beyler bir kız meselesi varr

ciddi. dinleyen olursa konuyu anlatacağım

beyler hemen dalgaya almayın öncelikle, liseliyim lise son.
beyler kızlarla cıkmak konusunda oldukca yeteneksiz biriyim. Şimdiye kadar bir çok kızdan tanımadığım halde mesajlar, davetler aldım ama nedense hepsini reddediyorum. Belki cool kariyerimi devam ettirmek için belki de ilişkiyi sürdürememekten korktuğum için, bilmiyorum. Neyse konuya geliyorum.
Bu sene sınav olduğu için dersaneler erken basladı. Ben yine gecen seneki dersaneye kaydoldum ortam sıkıntım olmadı hiç her ortama ayak uydururum.

ilk gün sınıfta gecensenekilere ilaveten 6 kız daha gelmişti. Fakat dahada önemlisi vardı -adına merve diyelim-, merve...
ilk görüşte aşk derler ya resmen gerçek oluyordu. Arkadaşlarının aşık olmarıyla, uzun süreli ilişkileriyle kızlarla olan dostluğuyla dalga geçen ben aşık oluyordum.

ilk günlerde merveden uzak durmaya calıstım çünkü gerçekten aşık olursam bu hayatımı tümüyle değiştirecek bi şey olacaktı.

Merve 1.70 boylarında esmer fiziği ve yüzü cok düzgün tam capslik bir kız. Dahası kızın olgun davranışları, ortama cabucak ayak uydurması, liderimsi kişiliği - bunu ben sezdim- "vay amk" dedirtecek tarzda. Yani benim için çok çok zor bi hatun.
Sınıfta çok samimi oldugum arkadaşım - serkan diyelim - kişiliği çok saglam olduğu için insanlarla ilişlisi çok sağlam olan biridir. Serkan, merveyle cabucak tanıstı muhabbetini ilerletti. Ben de çogunlukla serkanla takıldığım için ister istemez merveyle bir araya geliyordum.

beyler giblemeseniz de anlatıcam sırf içimi dökebilmek için patlıyorum sıkıntıdan amk

işler teoride istemediğim ama pratikte can attığım bi şekilde ilerlemeye başlamıştı. Merve sürekli benimle iletişime girmeye çalışıyordu. Yaptıgım esprilere salça oluyordu, hocayla girdiğim münakaşalara karışıyordu, serkanla konusurken sözümüzü bölüp aramıza katılmaya calısıyordu v.s.
Dediğim gibi bu durumun bana zarar vericeğini bildiğim için ondan kaçmaya calısıyor fakat içimdeki sesler, hisler yüzünden kendimi olaylardan alıkoyamıyordum.

Kızdan soğumam gerekiyordu. Ama bunu nasıl yapabilirdim ki? Kız dört dörtlük denilebilecek kişilikteydi. Fakat takıldığım bir nokta oldu, mervenin giyimi. Sınıfı boşverin tüm dersanedeki kızların klagib günlük giyimine karşı merve her gün bakımlı, şık geliyordu. işte dedim. Bu da entel kokoş kevaşelerden. Böyle kız mı olur amk. Gerçekten ilişki düşünüyorsan, kızla tamam sinemaya, cafeye falan da gidersin ama bence daha önemlisi çorbacıya, futbol maçına falan da gidebilmek ki bu entel kokoş dediğim tarzlar cafelerden çıkmayan tarzdan olduğu için hiç tarzım değillerdir. Merve de öyle, yani öyle düşünüyordum taa ki merveyle tanıstıktan tam 6 gün sonra dersane çıkışında olanlara kadar.

Dersane çıkışında ben klagib serkanın ve diğer bir iki arkadaşın gelmesini bekliyordum. Merveyi kapıya doğru gelirken gördüm göz göze geldik ve ben yine şapşallamamak için kafamı çevirdim ve sekanları beklemeyi kesip balıkçıya doğru yola koyuldum. Balıkçı; benim sık sık ugradığım, sahibinin sağlam muhabbeti olan ufak bi karadenizli mekanı.
Cogu zaman da oldugu gibi yine tek basıma sessiz sessiz balıkçıya doğru giderken biri bana seslendi:

-Biraz daha yavas olamaz mısın?

