1. 1.
    0
    diğer yazanları bilmiyorum da bu olay, bütün samimiyetimle söylüyorum ki gerçektir. olayın yaşanmasının akabinde hemen fotoğrafla belgeledik. birazdan o fotoğrafı da yayınlayacağım. ama yaşadığım travmanın etkisiyle fotoğrafa bakamıyorum, kaç gecem uykusuz geçti. ilk bakışta fotoğraf size bir şey ifade etmeyebilir ama hikayeyi okuduktan sonra bana hak vereceksiniz. lavaboya gidip geleyim, başlayacağım.

    hikayeden sonra edit;

    dikkatlice bakarsanız sol üstteki beyazlığı farkedeceksiniz, alt köşedeki arkadaşımın parmağı, bahsettiğim beyazlık daha silikçe duran.

    http://imgim.com/2vnqgkx.jpg

    aptallar için edit: gerizekalı olmayın. üstteki sisimsi beyazlığı görmeyen gözlerinize attırayım. kime ne anlatıyorum ki amk. suç bende. ruh var, silüet var cin var demedim. sis gibi bir şey yerde sürünüyordu dedim.
    ···
  2. 2.
    0
    yer; hazar gölü, elazığ.
    aylardan mayıs.

    üniversitenin düzenlediği bir kamp. ben, kız arkadaşım ve bir kaç arkadaş adımızı yazdırıp kampa dahil oluyoruz. ankara'dan yola çıkıyoruz. daha önce bir çok kez bu tür kamplara beraber gittiğimizden, yine keyifli geçeceğinden eminiz. kakara kikiri gırgır şamata eğleniyoruz. daha önce hiç hazar gölü'ne gitmediğimizden heyecanlıyız da biraz.
    ···
  3. 3.
    0
    @3 düzelttim.

