-
1.
+2dincilere sorarsan alacağın cevap:Allah büyüktür, alllah doğmamış ve doğrulmamıştır.
Ateistlere sorarsan:Hahahhahahaha tek başına takılıyomuş canı sıkılınca yaratmış hahahahhahahaha
Bana sorarsan:404 not found
ayrıca benimde bi sorum var...
insan topraktan geldiyse, şimdiki topraklar neden insan olmuyor amk? -
2.
+1@2 çömlekler bizim atalarımız görmüyor musun her yerdeler.
- 3.
-
4.
+1evren=allah(veya yahova, tanrı vb.)
-
5.
+1@1 panpa bizim bi komşu vardı o da aynı sorunun cevabını arıyodu,5-6 ay araştırmalar yaptı sonra delirdi amk
-
6.
0@14 zaten işin içinden çıkamayınca ateistler böyle der amk. başka zaman ;
- evriiiimm teorisi var ağqqğğqq -
7.
0evren sonsuzdur patlamadan öncede sonsuzdu patlamadan sonrada sonsuz tek fark patlamadan sonra evrenin genişlemesi biz insanlara gelince bizler beyni oldukça gelişmiş primat türleriyiz ilk halimizden bu yana yani 300 milyon yıl öncesine gidersek insansı primatlar yeni yeni karşımıza çıkar ve o zaman dinazor nesli çoktan yok olmuştu bizler homo sapiensler evrimleşmiş en akıllı hayvanlarız beyne protein gittikçe insan türü değişim gösterdi yıllar boyunca bu proteinlerin iş görmesi yıllar sürdü yüzbin yıllar oooo çok uzunn
-
8.
0@15 sen bunu hiç bir zaman bilemeyeceksin hep böyle arama peşinde olacaksın ve işin sonunu şimdiden görenler keyfine bakacak dinle minle uğraşmayacak
-
9.
0Bulamazsınnnnnn
-
10.
0kardeş onu boşverde güzel bayanlarım var sarışın esmer.. he abim?
-
11.
0panpalar benim bildiğim bizim bildiğimiz zaman dilimi diye bişey yok oralarda hani gitmediğimiz için bilmiyoruz bize garip geliyo bazen saçma geliyo hatta ateyizlerde bu yüzden oluyo ateyiz saçma geliyo kendilere zaten dinin getirdiği şartlara başta hazır olmadıkları içinde kolay kendilerini inandırıyolar eyyorlamam bukadar
-
12.
0@21 hassittir aynısı banada olmasın amk
-
13.
0Allah Kainatı Yaratmadan Önce Ne Yapıyordu?Tümünü Göster
Allah zamandan münezzeh olduğundan onun hakkında, “kainat yaratılmadan önce” diye belirtilen bir zaman söz konusu değildir. Allah’ın böyle bir zaman dilimi içinde faaliyet göstermesi de düşünülemez.
Zaman ancak yaratıklar için söz konusudur, zaman içinde iş görenler ancak yaratıklardır. Ancak soruyu şöyle sormak mümkün olabilir: “Ezelde Allah vardı, onunla beraber hiçbir şey yoktu. O hâlde ezelde Allah ne yapıyordu?” Bu soruya kısaca, “Kendi cemal ve kemalini bizzat kendisi müşahede ediyordu.” şeklinde cevap verilir. Gaybı ancak Allah bilir.
Bu sorunun temelinde zaman ve ezel kavramlarının, yanlış anlaşılması ve karıştırılması söz konusudur. insan, zaman ve mekâna kayıtlı olarak yaşadığı için her hadise ve hakikati zaman ölçüsüne göre değerlendirmekte, kayıtlı kendi içerisinde yaşadığı zamanı, evveli olmayan bir süreçle (ezel) karıştırmaktadır. işte yukarıdaki soru, böyle bir yanlış değerlendirmenin sonucudur.
Zaman, varlıkların bir tertip ile ve birbiri ardınca yaratılması ile ortaya çıkan soyut bir kavramdır. Bütün varlıkların yaratılması, değişip başkalaşmaları, yok olup son bulmaları, hep zaman nehir içinde gerçekleşir. Allah’ın, sonsuz kuvvet ve kudretiyle yokluk âleminden varlık sahasına çıkarılan bütün varlıklar, zaman nehrinde hiç durmadan akarlar. Geçmiş zaman, gelecek zaman ve şimdiki zaman kavramları nispidirler, birbirlerine göre bu isimleri alırlar. Bu gün dünün yarınıydı, yarının ise dünü olacak.
