+11
-5
Fotoğraftaki yer askerlik yaptığım Şırnak / Uludere Habur 2 bölüğü. Resim tam bölüğün olduğu yerden çekilmiş. Yani dağın tepesinden. Aşşağıda 12 hane ev ve 1 tane köy bakkalı var. Diğerleride ahır. Köy bile değil mezra. Ve hepsi Kürt. Kışın yaklaşık 2-3 ay burada bağlantı kesilir. Yollar kapanır, elektrik olmaz, sular donar, telefon kesilir. Bölükteki erzak hayat normale dönene kadar bi şekilde yeter. Ama ekmek en büyük sıkıntı olur. Köylü kış şartlarını bildiği için ekmeğini bol miktarda yapar ve saklar. Biz ekmeğimiz bittiğinde gider kapılarını çalar bölüğe yetecek kadar ekmeği köylülerden alırdık. Ve kendilerine bile yetecek kadar ekmekleri kalmayacak duruma gelse bile birgün dahi bizdede yok yada bizede yetmez dediklerini duymadık. Sofralarını bize açar ekmeklerini bizimle paylaşır asla eli boş göndermezlerdi. Yani kimse bu ülkenin batısından, gidip görmediği doğusunun insanına laf söylemeye kalkmasın. Kimse oradaki durumdan hoşnut değil. Kimse oradaki yaşam koşullarından memnun değil. Ama oradaki insanlar inanın askere kendi evlatları gibi bakıyor. Çünkü günü geldiğinde kendi evlatlarıda askere gidiyor. Ve o düşmanlık gösterip ölmeleri için hergün dua ettiğiniz Kürtler orada askerlerin her ihtiyacını kendi ihtiyaçları gibi görüyor ellerinden geleni yapıyor. Bir kaç gün önce Dağlıca ölen askerlerin cenazelerini bile kendi hayatlarını hiçe sayarak Dağlıcayı geçip gidip oradan getiren yine o bölgede yaşayan Kürt halkı. Yani oturduğun yerden, bilmeden, görmeden, karnından konuşarak, ondan bundan duyduklarınla kin beslediğin, nefret ettiğin o insanlar kadar insan olabilirmisin asıl mesele bu. Yani sofranda çocugunu aç bırakıp kapını çalan askere ekmeğini verebilecek kadarmısın? ASIL MESELE BU