayalım durduk yere diye ses çıkarmadım. neyse ben bi kaşık aldım böyle tatsız tuzsuz bişey. yanda limon vardı limon sıktım birazda karabiber falan attım. başladım ekmekle birlikte yemeye. neyse bayağıda hoşuma gitti çorba. o sırada karşımdaki masada 2 tane bayan vardı. 40 yaşlarında bana bakarak gülmeye başladılar.ben 23 yaşındayım. ulan diyorum bunlar bana iş mi atıyor nedir. koskoca kadınlar ayıp dedim amk. neyse yan masada 30 yaşlarında bi çift vardı. biri erkek biri bayan. erkek olan bana dedi 'nasıl lezzetli mi?' dedi. evet çok leziz dedim. içimden de diyorum noluyor dıbına koyim milet bana bakıyor gülüyor yan masadaki adam durduk yere benle muhabbete girdi falan. o sırada garson geldi. dedi 'efendim o yemek için değil. yemekten sonra elinizi yıkamanız için kaynar su' dedi. ben bi elimde kaşık bi elimde ekmek kasenin dibini sıyırıyorum. hassssssssgibtiiiiiiiiiir dedim içimden.o an böyle zaman yavaşladı. havadaki oksijen miktarı düştü. ekmeği ve kaşığı yavaşça masaya bıraktım. insanlar bana bakıyorlar gülümsüyorlardı. elim ayağım birden boşaldı. kafamdan kaynar sular döküldü. sessizce 'ben hesabı alabilir myim lütfen' diyebildim anca. sonra post makinesini getirdi garson kredi kartıyla ödedim. koşarak evime geldim. şuan pgibolojik olarak çökmüş durumdayım beyler.