1. 1.
    +1
    ben girdim beyler girmez olaydım. zehirli gaz ölüy..
    ···
  2. 2.
    0
    daha fazla paylaşım yapardım sözlük uyarı vermeye başlad..
    ···
  3. 3.
    0
    özet geç bin
    ···
  4. 4.
    0
    cok basit anlatmissin kardesim
    ben bu seviede daha fazla duramam

    aynstannewtonsmith aynstaynnewtonsmith
    ···
  5. 5.
    0
    bazen de inşai haklar kendisine karşı kullanılan kişinin hukuk alanına etki eder. bunlara saf(öz) inşai hak denir. i̇nşai haklarda en çok kullanılan ayrım
    -kurucu yenilik doğuran: muhatabın kabul beyanı(sözleşmenin kurulması aşamasında)
    -değiştirici yenilik doğuran: muaccel borç durumunda borçlunun mütemerrüt olması
    -bozucu yenilik doğuran:irade sakatlığıyla sözleşmenin iptali
    yeni̇li̇k doğuran haklarin özelli̇kleri̇
    bir defa kullanılmakla sona erer.
    hak düşürücü süreye tabidir.
    kullanıldıktan sonra dönmek mümkün değildir.
    şarta bağlanamaz.
    dürüstlük kurallarına uygun kullanılmalıdır.
    devredilebilen haklardır.
    b)defi(karşı) hakları: defi hakları da düzenleme haklarındandır. borçluya tanınan
    savunma hakkıdır. hakkı etkisiz kılar veya sonucu kısmen veya tamamen sınırlandırır. bir başkası tarafından ileri sürülen bir hakkı, belirli oranda etkisiz kılma veya sonuçlarını tamamen ya da kısmen sınırlama, engelleme veya ortadan kaldırma imkanı veren haklardır. örnek: sözleşmeden doğan bir alacak zamanaşımına uğrar. mahiyeti itibariyle tali haklardandır ayrıca, defi dediğimiz için bunlara karşı haklar da denir. borçluya tanınmış olan savunma hakkıdır. defi hakkı, kaçınma hakları içerisinde en önemlisidir. zamanaşımında bk141 sürekli olarak engelleme söz konusuyken, ödemezlik definde bk81 ise geçici durum söz konusudur. defi hakkının söz konusu olabilmesi için, defi hakkı sahibine karşı kullanılabilecek bir hak olmalı. bazı defi hakları kesin, sürekli defilerdir. i̇leri sürülmeleriyle karşı hakkı tamamen engellerler.
    -geciktirici defi: hakkın kullanılmasını belirli süre engeller. ödemezlik defi bu gruptadır.
    davacı tarafın yazdığı ve tebliğ edilen evrak, dilekçe tebliğinden sonra sadece esasa cevap süresi içinde defi hakkı kullanılır. mahkemeleşme durumu yok ise, edimi ifa etmemekle defi hakkı kullanılır.
    i̇ti̇raz
    bir hakkın doğumunu, meydana gelmesini veya devdıbını inkar eden bir vakıanın ileri sürülmesi olduğu halde, defi ileri sürülen hakka karşı, bu hakkı engelleyen veya sınırlayan karşı bir hakkın kullanılmasıdır. bir hakkın varlığını veya devdıbını engelleyen, ortadan kaldıran, onu tehlikeye düşüren olayların ileri sürülmesi itirazdır. i̇tiraz karşı tarafın hakkının bulunmadığını kanıtlayan bir olaydır. i̇tirazlar, hakkın doğumuna da engel olabilir örneğin, şekil şartına uygun yapılmayan sözleşmeye itiraz edilmesi halinde.
    i̇ti̇raz-defi̇
    1)defi hakkın ileri sürülmesidir(dar anlamda defidir çünkü geniş anlamda defi itirazı da kapsar), itiraz olaydır. defi bir hak olduğu için bundan vazgeçilebilir. i̇tiraz ise olay olduğu için borçlu tarafından vazgeçilmesi mümkün değildir.
    2)itiraz hakim tarafından re’sen dikkate alınır mesela şekle aykırı bir sözleşme yapılmışsa, defi sadece borçlu tarafından ileri sürülebilir.
    3)defi hak sahibi tarafından ileri sürülebilirken, itiraz menfaati olan herkes tarafından ileri sürülebilir.
