1. 1.
    0
    facebook sayfamızdan destek alarak

    http://www.facebook.com/gngbordobereliler

    bu maili gönderelim.

    "
    her geçen gün hain terörün büyümesi, ve bu günde 13 anakuzusunun toprağa düşmesi bizleri derinden üzer.
    elimizin kolumuzun bağlı olması zorumuza gitmektedir. büyüklerimizden artık menfaat düşünülmeden gereğinin yapılmasını namus borcu olarak biliriz!
    artık gençler toprağa düşmesin! sabrimiz kalmadi...
    saygılarımızla.
    "

    bimer@basbakanlik.gov.tr
    ···
  2. 2.
    0
    up up up
    ···
  3. 3.
    0
    up up up
    ···
  4. 4.
    0
    up up up
    ···
  5. 5.
    0
    up up up
    ···
  6. 6.
    0
    up up up
    ···
  7. 7.
    0
    @1 ya amk kim giblicek seni amk hayallerde yaşama amk
    ···
  8. 8.
    0
    up up up
    ···
  9. 9.
    0
    @19 deget
    ···
  10. 10.
    0
    up up up
    ···
  11. 11.
    0
    up up up
    ···
  12. 12.
    0
    up up up
    ···
  13. 13.
    0
    gönderdim bile.
    ···
  14. 14.
    0
    pgibiyatrinin tarihi ruh ile beyin arasındaki gelgitlerle oludur. vurguyu daha çok zihne yapan ve beyini, beynin süreçlerini adeta görmezden gelen beyinsiz pgibiyatri ile insan, duygu ve davranışlarını tamamen beynin işlevleriyle açıklayan, toplumsal ve kişisel bağları gözardı eden zihinsiz pgibiyatri son yirmi yıldır kızışan bir mücadele içerisindedirler. thomas szasz, 1985'te yayınladığı pgibiyatri: 'rotarik ve gerçeklik' başlıklı yazısında şöyle der: "tarihlerinde bir kez daha pgibiyatrlar yol ayrımında. zihinsiz olmayı seçebilirler ve nöroloji ile aralarında bir fark kalmaz; veya beyinsiz olmayı seçebilirler, (özellikle i̇ngiltere'de) çoğu pgibanalistin yaptığı gibi tıp dışı danışmanlardan farkları kalmaz, fakat her iki yolda yürüyemezler."bilimsel yönden veya tek yanlı olarak pgibiyatriye bakılamaz. klinik çalışmalar-toplumsal yönlerinin tümü hesaba katılma-lıdır. klinik görüşmede bilimin ilkelerine dayanarak hastanın probleminin teşhisinde akıl yürütme gerekir. sonra hastanın bir birey olarak özellikleri göz önüne alınmalıdır; yakın geçmişi, öznel yaşantılar...

    1950'li yıllar beyinsiz pgibiyatrinin tahta kurulduğu yıllardır, bu yılların şımarık çocukları olan pgibanalistler sanki kafamızın içinde bir pamuk yığını varmış gibi konuşmaktadırlar. 1970'li yıllarda ise amerikan ulusal akıl sağlığı kurumu, pgibiyatriyi tıbba yeniden kazandırmak için tıbbın diğer dalarına dönük danışma pgibiyatrisini ihdas eder. kaynaklar beyinle ilgili fizyolojik ve biyokimyasal araştırmalara seferber edilir. zihinsiz pgibiyatrinin egemenliği başlamıştır.

    i̇laç sanayii gelişmiştir ve kendine pazar aramaktadır. dev ilaç şirketleri ürünlerini pazarlayabilecekleri yeni hastalıklar keşfedebilmek için biyolojik araştırmaları desteklemektedirler. pgibanaliz de pragmatik batı toplumlarının yarasına merhem olamamıştır. çünkü hem uzun ve zahmetli bir süreçtir, hem de klinik sonuçları epey tartışmalıdır. maddi yönden de külfet getirmektedir.

    yılda yaklaşık iki milyon bilimsel makale yayınlanıyor. bütün dünyada üç bin tıp dergisi yayınını sürdürüyor. bu akıl hastalığı hakkında bilgimizi arttırıyor. bu bilgi ve literatür birikimi bütüne ilişkin görüş açısını yitirmeye de sebep olu
    ···
  15. 15.
    0
    up up up
    ···
  16. 16.
    0
    up up up
    ···
  17. 17.
    0
    beyler up upup
    ···
  18. 18.
    0
    up up up
    ···
  19. 19.
    0
    up up up
    ···
  20. 20.
    0
    adamlarda bizi çok gibliyor zaten
    ···