beyler başım büyük dertte moralim çok bozuk

yuh yalan rüzgarına döndü

"senden ne mi istiyoruz?" diyerek beni aşağılayan bir kahkahadan sonra ayağı kalktı figenin eski kocası. ben ister istemez kendimi toparlamak gereği hissettim. bana karşı bir kaç adım attı ve durdu. "senden figeni mutlu etmeni istiyorum ama bunun bir bedeli vardı ve bu bedeli dün gece ödedin. ne sen ne de figen beni hiçbir zaman unutamayacaksınız" dedi. elindeki uzaktan kumandaya bastı ve o sırada odaya iki yapılı adam girdi. ben artık olacaklardan korkmaktan sıkılmış ayağa kalktım. "arkadaşı evine kadar bırakın" dedi ve tekrar koltuğuna oturdu. beni gayet nazik bir şekilde bir arabaya bindirip eve getirdiler. kimdi bu adam? nasıl bu kadar güçlü olabiliyordu? ben ne yapacaktım???

@1 sadede gel gibtiler mi panpa seni

ohş çok iyi lan devam et.

çok filmvari dialoglar olm, gerçekçi yaz lan..

tabi bornoz olunca ohhhyyyyşşşşşşşşşş

o gece birlikte uyuduk. hiçbir şey konuşmadan saatlerce seviştik. bu olay beni figenden koparmak yerine ona daha da aşık etmişti. o da sadece gözlerimin içine bakıyordu. çok aşıktım. bunu hissediyordum. figen için ölebilirdim evet. değil eski kocasından, hiçbir şeyden korkmuyordum. o gün ada babasında kalacaktı. tüm gün birlikte olabilirdik. muazzam bir gün geçirmenin, severek, paylaşarak, dokunarak geçirmenin tadı ikimizin de ağzındaydı. güzel bir kahvaltıdan sonra sahil kenarına indik. piknik masalarında gazeteye sarılı şarap içtik. tüm istanbul bizimdi, biz istanbul kadar aşıktık. ben ateşle oynuyordum. yüreğim ellerimden daha fazla yanıyordu...

reserved yarın okurum

eski kocası çocuğun babası değil mi ne demek ondan para isteyemeyeceğini söyledi? baştan beri sallaya sallaya gidiyosun amk

birazdan hikayeyi ezele bağlıycak dıdıdıtıdıt

wayy bee eee panpa kırmızı karda yağdımı len

hay yalanını gibiyim ya hangi siteden alıyosun bunları amk " ben amerika'dayken diye başlasan daha inandırcı olurdu amk"

@1 copy paste terk

figenin evden çıkışından sonra uzun zaman görüşmedik figenle. ara sıra beni aradı. adanın kanser olabileceği şüphesiyle onu hastanede tuttuklarını söyledi. yardım etmek istiyordum. deli gibi yardım etmek, figeni yaşadığı bu ızdıraptan kurtarmak istiyordum. adayla ve figenle şu an o adamın ilgileniyor olması beynimde tarifsiz fırtınalar estiriyordu. gözlerim kararıyordu. bir silah alıp adamı vurmayı bile düşünüyordum. ama bu ne işe yarayacaktı ki? her gece dua ediyordum, ada iyi olsun, figen üzülmesin diye. o kadar çok şey yapmak istiyordum ki, kendi varlığımı, gücümü küçücük, minnacık buluyordum. kendimden nefret ediyordum!

reserved

lan oğlum kadının oğlu hastanelik olmuş hala gibinin sabahın derdindesin ne ağdalı bir herifsin sen ya

figen telefonda 20 30 saniye konuşmuştu ki, sert bir hareketle yerinden doğruldu. elleri titriyordu. onu hiç öyle görmemiştim. gözleri ağlamaklı ve tüm vücudu karşısındakinin tek kelimesini dahi atlamamak adına pür dikkat kesilmiş bir halde telefondakini dinliyordu. "nerdesiniz, hemen geliyorum?" dedi. telefonu fırlattıktan sonra hemen giyinmeye başladı. "ne oldu figen" diye sordum... "adayı hastaneye kaldırmışlar" dedi sesi titreyerek. öyle mutlu bir sabahtı ki... "dün parkta kaydıraktayken burnu kanamış, düşmüş bayılarak" dedi. ağlamaya başladı. kalkıp sarılmak istedim "çekil" diyerek iteledi beni. 20 sn de üstünü giyerek evden çıktı. "figen dur seni ben zütüreyim. lütfen. yanında olmak istiyorum " dedim. "çekil" dedi tekrar. merdivenlerde yarı çıplak kaldım. figen koşar adım uzaklaştı. öyle güzel bir sabahtı ki oysa...

hadi yaaaa bak seenn eeee

bayram sonrası olduğu için harçlığım da iyiydi.
liseli beyler hala harçlık alıyo dağılın

ya gibtir git ya