Ezel kavrdıbına gelince o, zaten, zaman itibariyle bir sonsuzluk demek değildir. Zaman, devir, asır, yıl, ay, gün, saat, saniye, an gibi dilimlere bölünebildiği hâlde, ezel için böyle bir taksim söz konusu değildir. Aynı zamanda ezel, bir başlangıç noktası olarak da düşünülemez.
“Allah vardı, başka hiçbir şey yoktu.” (Hadis-i şerif). Zaman ise, mahlukatın yaratılması ile başladı. Şu hâlde zaman kavramı, geçmişe doğru ne kadar uzatılırsa uzatılsın, Allah’ın ezeliyeti ile karşılaştırılamaz .
Ancak soruyu şöyle sormak mümkün olabilir: “Ezelde Allah vardı, onunla beraber hiçbir şey yoktu. O hâlde ezelde Allah ne yapıyordu?” Hemen şunu ifade etmek gerekir ki; Allah ezelde bir şey yapmaya -haşa- mecbur olmadığı gibi, bir şey yapmaması da onun için bir ekgiblik değildir. Zira o, mahlukatı yaratmasa da sonsuz kemâldedir. Mevcudatı yaratmasıyla kemalinde bir artma, yaratmamasıyla bir eksilme söz konusu değildir.
Bu açıklamadan sonra, soruyu iki şık içerisinde cevaplayalım: Allah, ezelde kendi cemal ve kemalini bizzat kendi müşahede ediyordu. Allah’ı kemaliyle bilmek yine ona mahsustur. Zira, Miraç hadisesi ile Allah’ı bizzat müşahede eden Efendimiz (asm.), “Seni gerektiği gibi bilemedim.” demiştir.
Allah, ezelde, isim ve sıfatlarının tecelli yeri olacak varlıkların mahiyet ve hakikatlerini, hüviyetlerini, plân ve programlarını, manevî miktar ve suretlerini ezelî ilminde takdir ve müşahede etmekteydi. Allah, lütuf ve keremi, rahmet ve merhametiyle, ilmi dairesindeki mahiyet ve hakikatlere, harici vücut giydirmeyi istedi. Ve ‘ol’ emrini verip mahlukatı yarattı. Bu yaratma fiili, mahlukat için, bir ihsan, bir lütuf ve bir ikram idi.
Allah’ın hem kendi kemal ve cemalini seyretmesinde, hem de varlıkların manevî plân ve programlarını yapmasında, onları ezelî ilminde takdir etmesinde bir zaman ve müddet söz konusu değildir. Yani bunlar bir zaman silsilesi içerisinde düşünülemez. Ezeldeki bu müşahede, bu tanzim ve takdir, insan aklının anladığı anlamda bir takdir ve tanzim değildir. Allah’ın zatı mahlukatın zatlarına, fiilleri mahlukatın işlerine benzemediği gibi ilâhî takdiri de insanın anladığı manada bir programlama değildir.
Saygılar -
14.
0@1 güzel kardeşim dinleTümünü Göster
Soru: Allah evreni yaratmadan önce neredeydi? Ne yapıyordu?
inançsız kesimler tarafından Cenab-ı Hak hakkında bu ve buna benzer mantıksal bir doğruya oturmayan pek çok sorular üretilmekte. “Allah, kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi?”, “Allah’ın canı sıkılmıyor mu?”, “Herşeyi Allah yaratti. Peki Allah’ı kim yarattı” vs. Bu tür sorulara uzun uzun cevaplar yazma yerine Berk Uncu Bey’in kaleme aldığı şu örnekle meseleyi anlamaya çalışalım. Bilgisayar içindeki bir entegre diğer entegreye soruyor: “Ben 3 voltla çalışıyorum. Sen kaç voltla çalışıyorsun?” Diğer entegre: “Benim voltajım 2,8” diyor. ikisi beraber merak ediyorlar: “Acaba bizi dizayn eden mühendis kaç voltla çalışıyor?” diye. Halbuki bilgisayar denilen sistemi yapanın, o sistemin dışinda olması gerekir. Dizayn ettiği sistemin kurallarıyla kendisinin bağlı olmaması lazımdır.
Kendisinin tamamen o sistemin dışinda bulunması ve o sisteme hükmedebilmesi gerekir. Entegrelerin aralarında konuşup, dizayn edicilerini de kendi tabi oldukları “bir elektrik akımıyla çalışma kanunu”na tabi kılmaları mantıklı ve mümkün değildir. Sistemi dizayn eden, sisteme koyduğu kanuna, kendisi mahkum değildir. ilaveten sistemin içinde, o sistemin kanunlarına tabi olarak yaşayanlar, eğer başka sistemlerle tanişmamışlarsa, başka kanunları anlamakta zorlanırlar. Hatta daha doğrusu anlayamazlar. Mesela entegre devreler sadece elektrik akımıyla çalışmayı anlayabilirler.