Arkamı döndüğümde en gaddar insanı bile insafa getirebilecek gülüşüyle merve duruyordu.

-Anlamadım?

-Daha yavas yürüsen diyorum. Topuklularla sana yetişemiyorum (gülücük) -Ayaklarında orta parmak büyüklüğünde topugu olan bi ayakkabı üzerinde de renkli renkli desenli bi elbise vardı-

-Nereye gidiyorsun?

-Eve gidiyorum, aynı yerden biniyoruz dün seni durakta gördüm. Birlikte gidelim mi? dedi.
Dedim noluyo amk kız yavsak yavsak konusuyo. Yine barzo ruhumla cevap verdim:

-Eve gitmiyorum.

Bunu söyledikten sonra bi yanım beni destekliyor diğer yanım kan ağlıyordu. Ama gerçekten eve gitmiyordum.

-Peki nere gidiyorsun?

-Hiç, hiçbiyere.
Birden ne söyleyeceğimi bilemedim yine şapşallasmıştım.

-Seninle gelebilir miyim peki? (gülücük)

-Eve gitmeyecekmiydin?

-Sen gitseydin gidecektim. (gülümseme)

-Peki gelebilirsin, ama gideceğim yeri sever misin bilemem.
Sok olmustum amk kız bana resmen yazıyordu.

Balıkçıya giderken uzun bi süre ikimiz de sessiz kaldık. Ben konusacak bişey bulamıyordum zaten şoke olmuştum, merve de nedense yavsak konusmaları bırakıp sessizliğe bürünmüştü. Heralde baktı böyle olmayacak bir sürü soru sormaya basladı: kac net yapıyosun, matematiği yapabiliyomusun, sence dersane iyi mi v.s. Keske tek basıma gitseydim dedim amk hakkında onca şeyler düşündüğüm kızla başbaşaydım ve ders muhabbeti yapıyorduk. Suc bendeydi ama elimde değildi, kızlarla genelde basbasa uzun uzun konusmazdım konusmalarımız hep kısa olurdu. Yani bu kez hayat soruyu en zor yerden soruyordu.
Neyse balıkçıya gitmiştik. Balıklarımızı aldık derken muhabbetimiz koyulasmaya baslamıstı.

-Sevdin mi burayı?

-Evet evet. Zaten ben balığı cok severim.
Gülümsedim amk hosuma gitmişti. Sonra nasıl girdik hatırlamıyorum işkembeden konu açıldı.

Merve -Bildiğim çok güzel bi işkembeci var. ... 'nın karsısında bigün de ben seni zütürürüm oraya.
-Sss.. sen işkembe sever misin?
-Bayılırım. Sarımsağını bol katıcaksın, üzerine biraz pul biber serpiceksin sonra sıcak sıcak oohh. Sen sevmez misin?
Duyduklarıma inanamıyodum. Entel dediğim kız bana işkembe tarif ediyordu ki dediğim gibi böyle kızları çok severim. Dilim tutulmuştu.
-Severim, severim de senin sevmene şaşırdım.
-Anladım, kızlar pek sevmezler zaten bizim okulun orda bitane var arada ben gidiyorum bizim kızlar dıslıyolar bu konuda beni (mükemmel gülücük)

Balıklarımızı bitirdik duraga gidiyorduk. Gercekten de duraklarımız aynıymıs - Dolmuşlar farklı-. Onun dolmuşu gelmişti. Vedalaşmak için ben klagib elimi uzattım yanak tokusturcaktım merve elini boynuma attı sarıldı.
Yine neye ugradığımı şaşırmıştım, merve.. çok farklıydı.
-Yarın görüşürüz.
-Görüşürüz merve.

Aksam olmuştu. Mahalleden cocukluk arkadasım -samet olsun- sametle birlikte yine içmeye gidiyorduk. (Hafta bi iki kez sadece birer bira içerdik) Samet bu kez ikişer bira alalım dedi kız meselesi varmış kederliymiş v.s. içki ortamı oluşmuş samet bana sürekli bişeyler anlatıyordu. Oysa benim derdim zaten bana yetiyordu. Bu şeye dert denir miydi? işte bunu bilmiyordum. Artık iyice bağlanmıştım eve döndüğümde yine o gün olanları düşündüm, düşündüm..

