beyler bende hikayemi anlatmak istiyorum

evet kardeşlerim okullar kapandı ben eve döndüm ama dönmez olaydım hayatımın en kötü 4 ayını flan geçirdim hastalık iyice ilerlemiş olum siz siz olun ananızın babanızın kıymetini bilin lan buraya babasıyla annesiyle ilgili aptal aptal espriler yazan adamları gördükçe içim acıyo elinizdeyken kıymetini bilin hiç unutmuyorum eve döndüğümüm 2.yada 3.günü eniştemin doktor arkdaşı var babamında doktoruydu kendisi ona gittik eniştemle doktor işte bin amk hiç düşünmezki karşımdaki daha 20 yaşında kaldırırımı pgibolojisi flan adamla hastalık hakkında konuşurken adamın ilk cümle şu maksimum 6 ay yaşar ulan bunu duymak nasıl bişey biliyomusunuz baban maksimum 6 ay yaşar diyo size adamın teki ALLAH kimseye yaşatmasın bunu kıymetini bilin olum kıymetini gözünüzün önünde sevdiğiniz birinin her gün ölüme ilerlemesi onun bunu bile bile yaşaması sizin bunu bile bile yaşamanız hayatta hiçbişey bu kadar zor olamaz o yaz hayatımın en kötü günleriydi eve devamlı birileri geliyo hepsinin amacı belli ölmeden son bi kez daha görmek nefret ediyodum o gelenlerden bu hayatımın en kötü döneminde yine yanımda olan insanların başında zeynep vardı geceleri onunla ağlamak içimi boşaltabildiğim tek yerdi beni dinliyodu destek olmaya çalışıyodu

(bkz: webaslan ankert gibertmesi)
hocamşu gibertmeye bir yardım, evet diyoruz

ülkücüyüm ben. vaktimin çoğu mahalledeki ocaktaki arakadaşlarla taqılmakle geçer. vatanımzıı seven gençleriiz. yeri gelsin canımızı siper ederiz. çünkü her türk asker doğar. reisimiz var. seviyor bizi. ben de ilerde reis olmayı istiyorum. bunun için çok çalışıyorum. geceleri afiş asıp, branda geriyoruz. duvarlara yazılar da yazıyoruz. sprey boyayla. bana yazdırıyolar çoğunlukla. el yazım çok güzeldi okuldayken. üç hilali de çok güzel çizerim. (ccc)

gündüzleri de ocağa yardım için çevre esnaflardan milliyetçi gençlere yardım amaçlı konser biletleri satıyoruz. bazen tarihleri geçmiş oluyor. ama yine de alıyorlar.

yine bir gün üç ülküdaş nalbur, kasap, bakkal, manav, eczacı dolaşmış, yaklaşık 1000 liralık bilet satmıştık. yemek yemeyi haketmiş bulunuyorduk. tantunici recep usta'ya da uğrayıp hep bir kaç bilet satıp hem de karnımızı doyurmaya girdik. içerde çok müşteri yoktu. recep usta "evet" dedi. acıkmıştık epey.
"ocağa yardım topluyoruz" dedi kamuran ve cevabını beklemeden kapıya bakan bir masaya çömdü. biz de peşinden.
"daha geçen hafta aldım duruyor çekmecede" dedi recep usta.
"bi daha al nolacak" dedi kamuran, belinden tabancasını çıkarıp masaya koydu.
"yoksa komünüst müsün sen recep usta" dedim ben de. böyle bir ithamla bıraktığım için kendi zekamla övündüm.

korkutmuştuk lavuğu. korkacak tabii. ülkücüyüz biz. yeri gelirse vatanımız için canımızı veririz.
"iyi bari 1 tane alayım" dedi,
"5 tane alacaksın" dedi kamuran ve "bize de ikişer tane tantuni yap ayran da ver" diye ekledi.
ben de "bak ne güzel dükkanın, camekanın var" dedim. bi' şey diyemedi. diyemez zaten.

