1. 26.
    0
    5)Yerinde Kullanılmayan Sözcük veya Öğeler:

    Bir sözcüğün cümlenin akışına veya anldıbına uygun yerde kullanılmaması anlatım bozukluğuna yol açar.

    • Hakan çok iyi futbolcu ama fazla topla oynuyor.
    • Bu çocuk seneye yüksek inşaat mühendisi olacak.
    • Eski Adana millet vekillerinden biri daha ölmüş.
    • Günde kırk kere limonlu salatalık turşusu satan dükkana uğrardı.
    • Cesetler çok denizde kaldığından çürümüş.
    • Burada her Allah'ın günü kaza oluyor.
    • Başbakan Çin'e bu yılın sekizinci büyük gezisini yapıyor.
    • Değil bir lokma ekmek bir tabak yemek yine bulamaz.
    • Bakanımız bir hafta içinde petrol üreten ülkeleri gezecek.
    • Ağrısız kulak delinir.
    • Atatürk'ün 119.doğum yılı törenle kutlanmıştı.
    • Bu yemek fazla dışarıda kaldığı için bozulmuş.
    • THY'ye ait 158 yolcunun bulunduğu uçak denize düşmüş.
    ···
  2. 27.
    0
    sonradan bakmak içi uplıyorum
    ···
  3. 28.
    0
    artık bişi diyemicem gibiyorum gidiyorum
    ···
  4. 29.
    0
    ÇOĞUL EKiNiN (-LER,-LAR)GÖREVLERi VE EKLENDiĞi SÖZCÜKLERE KATTIĞI ANLAMLAR:

    -Ler,-lar eki eklendiği sözcüğe her zaman çoğul anlamı katmaz;farklı anlam ilgileri de katabilir.



    • Birazdan Zeynepler gelir.(Belirli bir aileyi belirtiyor)

    *Bu cami Karahanlılar döneminde kalma.(Sülale,soy anlamı katmış)

    *Müdür Beyler henüz gelmediler.(Saygı)

    *Hanımefendiler daha uyanmadılar. (Alay, küçümseme, sitem anlamı katmış)

    *On yaşlarında bir çocuktu.(Yaklaşık anlamı katmış)

    *Hasta ateşler içinde kıvranıyordu.(Abartma)

    *Anadalu�da Yunus�lar bitmez.(Özel ada benzerleri anlamı katmış)

    *Akşamları televizyon seyrederim.(Belgisiz sıfat yerine geçerek �her� anlamı katmış)
    ···
  5. 30.
    0
    ne gerek var lan, böyle bir dilin varlığından haberim bile yok amk.
    ···
  6. 31.
    0
    ADLARDA KÜÇÜLTME



    Adlarda küçültme �cik ve ceğiz� ekleriyle sağlanır.

    • Şu tepeciği aşarsak köy görünür.(Küçük tepe)

    • Çocukcağız evin yolunu şaşırdı.(Küçük çocuk)



    Adların sonuna getirilen �cik, ceğiz� ekleri adlara değişik anlamlar da katabilir.



    • Anneciğimi çok özledim.(Sevgi)

    • Bir milyarcık borç verir misin?(önemsememe-azımsama)



    NOT:-cik eki kimi zaman somut bir varlığa ad oldukları zaman küçültme anldıbını yitirebilir.

    • Mehmetçik (Türk askeri)

    • Gelincik (Çiçek ismi)

    • Maymuncuk (Kapı kilidini açan araç)
    ···
  7. 32.
    0
    Ad Tamlamalarıyla ilgili özellikler:



    1)Belirtili ad tamlamalarında tamlayan çoğul, tamlanan da belgisiz bir sözcük olursa tamlayan eki �-in� yerine �-den� eki kullanılabilir.

    • Aşağıdakilerden hangisi (Aşağıdakilerin hangisi)

    • Yolculardan biri (Yolcuların biri)



    2)Belirtili ad tamlamalarında kimi zaman tamlayan ile tamlanan yer değiştirebilir.

    • Tadı yok sensiz geçen günlerin.



    3)Belirtili ve zincirleme ad tamlamalarında tamlayan ile tamlanan arasına sözcükler girebilir.

