1. 26.
    0
    istek üzerine kısa geçiyorum burayı binler. günlerce figenle konuşmaya devam ettik. artık her gece buluşuyorduk. ama o hep bize geliyordu. biz sevişmeden takılıyorduk. sevişmek dışında onunla olmak çok hoşuma gidiyordu. kız arkadaşımla aram iyice soğumuştu. bir gün yine figen bizdeydi. şarap içiyor ve film izliyorduk. bir ilişki yaşamadan yatmak istemiyordu ve onu anlıyordum. ancak birden dudaklarıma yapıştı. şiddetle öpüşüyordu. birden üzerini çıkardım. pantolonunu indirdim. inanamıyordum. figen sadece iç çamaşırıyla salondaki halının üzerindeydi. ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. iç çamaşırını da çıkarttım. temiz ve güzel kadınlığını ürkek bir hareketle kapatmaya çalıştı. ama o kadar kendimden geçmiştim ki, yalamaya başladım. ben yaladıkça onun ıslaklığı ve inleyişleri artıyordu. ben de soyundum. dimdiktim. artık olmalıydı.ama tam içeri girecekken kendimi tuttum. hayır diyerek halıya uzandım. "sakin olmalısın figen" dedim...
    ···
  2. 27.
    0
    figen derin nefes alıp kendine geldi. "haklısın" dedi. neden durduğumu bilmiyordum. ama sanki olursa onu kaybedecektim. benden uzaklaşacaktı. bir kadınla sevişmek çok kolaydı. ama bir kadınla sevişeceğini bilerek çok güzel anılar paylaşmak ve bunu yakalamak zordu. figenin hayatında bana söylemediği şeyler olduğunu hissediyordum. bu yüzden onu kaybedeceğimden korkarak durmuştum. figen yüzüme baktı ve ağlamaya başladı. neden ağladığını anlayamamıştım. ne oldu dedim. göğsüme kapanıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. ona aşık olduğumu ağladığında içimin parçalanmasından anladım. evet, figene aşık olmuştum.
    ···
  3. 28.
    0
    figen ağlayarak bana bir ilişkisi olduğunu söyledi. ama bu ilişki sıradan bir ilişki değildi. figen 3 senelik evliydi ve ada isminde bir oğlu vardı. bunları duymak beni yıkmıştı. gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum. ben kız arkadaşımdan ayrılmayı düşünürken bir de bu sorunun çıkması beni çok sarsmıştı. ne diyeceğimi bilmiyordum. çıplak kanepeye oturdum. şarap kadehini bitirdim. onu evden kovmak geçti içimden. gözümde kirlenmiş gibiydi sanki. bir şey demeden kalkıp duşa girdim. duştan çıktığımda orda olmamasını hayal ediyordum.
    ···
  4. 29.
    0
    duştan çıktığımda figen orada değildi. orda olmaması daha kolay olacaktı. onu aramayacaktım. msnden sildim. her yerden sildim. ama yaklaşık 1 aydır geceli gündüzlü görüştüğüm kadın hayatımdan çıkınca tüm duvarlar üzerime üzerime gelmeye başlamıştı. evden çıktım. kar yağıyordu. akşamdı. sahile giderek bir bira aldım. ev arkadaşlarımın bir tanesi aradı. tatil bitmişti ve döneceklerdi. biraz rahatladım. evin içinde figenin kahkahaları olmayacaktı ama. başka bir ses, bir soluk olacaktı. kafama dikercesine biraları içip şişeleri denize fırlattım. eve dönüp sızmışım.
    ···
  5. 30.