Kimyasal enerji, nükleer enerji gibi sahaların kanunlarını belki hiç anlayamazlar. Onların anladıkları sinir, dizayn edici mühendisin çizdiği sınırdır. işte “yaratılmış olmak” da bizim içinde yaşadığımız bu alemin bir kanunudur. Tabi olduğumuz kanunlarından biridir. Bu alem içinde her kim yaşıyorsa “yaratılmış”tır. Şimdi bu alemin kanunlarına tabi olarak, içinde yaşayan birisi olarak, bizim kalkıp Yaratıcımızı bu alemin kanunlarına tabi kılmak gibi “acaba bizi Yaratanı kim yarattı?” diye sormamız yukarıdaki entegrelerin kendi aralarında konuşma misaline benzer. Yine buna benzer yukarıda da ifade ettiğimiz gibi anlamsız sorular ortalıkta çok dolaşir.
Bu tip sorular, sistemin yapıcısını sistemin içine sokma, sistemin kurallarına tabi kılma uğraşısıdır. Mesela “Allah kaldıramayacağı kadar büyük bir taş yaratabilir mi?” (haşa) yine böyle anlamsız bir sorudur. Bu anlamsız soru, sistemin kanunlarından birisi olan çekim kanununa, o kanunu yaratan Allah’ı tabi kılmaya uğraşir. Yani yerçekimi kanununu Yaratanı, yine bu kanunun mahkumu gibi görmek yanlışına düşülür. içinde yaşadığımız sistemin/alemin tamamen biz içinde yaşayanları bağladığını, Allah’ın ise, bu kanunlara tabi olmadığını bilmek lazım. Bunu bilmekle kalmayıp, içinde yaşadığımız sistemi dizayn eden Allah’ın mahiyetinin ne olduğunu tam olarak anlayamayacağımızı da bilmemiz lazım. -
15.
0@11 lan amk, zaten ilahi boyutu sorguluyoruz var mı yok mu diye. öyle bi şey yoksa ilahi boyut nasıl oluyor amk? yok gibim fiziksel boyutmuş yok ilahi boyutmuş.
-
16.
0zaman beden de sınırlıdır demek istediğim allah katında zaman kavramı yoktur zaten beden ruhu sınırlar ruh için de zaman kavramı yoktur rüyalarda geçmiş ya da gelecekle ilgili bir kaç bişeyler görebilirsin çünkü ruh bedeni terk eder ve zaman kavramı olmadığı için geçmişten ya da gelecekten bir şeyler görebilirsin o yüzden allahın başlangıcının olmamasının sebebi zaman kavrdıbının olmamasıdır
sabah sabah kendimi cübbeli gibi hissettim lan !!! -
17.
0@8 sanırım haklısın panpa
-
18.
0@7 ister istemez insan bi takım cevaplar almak istiyor. kurcalıyor işte beyin ..
-
19.
0insan aklı sonsuz değildir panpa herşeyi anlamayı bekleme
derler ki bana görede doğru dıbına koyum -
20.
0dünyada kimsenin bilemeyeceği bir soru soruyorsun, cevap alamaman normal.
-
izmirin dağlarında kürtçülük açar
-
allahsız kitapsız milli dini manevi değeri olmayan
-
yıllardır sittin seneyi gibtin sene sanırdım
-
ailemin mancigina goyum la
-
mottogirl selamun aleycum
-
türkiye de felaketlerden ölenlere üzülen yok
-
dedemin kitli çekmecesinde şöyle bişey buldum aga
-
aşko kuşko sevgiler minişko omaygad free night
-
ne kadar sövsem az
-
kimdir necidir tanımam ama
-
izmir kars rize
-
insallah 3 takimimizda avrupadan elenir
-
2021 ramazan ayı inci sözlük
-
hayatında köyünden dışarıya adım atmamış
-
melek gozun anasının
-
aranızda türk hekimi var mı
-
kuran kursu smackdown
-
puşini yalamak isterdim
-
keske dunya da da hayat olmasaydi
-
ya moruk ecnebinin yaptığı makine harbi makine
-
ezzane mi eczane mi ezan mı
-
megane2 10 kişilik sözlükte başlık taşıyor
-
polis asker guvenlik basvurdum almadilar
-
allahini
-
püberte ucan kedi karı değil dost
-
temizlik gorevlisi bile kpss ile
-
ben bu vatan icin 6 ay askerlik yaptım
-
konyada bina çökmüş
-
her gece agliyorum
-
dexer üç şeyi gibmez taş ak yavş ak kavşa ak
- / 2