1. 276.
    0
    her zaman yaptığı gibi bana simit poğaça vs getirmişti. beraber kahvaltı ettik. her zamanki sıradan sevişmelerimizden birini yaptıktan sonra bir film koyup seyretmeye başladık. aslında onun yanında çok huzurluydum. ama bir şey ekgib gibiydi. çok uyumlu olması mı, sevişirken yaşanan monotonluklar mı, ne olduğunu bilmediğim bir şey beni başka arayışlara sürüklüyordu...
    ···
  2. 277.
    0
    ertesi sabah doğal olarak geç kalktım. yaşadığım öğrenci evinde ev arkadaşlarım memleketlerine gitmişlerdi. sömestr tatiliydi ve ben yalnız kalmıştım. o dönemki kız arkadaşım rahat rahat eve gelebilecekti. evvelki günkü konuşmayı ve netteki hatunu unutmuştum. kız arkadaşım kapıyı çaldı. uyandım
    ···
  3. 278.
    0
    sen çok çapkın mıydın ?

    at yalanı gibim inananı
    ···
  4. 279.
    0
    hatunla biraz muhabbet ettikten sonra direk msne geçtik. küçük resminden çok belli olmasa da güzel olduğu seçilebiliyordu. konuşma ilerledikçe daha zeki manevralarla konu kadınlar ve erkeklere, onların ilişkilerine doğru gidiyordu. o gece saatlerce nette konuştuk.
    ···
  5. 280.
    0
    ı like hot tamale
    ···
  6. 281.
    0
    80's on the floor
    ···
  7. 282.
    0
    bara girip içkilerimizi söyledik. ne kadar karıştırsam da ben içkiye hep dayanıklı oldum. sanırım bunda nerde durulması gerektiğini bilmemin çok etkisi var. figen de iyi içiyordu. bira tekila votka ve sonra şarap. epey içtikten sonra kalktık. dans etmek istediğini söyledi. gece tam da benim istediğim gibi devam ediyordu
    ···
  8. 283.
    0
    dansa gittiğimizde figen iyice çakırkeyif olmuştu. bunu daha rahat hareket etmesinden kolayca anlayabiliyordum. ancak figen kolay lokma değildi ve ne olursa olsun aceleci davraarak onun geri çekilmesini ve mal gibi ortada kalmayı istemiyordum. benim gibi erkekleri çok görmüş olduğunu düşünmenin getirdiği aşağılayıcı tavır hep yüzündeydi. ama bilmediği bir şey vardı. benim gibisini hiç görmemişti. hoş bir vücudu vardı. sarı küt saçları beyaz bir teni ve yeşile kaçan ela gözleri vardı. minyon tipine giydiği siyah kumaş pantolon ve kırmızı tişört çok şık olmasa da güzel görünmesini sağlıyordu. dans ediyorduk ve vakit geç olmuştu
    ···
  9. 284.
    0
    dans mekanından çıktıktan sonra koluma girdi. mekanın duvarlarında durdu, bir sigara yaktı. arabanın anahtarını bana doğru uzatıp "sen kullan" dedi. ben de arabanın anahtarını alıp, hayır ben sana montunu getireyim diyerek arabaya gittim. bagajı açtım montalrı aldım. döndüğümde sürücü koltuğu boştu ve figen yan koltukta oturmuştu. çok sarhoş değildi. ama araba kullanamayacak kadar da içkiliydi. arabayı aldım. hiçbir şey söylemeden figeni eve getirdim.
    ···
  10. 285.
    0
    devam et kanka
    ···
  11. 286.
    0
    panpa valla hiç inanılacak gibi değil. olmadı. gibtiret bence
    ···
  12. 287.
    0
    peşimden geldi. o da benim gibi karakter çarpıştırmanın artık fayda getirmeyeceğini anlamıştı. muhabbet ederek kahvelerimizi içtik. ona tüm gece boyunca hayatıyla ilgili hiçbir şey sormamıştım. konuyu değiştirip. "biraz da sen anlat, kimsin sen?" dedim. güldü. "şu an burdayım ve ben buyum dedi" o zaman işte figenin aslında kendi olmadığını ve yaşadığı hayata kendinden başka kimseyi sokmak istemediğini anladım. bir an gerçekten hayat kadını bile olabileceğini düşünüp tedirgin oldum. hatta bunu anlamak için bir espri patlattım. "bu bahsi kapatalım, kaç para istiyorsun onu söyle, 10 bin 20 bin" dedim. esprime güldü. iyi bir firmada insan kaynakları müdürydü. şaşırdım.
    ···
  13. 288.
    0
    ee kanka
    ···
  14. 289.
    0
    ya bin dinleyelim yardımcı olalım diyoruz ama bi özet geç amk ya bi özet geç allah belanı vermesin
    ···
  15. 290.
    0
    kendimi çabuk toparladım. kolay bir kadın değildi figen. onunla onun istediği şekilde oynamak gerekliydi. gülmek çok acemi bir hareket olacaktı. ayağa kalktım. ona doğru yürüdüm. iyice yaklaştım. geri kaçmadı. o oturuyor olduğu için ve ona çok yaklaştığım için, kafası tam da aletimin hizasındaydı. bakışlarını oynatmadı. 3-4 sn ona tepeden baktıktan sonra eğilip yüzünü çenesinden iki elimle tuttum. tam dudağından öpecektim ki, kafasını çevirip yanağına yumuşak ama güçlü bir öpücük kondurdum. "evet haklısın! monotonluklar son zamanlarda bu yatakta çok sık oluyor. ama ne şanslıyım ki artık sen varsın dedim". arkamı döndüm "odamda sigara içilmesinden hoşlanmam" diyerek ışığı kapatıp odadan çıktım.
    ···
  16. 291.
    0
    reserved
    ···
  17. 292.
    0
    reserved
    ···
  18. 293.
    0
    heycanla boşaldım devam panpa
    ···
  19. 294.
    0
    kahve ile uğraşırken evi gezmeye başladı. az evvelki muhabbetten sonra biraz daha ayılmış görünüyordu. odaları gezdi. tipik bir öğrenci eviydi bizimkisi. benim odamda durdu. fotoları, kitapları incelemeye başladı. kız arkadaşımla olan ve mantar panoda iğneli resme uzun uzun göz gezdirdi. o incelerken ben elimde tepsi kapıdan onu izliyordum. tepsiden kahvesini aldı ve toplanmamış yatağa oturdu. ben de karşısındaki sandalyeye geçtim. "salon faslından yatak odası faslına biraz çabuk geçmedik mi?" diyerek güldüm. gözlerini gözümden ayırmadan, eliyle de yatağımın çarşafını okşayarak, yavaş ama kendinden emin sözlerle "bu yatak biraz monotonluklara alışmış, monoton olmasın istedim" dedi. bu söz de benim içimde buz gibi rüzgarlar estirmişti. başımdan aiağıya kaynar sular dökülmüş gibi hissettim. ne yani? monoton seviştiğimi mi iddia ediyordu?
    ···
  20. 295.
    0
    rezerved
    ···