1. 51.
    -1
    sonra ben yanına geçtim ve sarıldım ona. son kez sarılıyorduk belki, o da bu yüzden beni kırmadı. karşılık verdi...

    öpüştünüz ulan! öpüştünüz deyip ayağa kalktım

    ben öptüm. yemin ederim pınarın suçu yok, o hiç bi şey yapmadı sakın haberi olmasın. çok üzülür. erhanı seviyor o kaç defa söyledi bana. çok seviyor. asla ona ihanet etmez lütfen aramızda kalsın bunlar. lütfen söyleme kimseye üzme onları. pınarı üzme nolur

    karşılık verdi sana o da seni öptü?!

    hayır hayır o öpmedi beni. hemen kafasını çevirdi ve kalktı. gittik zaten daha sonra yemin ederim onun suçu yok. lütfen!

    haklıydı. bu son görüşmeleri olabilirdi, pınar da bu yüzden biraz tolerans sağlamıştı. öpmemişti taneri, kafasını çevirmişti ve hemen kalkıp gitmişlerdi.

    merak etme kimsenin haberi olmayacak ama pınar artık o iş yerinde çalışmayacak! deyip yürümeye basladım

    zaten dedi ben gidicem burada duramam, nişanlımla önümüzdeki ay evlenip başka yere tayinimi isticem. gitmek hepimiz için daha iyi olcak bunu biliyorum dedi.

    yürümeye devam ettim
    ···
  2. 52.
    +2 -1
    bağırdı arkamdan. yemin et dedi, söz ver kimsenin haberi olmayacak. içim rahat olmalı lütfen dedi...

    dönüp arkama bakmadım bile. zaten kimseye söylemek gibi bi niyetim yoktu. yine kendi içimde hallettim. yine amca oğlumun zütünü kurtardım, yine kendi hayatımdan ödün verdim, yine başkası için bi gecemi tak ettim. daha fazla üstelemek benim de işime gelmezdi. o yüzden gibtir edip yürümeye devam ettim...

    o kadar uzaklaşmamıştık düğün alanından. ama meydana yaklaştıkça kendime çeki düzen vermeye başladım. üstümü başımı toparladım yavaştan ve erhan karşıma çıktı.

    sıçtım amk her şeyi duymuş olabilirdi! bizi dinlemiş belli, aysun durduramamış. ne diceğmi bilemedim ne yapacağımı da

    sordu;

    ne konuştunuz tanerle?!
    ···
  3. 53.
    +30 -2
    ne konustugumuzu duymamıstı. duysa bu soruyu sormazdı. biraz olsun rahatlamıstım

    söylesene lan ne konustunuz ne diye oturmuştunuz yerde?

    tanere vurduğumu da görmemiş demek. aysun oyalamış biraz...

    sana söylüyorum cevap versene!

    öööf erhan kafam iyi zaten gibtir git düğününe takılmana bak deyip yanından geçtim

    kolumu tuttu.

    kalbini kırcam ne konustunuz adam gibi cevap ver dedi

    bi şey konusmadık. hem ne gibime bana soruyosun iş arkadasın, üstün, kıdemlin, kankan... orada? git ona sor! senin kıçını toplamaktan bıktım bana ne soruyon dıbına koyim! deyip yürümeye devam ettim

    aysun hala aynı yerde bekliyordu, yanına gittim, kadehimde kalan rakıdan büyük bi yudum içtim. aysun üstümü düzeltti. yanagımdan öptü. arkama baktım erhanla taner konuşuyorlardı... hiç ilgilenmedim. kadehimden son yudumu aldım. aysuna baktım ne oldu? konustu mu dedi...

    konuştu. ebemi gibti aynı zamanda dedim.

    nasıl yani? ne dedi?

    kaybettiğim ne varsa hatırlattı. sanki her şeyi biliyormuş gibi yüzüme vurdu...

    kaybettiklerin mi? dedi

    ceketimi alıp terk ettim orayı.