    • Masanın ayağı:(Masanın kırık ayağı)

    • Evin borcu.(Evin bir türlü bitmek bilmeyen borcu)



    4)Belirtili ad tamlamalarında tamlayan, tamlanan ya da ikisi birden zamir olabilir.

    • Onun kızı (Tamlayan zamir)

    • Çocukların bir çoğu (Tamlanan zamir)

    • Onların bir çoğu (Tamlayan da tamlanan da zamir)



    5)Tamlayanı zamir olan belirtili ad tamlamalarında tamlayan genellikle düşer. Bunlara �tamlayanı düşmüş ad tamlaması� denir.

    • Olayı bize babası anlatmıştı. (Onun babası)

    • Evimiz çok güzel oldu. (Bizim evimiz)

    • Paran var mı?(Senin paran)



    6)Bir tamlayan, birden çok tamlanan için;bir tamlanan da birden çok tamlayan için ortak kullanılabilir.

    • Evin kapısı ve penceresi açık kalmıştı.(Tamlayan ortak)

    • Ahmet�in,Murat�ın ve Deniz�in velisi toplantıya katılmadı.(Tamlanan ortak)
    ···
  8. 33.
    0
    ohoo panpa ne bu cekememezlik hem liselileri toplucan dıbına koyum baslıga össde bunlar cıkacak onlara
    ···
  9. 34.
    0
    4)Zincirleme Ad Tamlamaları:Bir ad tamlamasının üçüncü bir adla ya da başka bir ad tamlamasıyla oluşturduğu tamlamaya zincirleme ad tamlaması denir.

    *Bahçe kapısının anahtarı

    b.siz ad tam. ad

    zincirleme ad tam.

    • Çevre yolunun ağaçlandırma çalışmaları

    b.siz ad tam. b.siz ad tam.

    zincirleme ad tam.
    ···
  10. 35.
    0
    @türkçe gibmiş
    ···
  11. 36.
    0
    BUYRUN GENÇLER BiR DE TEST

    iSiMLER-ZAMiRLER







    1. “Panjurları aralanmış pencereden ışık sızıyordu içeriye.”



    Yukarıdaki cümledeki altı çizili isimlerin özellikleri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?



    A)soyut-cins-tekil-basit

    B)somut-cins-tekil-basit

    C)somut-özel-tekil-türemiş

    D)soyut-cins-çoğul-basit

    E)somut-cins-tekil-türemiş







    2.Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcüğün kökü isimdir?



    A)içindeki korkuyu bir türlü atamıyordu, uyuyamıyordu.

    B)Solgun bir gül oluyor dokununca, dizesi kimi hatırlatır?

    C)Dağ havasıyla daha bir gençleşmiş, güzelleşmişti.

    D)Soğuk suların aktığı yüksekçe bir dağ köyüydü burası.

    E)Çocuğun çağrısına kulak veren anne telaşla ayağa kalktı.









    3.Aşağıdakilerden hangisinde “-lık,-lik” eki soyut bir anlam türettiği halde, cümle içinde somut bir varlığı karşılama işleviyle kullanılmıştır?



    A)Kahramanlık gerektiren işler için cesur olmak gerekir.

    B)Gençlik, acaba bizi nereye zütürecek bu akşam?

    C)insanlık, başka bir deyişle vicdan insanlarda zamanla gelişmiştir.

    D)Akıllılık edersen hedefine erken varır, rahat edersin.

    E)Özgürlük, başkalarının özgürlüğüyle sınırlı olmalıdır.











    4. “-den” eki aşağıdakilerden hangisinde tamlayan eki görevinde kullanılmıştır?



    A)Sözlerinden bir anlam çıkarmak mümkün değildi.

    B)Kamyon, yokuşun tam ortasından geçti çekinmeden.

    C)Aydın, her şeyden habersiz koltukta uyuyordu.

    D)Sonbaharda her zaman senden bir şey vardır.

    E)Şiirlerden birkaçını yayımlamayı hiç düşünmemiş.













    5.Aşağıdakilerden hangisinde bir şeyin neye veya kime ait olduğunu bildiren bir ek (iyelik eki) kullanılmamıştır?





