1. 126.
    0
    herneyse, bu sırada ben okul tiyatrosundayım. okuldan güzel anılarla ayrılalım ayağına o taktan oyunculuğumla tiyatrodaki yerimi aldım. ve tam onunla kavga ettiğimiz vakit tiyatromuz iyice yoğunlaşmıştı. sanırım mayıs ayı başları falandı. o yüzden onun hayatıyla ilgili de pek bilgim yoktu.

    ardından öğrendim ki o çok zengin olan çocukla çıkmaya başlamış. onunla küstüm, araya kara kedi gibi giremezdim. ve bu küslük öyle uzun sürecekti ki ben 1 sene boyunca hiçbir şey hissetmeden ot gibi yaşayacaktım ve bu yüzden 1 sene boyunca hiçbir anım kalmadan duracaktım.

    1 ay atlayalım bi dahaki entryde çok duygusal bişi anlatçam.
    ···
  2. 127.
    0
    keşke okumasaydım amk neyse anlat
    ···
  3. 128.
    0
    üzülme kaptan
    ···
  4. 129.
    0
    Hikaye fena gidiyor devam et panpa.
    ···
  5. 130.
    0
    Sonra kendi kendime dedim ki ulan ben napıyorum bu kızı bırakamam ve gittim dershaneyi bastım o herifi dövücem adam badi çalışıyormuş bütün dershanenin önünde tecavüze uğradım kız artık bnden tiksiniyordu dayanamadım okl çıkışında yakın bi arkadasımın minibüsüyle kızı kacırdım tecavüz edicektim bi mahsene zütürdüm açtım heryanını tam gibicem kızın babası geldi beni gibti sonra okul değiştirdim işte bütün hikaye bu
    ···
  6. 131.
    0
    upupupupupup
    ···
  7. 132.
    0
    @106 yazara bakmadan okudum amk şok oldum ilk başta.
    ···
  8. 133.
    0
    bu olaydan 1 ay sonra okul tiyatromuz vardı. heyecanlydı herkes, ben hiçbir şey hissetmiyordum. zaten bu yüzden tak gibi bir oyuncuydum. o günü asla unutamam, biraz önce son kavgamızı ettiğimiz entrydeki en gibko detayları nasıl hatırlıyorsam onu da öyle hatırlarım.

    kulisteyiz, herkes hazırlanıyor. kostümümü giydim, saçlarımı yaptırdım falan. kulis koridorunun sonunda bir cam var, cam dışarıya bakıyor ve davetliler o yoldan geliyor. ben de hazırlanır hazırlanmaz camın oraya gittim ve dışarı baktım. tam o anda bu, o yavşakla elele tutuşmuş tiyatroya geliyordu. çocuk uzun boylu ve zayıftı, aslında biraz bana da benziyordu ama ben ortaboyluydum. öyle mutlu görünüyordu ki, altında şort vardı saçları her zmaanki güzelliğindeydi. önümden geçip gittiler. hayatım gibildi, dünyam başıma yıkıldı.

    o an yanımda bir silah olsa kendimi çekip vururdum. öyle sessiz sessiz oturdum gene. hayatımın en loser anlarından biriydi. o an belki milyonlarca şey düşündüm, biraz zengin olsaydım farklı olur muydu diye. halbuki bunun zenginlikle falan alakası yokmuş, cesaretle ilgisi varmış sonradan öğrendim.

    o moral bozukluğu ve taktan oyunculuğumla tiyatroyu tamamladık ve ben o gün ölmüştüm. artık hiçbir şeyden zevk de almıyordum. yalnızca bir şey hissedemiyor olsam iyiydi.
    ···
  9. 134.
    0
    devam et ama daha hızlı ol panpa.
    ···
  10. 135.
    0
    @109 hocam manevi çöküşünde yaşadıın youn duyguları tiyatroya yansıtsan bilimum altın başak taşak vs gibi ödülleri alırdın
    ···
  11. 136.
    0
    onunla 1 hafta küserken bile mahvoluyordum şimdi aylrca küsmüştük. mayıs ayından ağustos ayına gelene kadar hemen her gün ağladım. tek bir sesini duysam yeterdi aslında ama gururum vardı asla ama asla yapamazdım. asıl kötü olansa, o tekrar sözele dönmüştü son sene. yani okul değiştirmişti. yani o artık yoktu ve benim için okulun da anlamı yoktu.

    tek bir kere yüzünü görsem, her şey geçip giderdi belki içimde ama onu da yapamazdım. ağustos olunca dersane falan başladı, annemler o zor halleriyle beni dersaneye gönderiyordu ben de karşılığını vermek için çalışmaya başladım. ama aklımda o varken istediğim kadar çalışayım kafama bir şey girmiyordu.