    0
    sabah kız arkadaşım kapıyı çaldı. figendir diye heyecanla açtım. onu görünce mutsuzluğum daha da arttı. hasta olduğumu söyledim. seviştik. ve o gün onunla o kadar güzel seviştim ki, inanamadı. cinsellik ile ilgili hep şuna inandım "at sahibine göre kişner" diye düşündüm. ama kız arkadaşım cinsellik konusunda çok istekli çok kadınsı değildi. monoton sevişmelerimiz hep aynı pozisyonlarımız oluyordu. ama o gün ben figeni düşünerek, kız arkadaşım sanki figenmiş gibi hissederek onunla seviştim. gözlerimi sımsıkı kapayarak seviştim. gözlerimi açtığımda kız arkadaşım delicesine tatmin olmuş gözlerle bana bakıyordu. şaşırmıştı. ama karşımdaki figen değildi ve kız arkadaşımın üzerinde sabaha kadar gidip gelsem de tatmin olamayacaktım. kalkıp banyoya girdim. daha fazla içki içmeye, daha az konuşmaya başlamıştım.
    ···
  6. 31.
    0
    figenin evden çıkıp gitmesinin üzerinden 1 ay geçmişti. ama benim içimde ona karşı olan aşk ve nefretin zerresi bile dinmemişti. kız arkadaşımdan da ayrıldım. onu oyalamanın ona ümit vermenin bir alemi yoktu. bahar geliyordu ama ben değil okula gitmek, odamdan çıkmıyordum. baktığım her yerde figeni görüyor, aldığım her kokuda onu anımsıyordum. tekrar icq ya girmeye başladım. deli gibi kadınlarla konuşuyordum. deli gibi içki içiyordum. ev arkadaşlarım da artık bundan rahatsız olmaya başlamışlardı.
    ···
  7. 32.
    +1
    ne kadar arkadaşlık sitesi varsa hepsinden kadınlarla görüşüyor ya onları eve getirip ya da onların evlerine gidip hepsiyle çatır çatır sevişiyordum. günde üç kadınla bile seviştiğim oluyordu. başka bedenlerin kokusunu karıştırıp, figenin kokusunu bastırmaya çalışıyordum. deliler gibi sevişiyor, seviştiğim kadınların isimlerini unutuyordum. sevişmek artık sadece figeni unutmak için bir araçtı...
    ···
  8. 33.
    0
    okuldaki son senemdi. derslerinde başarılı, zeki bir öğrenci olsam da başarım gittikçe düşüyordu. vizelerden sonraki tablo felaketti, eğer ki bu gidişe dur demezsem hem sağlığım hem de okuldaki durumum bozulacaktı. ailem de durumun farkına vardı. vizelerden sonra bir dönem memlekete döndüm. ama figen bir sn bile aklımdan çıkmıyordu. ancak memleket havası iyi gelmişti. biraz daha toparlanmış şekilde okula ve arkadaşlara döndüm. sakallarımı kestim. okul kantininde daha çok vakit geçirmeye başladım. arkadaşlar da benim aralarına dönüşüme sevinmişlerdi. hafif hafif tebessüm edebiliyordum hayata artık
    ···
  9. 34.
    0
    3 ay sonra artık her şey normale dönmeye başlamıştı. figen yine aklımdaydı ama sanki eskisi kadar acı vermiyordu. mezun olma telaşı içerisinde sanki biraz geri gündemlere kaymıştı. ama hala ondan başka bir kadını değil sevmek, dokunmak bile çok zordu. ara sıra bir kaç kadınla çıkıyor ama tek gece yattıktan sonra hepsiyle ilişkiyi kesiyordum. ama yatmak konusundaki hastalıklı halim kalmamıştı. hesap edince o dönem 100 den fazla kadın girmiş ve beni epeyce yormuştu
    ···
  10. 35.
    0
    beyler telefon çaldı. şimdiki sevgilim aradı afedersiniz. onunla konuşmak zorunda kaldım. neyse binler. ben okuldan mezun oldum. yaz sonuna doğru figeni daha az hatırlıyordum artık. okuldan hemen sonra bizim okulda yüksek lisansa başladım. o sırada da iyi bir firmadan iş teklifi geldi. çalışma hayatına atılmak lazım diyerek kabul ettim. ama bir yandan akademik kariyer yapmak da istiyordum. ama iyi bir firmada mühendis olmak da maddi anlamda tatmin ediciydi. velhasıl ben görüşme için şirketin yolunu tuttum. çok şıktım. yakışıklıydım. kendime güveniyordum ve hayat bana gülmeye başlamıştı. yüksek lisans sebebiyle en az 3 sene askerlik derdim de yoktu.