    A)Gönlümde yatan şey, dışarıda okumaktır.

    B)Ayakları turuncuya, gagası karaya benzer bir kırmızılıktaydı.

    C)Galiba içlerinde en kırmızısı ve serti, bu karpuzdu.

    D)Benim; tüm yaz, gündüz işe gidip akşam ders çalışan.

    E)Aklı bir karış havada, ayakları yere basmıyor.











    6.Aşağıdakilerden hangisinde “ler” eki “her” anlamında kullanılmıştır?



    A)Böyle zamanlarda çok sakin ve sabırlı olmalısın.

    B)Bulutlar geçiyor üzerimizden yavaş yavaş.

    C)Sabahları uyanır uyanmaz gazete okurdu.

    D)Okullar gezilip ihtiyaç analizi yapılacaktı.

    E)Tüm konuları öğrenmek için planlı olmalısın.











    7.Aşağıdakilerden hangisinde den” eki neden bildirme işlevinde kullanılmıştır?



    A)Gözlerimin morarması geceler boyu uyumadığımdandır.

    B)Okuduklarından en iyi şekilde yararlanmayı biliyordu.

    C)Babadan kalma üç odalı, küçük bir evleri vardı.

    D)Oturmuş, şundan bundan söz ediyorduk bahçede.

    E)Onun mantıktan uzak konuşmaları bizi şaşırtmıştı.









    8.Aşağıdakilerden hangisinde isim tamlaması kullanılmamıştır?



    A)iç rahatlığıyla, korkusuzca yaşıyorum bu ücra yerde.

    B)Çayın kenarından gidip eski bir taş köprüden geçtik.

    C)Senin içeri girdiğini görünce ne diyeceğini bilemedi.

    D)Bir gazete patronu olalı olaylara bakışı yazık ki değişti.

    E)Deniz kıyısına balıkçı lokantaları sıra sıra dizilmişti.











    9.Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük somut anlamda kullanılmıştır?



    A)Yüreğimde garip bir ağrı var, doktora gitmeliyim.

    B)Onu tanımazsınız, o ne keçidir bilir misiniz?

    C)Ayrılığın verdiği acıyla ne yaptığını bilmiyor.

    D)Tatsız ilişkiler yaşanmaması için gerekeni yaptık.

    E)Kafadan çatlak mısın be kardeşim, diye bağırıyordu.











    10.Aşağıdakilerden hangisinde topluluk adı bir isim tamlamasında tamlanan görevinde kullanılmıştır?



    A)Ordu komutanı, birçok askerin sorumluluğunu yüklenir.

    B)Bilim düşmanı insanların eğitime ihtiyacı olduğu tartışılmaz.

    C)Öğrenci velisi, okul müdürünün odasına bir dilekçeyle geldi.

    D)Buranın halkı kız çocuklarına da mutlaka karateyi öğretirdi.

    E)Milletin huzuru ve refahı için herkes birbirine hizmet etmeli.











    11.Aşağıdaki altı çizili isimlerden hangisi soyut anlamlıdır?



    A)Uzaktan gelen o sesle yıkıldı dünyam.

    B)Gönül bir kuştur sevgilinin saçına konan.

    C)Baharın kokusu, yaşama sevinci aşılıyor.

    D)Kentin renk renk ışıkları gece bir bir söndü.

    E)Böbreğindeki taş en az iki santimetre kadardı.











    12.Ayın çevresinde bir ışık halkası

    Denizden dumanlar tütmeye başladı

    Islak ince bir yaz

    Ağacına kadar işledi sandalın



    Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?



    A)Somut isim

    B)Belirtili isim tamlaması

    C)Birleşik isim

    D)Tamlayanla tamlananı yer değiştirmiş isim tamlaması

    E)Ayrılma durum eki









    13.Aşağıdakilerin hangisinde çoğul eki almamış bir topluluk ismi kullanılmıştır?



    A)Bir sürü gezer dağın ormanlık yamacında.

    B)Sınıfların dışarı çıkarmalarına beş dakika kaldı.

    C)Cahilliktendir halkların birbirine düşmanlığı.

    D)Ellerinde çiçek demetleriyle geldi yanıma.