    onu hayatım boyunca hiçbir zaman göremeyecek olmamın fikri bile korkutucuydu. boğuluyordum. gece yatağımda onu bir daha asla göremeyeceğimi düşününce kalkıp derin derin nefes almaya başlıyordum, ağlıyordum sessizce. ben yalnızca sessizce ağlayabiliyordum çünkü kardeşimle aynı odada kalıyorduk, beni duymamalıydı. annemle babam her zaman evdeydiler o yüzden banyoda sessizce ağlıyordum.

    aylar o kadar yavaş geçiyordu ki ekim, kasım, aralık derken ağlamalarım da azalıyordu. ama artık onun resimlerine baktığımda bir türlü hatırlayamıyordum. böyle korkunç bir duygu olamaz. resimde, karşında duruyor ama kokusunu duymadığın için tanıyamıyorsun. karşında durduğunda nasıl görüneceğini bilmiyorsun. yüzü nasıldı bir türlü çıkartamıyorsun, fotoğraflara rağmen.

    ve koca bir sene böyle büyük işkenceyle geçip gidiyordu.
    ···
  12. 137.
    0
    sonraları baydı bin okumuyorum artık
    ···
  13. 138.
    0
    kanka lise 1de 2de ne dersanesi onu anlamadm ben amk??

    takipteyim ama
    ···
  14. 139.
    0
    yaz panpa takipteyiz
    ···
  15. 140.
    0
    herneyse, sene sonu gelmişti. mezuniyet balosu falan vardı. bu hala o çocukla çıkıyormuş. o kız bizim okuldan baloya gelebilirken diğer bin gelemiyordu. bir sene sonra onu görecektim ama küstük.

    baloya gittiğimizde bence en yakışıklı puşt bendim. takım elbise için yaratılmışım resmen. baloda onu gördüm, uzun bi elbisesi vardı. melek gibiydi, öyle bi güzellik olamazdı. sonunda nasıl göründüğünü hatırlayabiliyordum.

    biraz özet geçelim bu tarafları.

    fotoğraf makinem vardı ve bir sürü fotoğraf çekiliyordum. arkadaşlar da fotoğraf çekilmek istiyordu ve arkadaşların yanında o da fotoğraflara giriyordu. aslında o sırada gözlerinde biraz eski günleri özlediğini gördüm, sanki tek kelime söylesem barışacakmış gibiydi. ben de öyleydim ama o kelimeyi etmedim, o da etmedi.

    veda gecesinin sonunda bir mekana gidilecekti, gittik. oraya bunun sevgilisi de geldi. o an bir bıçağım olsun isterdim. boynuna saplayıp her tarafı kan gölüne döndüreyim. kalbini çıkarıp onun suratına atayım istedim. yapamadım tabi.
    ···
  16. 141.
    0
    beyler buraya kadar okumadım biriniz özet geçebilir mi ?
    ···
  17. 142.
    0
    @117 özet:amı olanın imanı olmaz
    ···
  18. 143.
    0
    @114 kanka mayıstan ağustosa geldiğimizde lise3'e geçmiş oluyoruz. son sene yani.
    ···
  19. 144.
    0
    üniversitede falan kızla tekrar denk geldin mi
    ···
  20. 145.
    0
    hızlandıralım hikayeyi.

    mezuniyet balosundan sonra okulda diploma törenimiz vardı. orda da o vardı. yine aynı şekilde fotoğraflar çkiyordum. yine aynı şekilde ikimiz de tek kelimeyi bekliyorduk. artık daha fazla dayanamıyordum. 1 sene sonra ilk kez kalbim yeniden atmaya başlamıştı. o kelimeyi de ben söyledim, 6-7 kişilik fotoğraf çekerken "xx biraz sağa kayar mısın" dedim aşk dolu bi gülümsemeyle.

    sonra arkadaş sohbeti arasında birer ikişer kelime daha ettik. sonra biraz sohbet de ettik. sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi konuştuk. kalbimin yeniden atıyor olması paha biçilemez bir duyguydu, bağımlılığım geri dönmüştü. artık en azından onu görebilirdim. arkadaşlarla buluşup onunla konuşabilirdim. onu bir yıl sonra ilk kez diri diri görebilirdim.

    bunun nasıl bir duygu oldugunu yaşayanlar bilir. onur, gurur gibinizde olmaz. geçmiş gelecek gibinizde olmaz. karşınızda dursun yeter.
    ···