1. 41.
    0
    mutluluk bir kibrit çöpü / ne kadar yanarsa...
    ···
  2. 40.
    0
    ohhh daha neolsun
    ···
  3. 39.
    0
    tanımıyorum
    ···
  4. 38.
    0
    yayyındaki kim amk
    ···
  5. 37.
    0
    https://twitter.com/#!/serinsesler

    followluyorum panpa.

    follow edin adamı binler
    ···
  6. 36.
    0
    @65 eyvallah panpa dinlemedeyim
    ···
  7. 35.
    0
    reserved
    ···
  8. 34.
    0
    @1 açtım yayını panpa. leyla ile mecnun'dan sonra devam edeceğim kaçta bitiriyorsun?
    ···
  9. 33.
    0
    edip canseverin ölümsüz aşkı tomris uyar a yazdığı şiirlerden biri ne güzel sevmiş adam

    ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç
    yağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm de
    bir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle
    ve yaraşırsa ancak monet’nin
    kadınlarına yaraşan giysilerinle
    gördüm de
    ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
    öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilinde
    bir otel kapısının önünde, tahta bir köprünün üstünde
    bir demet çiçekle paslanmış bir kedi arasında
    öyle kısaydı ki adımların
    şöyle bir bardak yıkayışının vaktiyle
    ölçülür ve denk düşerdi ancak
    ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
    yok bir yanıtın nereye diyenlere
    bir buz titreşimi gibi sallantılı ve şaşkın
    ve çabuk bir merhaban vardır bir yerden gelenlere
    o bir yerler ki, diyelim çok uzak olsun
    sen gelmiş gibisindir oralardan, otobüslerden
    yollardan, deniz üstlerinden topladığın gülüşlerle
    ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
    seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki
    hani etiler’den hisar’a insek bile
    bir küçük yaşındasın, boyanmış taranmışsın
    çok yaşında her zamanki çocuksun gene
    ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.
    mart ayında patlıcan, ağustosta karnıbahar
    mutfağın mutfak olalı böyle
    bir adın vardı senin, tomris uyar’dı
    adını yenile bu yıl, ama bak tomris uyar olsun gene
    ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma
    oysa güneş pek batmadı senin evinde
    söyle
    ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç.
    ···
  10. 32.
    0
    Adam yaşama sevinci içinde
    Masaya anahtarlarını koydu
    Bakır kâseye çiçekleri koydu
    Sütünü yumurtasını koydu
    Pencereden gelen ışığı koydu
    Bigiblet sesini çıkrık sesini
    Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
    Adam masaya
    Aklında olup bitenleri koydu
    Ne yapmak istiyordu hayatta
    işte onu koydu
    Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
    Adam masaya onları da koydu
    Üç kere üç dokuz ederdi
    Adam koydu masaya dokuzu
    Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
    Uzandı masaya sonsuzu koydu
    Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
    Masaya biranın dökülüşünü koydu
    Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
    Tokluğunu açlığını koydu

    Masa da masaymış ha
    Bana mısın demedi bu kadar yüke
    Bir iki sallandı durdu
    Adam ha babam koyuyordu.
    ···
  11. 31.
    0
    sesine kurban panpa dinliyorum
    ···
  12. 30.
    0
    yerçekimli karanfil

    Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
    Oysaki seninle güzel olmak var
    Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
    Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
    Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.
    Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
    Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
    O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
    Derken karanfil elden ele.
    Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
    Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
    Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
    Birleşiyoruz sessizce.

    tersten de okuyabilirsiniz liseliler

    bu koca şair anlamından bir şey eksiltmez.
    ···
  13. 29.
    0
    Yeşil ipek gömleğinin yakası
    Büyük zamana düşer.

    Her şeyin fazlası zararlıdır ya,
    Fazla şiirden öldü Edip Cansever.
    ···
  14. 28.
    0
    edip cansever kim la?
    ···
  15. 27.
    0
    kusura bakma panpa böyle paylaşıyorum destur var mıdır ?

    infilak / Edip Cansever

    Ben gidince hüzünler bırakırım
    Bu senin yaşadığındır
    Bir ev sıkılır kadınlardaki
    Bir adam sıkılır kadınlardaki
    Seni sevmek bu kadar mı
    O benim yaşadığımdır.