    E)Ormanların tükenmesi, hayatın tükenmesidir.











    14.Aşağıdakilerden hangisinde yansıma sözcük isim görevinde kullanılmamıştır?



    A)Tencerenin fokurtusunu duyunca mutfağa koştu.

    B)Gölge oyunu olan Karagöz bir zırıltıyla başlardı.

    C)Önce şimşek çaktı, gök gürledi, sonra yağmur yağdı.

    D)Kuşların cıvıltısı, ağaçların sesiyle sarmaş dolaştı.

    E)Yaprakların fısıltısını dinleyerek dinlenirim hep.











    15.Aşağıdakilerden hangisinde zaman anlamlı bir sözcük isim görevinde kullanılmıştır?



    A)Yurt dışındaki küçük kardeşini görmeyeli yıllar oldu.

    B)Akşam erken yatarsan daha düzenli bir yaşamın olur.

    C)Haftaya önemli bir konuğumuz gelecek şehir dışından.

    D)Sınava aylarca çalıştı, başarılı olarak emeğinin karşılığını aldı.

    E)Dün çarşıya çıkmış, evin tüm ihtiyaçlarını almıştı.









    16.Aşağıdakilerin hangisinde küçültme eki alan bir isim kullanılmamıştır?



    A)Masmavi Akdeniz’de yüzen bu yat büyükçeydi.

    B)Bu bölgede beyazımsıdır göğün mavisi yaz aylarında.

    C)Ciğerden aldığı küçük bir parçacıktı zehirlenmesinin nedeni.

    D)Acımtırak yemeğin sağlığa yararlı olacağı konusu tartışmalıydı.

    E)Kedicik, annesine sığınmış hasta bir çocuğa benziyordu.











    17. I-Değil yalnız yazların kızgın sıcaklarında

    II-Hemen her gün, hele büyük kentlerde

    III-Bulvarları tarıyor, hain gülüşleri sessiz.

    IV-Pan’la karşı karşıya, gözleri kararıyor

    V-Katı cıvık asfaltta yalınayak bir işsiz.



    Yukarıdaki dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?



    A)I.dizede hal eki vardır.

    B)II. dizede tüm sözcükler basittir.

    C)III. dizede ünlü daralması vardır.

    D)IV. dizede iyelik eki kullanılmıştır.

    E)V. dizede birleşik sıfat kullanılmıştır.









    18. I-Gözlerden uzak yaşıyordu, kimsesiz.

    II-Bedeninden kanlar fışkırıyordu.

    III-içimizde nice Molier’ler acılaşır kalır.

    IV-Cumartesileri buluşur sinemaya giderdik.

    V-2000’li yılların modasıdır düşük bel pantolon



    Yukarıdaki cümlelerdeki “-lar,-ler” eki kaç değişik anlamda kullanılmıştır?



    A)1

    B)2

    C)3

    D)4

    E)5









    19.Aşağıdakilerden hangisinde ikileme isim görevinde kullanılmıştır?



    A)Darı, darı! Hamama girdi kocakarı, dişleri sarı sarı.

    B)Sesiz sedasız bir ortamda ders çalışma lüksü yoktu.

    C)Kadın hırsızı yakalatmak için çığlık çığlığa bağırdı.

    D)Zor iş yoktur, yarım yamalak bırakılan işler vardır.

    E)Sarı sarı güllerin arasında beyaz papatyalar ekiliydi.









    20.Aşağıdakilerin hangisinde “yanlış” sözcüğü isim görevinde kullanılmıştır?



    A)Yanlış düşünceler, bilimin ışığıyla değiştirilebilir ancak.

    B)Bu konuda bize yanlış bilgi verilmesinin hesabını soracağız.

    C)Yanlışların zararını çekmektense işimi doğru yaparım.

    D)Yanlış işler peşinde koşan insanlar, dorulara geç ulaşır.

    E)Bu işe yanlış bir zamanda başlaması onun ticari hayatını bitirdi.