    şimdi aysun ne yapıyor bilmiyorum. numarasını bile almadım. gerek de yok. erhan tanerle ne konuştu bilmiyorum. taner ona da anlatmış mıdır? sanmıyorum. pınar? hala erhanı ayakta uyutmaya devam ediyor o kesin. ben. işte buyum binler, milletin zütünü kurtarıcam diye, millet üzülmesin mutlu olsun diye kendimi yakmaya devam ediyorum. edicem de... değişmez artık...

    telefonum kapalı, arayan olmuştur muhtemelen. sabah oldugunda her şey daha da belirginleşir eminim. ama şimdi uyumak istiyorum. bunları paylaşacak bi kaç kişi oldugu için şanslıyım yine de.

    dinlediğiniz için sağolun. iyi geceler herkese...
    ···
  4. 54.
    -1
    beyler öncelikle kusura bakmayın. dün sözlüğe giremedim bu yüzden dün gelişen olayları da aktaramadım. neyse,

    ertesi gün uyandığımda bazı şeyleri kısmen hatırlıyordum. elimi yüzümü yıkadım, bi sigara yaktım, düşünmeye başladım ister istemez. telefonu açmak istemiyordum ama mecburen açmam gerekiyordu. açtım telefonu pek arayan soran olmamış. bir kaç arkadaş aramış ama onlar da konuyla alakasız kişiler o yüzden biraz olsun sevindim. demek ki her şey dün gecede yaşanıp bitmişti. duş alıp evden çıkmak istiyordum. ama bi taraftan da merak ediyordum akşam tanerle erhan ne konuşmuşlardı. düğünü hemen terk etmekle ayıp ettiğimi düşündüm sonra... pınar yanlış anlamış olabilirdi. sonra aysun, benden sonra ne yaptı, erhan onun üstüne gitmiş olabilir miydi? bir sürü soru işareti vardı kafamda... ama birden silip atmak da işime geliyordu ve ben de öyle yapmaya karar verdim.

    bir duş beni kendime getirirdi. ardından güzel bir kahvaltı hazırlardım kendime. sonra çıkardım biraz dolaşırdım. işlerimi hallederdim falan derken geçip giderdi günüm ve herkes gibi ben de unuturdum olanı biteni.

    telefon hala çalmıyordu. saat de öğleni geçiyordu, nedense erhanın aramasını istiyordum. bir şeyler sormalıydı dün geceyle ilgili bir şeyler anlatmalıydı. ama ne arayan ne soran vardı. garip... gibtir edip duşa girmek için hazırlanmaya başladım

    derken kapı çaldı
    ···
  5. 55.
    -1
    gelenin kim olduğu konusunda pek düşünmeden açtım kapıyı. gelen pınardı. dün geceki olayların ardından en son beklediğim insan aramayıp sormayıp direkt evime gelmişti. üstelik evde annem de olabilir bunu bile düşünmeden evime gelmişti.

    hiç bi şey demedim kapıdan çekilip odama geçtim. üzerime bir tshirt geçirdim o da içeri girip arkasından kapıyı kapattı. ben içeri girdiğimde oturmuştu

    erhan? diyebildim

    haberi yok babasıyla işleri vardı erkenden çıktılar dedi.

    senin ne işin var peki burada dedim.

    dün gece neler oldu? erhana soramadım bile korkumdan, taner gelmişti ne işi vardı? sen aysunla neler yaptın? taneri nereden tanıyorsun? diye bir sürü soru sormaya başladı dün geceye dair.

    erhana neden sormadın deyip mutfağa geçtim. kahve içmem gerekiyordu. başımın ağrısı daha da artmıştı...

    ne sorsaydım? tanerle ilişkimi mi?

    nasıl yani? ilişkin mi var tanerle? deyip olaydan habrim yokmuş gibi davranmaya çalıştım ama...
    ···
  6. 56.
    0
    pınar çoktan her şeyi öğrenmişti. gece erhan uyuduktan sonra taneri arayıp konuşmuşlar ve taner de benim olaya dahil olduğumu anlatmış.