    4) i̇tiraz hakkın doğmadığını veya sona erdiğini ifade eder ancak defi ise hakkı sona erdirmez, sadece kullanılmasını, ileri sürülmesini geçici veya sürekli olarak engeller.
    alacak hakki-talep hakki
    talep hakkı: bir kimsenin, bir hak sahibinin, bir kişiden belirli bir davranışta bulunmasını, bir şeyi yapmasını ya da yapmamasını isteme hakkıdır. talep hakkı özü itibariyle, geniş anlamıyla alacak hakkını da kapsar. talep hakkı dar anlamda da kullanılır. bu doğrudan doğruya 3. kişinin davranışına yöneliktir. bunlar özellikle mutlak haklarda karşımıza çıkar. geniş anlamda talep hakkı alacak hakkını kapsar.
    alacak hakki ve talep hakki arasindaki̇ farklar
    1)talep hakkı 3. kişilere karşı ileri sürülebilecek hakları da kapsar. talep hakkı, alacak hakkından geniştir. alacak nisbidir ancak sözleşmenin nisbiliğinin aşıldığı durumlar istisnadır.
    2)doğuş anları bakımından farklı olabilirler. alacağın süreye bağlı olup olmaması durumunda a)süreye bağlı, aynı anda doğmaz. borçlunun edimi alacaklıya borçlandığı an, alacak hakkı doğar. talep hakkı, muacceliyet anında doğar. vadeye bağlanmamışsa borç, aynı anda doğar.
    3)kapsam bakımından, talep hakkı alacak hakkından doğan en önemli yetkidir. alacaklı yararınadır. talep hakkı dışında alacak hakkı bir takım yetkileri de barındırır. bu bakımdan alacak hakkı talep hakkından daha kapsamlıdır. örnek: talep edildi, borç ödenmedi. alacak hakkı, icra yolu marifetiyle borçludan tahsil edilir. alacak hakkı bünyesinde tazminatı da barındırır.
    alacaklının talep haricinde sahip olduğu yetkiler
    1) i̇cra yoluyla takip yetkisi: ilamlı-ilamsız icra
    2) tazminat isteme
    3) yenilik doğuran haklar:sözleşmeden dönme, seçimlik borç, takas, vb.
    4) defi hakları: ödemezlik defi, zamanaşımı defi
    5) tasarruf yetkisi: alacak hakkı üzerinde tasarruf edilebilir. devredilebilir, ifa için yeni süre tanınabilir
    6) feri haklar: faiz, cezai şart, rehin, hapis hakkı, vb. alacağı garantiye almak için kullanılır.
    sorumluluk
    edimini ifa etmeyen borçlunun müeyyidesi sorumluluktur. borç, akit dışı bir ilişkiden de, akdi ilişkiden de doğabilir. bir haksız fiil ilişkisinde; haksız fiilden bir borç doğar(tazminat).
    akdi sorumlulukta, borca aykırılık vardır
    akit dışı sorumlulukta, hukuka aykırılık vardır.
    edimini ifa etmeyen borçlunun malvarlığına alacaklının devlet organları vasıtasıyla el koyması sorumluluktur. kişinin kendi imkanlarıyla bir başka kimsenin malvarlığına el koyması istisnadır dolayısıyla, sorumluluk denilince;
    1)borçlunun edimin ifası için karşı malvarlığıyla sorumlu olması
    2)tazmin yükümlülüğünü yani, sorumluluk tazmin yükümlülüğünü oluşturur ve tazmin yükümlülüğü tazminatı, tazminat da zararın karşılığını oluşturur.
    sorumluluğun ayrımı ise;
    -i̇le sorumluluk, malvarlığı ile
    -den sorumluluk, haksız fiilden sorumluluk
    haksız fiilden, malvarlığıyla sorumlu olmak.
    sorumluluğa haki̇m i̇lkeler
    ferdi sorumluluk ilkesi: borcun ifa edilmemesinden, borçlu sorumludur. sadece borçlu muhataptır.
    ayni sorumluluk ilkesi: borçlu, borcunu ifa etmezse onun malvarlığına başvurulur. malvarlığıyla sorumluluk sınırlandırılmış bir malvarlığı sorumluluğu değildir. bütün malvarlığıyla sorumlulukta, sorumluluk kıymet itibariyle ve aynen gerçekleşir. i̇stisnai durumlarda aynen sorumluluk söz konusudur. özellikle paraya çevrilmesi olanaklı olmayan durumlarda böyle bir sorumluluk vardır.