    CEVAPLAR



    1-E 2-C 3-B 4-E 5-D 6-C 7-A 8-C 9-A 10-D 11-B 12-C 13-A 14-C 15-A 16-D 17-B 18-E 19-A 20-C
    Tümünü Göster
    ···
  12. 37.
    0
    anana öğret huur çocğu
    ···
  13. 38.
    0
    4)Sözcüğün Yapısındaki Yanlışlık:

    Bir sözcük dilbilgisi kurallarına aykırı türetilirse anlatım bozukluğu doğar.

    • Mehmet Efendi on beş yıldır bakkalcılık yapıyor.
    • Yiyecekleri kokturmuşsun.
    • Bölgevi sorunlar artıyor.
    • Her şeyi pahalılandırmışsınız.
    • Bilinçleşmenin gerçekleşmesini eğitim sağlayacaktır.
    • Dilimizi çirkinletmeyelim.
    • Sizce bu kişi kaçtı mı kaçtırıldı mı?
    ···
  14. 39.
    0
    3)Sözcükleri Yanlış Anlamda Kullanma:

    Sözcük anlamlarına uygun yerde kullanılmadığı zaman ya da yanlış anlama gelecek şekilde kullanıldığında anlatım bozukluğu doğar.

    • Bu onların bolluğa düştükleri zaman bile savurganlık etmelerine yol açar.
    • Şimdi size yarın yayınlanacak programlardan bazılarını hatırlatıyoruz.
    • Bence sizin bu sınavı kaybetme şansınız hiç yok.
    • Alınan bunca borç Türkiye'nin Avrupa'ya bağımlı olmasını sağladı.
    • Bugün dünyanın yüz kırk ülkesinde cüzamlılar günü kutlanıyor.
    • Bu yıl babamın yüzünden sınıfı geçtim.
    • Annesi iyi çorap dokurdu.
    • Ektiğin fidanlar meyveye döndü.
    • Her türlü girişimden çekinmeyen biriydi.
    • Aldıkları para mutluluklarına yol açtı.
    • Cumhuriyet 1923 tarihinde ilan edildi.
    • Ben 21 Mart 1978 yılında doğmuşum.
    • Uzun bir ders yılı daha tamamlanmak üzere tatil iyice yanaştı.
    • Tırnakların bir hayli büyümüş.
    • Dünden itibaren yağmur yağıyor
    • Adamın başına silahı dayayarak cebindeki parayı çalmışlar.
    • Bize yapılacak her türlü baskı bizi yolumuzdan alıkoyamayacaktır.
    • Bu gençleri azımsamak ,onların başarılı olacaklarına inanmamak doğru değil.
    ···
  15. 40.
    0
    2)Sözcükleri birbiriyle karıştırma:

    Anlamları veya yazılışları çok benzer olan sözcüklerin karıştırılması cümlenin anlam bütünlüğünü bozar.

    • Geri kalmışlık Türkiye'ye özel bir durum değil.
    • Bu binalar gerçekten çok yaklaşık yapılmış.
    • Size birazdan düğün resimlerini göstereceğim.
    • Bir öğrenci sınıfta kalmışsa onun sınıfı geçmesini güçlendiren nedenleri araştırmak gerekir.
    • Bizden son öğretim durumunu gösteren bir belge istedi.
    • Vatandaşlarımız arasında din ,dil, ırk ayrıntısı yapılamaz.
    • Bazı öğrenciler derste çok çekimserdir.
    • Uzun saçlı bir genç geldi, kendini bize tanıştırdı.
    • Vezüv etken bir yanardağdır.
    • Deterjandan elleri tahrip oldu.
    • Bu bölgenin kendine özgün gelenekleri vardır.
    • Camdan yankılanan ışık gözlerimi kamaştırdı.
    • Yazarın on dördüncü kitabı da yayınlandı.
    • Belediyeler sık sık güz etkenlikleri yapıyor.
    • Çocukların birbirleriyle uygunluk içinde olmaları çok güzel.
    • Bu iki olay arasında hiçbir ayrıcalık yok.
    • Fiyatlar çok pahalı olduğu için satışlar çok durgun.
    • Kar yolu kapadığı için geçit servis yolundan sağlanıyordu.
    ···
  16. 41.
    0
    egementte cotte
    ···
  17. 42.
    0
    )Gereksiz Sözcük Kullanma:

    Bir cümlede anlamları aynı olan veya anlamca biri diğerini içeren sözcüklerin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.