    çok güzel, şimdi niye geldin peki? dedim

    sorduğum sorulara cevap istiyorum dedi...

    peki dedim. tek tek sor cevaplicam ama sonra gidiceksin.

    zaten meraklı değilim deyip soruları sormaya başladı... aysunla başlayalım. ne alaka ya? siz nasıl bir araya geldiniz gece? koluna girmeler falan... sana hayatım diyormuş bi de ne münasebet?!

    kıskanıyor musun? ne bu sorular pınar? seni ilgilendiren kısmıyla başlasak?!

    ne kıskanması! sen ve aysun... sadece buna anlam veremedim, nalaka yani... hem sen aysun gibi kızlardan hoşlanmazsın ki?...

    pınar kes saçmalamayı, ne sorcaksan sor ve git! erhan eve gidip seni göremezse ortalık ayağa kalkar!

    tanerle ne konuştunuz?
    ···
  7. 57.
    0
    bu soruyu sormamasını umut ediyordum... ne cevap verecektim ki? taner sana aşıktı, bunu bana öyle bi anlattı ki ben bile daha önce senden neden vazgeçtiğimi sorguladım. amıma koydu, sonra da aşkından kimsenin haberi olmaması için bana yalvardı mı diyecektim? aklımdan geçenleri nasıl aktaracaktım?!

    boşver deyip geçiştirmeye çalıştım

    boşvermedi... ısrarla sordu bu soruyu en sonunda cevapladım...

    sizi görmüştüm iki gün önce

    bizi mi?

    taner anlatmadı mı dün gece sana bunları?!

    hayır devam et...

    avmde... terasta.

    ee?
    ···
  8. 58.
    0
    sen sinirliydin. taner de arkandan sana yetişmeye çalışıyordu. ilk gördüğümde benzettim sandım ama benzetmemişim. ne yazık ki o gördüklerim doğruymuş...

    ne gördün allah aşkına ne doğruymuş!

    sen ve taner. kavga ediyordunuz... daha doğrusu sen bagırıyordun o da dinliyordu... sonra sigara yaktın sen, yanına geldi taner ve...

    öptü beni!

    öpüştünüz diyelim biz ona...

    her neyse ee?

    eesi dün gece tanerle bunları konuştuk işte...

    ne dedi?

    seni sevdiğini söyledi... ben bunu söyledikten sonra, pınarla bir kaç saniye göz göze geldik. pınarı sevmek... ben de zamanında söylerdim bunu ona. bi an sustuk... o bozdu sessizliği...

    ee? ne dedi?
    ···
  9. 59.
    0
    aşıkmış sana. seni o kadar çok seviyormuş ki, evleneceğini duyduğu anda seninle konuşmak istemiş. sen de ısrarlarına dayanamayıp kabul etmişsin...

    keşke etmeseydim! ee?

    tartışmışsınız. eski günlerdeki gibi olmanızı istemiş senden...

    eski günler mi? eski gün falan yok!

    nasıl yok?

    yok işte eski gün falan! ben sadece tanerin parasını yemek istedim! ama asla ona ümit vermedim!

    nasıl ya daha napıcaksın kızım, çocuga sarıldın lan geçen gün?!

    ya o bi anlık duygu boşalmasıydı o sarılınca tutamadım kendimi

    e öptün?

    o öptü!

    o an kalkıp pınarı yaka paça dışarı atmak geldi içimden! karşımda hiç utanmadan gözlerimin içine baka baka parası için birisiyle berabr olmayı kabul eden duran kız amcaoğlumun karısıydı! eski günler falan her şey ama her şey silindi o an gözümden!

    saçma, kalkıp gitsen iyi olcak pınar deyip ayağa kalktım

    hayır daha bitmedi deyip koltuğa daha da yayıldı...

    peki sen ona bi şeyler anlattın mı?
    ···
  10. 60.
    0
    artık bu konuşmanın nereye gittiğini çözebilmek zordu. o yüzden ona cevap vermeden mutfağa gittim. kahvemi aldım. içeri girdiğimde sigara yakmıştı...

    anlatmadın mı? diye tkrarladı.

    anlatacak bir şeyim yok benim kimseye. ve konu ben değil sizsiniz. başka sorun varsa sor yoksa git!

    taner başka bi şey dedi mi?

    hayır. hee bir de yalvardı, kimseye anlatmamam için ama anlaşılan o dayanamamış!

    dayanamaz o bana zaten deyip güldü.

    sustum... kahvemden bi yudum içip sigara yaktım.

    eee başka soru?

    dün gece, aysunla seviştin mi?
    ···
  11. 61.
    0
    artık iyice sabrımı zorluyordu. sabretmekten nefret eden biriyimdir ama bu hallerine nasıl dayandım ben bile bilmiyorum binler...

    hayır dedim. başka soru?

    erhan... dün gece siz tanerle konuşurken bi şeyler duydu mu? arkanızdan geldi çünkü?