    Bazan da bir yerde kuşlar vardır
    Ne uçmak, ne görünmek için
    Bir karanfil pencereyi deler
    Bir kapı kendiliğinden kapanır
    istesek sevişirdik, ama olmadı
    Biz değil yaşayan acılardır.

    Gitsem de her yerde biraz vardır
    Hatırda zamansız bir plak
    Bir otel kapısı, biraz istasyon
    Vardır o seninle birlikte olmak
    Buluşur çok uzaktan ellerimiz
    Ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak.
    ···
  16. 26.
    0
    Phoenix / Edip Cansever

    Ben orda, akşdıbına huurlar dadanan
    Camlarında pis sinekler gezinen, ben orda
    Eskimiş bir tutuşla şarabını içiyor
    Kadınlarda oluyor kadınsız bakışlarla
    Başıyla öne düşmüş yüreğiyle beraber
    Ya Tanrıya inanır ya da isyana.

    Kimseye vermiyor ki acılardan artarsa
    Kuytular çıkarıyor sevişmeler onlardan
    Bu nasıl bir bakış ki dünyaya intiharla
    Ya da hep kar yağıyor da düşünmesi siyahtan
    Öyle ya kim sevişirdi acıları olmasa
    Kim bakardı uzağa köpekleri saymazsam.

    Orası bir ölümdür şarabımı doyuran
    Ölünen yüzler gibi bir bütündür adamlar
    Vaftizi gün ışığında bir garip protestan
    Tanrısıyla sevişir, herkes bilir sevişmeyi o kadar
    Kim ne derse desin ben bu günü yakıyorum
    Yeniden doğmak için çıkardığım yangından.
    ···
  17. 25.
    0
    elinize sağlık beyler ben de @18'in şiirini istemiştim ama okunmuş napalım sağlık olsun
    ···
  18. 24.
    0
    panpa paylaştıklarımı okuru musun bak finale çalışmayı bıraktım seni dinliyorum yüreğine sağlık
    ···
  19. 23.
    0
    o zaman

    Bir Otel de Sizin Adınız / Edip Cansever

    Giriniz
    Giriniz, giriniz
    Elbette, tam zamanında geldiniz
    Sardunyalar sardunyalara akarken
    Günler tane tane günlerimize sarkarken
    iç içe geçmiş bardaklar gibi
    Dış dışa geçmiş kolyeler gibi
    Odalardan odalara bakışımlı
    Aşk ışıklı sürahiler gibi
    Günler günlerimize tane tane damlarken
    Diyorum
    Bir kuşluk vaktinin sarı solgun söylemiyle
    Düşlerde görülen bir başkasının düşünden
    Neden olmasın siz de geçiniz.

    Geçiniz
    Geçiniz, geçiniz
    Üstelik tam zamanında geldiniz
    - Az önce, biraz sonra ve şimdi -
    Yani vakitlerden bir dokunma vakti
    Ne güzel, hep birden çıkageldiniz.

    iyi yaptınız, doğrusu çok iyi yaptınız
    Siz sayın bayanlar, sayın baylar
    Değil mi bundan böyle
    Bir otel de sizin adınız.
    ···
  20. 22.
    0
    Açarsın giysini
    Tozlu
    Yatakta hiç kimsenin
    Yıllardır uyumadığı
    Bir baykuş inilder çatıda
    Sevgilim
    Dersin
    Sevgilim
    Tüten ışığında eski
    Gaz lambasının omuzların
    Karnın göğüslerin kıçın
    Şeftali çiçeği rengidir.
    Çok yukarıda aralıklı koca yıldızlar
    Çatlak camın dışında
    Ölümsüz dev hayvanlar
    Hepsi de tek gözlü
    Gözler
    Gövdeni açışını
    Son yok geceye
    Son yok ormana
    Ömür boyu terkedilmiş ev
    Ormanda geceleyin
    Hiç kimse gelmeyecek
    Eve
    Tek başına
    Kapkara dünyada
    Gözler ülkesinde

    Hiç ülke Yolcuları / Kenneth Rexroth
    ···