    • Kulağıma eğilerek alçak sesle bir şeyler fısıldadı.
    • Bu yol yaya yürümekle bitecek gibi değil.
    • Onlar da beş yıldır karşılıklı mektuplaşıyorlar.
    • Geçmişteki hatıralardan bir şikayetim yok
    • Ülkemizin sorunları bitmiyor ,tükenmiyor
    • O günleri daha henüz dün gibi hatırlıyorum
    • Bu gece ısı sıfırın altında eksi beş derece olacak.
    • Gülmesinin nedeni bugün iyi bir haber almasındandır.
    • Onunla ilk tanışmamızı unutamam.
    • Dün gece uyurken gördüğü rüyayı anlattı.
    • Sanki dalgasız bir deniz gibiydi yüzü.
    • Sana söyleyeceğim bu gizli sırlarımı kimseye söyleme.
    • Yaptıklarını kendi ağzıyla itiraf etti.
    • Havada beyaz kar taneleri uçuşuyor.
    • Bu iş yerinde aşağı yukarı üç dört yıldan beri çalışıyorum.
    • Sınav yaklaştıkça öğrencilerin heyecanı gittikçe artıyor.
    • Galiba başka çaresi de yok gibi görünüyor.
    • Sınıfın boyu en kısa öğrencisini arkaya oturtmuşsun.
    • Yaşlı adam söz almak için oturduğu yerden ayağa kalktı.
    • Dosyadaki mevcut belgelerden anlaşılıyor ki bu iş uzun sürecek.
    • Artık bundan sonra oraya gitmene gerek kalmadı.
    • iki kardeşten en küçüğü okula gitmiyordu.
    • Bu saatte oraya yalnız gidemem;seninle birlikte gitmek istiyorum.
    • işte seninle bu yüzden dolayı konuşmak istemiyorum.
    • Niçin böyle yüksek sesle bağırıyorsun ki?
    • Biz onlara iki günde bir, gün aşırı giderdik.
    • Yorulmamıza rağmen basamaklardan yukarı hızlı hızlı çıkıyorduk.
    • Türkçede Arapça ve Farsça dillerinden gelmiş sözcükler vardır.
    • Böyle havalarda eve bir tane bile ekmek zütürmeyi unutur.
    • Kadın küçük çocuğa yaklaşarak senden büyük ağabeyin var mı diye sordu.
    • Yarınki toplantıda ülkenin ekonomik ve iktisadi problemleri tartışılacak.
    ···
  18. 43.
    0
    eksiler beni yıldıramaz gibildiniz daılınız anlatım bozukluğu geliyor gençler hadi toplanın ygs de 1 tane sorarlar gene ama olsun
    ···
  19. 44.
    0
    @1 afferin bin kurusu şuku
    ···
  20. 45.
    0
    inci sözlük hatası: bu entry 18285 karakter ve çok uzun.

    TÜRKÇENiN SES ÖZELLiKLERi

    Türk alfabesindeki harfler, gösterdikleri seslerin ağızdan çıkışına göre "ünlü" (sesli) ,"ünsüz" (sessiz) diye ikiye ayrılır.

    ÜNLÜ HARFLER

    1. Türkçede 8 ünlü harf vardır: "a, e, ı, i, o, ö, u, ü"
    Bunlar ağızdan çıkış durumlarına göre,

    a) Kalın-ince ünlü: Ünlü,dil ağızda geriye doğru çekilerek çıkmışsa kalın ünlü adını alır. Bunlar "a, ı, o, u" ünlüleridir.

    Ünlü, dil ağızda öne doğru bir durum alarak çıkmışsa ince ünlü adını alır. Bunlar "e, i, ö, ü" ünlüleridir.

    b) Düz-yuvarlak ünlü: Ünlü, ağızdan çıkarken dudaklar düz durumdaysa düz ünlü adını alır. Bunlar "a, e, ı, i" ünlüleridir.

    Ünlü, ağızdan çıkarken yuvarlak bir durum alıyorsa yuvarlak ünlü adını alır. Bunlar "o, ö,u, ü" ünlüleridir.

    c) Geniş-dar ünlü: Ünlü, ağızdan çıkarken çene açıksa ünlüler geniş ünlü adını alır. Bunlar "a, e, o, ö" ünlüleridir.