    sanmıyorum. duysa ne olacak ki hem, baksana rahatsın sen? baya rahatsın...

    saçmalıyosun! erhan duyarsa biterim ben! hiç bi şekilde açıklayamam durumu!

    bana açıklıyosun gayet güzel bi şekilde?

    sen erhan gibi değilsin...

    nasıl yani?

    anlayışlısın... dinlersin beni, dinlemeden kızamazsın...

    pınar iyice saçmalamaya başladın! farkındaysan ben erhanın amcasının oğluyum! yani sen benim artık yengemsin! saygım var erhana o yüzden seni kovmuyorum ama saçmalama! ne merak ediyosan sor, sonra gibtir git bi daha da gelme buraya tek başına!

    duymadığını nereden biliyosun peki?

    duysa bana sormazdı di mi? taner de şu an yaşıyor olmazdı, eh sen de tabi...

    güldü. sigarasını söndürdü, kahve almak için mutfağa gitti... ben hala şaşkındım. kahvemden bir yudum aldım, sigaramdan bi yudum çektim ve gitmesi için artık daha net cevaplar vermeye karar verdim...

    ama o...
    ···
  12. 62.
    +1
    neden geldiğini anlayamamıştım hala. tanerle aramda geçen konusmayı mı, erhanın bu konusmadan ve diğer her şeyden haberinin olup olmadığını mı, yoksa beni baştan çıkarmaya mı...

    ben ikram etmedim gideceğini düşünüp ama? diye sordum

    daha cevaplamadığın sorular var dedi ve devam etti;

    erhanla ne konustunuz peki? yanınıza gelmedi mi?

    hayır. konusma bitmişti zaten ben onu yolda yakaladım. bi şeyler sordu başımdan def ettim, ağzımdan bir şey kaçırırım diye korktum

    sen niye korkuyosun ki? sana ne olcak sanki olan benle tanere olurdu...

    bunu söyledikten sonra anladım ki pınar sadece kendisini düşünen bencil huurnun teki. gittikçe kendisinden nefret ettiriyordu. diyecek o kadar çok sözüm vardı ki o an ona, hiç birini söyleyemedim, söylemedim... söylesem kalırdı biliyorum, söylesem, erhanı hiç düşünmediğini yüzüne vursam, sonu yine kötü olurdu...

    haklısın ama ben bencil olamıyorum, üzülen erhan ve ailesi olcaktı, o hallerine sebep ben olcaktım. erhan seviyo kızım seni, anla artık şunu, erhan senin için çok şeyi göze aldı! sen de artık bunu fark etsen iyi olcak! başka soru sormanı istemiyorum...

    ben de erhanı seviyorum. sevmesem evlenmem! ama sen taner aysun bi türlü bırakmadınız peşimizi! bi gün taner arar ağlar telefonda, nerdesin ne olur görüşelim der, görüşürüm başımdan def etmek için sen görürsün haydeee sorun! bi gün aysun erhanı arar, ne olur evlenme onunla seni hala çok seviyorum deyip ağlar, haydeee yine sorun! biz bu salaklıklar içinde yürütmeye çalıştık ilişkimizi ve sonunda evlendik! ama hala sorunlar bitmedi! biz birbirimizi seviyoruz ve artık rahat etmek istiyoruz! sana da aslında bunları söylemeye geldim, erhanın haberi olmasın ne olur... lütfen ona söyleme hiç bi şey... hiç söyleme. unutulcak yemin ediyorum sana...

    yine suçlu ben olmuştum. üstelik sadece bir şeyleri gördüm diye... kısmen haklıydı, erhan onu çok seviyordu, üzülürdü...

    peki deyip ayağa kalktım tekrar. o da kalktı bu sefer ve çantasını aldı...

    lütfen, söz ver kimseye söyleme...

    söz... dedim sadece.

    kapıya doğru yöneldi...
    ···
  13. 63.
    0
    o giderken ben bi sigara daha yaktım. oturdum yerime. başım çatlayacak gibiydi... duş almadan zaten geçmezdi ya bi de bu konuşma üstüne tuz biber olmuştu... salondan çıktı ben sigaradan bir nefes çekerken telefonum çaldı... arayan erhandı... açtım, efendim erhan deyince pınar durdu. arkasını döndü beni dinlemeye başladı

    sana geliyorum evde misin dedi

    evet de nerdesin şimdi dedim

    aşağıdayım hemen sokağın başındayım

    ne sokağın başında mı?! erhan gelme dışarıda görüşelim

    geldim lan ne dışarısı aç kapıyı hadi deyip kapattı...