Ertesi gün cok mutlu bi şekilde dersaneye gidiyordum. Merveyi görmekten bi yanım tırsıyor bi yanımsa deliler gibi istiyordu.
Sınıfa girdim, merve her zamanki yerinde oturuyordu fakat bu kez yanında biri vardı bi kız, -ece diyelim- ece.
Ece pek sevmediğim kasar olma olasılığı yüksek bi kızımızdı.Bu durum pek hosuma gitmedi ama mervenin de muhatap olduğu kişilerin artması beni sevindiriyordu. Asosyal değildi. O gün hemen her tenefüs merve telefonla konustu. Kıllanmıştım. Ya sevgilisi varsa?
Ço geçmeden öğrendim ki merve 2 senedir bi kıyafet mağazasında çalısıyormus. Tenefüslerde de patronuyla konusmus. -Ne konustugunu falan da öğrenemedim, fesat düşünmeyin.- Fakat konustugu kişinin kim oldugunu serkan öğrenmişti, kankam serkan. Ben cesaret edememiştim konusmaya. Merve yine konusmakta ısrar ediyor ben sordugu sorulara falan kısa yanıtlar veriyordum, coolluk taslıyordum fakat nedensiz, yani neden böyle yaptıgımı bende bilmiyordum.

Dersanede yine pek muhabbetimiz olmamıştı. Çıkışta yine kimseyi takmadan tek basıma yürüyordum benim balıkçıya.
Yine o ses:
-Yine balık yemiceksin heralde?
Merve o asil gülümseyişiyle bana bakıyordu.
-Daha iyi bi fikrin var mı?
-işkembeyi seviyordun ve benim sana bi sözüm vardı. Ne diyosun?
-Olabilir, dedim. Bedava işkembe amk hayır mı deseydim.

işkembelerimizi aldık. Merve ebesinin amı kadar pul biberi serpti, limon falan sıktı. Gözlerime inanamıyordum dışardan baktığınızda defileye gidiyo sanırsınız öyle giyimi, makyajı falan var ama gel gör ki içinde bi ayı besliyormuş.

Ama mervenin bu halleri çok ama çok hoşuma gidiyordu. Beyler belki siz sevmezsiniz böyle kızları ama nedense benim çok kanım kaynıyordu. Neyse işkembeler bitti, o gün duraga gitmedi. Çalıstıgı yerden cagırmıslar oraya gitti. Ben yine eve çekilmiş düşüncelerle boğusuyordum ama düsüncelerimdeki karmasa bi nebze olsun azalmıştı. Çünkü iki tarafımdaki eşitsizlikten, merveyle birlikte olma tarafı ağır basmaya baslamıstı.

Sonraki gün yine dersanedeyiz, artık coolluğumu da devre dışı bırakıp muhabbeti ben açıyordum. Merveyle olan bu samimiyetimizi serkan anlamıs olacak ki sürekli bana merveyle ilgili sorular soruyordu. Ben de hem sorularını cevaplıyor hem de işkembeci, balıkcı bulusmalarımızı anlatıyordum. Bunları anlatırken nedense suratındaki ifade biraz olumsuzlasıyordu. Baska biseye üzülmüstür diyip geçiyordum.

O günlerde hemen hemen 2 günde bir merveyle cıkısta birlikte oluyorduk. Aksamları onu düşünüyor, dersanede hep onunla konusmak istiyor, ona hep sarılmak, sıkı sıkı sarılmak istiyordum.
Evet beyler ben,
Asık olmustum.