    Ünlü ağızdan çıkarken çene daha az açılıyorsa ünlüler dar ünlü diye adlandırılır. Bunlar "ı, i, u, ü" ünlüleridir.

    Türkçeyi diğer dillerden ayıran özelliklerin başında ses uyumları gelir. Türkçede dört çeşit ses uyumu vardır:


    1- BÜYÜK ÜNLÜ UYUMU (Kalınlık-incelik, artlık-önlük uyumu)

    Sözcükteki tüm ünlülerin kalınlık ve incelik bakımından gösterdiği uyumdur.

    • Bir sözcüğün ilk ünlüsü kalınsa öteki ünlüleri kalın, ilk ünlüsü ince ise sonrakiler de ince olur.
    Anlayışınızdan, soyunuz; sevgisiyle, güzelliğinizden.

    • Büyük ünlü uyumu yalnızca Türkçe sözcükler için geçerlidir. Kimi kuraldışı durumları da vardır.
    anne (ana) , kardeş (karındaş), elma (alma), helva (halva) ... sözcükleri Türkçedir. Bu durum, bu sözcüklerin incelmesinden kaynaklanır.

    • Tek heceli sözcüklerde bu uyum aranmaz. (tok,gel,bak ... )
    • Yabancı sözcükler bu uyuma uymaz.
    çiroz, telefon, edebiyat, sosyoloji, televizyon,aferin ,meydan, kıyafet ...

    • Bileşik sözcüklerde çoğunlukla bu uyum aranmaz.
    yapıvermek, gecekondu, ilkokul, açıkgöz,külbastı ...

    Eklerde Büyük Ünlü Uyumu

    Ekler eklendikleri sözcüklerin ünlülerine göre uyum sağlar.
    Eklerin inceliği ve kalınlığı köke göre değişir, incelir,kalınlaşır.

    Örn: defter-ler, kapı-lar, sıra-lar

    NOT:
    • Türkçe olmayan sözcüklere gelen ekler, son ünlüye göre uyum gösterirler.
    Örn: Kalem-ler, cüzdan-lar, kitap-lık, kalem-lik ...

    • Kimi ekler, büyük ünlü uyumuna uymaz.

    -yor : isti-yor (iste-yor değil) Ulama eki alır.
    oturu-yor, arı-yor ...
    -leyin: sabah-leyin (sabah-layın değil)
    -ki: akşam-ki (akşam-kı değil)
    bazı sözcüklerde yuvarlaklaşır dünkü, öbürkü
    -gil: Hasangil (Hasan-gıl değil)
    -ken: uyurken (uyur-kan değil)
    -ımtrak: yeşilimtrak yeşil-ımtrak değil) Bu ekin yalnız i ünlüleri değişir. Mor-umtrak
    -deş: kardeş (kar-daş değil)

    2- KÜÇÜK ÜNLÜ UYUMU (Düzlük-yuvarlaklık uyumu)

    Ünsüzlerin düzlük-yuvarlaklık, darlık-genişlik bakımından uyumudur.

    • Düz ünlülerden sonra düz ünlüler gelir.
    kapıcı, pencere,sıralamak
    • Yuvarlak ünsüzlerden sonra düz-geniş,dar-yuvarlak gelir.
    övünç, borazan,çopur
    • Türkçede o,ö sesleri sadece ilk hecelerde bulunur.
    • -yor eki, uyumu bozar,-yor' dan sonra gelen ekler bu eke uyar.
    duru-yor-du ,ötü-yor-du, geli-yor-du

    3- ÜNSÜZ UYUMU

    Türkçe kelimelerde tonlu (sedalı) ünsüzler (b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z) tonlu ünsüzlerle; tonsuz (sedasız) ünsüzler (ç, f, h, k, p, s, ş, t) tonsuz ünsüzlerle yan yana gelebilir. Buna ünsüz uyumu veya ünsüz benzeşmesi denir. Örnek: aş-çı, at-kı, iş-çi, taş-tan, Türk-çe.