    pınar da ben de şok olmuştuk. bir şekilde çıkması gerekiyordu evden pınarın yoksa siz daha iyi bilirsiniz ne olcağnı. erhana bu durumu açıklayacak tek kelimemiz yoktu. telaştan bi tak gelmiyordu aklıma zaten...
    ···
  14. 64.
    +1 -1
    tekrar aradım erhanı. o sırada pınar kapıyı açıp dışarı çıkmak istedi durdurdum. erhan açtı

    noldu dedi

    nerdesin amcaoğlu dedim

    apartmana giriyorum şimdi noldu dedi

    he yok ya ekmek yok da evde bi ekmek alsana dicektim dedim

    ne ekmeği olum ya girdim ben apartmandayım

    ya olum açım yeni uyandım kap bi ekmek bi de kola, peynir falan gel işte dedim. zaman kazanmamız lazımdı...

    eh dıbına koyayım deyip kapattı telefonu... camdan dışarı baktım. hızlı hızlı yürüyordu. hemen pınarı gönderdim. o gitti... kahve fincanları hala ortalıktaydı. onları toparladım. mutfağa zütürüp makineye attım. biraz kendime çeki düzen verdim ve kapı çaldı
    ···
  15. 65.
    -1
    erhan. girdi içeri söylene söylene elindeki poşetleri mutfağa zütürdü. içeri girdi ve pınarın oturduğu yere oturdu. küllük yanındaydı. hemen onu kaldırdım yanından... kahve içer misin diye sordum, içmedi. ben kendime yeni bi kahve hazırlayıp salona geçtim oturduk...

    hiç düşünmeden direk konuya girdi.

    dün gece, taneri niye dövdün?

    hasgibtir. işte şimdi sıçtım! ne diyeceğimi bilmiyordum, biraz önce sorsa bi şeyler uydururdum ama o sabah ki anı kurtarma yalanımı ekmek al diyerek kullanmıştım. aklıma bi şey gelmiyordu üstelik erhan karşımdaydı.

    niye dövdün amca oğlu? ne konuştunuz?

    sen gitmedin mi onun yanına? sormadın mı?

    sordum!

    ee?

    niye dövdün amcaoğlu?
    ···
  16. 66.
    -1
    dövmedim. bi iki tane salladım işte kafam güzeldi zaten...

    kafan güzel değildi. sorduğumda çok net açıklamalar yaptın, şimdi ne olduğunu daha net açıkla!

    erhan, uzatma kardeşim. dün gece oldu bitti. kaşıma

    lan saçmalama noldugunu anlat işte! aysuna mı laf söyledi ne oldu?!

    aysun... bir de o vardı tabi. az önce pınar ona olan eski duygularımı kullanıp bir şeyler almaya çalıştı ağzımdan şimdi de erhan... şimdi düşünüyorum da ne taktan bir aile oldu bunlar amk *

    aysunla bi alakası yok kardeşim.

    neyle alakası var o zaman?

    sinir oldum dövdüm işte. o an o vardı elimin altında...

    anlaşıldı senden bi tak çıkmicak. aysunu arıyorum şimdi buraya gelsin konuşalım...

    aysun mu? saçmalama amcaoğlu onun bi şeyden haberi yok!

    olsun, gelsin görüşelim hem dün ilgilenemedik fazla deyip aradı...
    ···
  17. 67.
    -1
    onca sıçışların arasında bir bu ekgibti! aysun nereden çıktı şimdi amk, her şeyi ötebilirdi! pınarın da az önce dediğine göre hala erhanı seviyordu. zaten bunu dün gece bana da söylemişti. yaptıklarından pişmandı... geldiğinde neler olabileceğini düşünmek bile istemiyordum...

    aradı aysunu. ilk denemede açmadı. bir kez daha aradı,

    nerdesin?