    sorumluluk türleri̇
    şahıs varlığıyla sorumluluk: günümüzde bu sorumluluk düşünülemez. borcu için kişi çalıştırılamaz, hapsedilemez.
    malvarlığıyla sorumluluk:
    a) sınırlı malvarlığı sorumluluğu:
    aa) konu itibariyle sınırlı malvarlığı sorumluluğu: devletin kanuni mirasçı olması ve sadece mirasın aktif kısmını alması
    bb)miktar itibariyle sınırlı malvarlığı sorumluluğu: borçlu bütün malvarlığıyla sorumludur ancak sadece borcu miktarında.
    b) sınırsız malvarlığı sorumluluğu: borçlunun bütün malvarlığına el konulması durumudur.
    eksi̇k borç
    hukuk düzeninin bazı alacaklar bakımından borçlusuna dava ve cebri icra youlyla zorlama hakkı vermediği borçlar ekgib borçlardır. hukuk düzeni, borcun ifasını kişinin iradesine bırakmıştır yani bir nevi ahlaki yükümlülüktür. ekgib borcun müeyyidesi hukuk düzeninde yoktur. talep edilebilir ancak dava edilemez. ekgib borç olmasına rağmen yapılan ödeme, sebepsiz zenginleşme değildir. çünkü borç varlığını korumakta ancak sadece dava ve takip edilememektedir.
    1)doğuştan ekgib borç: hakim tarafından resen dikkate alınır. alacaklıya dava hakkı vermez.
    a)kumar ve bahis borçları
    b)evlenme tellallığından doğan borçlar
    c)sözleşmeden doğan borçlar
    d)malikin, iyi niyetli zilyede olan borcu, zilyet lehine defa hakkı vardır
    e)ahlaki ödevlerden doğan borçlar
    2)sonradan ekgib borç:
    a) zamanaşımına uğrayan borç
    b) konkordato dışında kalan
    3)geçici ekgib borç: anne ve babasıyla yaşayan ergin altsoyun emek ve kazancını aileye özgülemesi durumunda bunlardan dolayı uygun bir bedel isteyebilir.
    parça borcu-çeşi̇t borcu
    tarafların sübjektif telakkilerine dayanan objektif bir nitelendirmeyle, iş hayatındaki telakkilere dayanmadığı için haksız sonuçlar doğurabilen bir ayrımdır.
    parça borcu: borcun konusunun taraflarca ferden somut olarak belirtildiği borçlardır. ö/şu yarış atı. yani, edimin konusu bireysel nitelikleriyle ve özellikleriyle sözleşmede belirlenir.
    çeşit borcu: borcun konusu belirli bir borca ilişkin, belirli bir çeşite ilişkin belirtilerek bir takım ayır edici özelliklerle(sayı, tartı gibi) tayin edilebilir. 100 ton buğday gibi. yani genel nitelikleriyle belirlenmiş olan edimin konusu çeşit borcu olur.
    sınırlı çeşit borcu: eğer borçlu, borcunu münhasıran(özellikle, yalnızca) belirli bir stoktan veya sadece kendi ürettiği mallarla edimini ifa edecekse, sınırlı çeşit borcu vardır. genelde şarap üretiminde önem taşır. belirli bir yılın, belirli ayında alınacak hasat.
    seçimlik borç: birden çok edimi içine alan, borçlunun bunlardan birini seçerek yerine getirmekle yükümlü olduğu borç türüdür.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    0
    rezerved
    ···
  7. 7.
    0
    huur çocukları sabote ediyor başlığı
    ···
  8. 8.
    0
    @36 gerçekten güzel bir çalışma
    ···
  9. 9.
    0
    @34 teşekkür ederim panpa
    ···
  10. 10.
    0
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    ···
  11. 11.
    0
    Normal dağılım, aynı zamanda Gauss tipi dağılım olarak isimlendirilen birçok alanda pratik uygulaması olan çok önemli bir sürekli olasılık dağılım ailesinden biridir.