    4- ÜNLÜ - ÜNSÜZ UYUMU

    1- Türkçe kelimelerde kalın ünsüzlerinin kalın ünlülerle (a, ı, o, u); ince ünsüzlerinin ince ünlülerle (e, i, ö, ü) aynı hecede bulunmasından ortaya çıkan bir uyumdur. Yani, a, ı, o, u ünlüleri g, k, ĺ ünsüzleriyle; e, i, ö, ü ünlüleri ġ, k, l ünsüzleriyle aynı hecede bulunmazlar. Bozgun, kuzgun, kapı, kırağı, tatlı; görüntü, gezi, güneşlik kelimelerinin söylenişine dikkat edilirse g, ğ, k, l seslerinin buradaki örneklerde aynı sesler olmadığı sezilebilir.

    2- Türkçede o, ö ünlüleri (-yor eki dışında) sadece ilk hecede bulunur. ilk hece dışında o, ö sesleri olan kelimeler yabancı asıllıdır: balkon, biyografi, fizyoloji, konsol, konsültasyon, monitör, otomobil, profesör, traktör.

    3- Türkçede uzun ünlü yoktur. içinde uzun ünlü bulunan kelimeler yabancı asıllıdır: câhil, mâvi, millî, nâhoş, perîşân, şâir, târîh, vazîfe.
    Bazı ses olaylarıyla ortaya çıkan â < ağa, âbi < ağabey, pekî < pek iyi, ile vârolmak, yârın kelimeleri istisnadır.

    4- ince a ve ince l sesleri yoktur: harften, hakikate, saati, sıhhatli, şefkâtini; alkollü, hâlâ, hayâl, normalde, plân. Örneklere dikkat edilirse kelimelere getirilen eklerin ünlü uyumuna uymadığı görülür.

    5- Arapçadaki ayın ve hemze sesleri, Türkçede olmadığı için bunlar söylenmez, düşürülür. Bu seslerden önce ünlü olması durumunda ünlü, uzun okunur: bāzen, mānā, mēmur, şāir,tēsir, yâni. Arapçadan alınan kelimelerdeki ayın ve hemze kesme işaretiyle gösterilir. Ancak anlam karışıklığı olmayacak kelimelerde bunların kesmeyle yazılmasından -son zamanlarda- vazgeçilmiştir: san�at, ma�nâ, meb�ûs, me�mûr, neş�e, te�sîr, te�sîs > sanat, mana, mebus, memur, neşe, tesir, tesis.

    6- Dilimizde iki ünlü yan yana gelmediği için ünlüyle biten kelimeler, ünlüyle başlayan ekler aldığı zaman araya y koruyucu ünsüzü girer: iki - y - e, soru - y - u, bekle - y - en, söyle - y �ecek.
    Yan yana iki ünlünün bulunduğu kelimeler alınmadır: aile, ait, fail, fiil, muamele, şair, şiir, reis vb. gibi.

    7- Türkçe bir hecede ancak bir ünlü bulunur. Aynı hecede iki ünlünün bulunduğu kelimeler alınmadır: kau-çuk, kua-för, koo-peratif, sua-re.

    8- Kelime kökünde ikiz ünsüz (şedde) yan yana bulunmaz: dikkat, himmet, şedde, bakkal, dükkan, millet, teşekkür.
    Anne (<ana), belli, bellemek, elli (<elig) kelimeleri istisnadır.

    9- Kelime kökünde ikiden fazla ünsüz yan yana gelmez: Elektrik, kontrol, quartz, sfenks, strateji, thyssen... gibi kelimeler batı kaynaklı dillerden alınmadır. Türkçe, sertlik gibi örneklerde yan yana gelen üç ünsüzden ikisinin kelime köküne, üçüncüsünün eke ait olduğuna dikkat ediniz.

    10- Türkçe heceler ve kelimeler iki ünsüzle başlamaz: blok, bravo, grup, klâgib, kral, kontrat, spor, stop, stres, plâj, program, tren,... gibi kelimeler, başka dillerden alınmadır. Ağızlarda bu iki ünsüz arasında bir ünlü türetilir: kıral, sipor, tiren,...
    Tümünü Göster
    ···