    ···
  11. 36.
    0
    görüşmeyi ayarlayan sekreter kız beni bir toplantı salonuna aldı. lüks, zevkli döşenmiş bir salondu. ben heyecanla beni işe alacak ekibi bekliyordum. kapı çaldı. iyi giyimli bir grup insan odaya girdi. gözüm bir tanıdıklık sezdi. insan kaynakları departmanı. insan kaynak.. insan... ins... allah kahretsin!!!
    ···
  12. 37.
    0
    figenle gözgöze geldik. yaklaşık 30 sn konuşamadım. kalkıp gitmeyi, koşup kaçmayı düşündüm. her yerimden alevler çıkıyordu. yanıp kavruluyordum. heyecandan, korkudan gözüm kararmıştı. ve yaklaşık 10-15 kişilik mülakat ekibi beni izliyordu. toparlanmam gerekti. ama bunca aydır kaçtığım ve sonunda kurtulduğum kadın bu firmaya geçmiş ve insan kaynakları müdür yardımcısı olmuştu. o kadın. figen. benim aylarca kendimi gözlerinde kaybettiğim. evli diye aramadığım. kaçtığım. hayallerimin kadını figen. ölmek istiyordum.
    ···
  13. 38.
    0
    birden değişik bir güç beni kavradı. kalp atışlarım normale döndü. figenle tekrar gözgöze geldik. o da benim gibi kırmızıydı. ama mülakat ekibi ona değil, bana bakıyordu. güçlü olmalıydım. toparlanmalıydım. hepsine ayrı ayrı baktım. beni tepeden tırnağa süzüyorlardı. yüzüme daha bin bir ifade takıp hafifçe kendimi geriye doğru yasladım. ellerimi masanın üzerine çıkarıp üst üste koydum. "saygılarımla, sizleri dinliyorum" diyerek kendimden emin bir şekilde insan kaynakları müdürüne döndüm. "biraz heyecanlı görünüyorsunuz" dedi müdür. "sizin gibi başarılı ve ünlü bir firmada çalışmak, çalışmaya aday olmaktan daha heyecan verici olsa gerek ki, siz de öyle görünüyorsunuz" dedim figene dönerek. tüm oda figene döndü. evet. zaferi kazanmıştım. herkes çok sesli olmasa da gülümsedi. bakışlar olumlu yönde bana tekrar dönmüştü.
    ···
  14. 39.
    0
    mülakat başarılı geçti ve işe alındım. hem yüksek lisans yapıyor hem de firmada çalışıyordum. bu arada figenin boşandığını öğrendim. bunca zaman sonra evli diyerek yaklaşmadığım kadın artık benim olabilirdi. figenin numarasını silmiş olmama rağmen hala hafızamdaydı. biriki gün sonra iş çıkışından 1 saat sonra numarayı aradım. "uzun zaman oldu" diyerek telefonu açtı. "nasılsınız matmazel" dedim. güldü. "dans etmek ister gibi geliyor sesiniz" dedim. "çok monotonsun bakıyorum hala" diyerek devam etti. iş yerine yakın bir pub da buluşup viski söyledik. hala çok güzeldi. ben o gün başımdan geçen her şeyi ona anlattım. o da bana anlattı. ve ben hayatımın kadını figenle o gün bir ilişki yaşamaya başladım.
    ···
  15. 40.
    0
    figenle ilişkimizin başları çok iyiydi. hiçbir sıkıntımız yok, her şeyi paylaşarak mutlu mesut yaşıyorduk. ancak ilişkimizi hem işyerindekilerden, hem de ailelerimizden saklamamız gerekiyordu. çünkü boşanmış olduğu için eski enişte epey bunu didikliyor ve başka erkeklerin yaklaşmalarından endişe ediyordu. oğlu adayla da aram çok iyiydi. 3 yaşında bi veletti ve ben fenerli babasına inat çocuğu hasta beşiktaşlı yapmıştım. enişte bir şeylerden işkilleniyordu ama ben her şeyi garantiye aldığımdan bir tak çakozlamıyordu.