    Bu dağılım ailesinin her bir üyesi sadece iki parametre ile, tam olarak tanımlanabilir: Bunlar konum gösteren ortalama (μ aritmetik ortalama) ve ölçek gösteren varyans (σ2 "yayılım")dır.

    Standart normal dağılım ortalama değeri 0 ve varyans değeri 1 olan normal dağılım ailesinin tek bir elemanıdır. Carl Friedrich Gauss bu dağılımlar grubu ile, astronomik verileri analiz etmekte iken, ilgilenmiş ve bu dağılım için olasılık yoğunluk fonksiyonunu ilk defa tanımlamıştır [1]. Bu olasılık fonksiyonunun grafik şekli bir çan gibi görüntü verdiği için çoğu kez çan eğrisi olarak da anılır.

    Doğa ve davranış bilimleri içinde bulunan birçok fenomenin niceliksel modeli yapılmasında normal dağılımın kullanılmasına neden merkezsel limit teoreminin uygulanmasından doğmaktadır. Birçok pgibolojik ölçümler ve fiziksel fenomen normal dağılım kullanılarak çok iyi yaklaşık olarak açıklanmaktadır. Bu fenomenlerin altında yatan mekanizmalar çoğu zaman bilinmemekte fakat normal dağılım modelinin açıklamada uygulanmaktadır. Bunun pratik yaklaşımın teorik olarak savunması ise her bir reel gözlemin oluşması için geri planda çok sayıda birbirinden bağımsız etkilerin ayrı ayrı toplam olarak katkıda bulundukları varsayımıdır.

    Normal dağılım istatistik biliminin birçok alanında kullanılmaktadır. Örneğin örneklem ortalaması için örnek dağılımı, örneğin kaynağı olan anakütle için dağılımın normal olmadığı gayet açık olsa bile, yaklaşık olarak normal dağılım göstermektedir. Bunun yanında, değerleri bilinen ortalaması ve varyansı olan bütün dağılımlar içinde enformasyon entropisini maksimum yapan dağılımın normal olduğu ispat edilmiştir. Böylece örnek ortalaması ve varyansı ile özetlenen her veri için bilinmeyen kaynak dağılımı olarak normal dağılımı kullanmak gayet doğal bir yaklaşım olması çok uygun bir davranıştır. istatistikte kullanılan dağılımlar aileleri arasında normal dağılım pratikte en çok kullanılanıdır ve birçok istatistiksel test, normal dağılımın varolduğu varsayımına dayanılarak geliştirilmiştir ve kullanılmaktadır. Olasılık kuramı içinde birkaç sürekli olasılık dağılımları ve ayrık olasılık dağılımlarının limite giden dağılımları yani rassal değişkenlerin yakınsama analizinde kullanılmaktadır.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    0
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    ···
  13. 13.
    0
    adli i̇dare sistemi: yargı birliği sistemidir. anglo-sakson sistemdir. i̇dare hukuk ortak hukukla iç içedir. adli mahkemeden ayrı bir idare mahkemesi yoktur.

    i̇dari rejim sistemi: yargı ayrılığı sistemidir. kıta avrupa’sında uygulanır. özel hukuk ve kamu hukuku ayrıdır. i̇dari organa uygulanan hukuk ayrıdır.

    > i̇dareye özel kurallar ve imtiyazlar tanınmıştır.

    hukuk devleti i̇lkesi: hukuk devleti aşamasına gelinmeden önce mülk devlet-polis devlet aşamalarından geçilmiştir. mülk devlet aşamasında ülke ve üzerindeki teba hükümdarın mülkü sayılıyordu. polis devletin, mülk devletten farkı hükümdar yetkileri kendi adına değil devlet adına yapıyordu.
    18. yüzyılla birlikte hükümdarın şahsi hazinesi dışında kalan devlet hazinesi özel hukuk hükümlerine tabi sayılmış ve zarar görenlere hazineyi dava etme imkânı tanınmıştır. buna “hazine teorisi” denir.



    adli i̇dare sistemi: yargı birliği sistemidir. anglo-sakson sistemdir. i̇dare hukuk ortak hukukla iç içedir. adli mahkemeden ayrı bir idare mahkemesi yoktur.

    i̇dari rejim sistemi: yargı ayrılığı sistemidir. kıta avrupa’sında uygulanır. özel hukuk ve kamu hukuku ayrıdır. i̇dari organa uygulanan hukuk ayrıdır.

