beyler bi bakarmısınız yahu

bak güzel kardeşim lise hayatı boyunca sevistiği erkek sayısı yasıyla dogru orantılı olan bir kızın 30 lu yaslarına yaklastıgında öpüşürken el yoklamalarında bulunan erkek arkadasına son otobus muamelesi yapıp evlenmeden olmaz askım az sabret lafını soylemesi kadar abez ve bir o kadarda aşagalıkça bu davranış kadar saçma bu konuyu açman

çünkü eşşeğin gibinden dolayı

1957’de kaliforniya’da bir hastaneye başvuran bay wright’ın vücudunun boyun, göğüs, karın vb. yerlerinde portakal büyüklüğünde tümörler saptayan doktorlar ona “en fazla iki gün yaşarsınız.” demişti. henüz deneme aşamasındaki yeni bir kanser ilacını duyan wright, ilacın kendisine uygulanması için doktoruna yalvardı. doktoru, bay wright’ın denemeye katılmak için uygun bir aday olmadığını bilmesine rağmen isteğini kabul etti. birkaç gün sonra wright’ın tümörleri yarı yarıya küçüldü, 10 gün sonra da bütün hastalık belirtileri ortadan kalktığı için taburcu edildi. iki ay sonra gazetede o ilacın kanser üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı haberini okuyunca yeniden kötüleşti. birkaç gün sonra cankurtaranla hastaneye kaldırıldı. doktoru, çok güçlü yeni bir kanser ilacı geliştirildiğini söyledi. bu kez hastasına su enjekte etti. tümörler yine küçüldü ve bir süre sonra kayboldu. iki ay sonra eskisinden iyi olmuştu