    öyle ruhani durumlara pek de inanan bir arkadaş çevrem yok, nitekim ben de öyleyim. daha önce böyle bir olay hiç başımıza gelmemişti. neyse efendim, elazığa vardık, hazar gölü'nü bilenler bilir, gölün etrafında konaklayacak mekanlar vardır, gayet de güzel bir yerdir. konaklayacağımız yere gelip eşyalarımızı odalarımıza çıkardık. henüz sezon olmadığı için çok boş yer vardı, kafamıza ve cebimize uygun bir yer seçtik bu yüzden.
    ···
  4. 4.
    0
    ilk gece gayet keyifliydi, göl kenarında ateş yakıp içtik, eğlendik, dans ettik. dedim ya, fazla kalabalık da değildi, bizim dışımızda bir kaç öğrenci grubu falan. gecenin sonlarına doğru toparlanıp odalarımıza dağıldık. bizim kaldığımız yer iki katlı, arkasında ufak bir bahçesi olan şirin bi moteldi. ben ve kız arkadaşım balkonlu bir odada kalıyorduk, balkon da arka bahçeye bakıyordu.
    ···
  5. 5.
    0
    kız arkadaşımla biraz muhabbet edip uyumak için yatağımıza uzandık (1 hafta kalacaktık, yarın sevişiriz dedik, yol yorgunuyduk, demez olaydık, o güzelim yerde manitayla sevişemedim, ona da çok yanarım). neyse, tahmin ediyorum yaklaşık 20-30 dakika geçti, ben de hemen uyuyabilen bir insan olmadığım için, uykuyla uyanıklık arasındaydım. derken arkadaki bahçeden çıtırtı sesleri geldi, motel görevlisidir diye fazla önemsemedim ama çıtırtılar gayet de rahatsız ediciydi. nasıl anlatsam, ayak seseri gibi değildi, tarifi zor.
    ···
  6. 6.
    0
    olum dinlemiyorsanız anlatmıyorum amk. capsli dedik bi de.
    ···
  7. 7.
    0
    yaklaşık bir 10 dakika kadar devam etti çıtırtılar, sonra aniden kesildi. öyle yavaş yavaş değil, bir anda kesildi. uyku haliyle bile garip geldi bana, düşünün artık. samimi olmak gerekirse, hiç de ne olduğuna bakma taraftarı değildim. neyse, rahat huzurlu bir uyku çektikten sonra sabah uyandık, kahvaltya indik. gündüzleri hava güzeldi ama geceler gerçekten soğuk oluyordu. göle girdik, top oynadık, elazığ'da şehir merkezinde biraz dolaşıp tekrar motelimize döndük. asıl olaylar bu geceden sonra başlıyor.
    ···
  8. 8.
    0
    akşamüstü vakti motele döndük, yemek falan yedik, motel sahipleri gerçekten iyi insanlardı sağolsunlar, karı koca ve yanlarında 2 çalışanları vardı. sonra yine aynı program, göl başında içmece falan. bir ara motelin yunuslarından çalıp göle bile açıldık. normalde yasaktı. geceyi bitirdikten sonra tekrar odalarımıza dağıldık. birbirbirimize iyi geceler diledik, ben ve kız arkadaşım lobide birer çay içtik, ondan sonra odaya çıktık. sanıyorum 45 dakika falan oyalandık. yani diğer arkadaşlar çoktan uyumuşlardı.
    ···
  9. 9.
    0
    çaylarımızı içtikten sonra, öpüşe koklaşa odamıza çıktık, her şey yolunda gibi görünüyordu. üstümüzü değiştirip duşlarımızı alıp yatağımıza uzandık. hafiften öpüşmeceler başlamıştı. yavaş yavaş üzerimizdekileri de çıkarmaya başlamıştık ki, yine dün geceki çıtırtılar geldi kulağımıza. kız arkadaşım bana baktı. ben de anlam veremedim, acaba görevlilerden biri odamızı falan mı gözetliyordu diye geçirdim içimden.
    ···
  10. 10.
    0
    umursamadan öpüşmeye devam ettik ama çıtırtılar kesilecek gibi değildi. perdenin kapalı olduğundan emin olmak için balkon kapısına baktım. biri gözetliyorsa bile görme ihtimali yoktu. çıtırtılar artıp çığlık gibi bi sese dönüştü. nasıl tarif etsem bilemedim ama, kesilmeden çığlığa dönüştü.
    ···
  11. 11.
    +2 -2
    e tabi benle kız arkadaşımın ödü takuna karıştı. hemen dışarı çıkıp aşağı kata görevli falan var mı diye baktım, kimse yoktu. arkadaşlarımın odalarının kapısını teker teker çaldım, ısrarla çaldıktan sonra kapıyı uykulu halleriyle söve söve açtılar. açıkçası tek başımıza zütümüz yemiyordu balkondan bakmaya.
    ···
  12. 12.
    +1 -2
    sonuçta bilmediğin bir yerdesin, zütünü gibseler kimseye bi cevap veremezsin. neyse arkadaşlarımız odamıza geldiler, çıtırtılar azalmış olsa da hala devam ediyordu. gerçekten bir doğanın sesi gibi değildi, çalıya çırpıya basarkenki çıkan sesler gibi değildi, çok garipti. durumu arkadaşlara anlattım, onlar da sese kulak kesildi, arkadaşım aç kapıyı dedi, bakalım.
    ···
  13. 13.
    -3
    korka korka perdeyi aralayıp kapıyı açtım, keskin bi soğuk doldu odaya.. ve size yemin ediyorum hava muhalefeti soğukluğu değildi. bambaşka bir soğuktu. kapıda durarak bahçeyi görmeye çalıştık, ki mümkün değildi zaten. arkadaşlarla birbirimize bakıp yavaş yavaş balkona çıktık. çıtırtılar kesilmiyordu.
    ···
  14. 14.
    -2
    çıtırtıların olduğu yere baktığımızda şok olduk, canlı bir sis düşünün, öyle bir şey çalıların üzerinde dans edermiş gibi bir o tarafa bir bu tarafa gidiyordu. hiçbir şeyin silüetine benzemiyordu. gidip gelirken çıtırdı çıkarıyordu ama kesinlikle normal değildi. bizim ödümüz takumuzda tabii. arkadaşlarımızdan biri hemen motel görevlilerini haberdar etmek için aşağıya fırladı. benim aptal kız da telefonu almış polisi arayalım diyordu.
    ···
  15. 15.
    0
    şimdi anlatınca o kadar da garip gelmeyebilir ama hiç de normal değildi ve polisin çözebileceği bir şey gibi de değildi zaten. arkadaşım, kız arkadaşımın elinden telefonu kapıp kamerayı açtı. o kadar hızlı hareket ediyordu ki o varlık, fotoğrafını çekmek mümkün değildi, bir kaç denemeden sonra başardı.
    ···
  16. 16.
    +1 -2
    ters köşe yok bu hikayede, olanları anlatıyorum ve caps de gelecek, merak etmeyin. @1'i editleyeceğim. çıtırtılar yükselip azalıyordu, yani çığlık gibiydi ama çığlık da değildi. biz de zaten korkuyu aşıp şok raddesine gelmiştik. sanıyorum aramızda hiç soğukkanlı kalmamıştı, çünkü ne kadar bakarsak o kadar etkisinde kalıyor gibiydik.
    ···
  17. 17.
    0
    aşağıya inen arkadaşım yanında bi motel görevlisiyle geldi. suratımızdaki ifadeyi görmeliydiniz. motel görevlisi de anlam veremedi. sadece susup bakıyorduk, tek kelime bile edemiyorduk birbirimize. etsek de saçmalıyorduk, sesimiz titriyordu. şoku siz hesap edin artık.
    ···
  18. 18.
    +1
    motel görevlisi cesaret edip ben aşağıya iniyorum dediyse de izin vermedik. (ki ben adım gibi biliyordum o adamda aşağıya inecek züt yoktu ayak yapıyordu) kız arkadaşım telefonu tekrar eline alıp polisi aradı, telefonu motel görevlisine uzattı.
    ···
  19. 19.
    +1
    motel görvlisi adresi tarif etti, o garip varlığa bakmaya devam ettik. ilginçtir, o şey ne zaman hareket etse, rüzgara benzeyen ama rüzgar olmayan keskin bi soğuk çarpıyodu yüzümüze. dediğim gibi havasal bir soğukluk değil, bambaşka bir şey. tabii çıtırtıların yükselip azalması devam ediyordu. açıkçası hiçbirimizde yerimizden kıpırdayacak mecal yoktu.
    ···
  20. 20.
    +1
    sonra aniden o şey kayboldu. sesler de onunla beraber kesildi. bir süre daha bekledik, belki yine ortaya çıkar diye, ama çıkmadı. o keskin soğuk da kesildi, normale döndü hava. bir süre daha baktıktan sonra, tek kurtuluş sigaraymış gibi hepimiz sigara sarıldık, sonra aşağıya, lobiye indik. ama tek kelime laf çıkmıyordu ağzımızdan.
    ···