    > i̇dareye özel kurallar ve imtiyazlar tanınmıştır.

    hukuk devleti i̇lkesi: hukuk devleti aşamasına gelinmeden önce mülk devlet-polis devlet aşamalarından geçilmiştir. mülk devlet aşamasında ülke ve üzerindeki teba hükümdarın mülkü sayılıyordu. polis devletin, mülk devletten farkı hükümdar yetkileri kendi adına değil devlet adına yapıyordu.
    18. yüzyılla birlikte hükümdarın şahsi hazinesi dışında kalan devlet hazinesi özel hukuk hükümlerine tabi sayılmış ve zarar görenlere hazineyi dava etme imkânı tanınmıştır. buna “hazine teorisi” denir.


    hukuk devletinin unsurları: 1.demokrasi 2.temel hak ve hürriyetlerin tanınması ve güvence altına alınması

    t.c anayasalarında i̇nsan hakları ve gruplandırılması:
    a.kişi hak ve hürriyetleri (negatif statü hakları, koruyucu haklar): bu hakların herhangi birinin devlet tarafından tanınması söz konusu olamaz. i̇nsan doğduğu anda zaten bu haklarla birlikte bu doğar. ülkede bulunan herkes yararlanır. bu haklar; kişi dokunulmazlığı, din ve vicdan hürriyeti, toplantı hak ve hürriyeti, mülkiyet hakkı vs. gibi haklardır.

    b.siyasi hak ve hürriyetler ()aktif statü hakları, katılma hakları): kişinin, siyasi iktidarın oluşmasına ve bu iktidarın kullanılmasına katılmasını sağlayan haklardır. sadece o ülkenin vatandaşları yararlanır. seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları, kamu hizmetlerine girme hakkı, dilekçe hakkı gibi haklardır.

    c.sosyal ve i̇ktisadi hak ve hürriyetler (i̇steme hakları, pozitif statü hakları): anayasamızda; ailenin korunması, eğitim ve öğrenme hakkı, dinlenme hakkı, sendika kurma hakkı, grev hakkı, konut hakkı ve sosyal güvenlik gibi haklar sayılmıştır.

    > üçüncü kuşak haklar: bugün artık modern devletler klagib haklardan ayrı olarak; çevre hakkı, çocuk hakları, hayvan hakları, barış hakkı, silahsızlanma hakkını tanıyor.

    a.) dinlenilme hakkı: i̇dari işlemin hazırlanışından önce karar için belirleyici olan önemli vakıalarla ilgili olarak, idari işlemden etkilenecek kişilere, idari makamca görüşünü açıklama fırsatı verme yükümlülüğüdür.
    b.) bilgi edinme hakkı: i̇lgililer idareden bir kısım bilgi ve belgeleri –idari işlem tamamlanmadan önce- isteyebilir.
    bağımsız olarak bir bilgi edinme hakkı düzenlenseydi işlemden önce ve sonra belgelere ulaşılabilirdi.

    > 4982 s. bilgi edinme hakkı kanunu; 24 nisan 2004’te yürürlüğe girmiştir. yasama ve yargı dışında kalan bütün idarelerin bilgi verme yükümlülüğü vardır. başkan da bu kapsamdadır.

    > dilekçe hakkı anayasa md.74’te düzenlenmiştir.

    > gerçek kişiler kendileriyle ilgili, tüzel kişiler ise faaliyetleriyle ilgili bilgi edinme hakkına sahiptir.