    ... (duymadım)

    he tamam erdemin evi biliyo musun? (nickaltımda zaten ifşa oldum binler o yüzden rahatım ismimi verebilirim)

    ...

    evi tarif edip kapattı telefonu erhan. ne oldu geliyo muymuş dedim, onayladı.

    asıl şimdi sıçmıştım
    ···
  18. 68.
    -1
    o sırada biraz ikna etmeye çalıştım erhanı. gelmesin her taku anlatıcam falan demiştim ama ikna olmadı bin. ben de bi şey anlatmamaya karar verdim. aysun geldiğinde vereceği tepkiye göre davranırdım ama o gelmeden konuşursam, yalan söylesem bile aysun aynı cevapları vermeyecekti. o yüzden suçlu durumuna düşecektim otomatikman. gizlediğim bir şeyler olduğu ortaya çıkacaktı.

    sustum. bir kaç soru sordu, geçiştirdim. pınarla mutlu musun diye sordum,

    pınar dedi... bir şeyler olduğunu o da sezmişti ama muhtemelen konduramıyordu. ya da düşündüğü şeyler o kadar karışıktı ki o bile anlam veremiyordu...

    pınar? dedim

    eskisi gibi değil sanki dedi

    nasıl yani lan daha yeni evlendiniz?

    evet dün evlendik. ama ne bileyim amcaoğlu dün gece çok karıştırdınız kafamı... anlatsan neler olduğunu ben de rahatlicam ama anlatmıyosunuz! tanere sordum, noldu dedim, erdem niye dövdü seni sen niye karşılık vermedin dedim sustu. sana soruyorum susuyosun. pınara sordum bütün gece surat yaptı döndü arkasını uyudu... inanabileceğim bir söz bile yok ortada amcaoğlu, ne yapıyım söyle? nasıl davranıyım?

    haklıydı. tek söz söylemeye yüzümüz yoktu çünkü... taner, aşıktı söylediğine göre... aşktan yapmıştı ne yaptıysa... pınar, mutluydu erhanla. mutluluguna gölge düşsün istemiyordu... o da haklıydı.

    ben? haksızdım. belki de bu durumda haksız olan tek kişi bendim. erhana yalan söylememiştim hiç. söyleyemezdim de artık. hele böyle bir durumda, sadece susabilirdim. mutlu olması benim gözümde en iyisiydi, ama mutlu da değildi... her şeyi aslında yüzüme gözüme bulaştırmışım farkında değildim... yine de susmalıydım. içimden, aysun geldiğinde o anlatırsa anlatsın deyip sigara yaktım...

    derken kapı çaldı
    ···
  19. 69.
    0
    ben kalkmadım yerimden. artık kalkacak halim de yoktu zaten... erhan bana baktı, benden bi hareket görmeyince kendisi kalktı, kapıyı açtı gelen aysundu. içeri girdi. dün geceki gibi değildi. makyajsızdı... saçlarını arkadan toplamıştı, özensiz... üzerine bir kot bir gömlek çekip gelmişti, besbelli merak etmişti olanları... yanıma oturdu hiç bir şey demeden, kulağıma eğilip, noluyo dedi...

    bir şey diyemeden erhan geldi içeri. karşımıza oturdu. artık mevzu sorgu havasına bürünmüştü. tepemizde bir ampul ekgibti... gerginliği sezmemek için hissiz olmak gerekiyordu...

    ben hala sessizdim...
    ···
  20. 70.
    -1
    aysun elimdeki kahveyi görünce biraz da havayı değiştirmek için,

    bi kahve de ben alırım deyip gülümsedi. yüzüne baktım. gülüşü dün geceki gibiydi. hatta daha güzeldi...

    hiç bir şey demeden elimdeki kahveyi ona uzattım. aldı bi yudum içti. erhana döndü...

    ee niye çağırdın beni buraya?

    erhana baktım başımı kaldırıp. ne diyeceğini merak ediyordum. niye çağırmıştı? belki de bana blöf yapmak için aysun kozunu kullanmıştı ama ben çekilmemiştim. olayları akışına bırakmıştım. erhan da farkındaydı. şimdi karşısında eski sevgilisi ve amcasının oğlu vardı, konu ise daha 1 günlük eşiydi...

    evi çabuk buldun? diye başladı konuya erhan.

    basit yerdeymiş o yüzden, daha geç bulsaydım daha mı iyiydi deyip bana baktı aysun...

    bende hala tepki yoktu. sadece merak ediyordum. derken erhan sordu

    dün gece... hayatım dedin?
    ···