Ve yine düşünceler beni sarmıştı. Bunu ona nasıl söyleyecektim. Belki biliyordur hatta kesin biliyordur ama yine de benden duyması gerekecekti.
Uzun süredir bizim balıkcıya ugramıyordum. Merveyi de alıp haftasonu (haftasonları dersane yok) bizim balıkcıya gittik.
Çıkma teklifini bugün burada etmeliydim yoksa bidaha hiç cesaret edemeyebilirdim.
Fevzi abi -balıkcı- masamıza geldi. Bir koyu muhabbet açtı ki sormayın. Deniz maceralarını falan anlatıyo karadenizli ya. Benim hiç işime gelmese de dinlemek zorundaydım, çünkü fevzi abiyi çok uzun zamandır tanıyorum adama gibtir git diyemezdim.
Derken fevzi abi karısını, nasıl evlendiklerini anlatmaya basladı, Durumu caktı diye düsündüm, sonra gitti ve bir cesaret bir cesaret..

-Merve, artık bunu bilmeni en azından benden duymanı istiyorum. Dahan önce kimseye böyle duygular beslememiş hiç böyle hissetmemiştim. Merve seni seviyorum, hep seninle olmak istiyorum benimle çıkarmısın?
Evet söylemiştim, sonunda yapmıştım. O kadar mutluydum ki bi sorun olmadan söylediğime.
merve bi an bekledi çok şaşırmıştı, çok çok şaşırmıştı. Gözlerime baktı baktı ve:
-Üzgünüm...

Neye ugradığımı şaşırmıştım. Boş boş mervenin gözlerine baktım, baktım.. Hayatımda gördüğüm en güzel gözlerdi onlar ama benim değildi.
Peki ya kimindi? Ben o duygu patlamasını hayatta unutamam sonunda dayanamayıp hiç kıza bağırmadan bişey demeden kalktım, gittim.
-Samet bize gel.
-Noldu kanka bişey mi oldu?
-3er bira al bize gel.
Samet gelmişti. Tüm olayları ona anlattım. Biralarımız bitti, evde rakı vardı. Rakı bitti. Merve, BiTTi..

Sabah uyandığımızda durumu tekrar konustuk. Hiç bi liselilik yapmadan olgun olgun düsündük, düsündük..
ikimizde tek noktada takılmıstık. Merve benim değildi, benim olmamıştı. Peki kimindi?
Ertesi gün dersaneye gittim. Daha bi gün de geçse bayağı toparlanmıştım. Merve ordaydı, yine aynı yerinde.
Gün boyu merveyle konusmayınca serkan neden konusmadığımızı bisey olup olmadığını sordu. Ben teklif konusunu anlatmadım yine kafama takmak istemiyordum.
Son zil caldı dersaneden çıktık. Merveyi izleyecektim, onun kim olduğunu öğrenmem gerekiyordu. ilk gün takip ettim ama kimseyle bulusmadı. ikinci gün de, üçüncü gün de.. Sonra tekrar takip ettim kafaya takmıstım öğrenicektim. Yine sinsi bi şekilde takip ediyordum ve biriyle buluşmuştu. Çok samimi bir selamlasmanın ardından cafeye doğru ilerlediler. Bi masaya oturdular. Arkalarından görüyodum onları. Cok kısa bir süre sonra iyice samimilestiler ve öpme faslı baslıyordu. Kalktım. Bu kadarına dayanamazdım. O cocugu öldürmek geçiyordu içimden. Kafasını duvarlara vura vura öldürmek. Yanlarına gittim ve bir de ne göreyim
Serkan - Sen napıyosun burda? (zütünden soluyor bin herif)
Ben - "Sana keske senin gibi cocugum olsa derdim, ben huur cocugu istemiyorum" dedim ve döndüm arkamı gittim.
Serkanı o kadar seviyordum ki orda azını yüzünü gibemedim.

Olay bu beyler cafede basma olayını bayramdan önceki persembe yasamıstım. Yarın yine dersane var. Yine serkan yine merve var. Ne yapmalıyım beyler?
Kardeşim dediğim adam ölü taklidi yaparak gibti beni, sizce ne yapmalıyım ne?

@29 haklısın panpa basından beri öyle yapmam gerekirdi

hepiniz saolun beyler dövmekle falan ugrasamam içimi döktüm rahat ettim hepiniz saolun

beyler ikiside dersaneyi bırakmıslar dövmeme de gibmeme de gerek kalmadı
saolun okuduğunuz için