    ···
  16. 41.
    0
    yataktaki uyumumuz muhteşemdi. sevişmeye başladığımızda hem zaman hem mekan kayboluyordu. bir pozisyondan diğerine nasıl geçtiğimizi bile anlayamadan saatlerce sevişiyorduk. tamamen birbirimize uygunduk. çok mutluydum. yüksek lisansa devam ediyordum. işim ve param iyiydi. hayatım güzel gidiyordu
    ···
  17. 42.
    0
    bir gün figenle yemek yedikten sonra onu evine bıraktım. sokakta bir sigara yakıp gayet mutlu bir şekilde yürürken arkamdan benden biraz daha büyük bir adam geldi. "sen o kadınla ne yapıyorsun bakalım" diye sordu. tedirgin olmuştum. ama belli etmeden "sizi tanıyor muyum?" diye sordum. sertçe kolumdan tutup, "kes lan! cevap ver soruma" dedi. birden adamın figenin kocası olmak için çok genç olduğunu düşündüm. yakışıklı bir adamdı. onu kıskandığımı hissederken, "biz sadece arkadaşız" dedim. "bana bak, ablamla yakınlaşırsan eniştem seni yaşatmaz, ben senin hayatını kurtarıyorum" dedi. ve tedirgin gözlerle sağa ve sola bakarak uzaklaştı. bedenim ilk başta keskin bir korkuyla sarmalandı. ama neden sonra sakinleştim. olur muydu canım öyle şey. türkiye'nin en büyük kentinde, polisin gözü önünde adam vurmak da neydi. hem medeni insanlardık biz. kendi kendime konuşarak eve geldim. artık o öğrenci evinde oturmuyordum
    ···
  18. 43.
    0
    eve girip figeni aradım. senin kardeşin var mı diye sordum. kendisinden iki yaş küçük bir kardeşi varmış. durum mantıklı bir zemine bürünüyordu. neden sordun? diye ekledi. onu tedirgin etmek, varsa böyle bir şeyi ortaya çıkarmak yakışıksız olacaktı. sonuçta eski eşi belalı bir adam olsa bile artık hukuken uzaktaydı. ben de yok bir şey diyerek geçiştirdim. ama huzurum kaçmıştı bir kere. ertesi gün erkenden toplantım olduğundan ve fazla düşünmek istemediğimden yatmaya karar verdim.
    ···
  19. 44.
    0
    ertesi günlerde figenle ilişkimizde bir değişiklik olmadı. olaylar yine güzeldi ve ben biraz daha rahatlamıştım. kocası özel bir şirketin sahibi gayet efendi bir adama benziyordu. tedirginliğim azalmıştı. hatta kocasının yeni biriyle bir ilişkisi olduğunu söylediğ*inde iyice rahatlamıştım. öyle ya!biz medeni insanlardık ve eski eşi yeni bir ilişki yaşıyor diye kimse kimseyi vurmazdı...
    ···
  20. 45.
    0
    bir gün figenlerden çıkmış evime giderken yanımda siyah bir araba durdu. kirli sakallı, çok da tekin görünüşü olmayan bir adam "delikanlı bakar mısın, bir yol soracağım" diyerek beni arabaya doğru çağırdı. sorduğu adres oraya yakındı ve ben adresi tarif etmek için kafamı kaldırdığımda arka camlar açıldı ve biri kolumu kavrayak beni arabaya doğru çekti. bir anda bütün reflekslerim korkudan durmuştu. gözümü açtığımda arabanın geniş arka koltuğunda iki adam silahlarını bana doğrultmuş nefret dolu gözlerle bana bakıyorlardı. korkumdan altıma sıçabilirdim. ama ağzımdan "abi ne istiyorsunuz" lafı döküldü. beni arabaya çeken "sus lan it!" diye bağırarak çeneme sert bir yumruk attı. hiç acı duymadım. o kadar heyecanlıydım ki hissetmedim bile. biri ceketini çıkararak yüzümü kapadı. artık sadece kalp atışlarımı duyuyordum...
    ···