1. 16.
    0
    @1 başın sağolsun panpa kesinlikle haklısın
    ···
  2. 15.
    0
    @1 haklsıın panpa
    ···
  3. 14.
    0
    okumadım özet geç..
    ···
  4. 13.
    0
    @1 sağol panpa

    not: okumadım
    ···
  5. 12.
    0
    @1 17 yıl önce bende babamı kaybettim panpa ama hayat her şeye rağmen devam ediyor...
    ···
  6. 11.
    0
    adam sapına kadar haklı amk.
    ···
  7. 10.
    0
    adam haklı beyler.
    ···
  8. 9.
    0
    @1 panpa, dayı ne diyim artık bilmiyom ben annemi 8 yaşında kaybetmiştim o yaşta babanı kaybetmek zor olsa gerek geçmiş olsun
    ···
  9. 8.
    0
    Madem ki ölümün önüne geçilemez, ne zaman gelirse gelsin. Sokrates'e; "Otuz zalimler seni ölüme mahkum ettiler" denildiği zaman: "Tabiat da onları!" demiş.

    Bütün dertlerin bittiği yere gideceğiz diye dertlenmek ne budalalık!

    Nasıl doğuşumuz bizim için her şeyin doğuşu olduysa, ölümümüz de herşeyin ölümü olacaktır. Öyle ise, yüz sene daha yaşamayacağız diye ağlamak, yüz sene önce yaşamadığımıza ağlamak kadar deliliktir. Bu hayata gelirken de ağladık, eziyet çektik, bu hayata da eski şeklimizden soyunarak girdik. Başımıza bir defa gelen sey, büyük bir dert sayılmaz. Bir anda olup biten bir sey için bu kadar zaman korku çekmek akıl karı mıdır? Ölüm, uzun ömürle kısa ömür arasındaki farkı kaldırır, çünkü yaşamayanlar için zamanın uzunu kısası yoktur. Aristo, Hypanis ırmağının suları üstünde bir tek gün yaşayan küçük hayvanlar bulunduğunu söyler. Bu hayvanlardan, sabahın saat sekizinde ölen genç, akşamın saat beşinde ölen ihtiyar sayılır. Bu kadarcık bir ömrün bahtlısını, bahtsızını hesaplamak hangimizi gülünç etmez? Ama sonsuzluğun yanında, dağların, şehirlerin, yıldızların, ağaçların, hatta bazı hayvanların ömrü yanında bizim hayatımızın uzunu, kısası da o kadar gülünçtür.

    Tabiat bunu böyle istiyor. Bize diyor ki: "Bu dünyaya nasıl geldiyseniz, öylece çekip gidin." Ölümden hayata geçerken duymadığınız kaygıyı ve korkuyu, hayattan ölüme geçerken de duymayın. Ölümünüz varlık düzeninin, dünya hayatının şartlarından biridir. (insanlar birbirini yaşatarak yaşarlar ve hayat meşalesini, koşucular gibi, birbirlerine devrederler - Lucretius).

    Yaşadığınız her an, hayattan eksilmiş, harcanmış bir andır. Ömrünüzün her günkü işi, ölüm binasını kurmaktır. Hayatın içinde iken ölümün de içindesiniz, çünkü hayattan çıkınca ölümden de çıkmiş oluyorsunuz. Ya da şöyle diyelim isterseniz; hayattan sonra ölümdesiniz, ama hayatta iken ölmektesiniz. Ölümün, ölmekte olana ettiği ise, ölmüş olana ettiğinden daha acı, daha derin, daha can yakıcıdır.

    Hayattan edeceğiniz kârı ettiyseniz, doya doya yaşadıysanız, güle güle gidin. "Niçin hayat sofrasından, karnı doymuş bir davetli gibi kalkıp gidemiyorsun? Niçin günlerine, yine sefalet içinde yaşanacak, yine boşuna geçip gidecek daha başka günler katmak istiyorsun? - Lucretius."

    Hayat kendiliğinden ne iyi ne fenadır, ona iyiliği ve fenalığı katan sizsiniz. Bir gün yaşadıysanız her şeyi görmüş sayılırsınız. Bir gün bütün günlerin eşidir. Başka bir gündüz, başka bir gece yoktur. Atalarınızın gördüğü, torunlarınızın göreceği hep bu güneş, bu ay, bu yıldızlar, bu düzendir.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 7.
    0
    haklısın abi. allah rahmet eylesin yalansa (bkz: küfür/#27459161)
    ···
  11. 6.
    0
    @1 insan denen canavar herşeye zamanla alışır demiş dostoyevski reyiz. hiç inanasın gelmio ama bi süre sonra hak veriyosun reyize. bazı acıların zamandan başka çaresi yok. başın saolsun panpa.
    ···
  12. 5.
    0
    @1 http://www.incicaps.com/r...ler/tamam-panpa-gecti.jpg allah rahmet eylesin panpa başın saoğlsun
    ···
  13. 4.
    0
    @3 oku lan acıklı yazmış
    ···
  14. 3.
    0
    ben kaybedeli 13 yıl oluyor yarram .silkelen ve kendine gel.
    not:23 yasındayım
    ···
  15. 2.
    0
    çok uzun okumadım aga
    ···
  16. 1.
    0
    amca haklı beyler
    ···