tantunilerimizi yiyorduk. ben cep telefonumu çıkarıp osman öztunç'tan birader şarkısını açıp masaya koydum. kültürlüyüz de. yemek yerken müzik dinlemeyi severiz.

ikinci ısırığımı almıştım. o içeriye girdi. ceylan ne ki! kuğu ne ki! hilal kaşları, yanağında beniyle o kadar güzeldi ki, gerçek bir asenaydı. çiğnemeden yuttum lokmamı. aklımı zail etmişti. gözlerimi almadan bakıyordum. recep usta'ya soğansız bir dürüm söyledi. paket olcakmış bir de. sesi de ne hariküladeydi. telefondan gelen şarkıdan olacak, bizden yana baktı. göz göze geldik. o an hiç bitmesin istedim. gülümsedim. gülümsedi, verecek sandım.

panpa açtım kum gibiyi dertlendim dıbına koyim anlat anlat anlat

Rezerve

neyse kardeşler üniversitede ilk senenin son dönemlerine doğru hayatım iyice tak oldu durdu dedikleri hastalık bi anda tekrar sıçradı hemde artık baya hızlı ilerliyodu iyice kötü olmuştu hastalık durumu artık benim dersler berbat statik teknik resim 2 bilgisayar kalmış sadece türk dili matematik tarih flan geçebiliyorum hayatımdaki tek güzel şey zeynep beni geceleri dinliyo benim için bi kaç saatlik uykuyla okula gidiyo h.içi haşlıklarını biriktirip kontor alıyo flan ama bana karşı hala bi korku var içinde farkediyorum bunu bazı konularda bana yalan söylüyo annesinin ve babasının mesleğini flan yalan söylemişti bana öğrendiğimde çok kötü kavga etmiştik hatırlıyorum güvenemiyodu hala bana sanırım ama ben artık bu ilişkinin boyutunu değiştirmek istiyodum sıkılmıştım bu msj olayından ben artık param var gelim gebzeye görüşelim demeye başladım buna ama bu hep erteliyodu niyeyse bahaneler üretip duruyodu çok canımı sıkıyodu bu durum çok

rizörv

adam muallak burakla olmus

@64 sen gibik adamları takma kafana yaz dinliyoz biz

@62 haklısın kardeşim sen yeni de bana öyle olim

neyse beyler bu yıldızın dersler o zamanlar kötü kimyası zayıftı benimde kimyam çok iyidir hatta bahsetmiştim kimyadan olimpiyatlarda finallere flan kalmış biriydim ben buna öğütler veriyorum bununlada devamlı telefonda flan konuşur olduk yapı olarakta çok kıskanç biriyim ben buna devamlı zeynep nerde kimle gitti nereye gitti flan diyorum buda hane zeynep arkdaşım flan demiyo hiç ne olsa anlatıyo banada çok kavga etmişizdir bundan öğrendiğim şeylerle zeyneple işin garibi zeynep artık rahatsız olmaya başladı bizim bu durumumuzdan o da çok kıskanç biriydi devamlı bana laf sokmaya başladı onunla olan yakınlaşmamızdan dolayı yıldıza kötü anlamda bişey hiç aklıma gelmemişti ama kız aklı işte korkuyodu beni kaybetmekten bide ben üniversiteliyim onlar liseli flan gözlerinde iyi bi konumdayım yane halbuki gibim üniversitesini lisesini herneyse

@57 gibimde olmaz ben belgelere bakarım.

devam panpa bende yasadim oyle sacma asklar devam

sen yıldız için zeyneple aynı saftaydın ama bi baktın yıldızımı gibiverdin?

anlat yarram dinliyom ben.

okumuyorum ama sen anlat. burda hikayeleri kendi başlığına alan bi huur çocuğu var. arşivine alırsa ordan okurum bi ara.

@52 arkadaşım doğru diyosun ama sözlüğe yeni girmedim çok çok eskiyim incide neyse çok girmeyelim o konulara

aha yıldızı gibecek ırz düşmanı

binin aklına bişi gelmiyo arkadaşlarına danışıp daha iyi nası giberim diye eleme yapıyo heralde. hadisene lan gibimin simme tepesi