1. 1.
    0
    Gübre, bitkinin beslenmesinde gerekli olan kimyasal elementleri sağlamak için toprağa ilave edilen herhangi bir madde.

    Kimyasal gübrelerin toprağa zarar verdiği ve bir sure sonra topraği oldurdugu bilinen bir gercektir.Bu nedenle gelismis tarım ulkelerinin son 10 yıda hem toprak duzenleyici hem de gübre olarak kullandigi solucan gübresini Türkiye'de % 100 organik olarak üretiliyor. Urunler tamamen organik ürün yetismesini saglamasının yanı sıra zararlılarla mücadelede de önemli rol üstlenmektedir. Kimyasal gubrelere ve muadili organik gubrelere oranla onlarca kat daha fazla NPK icermektedir. Ayrica ihtiva ettigi canlı bakteriler zararlılarla vucudumuzdaki antikorlar gibi mücadele vermektedir. Verimsizlesmis topraklardaki PH ve tuzu duzenleyerek verimli hale gelmesini saglamaktadır. Dunyanin en gelismis tohum uretimi yapan Israil, çölde tarım yapabilmesini bu gubreye borçludur. Solucan gübresi %100 bir organik gübredir ve en iyi toprak düzenleyicidir.

    Gübreler, bitkilerin büyümesi için gerekli gıdayı ihtiva eden maddelerdir. Her ne kadar toprak ve su bu gıdanın büyük bir kısmını sağlamaya yeterse de birçok hallerde bir takım gıdalar bakımından fakir olabilirler. Böyle hallerde toprağın gübre ile takviye edilmesi gerekir.

    Bitkiler, büyüme ve yaşamaları için azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt, demir, mangan, bakır, çinko, bor ve bazı hallerde de molibden gibi elementlere muhtaçtır. Bunlar arasında azot, fosfat ve potasyum en önemlileridir.

    Hayvan pislikleri, saman ve diğer bitki artıkları binlerce yıldan beri doğal gübre olarak kullanılmaktadır. Eski zamanlarda toprağın asitliğini azaltmak ve kalsiyum temin etmek için kireçli maddeler kullanılmıştır. Kullanılan ilk kimyevi gübreler, sodyum nitrat ve kemikler olmuştur.

    Bugün doğal ve yapay gübrelerin her ikisi de değişik şekillerde elde edilmektedir. Bitkinin beslenmesi öncelikle yapay (mineral ya da ticari) gübre dediğimiz azot, fosfor ve potasyum tarafından sağlanır. Genellikle yapay gübrelerin ihtiva ettiği besin, azot (N), fosfor pentoksit (P2O5) ve potas (K2O) olarak ifade edilir. Yapay gübrelerin ticari ambalajlarında bir veya daha fazla madde bulunur. Karışık gübrelerin bileşimi çoğunlukla gübre ambalajlarının üzerindeki bir seri numara ile belirtilir. ilk sayı azotun yüzdesini, ikincisi fosfor pentaoksidin yüzdesini ve üçüncüsü de potasın yüzdesini belirtir. Böylece 5-10-10 şeklinde işaretlenmiş bir karışık gübre % 5 azot, % 10 fosfor pentaoksit ve % 10 potas ihtiva eder.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    menopoz ve cinsel yaşam
    menopoz ve cinsel yaşam i̇stanbul üniversitesi cerrahpaşa tıp fakültesi kadın hastalıkları ve doğum anabilim dalı öğretim üyesi doç. dr. levent şentürk, kadınların menopoz döneminde cinselliklerinin bittiğini düşündüklerini, ancak bunun doğru olmadığını söyledi.

    antalya kundu'daki kremlin palace'ta düzenlenen 3. uluslararası- 6. ulusal menopoz ve osteoporoz kongresine katılan doç. dr. levent şentürk, aa muhabirine yaptığı açıklamada, menopoz`un ortalama 47 yaşında başladığını, bu yaştaki kadınların menopoz dönemine girmeleriyle hayatlarında birşeylerin eksildiği hissi yaşadıklarını ifade etti.

    çocukların evden ayrılmasının da bu yaş dilimine denk geldiğine dikkati çeken doç. dr. şentürk, ''amerika'da yaşayan aileler, çocuklarından 18 yaşından sonra ayrılmaya alışıktır. ancak son zamanlarda türk ailelerinde de benzer olaylar yaşanmaya başladı. çocuklar amerika'daki gibi evi tamamen terk etmiyorlar ama burada da uzağa gitmek zorunda kalıyorlardedi.

    bu durumun, menopoz`a giren kadınların
    terk edilmişlikhissi yaşamalarına neden olduğunu vurgulayan şentürk, şöyle konuştu:

    menopozlu kadın ateş basması terleme uykusuzluk gibi pek çok fiziksel rahatsızlığın yanı sıra ruh hali bozuklukları sinirlilik depresyon gibi durumlarla da karşı karşıya kalıyor bu dönemde çocuklarından uzak kalmak ve yalnızlık menopozun etkilerini artırıyor. kadın bu dönemde hayatından birşeylerin eksildiğini sanıyor. aslında gözle görülür şekilde birşeyler de eksiliyor hayatından; en başta adet görmüyor.

    menopoz`un kadının hayatının üçte birlik dönemini kapsadığını kaydeden doç. dr. şentürk,
    bunun için kadınların bu dönemi daha iyi geçirmelerini sağlamaya çalışıyoruz. en başta, eğer fiziksel şartları uygun ise eksilen östrojeni geri koyuyoruz. bu düzelince kadının yaşam kalitesi artıyor. hormon verilemeyecek durumdaki kişilere ise antidepresan ilaçlar öneriyoruzdiye konuştu.

    kadınların bu dönemde
    kadınlık işlevlerini kaybettikleridüşüncesine kapıldıklarını da söyleyen şentürk, şöyle devam etti:

    menopoz, bazı kadınlarda cinsel isteğin azalması şeklinde ortaya çıkıyor. menopoz`a girince eğer hormon takviyesi almıyorsanız vajinadaki salgılar azalmaya başlıyor. kadın, eşine cevap veremediği için kendini kötü hissetme veya suçluluk hissine kapılabiliyor. kadınlar, menopoz döneminde cinselliklerinin bittiğini sanabiliyorlar, halbuki alakası yok.

    -si̇gara, menopoz`u öne çeki̇yor-

    menopoz`la ortaya çıkan ateş basması ve uykusuzluk gibi problemlerin kişiden kişiye değiştiğini, bazı kişilerin bu rahatsızlıkları şiddetli yaşadığını ifade eden doç. dr. şentürk,
    bunda genetik çok önemli, ama şişmanlığın bu etkilerin daha az hissedilmesinde etkisi vardedi.

    yağ dokusunda bulunan çok zayıf etkili erkeklik hormonunun yağ dokusunda östrojene dönüştüğünü bildiren şentürk,
    dolayısıyla şişman kadınlarda östrojen daha fazla üretiliyor. bu yüzden şişman kişilerde sıcak basması daha az yaşanıyor'' diye konuştu. sigara kullanımının menopoz`u 1-1,5 yıl öne çektiğini, östrojen hormonunu yok ettiğini bildiren şentürk, sıcak basmasının sigara kullanan kadınlarda daha fazla hissedildiğini vurguladı.
    Tümünü Göster
    ···