    yürütmenin yargısal denetimi: esas ilke anayasanın 125. maddesidir. bu madde de “i̇darenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır
    Tümünü Göster
    ···
  14. 14.
    0
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    am-züt-meme
    ···
  15. 15.
    0
    hagibtir girmiş bulundum amk.
    ···
  16. 16.
    0
    http://fanatik.ekolay.net...-0_3_detail_89_224131.htm
    paylaşamadan duramıyorum amk heycandan kuduruyorum lan
    ···
  17. 17.
    0
    kendim yazdım bin
    ···
  18. 18.
    0
    copy paste olmasa yalansın amk
    ···
  19. 19.
    0
    reserved
    ···
  20. 20.
    0
    göçmen kaçakçılığı suçu 79. maddenin 1. fıkrasında, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan, bir yabancının ülkeye sokulması veya ülkede kalmasına imkan sağlanması ya da bir türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlanması olarak tanımlanmıştır. bu tanım, 1926 tarihli tck md. 201/a fık. 1’deki tanımla aynıdır. ancak yeni tanım daha açık ve sadedir.
    buna göre suçun maddi unsurunu;
    -bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkeye sokulması,
    -bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkede kalmasının sağlanması veya
    -bir türk veya yabancının yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkmasına imkan sağlanması hareketleri oluşturmaktadır.
    görüldüğü gibi göçmen kaçakçılığı suçu seçimlik hareketli bir suçtur. bu fiillerden birisinin işlenmesi suçun oluşması için yeterlidir. yasal olmayan yollardan ülkeye sokulan kişinin yine yasal olmayan yollarla çıkarılması ya da türkiye’de kalmasının sağlanması halinde fail, suçun birden fazla seçimlik hareketini gerçekleştirmesine rağmen tek bir suçtan cezalandırılacaktır.
    yasal yollardan türkiye’ye girmiş olan bir yabancının, yasal olmayan yollardan oturma izni temin edilerek ülkede kalmasının sağlanması ya da yasal olmayan yollardan çıkmasını temin için sahte pasaport veya belgeler hazırlanması da 79. maddeye göre göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturur.
    i̇crai bir hareketle işlenebileceği gibi ihmali bir hareketle de işlenebilir. i̇hmali harekette eğer bir başka suç daha mevcut ise fikri içtima uygulanır. örneğin yurt dışına yasal yollardan bir kimsenin yurda girmesine göz yuman kamu görevlisinin eylemi göçmen kaçakçılığının yanında görevi i̇hmal suçunu oluşturmaktadır. ancak bir fiille iki suç oluştuğundan gerçek içtima uyarınca sadece göçmen kaçakçılığından hüküm verilecektir.
    suçun fail ve mağduru
    suçun faili herhangi bir kimse olabilir. göçmen kaçakçılığı suçunun çoğunlukla bu amaçla çalışan suç örgütleri tarafından işlendiği gerçeğini de göz önünde bulunduran kanun koyucu, suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesini cezayı arttırıcı neden olarak kabul etmiştir (md. 79/2). diğer taraftan, göçmen kaçakçılığını gerçekleştiren örgütün yönetici ve üyeleri, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan da 220. maddeye göre ayrıca cezalandırılacaklardır.
    göçmen kaçakçılığı suçunun mağduru, yasal olmayan yollardan ülkeye sokulan veya kalmasına ya da yurt dışına çıkmasına imkan sağlanan yabancıdır. yine yasal olmayan yollardan ülkeden çıkmasına imkan sağlanan türk vatandaşı da suçun mağdurudur. mağdurluk ve faillik sıfatı aynı kişide birleşemeyeceği için bu mağdurların göçmen kaçakçılığı suçundan dolayı cezalandırılması mümkün değildir. yukarıda zikredilen göçmen kaçakçılığına ilişkin protokol de kaçak göçmenlerin göçmen kaçakçılığı suçundan dolayı cezalandırılmamasını istemektedir. ancak bu kimselerin pasaport kanuna aykırılıktan dolayı cezai sorumlulukları devam etmektedir.

    2- suçun manevi̇ unsuru
    suçun manevi unsurunu, “doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla” fiilin işlenmesi oluşturmaktadır. bu açıdan failde özel kast ın varlığı aranmaktadır. ancak, menfaatin elde ediliş olması, örneğin kararlaştırılan paranın alınmış olması, suçun oluşması için gerekli değildir. böyle bir menfaate elde etmek sai̇ki̇ ( amacıyla ) işlenmiş olması yeterlidir. eğer failin amacı, mağdurdan cinsel yönden yararlanmak gibi maddi amaç dışında bir amaç elde etmekse, bu suç oluşmayacaktır. suçun taksi̇r ile işlenmesi mümkün deği̇ldi̇r.

    faildeki maddi menfaat elde etme özel kastı ve mağdurun bu fiillere rıza göstermesi, göçmen kaçakçılığı suçunu diğer suçlardan ayırmaya yarar. bu nedenle “zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, esarete veya benzeri uygulamalara tabi kılmak” veya “vücut organlarının verilmesini sağlamak” amacıyla göçmenlerin ülkeye sokulması halinde aşağıda inceleyeceğimiz, insan ticareti suçu oluşacaktır. diğer taraftan failin amacı, mağduru fuhuş için kullanmak veya fuhuş yapmasını sağlamak ise, 227. maddedeki fuhuş suçu gerçekleş
    Tümünü Göster
    ···